Güney Songül 'ü çalışma odasına çıkarıp sandalyeye bağlamıştı.
Güney :beni..iyi dinle !
Diyerek bağırmıştı ve bağırarak konuşmaya devam ediyordu.
Güney :ilk geldiğinde sana sahip olabilirdim..seni orospu yapabilirdim hatta seni hergün becerir kendi sonunu getirtebilirdim ama yapmadım! Yaşın küçük dedim böyle şeyleri anlamazsın diye düşündüm. Sende ben böyle davrandıkça birşeyleri unutmuşsun mesela benim mafya olduğumu! İki yıl o siktiğimin hastanesinde deliymişim gibi yattığımı! Artık o Güney yok..canın acıyacak Celen ! Babanın intikamı için bu eve girdiğine ve beni tanıdığına pişman olacaksın ! Mesela ilk gelmenden başlayalım..sana vereceğim işten başlayalım mı?..benim olacaksın,bu gece.Hatta her gece , her gün benimle yatacaksın , beni tadacaksın! Bir Güney Ertürk neler yapabilir bunu göreceksin. Canını acıtacağım yaptığın yanlışların bedelini kendi bedeninle ödeyeceksin.
Diyerek Songül 'ün ağzındaki bandı hızla çekti. Songül 'ün dudaklarından 'ahh' sesi yükseldi.
Songül :ben istemiyorum..seni istemiyorum.
Güney :sana sormadım.!
Şimdi gidiyorsun yukarıya şu aşağılık bedenini düzene sokuyorsun ! Geceye kadar hayal ettiğim gibi bir "kadın" olup geliyorsun..
Songül :hayır.
Güney biraz Songül 'e yaklaşıp vücuduna dokundu.
Güney :o zaman birlikte hazırlayalım seni.
Diyerek göz kırptı.
Songül :hiçbir şekilde olmaz diyorum!
Güney Songül'ün arkasına geçip ellerini sonra da ayaklarını çözdü.
Güney :hadi gel bebeğim..hazırlayalım seni.
Songül :tamam bırak..kendim yaparım.
Güney :şöyle yola gel..hem gitmeden önce bi gelsene şöyle .
Diyerek Songül 'ü kucağına çekip koltuğa oturdu.Güney ellerini Songül 'ün bacaklarına getirip ayırmıştı sonra belini kavrayıp biraz yukarı çekmişti. Songül Güney 'in erkekliğini hissettiğinde gözleri dolmaya başlamıştı.
Songül :ne yapacağız?
Güney :işin sonu nereye giderse..
Songül 'ün alt dudağını kavrayıp öpmeye başlamıştı. Songül öylece duruyordu gözlerini kapatıp.
Güney :karşılık ver..sadece biraz eğleneceğiz.Asıl eğlence akşama olacak.
Diyerek Songül 'ün belini sıkmıştı.Songül bir iki kez dudağını oynatıp geri çekildi.
Songül :be..ben hazırlanayım.
Güney gülerek ellerini çekti.Songül odadan çıktığında gözyaşlarına boğulmuştu.
Songül :bu ruh hastasından bu gece kurtulmam lazım!
Diyerek odasına çıktı. Aklında planlar yapıyordu.
"Bu gece Güney 'in istediği gibi biri olup yanına gitse..?"
"Bu gece Güney Ertürk'ü öldürse..?"
...
..Güney çalışma odasında oturup birşeyleri inceliyordu. Sonra sıkılıp odasına çıktı.
Güney :yeterince etkileyiciyim birşey yapmama gerek yok..
Diyerek yatağına uzandı.
..Songül işlerini halledip üstüne yeterince açık olan geceliği geçirmişti.Ateşli bir makyaj yapıp geceliğin üstünü giyip saate baktı. Sonra odasından çıkıp Güney 'in odasına gitmişti.
Güney soyunup tekrar yattığında tıklanan kapıyla gülümsedi.
Güney :gel..
Songül kapıyı açıp odaya girince Güney onu süzmüştü.
"Ten rengi ortaya çıkmış..dudakları , gözleri, saçları ! "
Güney :gel şöyle.
Songül Güney 'in çıplak olduğunu anlamıştı.
Songül :üstüne bişey giysen de kalksan olur mu..
Güney :oluur..
Songül kafasını başka yere çevirmişti. Güney altını giyip yataktan çıkıp Songül 'ün yanına oturdu.
Güney :üstündekini çıkar da..başlayalım.
Songül :hemen mi..
Güney :neyi bekliyoruz ki ?
Songül :hi..hiç.
Güney Songül 'ün geceliğinin üstünün iplerini çözüp yere atmıştı. Sonra geceliğinin askılarını indirip Songül 'ü yatağın içine yatırmıştı.Üstüne çıkıp dudaklarını öpüyordu.Geceliğini çıkarıp vücuduna bakarken Songül ağlamak üzere olan gözlerini sıkıp eline sakladığı çakıyı yastığın altına bıraktı.
"Onu öldürecek miyim..?!"
Güney :karşılık ver böyle olmuyor.
Songül :ta..mam.
