58.Bölüm Benim Kimliğim?

4.3K 334 22
                                    

            Ne söylediğinizi nasıl söylediğiniz belirler..!

         BİR ÖNCE Kİ GÜN
  İsa Suç psikolojisi dersine giderken aklı hep Salihadaydı...
  İçi hiç rahat değildi...
Yanında bir tane arkadaşı olsaydı belki bir nebze rahat nefes alabilirdi...
Dersahaneye girdiğinde  en ön sırayı oturdu...
  Bu ön sıra alışkanlığı Saliha sebebiyle olmuştu..
Yanına oturan kızıl saçlı fransızları andıran bir adam ingilizce selam verdi...
İsa isteksizce selamını aldı..
Canı hiç konuşmak istemiyordu.

- Seni duydum.ve sana hak veriyorum.müslümanlar zulüm görüyor buna rağmen terörist olarak anılıyorlar...
Biliyor musun?Yaptığım araştırmalara göre  böyle zulüm görmelerine rağmen bizi hala seviyorlar .Celladına aşık olmak gibi...Bunun sebebini hep merak etmişimdir neden bizi seviyorlar?

İsa içinden (bir sen eksiktin ) diye geçirdi...
- Sevdiklerini nereden çıkardın ki şimdi.. ?

- Psikoloji okuyoruz sonuçta insan sevdiğini taklit etmeye çalışmaz mı? Ben tüm dinleri araştırdım ve müslümanlarda bilhassa gençlerinde bizi taklit ettiğine şahit oldum.

İsa yutkundu...kendide özenti ile neredeyse Hristiyan olucaktı.kızıl haklı diye düşündü.
Sonra aklına Yusuf ve onun gibiler geldi..

- Yoo tüm gençlik öyle değil sadece bir kısmımız öyle.ben de dahil şeytana uyuyoruz.yoksa sizinle alakası yok..

- Bence sizin dinin kuralları çok zor o yüzden kaçıyorlar.

(Kuralları mı şimdi bana bu kurallardan soru sorarsa ne yaparım? Amann alt tarafı örtü ile namaz ile ilgili şeylerden bahsediyordur .)

-Araştırmayı severim dedim ya Kuranı da araştırdım.evlilik dışı ilişkilere çok sert cezalar var dininizde.

- Evet ama o cezalar uygulanmıyor

İsa diğerlerininde onları dinlediğini görünce rahatsız oldu.
Müslümanlığı bu adamın ondan daha iyi bildiği kesindi.
Rezil olmasına az kaldı gibi hissetti..

-Uygulamıyor musunuz?  (Allahın cc )  kızmasından korkmuyor musunuz?

İsa ilk önce ne diyeceğini bilemedi

-Allah cc affedicidir tövbe edersen affeder diyebildi...
Yusuf her zaman ona tövbe et af ol der dururdu...
Profösör gelmesiyle konu kapasada İsa hala konuşmalarını düşünüyordu...

Salihaya moralinin bozuk olduğunu belli etmemeye çalıştı..
Ona anlatmak istedi ama vazgeçti.
Saliha odasına girdiğinde salondaki Kitaplığı karıştırınca Tercümesiz bir Kuran bir de İslam İlmihali vardı.
Arapça hiç bilmediğinden dolayı İlmihali okumaya başladı...
Salihaya yakalanmamak için hemen yanıbaşında Sherlock Holmes romanı duruyordu...

Müslümanlık hakkında soru sorulması gereken son kişiydi...
Saliha ile derdini paylaşsa rahatlıyacağına emindi ama Saliha bu kadar cahil olduğunu anlarsa aralarına mesafe koyabilirdi...
Aralarına mesafe koymasından ziyade onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu...

İlmihalin ilk önce iman ile alakalı kısmını okumaya başladı...Kitaba öyle dalmıştı ki odasından çıkan Salihayı duymadı...

Saliha sanki İsayı hiç görmemiş gibi yaparak odasına geri döndü.

Kim aşık olduğu kişinin ateşte yanmasını isterdi ki?
Saliha da istemiyordu.
Bu dünyada beraber yaşadığı eşi ile ahiret yurdunda ayrı kalıcağını düşünmek onu fazlasıyla üzüyordu...
Kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğu belli olmasada gidişat şimdilik böyle gösteriyordu.
Yine de İsaya bir şey demiyordu.
Nasihat etmesi gerekirdi ama ters tepki yapıcağından korkuyordu.
Onun gibi Egolu biri kendine  müdahale ettirmekten hoşlanmazdı...

SOL YANIMSIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin