All Over

By afrahayal

616 57 15

Geçmiş de yaptığın tek bir hata, geleceğini bu denli nasıl etkileyebilir? Devrim böylesi bir aşkın geleceğin... More

1

2

230 27 5
By afrahayal

Asansör yerine merdivenleri tercih ettiği için hala adını bilmediğim kadının peşinden ilerlemeye devam ettim. Arkasından bakarken bile ne kadar kibirli olduğunu anlayabiliyordum. Merdivenlerin son basamağına geldiğimizde omuzlarını hafifçe bana doğru çevirip kısa bir bakış attı.

"Arabayı hazırla. Fazla bekleyemem."

Kaşlarımı çatarak ne demek istediğini anlamaya çalıştım.

"Anlamadım?" Sorum her ne kadar karşımda ki dik duruşlu kadına kifayetsiz gelse de aslında ciddiydim. Gerçek anlamda neyi kast ettiğini anlamamıştım. Aklıma gelen şeyi kast ettiğini düşünmek bile istemiyordum. Çünkü asla böyle bir şey yapmayacaktım.

"Sanırım seninle çok işimiz var..." Kibirli bakışlarını benden çeviren kadın kapının ilerisinde bakışlarıyla bizi takip eden adama seslendi.

"Selim! Devrim'e arabayı nasıl hazırlaması gerektiğini, görevlerini ve ne kadar sabırsız olduğumu açıkla. Fazla zamanım yok."

Genç adam hızlı adımlarla önünü iliklemeye çalışarak yanımıza yaklaştı. Ardından otoriter sese karşılık olarak usulca başını eğdi ve sessizce itaat etti.

"Peki Sedef Hanım."

İsminin Sedef olduğunu öğrendiğim kibirlik abidesi kadın dik duruşundan ödün vermeden arkasını dönüp bekleme odasına doğru ilerledi. Ben tam ne olduğunu sormak için arkasından gidecektim ki saçları önüne düşmüş ergenliğini yeni atlatmış olan çocuk kolumu kavradı.

"İsmin Devrim sanırım. Gel sana neler yapılacağını anlatayım."

Kaşlarımı iyice çatarak önce kolumu tuttuğu eline baktım ardından da tepkisini ölçmek için yüzüne.

"Sanırım kim olduğumu bilmiyorsun genç adam." Dedim olağanca sabrımla. Her ne kadar sabrım yavaş yavaş tükenmeye başlıyor olsa da son kırıntılarına kadar kullanmaya and içmiştim. Yaptığım hatanın bedeli bu denli ağır olmamalıydı.

"Aksine Devrim Bey, biliyorum." Dediğinde şaşkınlığım az öncekine nazaran daha da arttı. Hem biliyor hem de bu şekilde davranmakta ısrar ediyordu öyle mi? Durum sandığımdan da iç karartıcıydı.

"Zorluk çıkartmadan beni takip ederseniz size daha çabuk anlatabilirim. Sedef Hanım beklemeyi pek sevmez."

Başlarım Sedef Hanımına diyemeden çocuk çıkış kapısına doğru ilerledi. Onu takip etmemi ve görevini hızlıca halledip ortalıktan kaybolmayı hedefliyor gibiydi. Sandığımın aksine Sedef denen kibirlik abidesi etrafa fazlaca bir korku salıyordu. Ya da daha da fazlasını...

Adımlarımı sinirli bir şekilde çıkışa yönelttim. Çocuk arabanın olduğu yere geldiğinde hızlıca direktiflerini vermeye başladı.

"Sedef Hanım arabanın sarsılmasından hiç hoşnut olmaz. Bu nedenle dikkatli kullanmanı öneririm. Hız yapılmasından, gereksiz diyaloglardan, arabada müzik açılmasından hiç haz almaz. Arabayı hazırlamanı söylediğinde klimayı açıp arabayı soğutmanı ve o arabaya binmeden klimayı kapatmanı söylemek istiyor olacaktır. Arabayı kapıya getirene kadar minimum 5 dakika maksimum 10 dakika boyunca arabanın soğutulmasını ister. Ardından kendisini rahatsız ettiği için klimanın yol boyunca en kısıkta ve kendisine vurmayacak şekilde açık kalmasını ister. Bunlara da dikkat etmen gerekiyor."

Sinirli bir şekilde olduğum yerde dikleştim. Bu kadının bir Allah'tan belası kalmıştı istemediği... Neydi bu kadının sıfatı, başarısı beni bu denli ezebilecek!

"Şirkette ki görevlerini orada ki asistanı anlatacaktır."

Kaşlarım iyice çatılırken merakla sordum.

"Asistanı var mı?"

Genç çocuk başını yavaşça salladı.

"Elbette var. Hangi şirket yöneticisinin asistanı olmaz ki..."

Çocuk soruma karşılık şaşkın bir şekilde cevap verdikten sonra içeri doğru gitmeye başladı. Arkasında şok olmuş bir şekilde beni bıraktığını bilmeden... Ne demek şirket yöneticisi? Hangi şirketin? Ardımda bıraktığım şirketin mi, aileme ait olan, tek varisinin ben olduğum şirket mi? Bu muydu yani cezam? Kendime ait olan şirkette, bana ait olan makama gelen kişinin asistanlığını yapmak. Üstelik tek asistanı da ben değilim... Böyle bir aşağılamaya dayanabilecek miydim? Sonunda istediğim şeyi alabilecek olmanın verdiği bir güç vardı elbette ama tüm bu çabama yetecek miydi?

Düşüncelerim arasında bir karar vermek için çabalarken arkamdan kibir abidesinin sesi duyuldu.

"Daha bekleyecek miyim!"

Bu ses öyle çok canımı sıkıyordu ki, hızlı bir şekilde ona bakıp ardından sıkıntıyla arabaya ilerledim. Kendi işimin asistanı olacaktım... Daha göreceğim ne tür saçmalıklar olacaktı çok merak ediyordum. Arabayı çalıştırdıktan sonra çocuğun sözlerini hatırlamaya çalıştım. Klimanın çalışmasını istiyordu bu küçük hanım öyle mi? O halde istediğini alacaktı. Klimayı bu temmuz ayında en sıcağa getirip arabanın cehennem sıcağına dönmesini sağladım. Ardından dayanabildiğim kadar dayanmaya çalışıp arabayı tam önüne çektim. Duruşundan ödün vermeden arabadan indim ve kapısını açtım. Bana bakışları öyle çok bilmişlik içeriyordu ki arabaya binene kadar dayandım. Ardından kapısını kapatıp ben binene kadar sıcağı iliklerine kadar hissetmesini bekledim. Daha ben kapımı açıp arabaya binemeden Sedef kapısını açıp arabadan kendini attı.

"Bu arabanın içi neden bu kadar sıcak!"

Bilmiyormuşçasına omuzlarımı silktim.

"Sanırım güneşte kalmış. Araba siyah olunca çok sıcak çeker... Bunu biliyor olmanı lazımdı."

Sedef olağanca siniri ve bana karşı kaldırdığı kalkanı ile daha da yüksek sesle bağırdı.

"Neden klimayı açmadın! Sana söylenenleri böyle yalpalayarak mı yaparsın hep!"

Tekrar umursamaz görünmeye çalışarak omuzlarımı silktim.

"Klimanın bozuk olduğunu da eklemem gerekiyordu sanırım... Bana bağırman biraz yersiz oldu."

Sedef söylediğim şeyin büyük bir yalandan ibaret olduğunu bilmesine rağmen başka bir şeyle yüzleşti. Onun benimle oynadığı kadar ben de onunla uğraşacaktım. Bu, ikimiz arasında fark edilir derecede bir savaş çağrısıydı. Daha yarım saat önce adını sanını bilmediğim biriyken birden kılıcımı çektirtecek kadar beni sınayan biri haline gelmişti.

Arabaya bindikten sonra sinir harbini atlatıp onunda binmesini bekledim. Umduğumun aksine çabuk toparlamıştı. Arabaya binip camını açtıktan sonra başını dik bir şekilde tutup bana döndü.

"Arabanın tüm camlarını aç. Ayrıca beni bıraktıktan sonra arabayı da servise götür. 15 dakika içinde tekrar şirkette ol."

Bunu yapmamın imkansız olduğunu bilmesine rağmen söyleyivermişti. Kaşlarımı çatarak ve gözümü yoldan ayırmadan dikiz aynasından beni izleyen gözlerine baktım.

"Bunun imkansız olduğunu biliyorsun."

Bakışlarında sinsi bir gülüş vardı. Yalan söylediğimi biliyordu.

"Sen değil, siz diye hitap edeceksin. Üs ve alt kavramlarını çok önceden öğrenmiş olduğunu sanıyordum. Zira öz geçmişinde yazan okullar bunu gerektiriyor. Bunları da baba parasıyla halletmediğini umuyordum."

Tahrik etmeye çalışıyordu. Elbette bu taktiğine yenilmeyecektim. Madem böyle oynamak istiyordu ben de oyununa ortak olacaktım...

"Baba parasıyla hallolacak çok şey olduğunu görebiliyorum... Sanırım siz bunları benden daha iyi biliyorsunuz Sedef Hanım."

Sözlerimin ardından sadece sert bir bakış attı. Ne ima ettiğimi anlamış ama sessizliğini korumuştu. Bu da belki bir nevi benim öne geçtiğimi gösteriyordu.

Arabayı şirketin önüne ulaştırdığımda Sedef tekrar dikiz aynasından bana baktı. Arabadan olağanca yavaşlığımla inip kapısını aynı yavaşlıkla açtım. İndikten sonra diktatör bir tavırla beni süzdü.

"Şoförlük konusunda oldukça kötüsün. Çalışman gerekecek..."

Dudaklarımı büzüp başımı iki yana salladım.

"Ne yaparsınız Sedef Hanım... Kral gibi yetiştirildim ve öyle büyüdüm. Bu işler bana epey uzak, çok uzun da süreceğini sanmıyorum."

Karşımda bana kibirli bir şekilde bakan kadın sözlerimin üzerine beklemediğim bir şekilde gülmeye başladı. Ardından da kendine hakim olup benimle alay edercesine konuştu.

"Sanırım süreden haberin yok. Mühim değil, öğrenirsin."

Ne demek istediğini daha tam olarak anlayamamıştım ki arkasını dönüp döner kapıya ilerledi. Ardından da omzunun üzerinden bana küstahça bir bakış atıp ilerledi.

"15 dakika içinde görüşürüz asistan! Seni bugün yoğun bir gün bekliyor..."

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. :)

Continue Reading

You'll Also Like

64.1K 1.4K 31
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
170K 5K 24
Ağzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip...
364K 2.8K 23
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
2.2M 35.6K 54
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...