Ellerini Güney 'in sırtına koyup öpmeye başlamıştı. Güney Songül 'ün iç çamaşırlarını çıkarmak için yeltendiğinde Songül tırnaklarını sırtına geçirdi.
Güney :ne kızım böyle sevişilir mi !
Diyerek çıkarmaya başlamıştı. Göğüslerini sertçe öperken Songül elini yastığın altına koyup çakıyı aldı.
Songül :beni bırakacak mısın!
Güney :sus lan zevkini çıkar.
Güney altındakini çıkarıp Songül 'e kendini sürttü.
Songül :"hayır..bu olmaz!"
Güney :çok zevk alacaksın..
Güney yerini aldığında kendini ittirmişti ama içine girememişti.
Güney :şu bacaklarını düzgün aç!
Songül :hayır..bu olmaz Güney.
Güney :olacak.
Diyerek kendini birkez daha ittirdi.Songül bağırarak elindeki çakıyı Güney 'in sırtına geçirmesi bir olmuştu.
Derken üstüne yığılmıştı.Songül saplanan çakıyı geri çekmişti. Güney 'i yan tarafa itip dikleşti.
Beyaz örtünün kanlanmasıyla gözlerini kapattı.
Songül :rüya olmalı bu..hayır ben yapmadım böyle bir şeyi!
Diyerek Güney 'e baktı. Korkudan titreyen elleriyle üstünü giyip Güney 'i de giydirmişti.
Songül :allahım..naptık biz naptım ben !
Masanın üstünden telefonu alıp doktoru aramıştı. Yataktaki örtüleri çıkarıp Güney 'e doğru eğildi.
Songül :çok özür dilerim..ama istememiştim! İstediğini alamazsın benden Güney..ben o diğerlerine benzemem.
2 ay sonra..
Güney o günden sonra geçici olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştı ki yaklaşık bir hafta önce yürümeye başlamıştı.
Güney :lan var ya o çakıyı sırtıma saplayan elini sikeyim!
Diyerek Songül 'e tokat atıyor aynı zamanda kemerle vuruyordu.
Güney :seni altıma almak isteyen zevkime sıçayım !..Senin gibi piçi evime soktuğum güne sıçayım !
Songül 'ün kanayacak heryerinden kanlar akmaya başlamıştı çoktan.Güney Songül 'e karşı biriktirdiği nefreti şiddet ve sözleriyle söndürmeye çalışıyordu.
Güney :orospu çocuğu!
Songül konuşmak istese bile Güney 'in sürekli vurmasıyla ağzını bile oynatamıyordu.
Yaklaşık bir haftadır yani Güney 'in yürümeye başladığı günden beri sandalyeye bağlanmış sürekli şiddete maruz kalmıştı. Güney elindeki kemeri yere fırlatıp Songül 'ü çözdü.
Güney :siktir git şimdi şu vücudunu temizle !
Songül yürümeyi unutmuş gibi sürekli göğüslerine ve bacaklarına gelen kemer darbeleri ile kalkamamıştı .Güney sinirle Songül'ün kolunu tutup ayağa kaldırdı.
Güney :ne duruyorsun lan siktir git orospu !
Songül olduğu yerde yere çökerken Güney hala sinirliydi.
Güney :Burak ! Çıkar şunu odasına lan!
Burak Songül 'ü kolundan tutup ayağa kaldırdı. Güney bitmeyen öfkesiyle hızla tokadını Songül 'e geçirmişti. Burak Songül 'ü resmen 'sürükleyerek' odasına götürdü. Songül öylece kalakalmışken istemsizce gözlerinden yaşlar akıyor ve yüzündeki yaraları acıtıyordu.
Songül :hepsini hak ettin Güney Ertürk!
Diye bağırmıştı.Güney Songül 'ün odasına girdiğinde yerde oturan Songül 'ü gördü.
Güney :sende bunları hak ettin lan !
Biraz Songül 'ü süzdüğünde hareket edemeyeceği için burda oturduğunu anlamıştı. Kucağına alıp banyoya soktu ve küvete yatırdı. Suyu açıp banyodan çıkmıştı.
...
Songül suyun iyi gelmesiyle kendine gelmişti. Yaralarını sarıp bacağına büyük bir sargı sarmıştı. Sargı bacağının üstünde olduğu için mini etek giymek zorunda kalıp yatağına oturdu. 1 haftadır yemek yemiyordu sadece su vermişlerdi. Neredeyse yok denecek kadar zayıflamıştı.Kapısı tıklandığında 'gel' diyecek hali bile kalmamıştı. Kapı açıldığında Güney elindeki tepsiyi Songül 'ün kucağına koydu.
Güney :nasıl oluyor?Önce canını acıtıp sonra bakmak , bende deneyeyim dedim.
Songül :aç değilim .
Güney :yeme lan beni..1 haftadır yemek yemedin. Haline bak!
Diyerek çorbayı kaşıklayıp Songül 'ün ağzına götürdü.
Songül :canım acıyor yemeyeceğim.
Güney :dua et bi yerlerini kırmadım.
Songül :kalbimi kırdın..bu yetti.
...
Zorlarsam olacak.😩