Medyadaki şarkıyla okuyun lütfen~
Saman yaprakları rüzgarla savrulan defteri elime alıyorum, aylar sonra.
Chaconne'nun notalarının dağıldığı kağıdı ıslatan yağmur damlalarını engellemek için uğraşmıyorum.
Kurutmak için defterin arasına sakladığım çeşitli bitkilerin çürük kokusu karışıyor toprak kokusuna yavaştan.
Yarım kalan sayfaları tamamlamaya başladım, senin yanından gittiğimden beri yazıyorum.
Suyu çekilmiş yaprağı andıran ruhum sallanıyor huzursuzca özlemimin içinde.
Sensiz geçen dakikaları sayan zihnimdeki çanların sesi katlanılmaz oluyor artık.
Paslanmaya başlasınlar istiyorum.
Sesler kesildiğinde yanında olabileceğim çünkü.
Kalem kendiliğinden hareket eder gibi bırakıyor mürekkebi sarı, opak sayfalara.
Ne kadar yazarsam yazayım, Chaconne'u hatırlatıyor.
Sen, benim şarkımsın.
Her hareketin, notalarım.
Gülüşün ise ilhamım.
Görmezden gelemiyorum içimdekileri.
Vücudumdan kemanıma geçen hissleri, görmezden gelemiyorum.
Gri bulutlarla dans eden ruhumu kiraz çiçekleriyle dans eden bedene dönüştürdüğün gerçeğini, görmezden gelemiyorum.
Ocak 2013 12.59
Sensiz geçirdiğim 364 gün, 7 saat, 59 dakika, 1 saniye...