18 Temmuz 2026
Mount Justice
23.04
Dick, Artemis, Zatanna ve Roy şaşkınlıkla Bart'a bakmayı sürdürüyorlardı.
Yaklaşık 5 dakika önce Bart, Live Corps'a gitmeye çalışmış ama klasik bir Eliot büyüsü olan bariyere çarpıp bayılmıştı. Bu sürede Dick en yakın arkadaşlarına haber verip dağa gelmişti.
"Bakın, o adamlar çok kötü şeyler peşinde. O kızı-o kızı orada bırakamayız! Wally nerede?" dedi Artemis'e bakarak.
Genç ekibin olduğu kadar diğerlerinin de kafası karışmıştı. Artemis, "Bart, Wally-o öldü biliyorsun değil mi?" dedi tane tane. Bart bir anda şok olmuş gibi kalakaldı. Wally çoktan Birlik'e girmiş olmalıydı Zaman çizelgesinde bir bozukluk vardı.
"Ben hangi yıldayım?" diye sordu korkarak.
Damian saatine bakarak, "18 Temmuz 2026, saat 23:07. Vee, sanırım küçük bir sorun var." Dedi. Bart'ın gözleri kocaman açılmıştı.
"Benim 2017 yılına gelmiş olmam gerekiyordu."
Dick biraz uzaklaştı ve odadaki monitöre doğru gitti. "2017'den beri mi buradasın yoksa zaman makinen bir hata mı yaptı? Daha önemli bir sorunumuz var. Neden geri döndün Bart?" dedi arkasına dönüp kaşlarını çatarak.
Bart, "Çünkü gelecek çok dandik." dediğinde Eliot, "Ben demiştim." diye mırıldandı.
Roy, "Diğer koşucu, o insan mı klon mu. Ayrıca onu nereden biliyorsun. Onu gördün mü?" diye sordu. İki tane Roy olması bu klon fikrinin akla gelmesine neden oluyordu.
Bart telaşla "Benbilmiyorum birkızvardı Wally'eyaptıklarıdeneyiyaptılar." Dick sırıttı. "Siz koşucuların bunu yapmasından nefret ediyorum." dedi. "Biraz yavaş konuş da herkes anlasın."
Bart derin bir nefes alıp yeniden konuştu.
"Bu şirket bir çeşit deney tasarlamış. Wally'e sosyal açıdan benzeyen belli yaştaki gençleri toplayıp onlara kimyasal döküp elektrik çarptırıyorlar. Çoğu ölmüş, bazıları başarısız deney. Ama bir kızdan başarılı diye bahsediyorlardı. Onu kurtarmamız gerek Artemis!"
Artemis hemen harekete geçmelerini düşünse de Dick "Ekibin halini görüyorsun Bart. Bu mümkün değil." dedi.
"Ben kendim de giderim. O manyaklar kıza kimyasal döküp elektrik çarptırdı. Kim bilir daha neler yapacaklar? Buna izin veremezsiniz!" dedi ısrarla.
Dick ekibin geri kalanına baktığında duvara yaslanıp başını Damian'ın omzuna yaslayıp uyumuş olan Lian'ı gördü. Damian da uyumak üzereydi. Eliot koltuğa tünemiş yorgun gözlerle abur cubur yiyordu, Amelie ise ekip lideri olduğundan ne kadar yorgun olursa olsun diğerlerine hissettirmemek için dimdik ayakta duruyordu.
"Bart, birkaç gün beklemelisin." dedi Dick.
"Dick, o kızın fazla zamanı olmayabilir. Hızlanması için zorlayacaklardır onu. Ben ve Barry'nin yanında Wally'nin ne kadar yavaş kaldığını hatırla."
Artemis gülümseyerek araya girdi. "Bir koşucuyu kaybetmiş olabiliriz ama diğerini kurtarma şansımız var. Ne dersin Dick? Yeniden eski günlere var mısın?" diye sordu ve koluna girdi.
"Pekala Bart. Sana yardım edeceğiz. Roy, sen ne diyorsun?" diye sordu kızını kucağına alıp odasına götürmekte olan okçuya bakıp.
"Eh, çerez olacak bu." diye cevap verdi Roy.
19 Temmuz 2026
Mount Justice
05.02
Bart'ı bir gram uyku tutmamıştı.
Kıza yapacakları pis deneyleri düşünüp ürpermişti. Zaman çizgisinde de bir saçmalık olmuştu, ne demek Wally geri dönmemişti? Zaten uyku tutmayınca kalkmış, enerji barı yiyerek koşup durmuştu. Diğerlerini huzursuzca ana odada bekledi. Çıkıp gitmeyi planlarken Dick girişte gözüktü.
"Selam." dedi sıkıntıyla. Dick, elini Bart'ın omzuna koydu.
"Ona bir şey olmadan önce gideceğiz. Seni temin ederim."
"Artemis, B-9-1"
"Red Arrow, B-9-3"
"Zatanna, B-9-2"
Dört yetişkin ve bir genç birbirine baktı. Bart sabırsızlıkla ayağını yere vurdu.
"Ne duruyoruz, gidelim!"
Artemis konuştu.
"Fark edilirsek kızı alıp doğruca buraya geleceksin, Bart. Bize yardım etmeyi deneme. Anlaşıldı mı?"
"Tamam. Zaten yardıma ihtiyacınız olmaz diye düşünüyorum. Sonuçta, siz ikinizin okları var ve Zatanna bir büyüsüyle binayı bile yok edebilir ve Dick de bir dövüş sanatları ustası."
Dick sırıttı, eskrim sopalarını elinde çevirdi ve sopalardan çıkan elektrik göğsündeki mavi kuşu aydınlattı.
"Tabii." dedi eskrim sopalarına sevgiyle bakarken. "Bu bebeklerden kimse kaçamaz."
19 Temmuz 2026
Live Corps
05:24
4 kişi, Zeta Tube'den geçip yavaşça Live Corps'a girerken hava aydınlanmaya başlamıştı. Dick konuştu.
"Bart, kızı nereye sakladıkları hakkında bir fikrin var mı?"
"Benim tutulduğum odanın karşısındaki odadaydı."
Artemis derin bir nefes aldı.
"O zaman senin tutulduğun oda ilk hedefimiz. Başlayalım."
"Zattana'nın yaptığı gizlenme büyüsü oldukça kalıcı, sessiz olmaya çalışın."
Yerdeki patlama ve kan izleri göze çarpıyordu. Anlaşılan dünkü operasyon oldukça etki bırakmıştı.
Dick gururla gülümsedi.
"Bunları bizim çocuklar yapmış olmalılar. Şimdiden ortalığı yıkıp geçiyorlar."
Zatanna güldü.
"Eski zamanlarımız gibi."
Artemis'in suratı Wally'i hatırlamasıyla asıldı. Onu çok özlüyordu. Sonra kendine geldi, kızı kurtarmaları gerekiyordu.
Bart konuştu.
"Buradan sağa."
Bart'ı takip ederek ilerlediler. Bart en sonunda durdu.
"Burası benim tutulduğum yer. İşte şu karşı tarafta bir odaydı."
Artemis düşünceli bir şekilde konuştu.
"Dün Bart'ın kaçışından sonra buradaki hareketlilik azalmış. Pek fazla asker yok."
Zatanna konuştu.
"Ellerinde kalan son koşucuyu korumak için herkesi o bölüme yönlendirmiş olabilirler."
Dick öne atıldı.
"Ben bakıp geleceğim."
Ve hızlıca kayboldu.
3-4 dakika sonra Dick kapıda belirdi.
"Etrafında korumaların olduğu bir kapı var. İçeriden ses gelmiyor ama önemli bir yer olduğu belli. Başka tarafları da kontrol ettiğim ama aradığımız gibi bir şey yok."
Artemis konuştu.
"O zaman kapıdaki adamları halledeceğiz sonra kızı alıp gideriz."
Dick onu böldü.
"Zatanna ve Bart kızı almaya içeri girsinler. Sen ve ben dışarıdakileri alalım. Bart unutma bir sorun olursa kızı al ve git."
"Zaten dışarıdaki adamlar çantada keklik olacak."
Bart etrafına bakındı ve bir anda sanki az kişilermiş gibi hissetti.
"Biri daha gelmeyecek miydi bizimle?" Bütün o olaylardan sonra dikkatini pek toplayamamıştı.
Dick, "Roy dün geceden beri burada. Bizimkiler seni kurtardıktan sonra çalışanların çoğu buradan toparlanıp gitmeye çalışıyor olmalı. Burada ne döndüğü ile ilgili olabildiğince çok kanıt bulmalıyız. Roy da bu görevi üstlendi."
Bart anlayışla başını salladı.
Dördü de sessizce kapının oraya gittiler. Dick, Artemis'le birlikte geride kalıp Zatanna ile Bart'a el salladı ve bir anda askerlerin nereden geldiğini bilmediği esrarengiz oklar belirdi tavanda.
Dick, iletişim cihazına "Şimdi Roy." diye fısıldadı ve fabrikanın diğer ucundan yüksek bir patlama sesi duyuldu.
Bart ve Zatanna korumaların kafa karışıklığından yararlanıp içeri girmeyi başardılar ama Profesör olduğunu tahmin ettikleri kişi hala daha deneğin korunması için insanüstü bir çaba sarf ediyordu. Kızın etrafında resmen etten bir duvan örülmüştü.
"Eğer o çocuk gibi bu kız da elimizden kaçarsa, her birinizi ben öldürürüm!" diye bağırdığını duydular adamın.
Bart, kendin kaşındın diye düşündü.
Zatanna ile o anda bakıştılar ve aynı anda saldırıya başladılar. Zatanna etten duvarın dikkatini dağıtmak için büyüler yaparken Bart da hızının avantajından yararlanıp adamlara tekme ve yumruklar tattırıyordu. Kısa sürede çoğu etkisiz hale gelmişti.
Dışarıdaki durum da farklı değildi, Zatanna'dan uzaklaştıkları için büyünün etkisi geçmişti. Bu yüzden de Artemis, Zatanna ve Bart içeri girdiği an özelleşmiş oklarından birini attı ve etrafa yoğun bir sis yayıldı.
Artemis ve Dick hızlıca ayrılıp koridorun iki farklı ucuna gittiler ve korumaların birbirini izleyen patlama seslerini takip etmelerini beklediler. Geriye kalan korumalarsa hızlıca kapıya geri dönüp eskrim sopalarıyla işlerini bitiren Dick için çocuk oyuncağıydı.
"Artemis, bombanın gerçek olmadığını anlamaları uzun sürmeyecek. Burada bekle, ben de içeri girip bizimkilere yardım edeceğim."
Dick arkasını döndüğünde Artemis çoktan içeri girmişti bile.
Dick gözlerini devirdi ve yerde yatan korumaların yanında yere oturdu.
Artemis içeri girdiğinde hızlıca en yakın yerde siper aldı. Adamların Eliot stili bir büyü ile mavi baloncuk içinde durduğunu ve üzerlerinde kadın elbiseleri olduğunu görebiliyordu.
Zatanna'nın kahkahasını duydu.
Bütün korumaların yere serildiğini görünce hiç şaşırmadı, göz açıp kapayana kadar Bart onları halletmişti bile.
Bart, görüş açısına işte o an girdi. Havada yavaşça süzülüyordu. Ardından yere düştü.
"Ah, kıçım acıdı be!" diye bağırdı genç koşucu.
"Zatanna! Şu adamları hallet artık da kızın bulunduğu şeyi aç!" diye bağırdı Bart.
Profesör'ün sesi yankılandı kocaman salonda. "Onu asla açamazsınız!"
Artemis işte o an koştu ve adamın yanına gitti.
"O kapsülü açacaksın. Yoksa sonun kötü olur." dedi Damian'ın bıçak koleksiyonundan yürüttüğü bir tanesini adamın boynunda tutarken.
Bart'ın sesi duyuldu.
"Artemis, gelip beni kurtaracağını biliyordum."
Artemis göz devirdi, Profesör de "Eğer o kızı size verirsem bana yapacağınız şeyler onlarınkilerin yanında komik kalır." dedi.
"Beni tanımıyorsun." Doğrusu, babamı ve annemi tanımıyorsundu.
Profesör bağırdı.
"Asla! Bina yok etme prosedürü başlatılsın."
Alarmlar çalmaya başladı. Bart içinden bir lanet okudu. İçeri giren adamları görünce düşüncelerini sesli ifade etmekten hiç çekinmedi.
Askerler.
Artemis'in kararsız kaldığını görebiliyordu. Askerlere saldırmak kahramanların itibarını zedeleyebilirdi. Zatanna bunu fark etti ve mavi baloncuk büyüsünü tekrarladı.
Bu sefer askerler de baloncuk büyüsünün etkisindeydi.
"Büyüyü güçlendirmek için 20 dakika feda ettim." dedi Zatanna. Bart kafası karışmış bir şekilde Zatanna'ya baktı ama tedbiri elden bırakmayarak kapsülün yanından ayrılmadı.
"Nasıl yani?"
"Yani, büyü normalde yarım saat sürüyor ama çok kişi olduğu için etkisi sadee on dakika sürecek. Sonuç olarak. Kızı al ve buradan çık, biz diğerlerini hallederiz."
Artemis bıçağı profesörün boğazına bastırdı ve tehditkar bir ifadeyle fısıldadı.
"Kapsülü aç."
Dışarıdan metal eskrim sopalarının ve okların sesi geliyordu. Profesör öfkeli Artemis'le yüz yüze durmaya dayanamadı, gözlerini yumdu ve kapsülü açtı. Bart diğerlerine endişeli bir bakış yolladı.
"GİT!"
Kızı kucağına alıp koşmaya başladı.
Dick konuştu.
"Burayı halletmek bize kaldı."
Eskirim sopalarını çıkardı ve en yakındakilerden başladı.
Baloncuklarından kurtulan askerler onlara saldırmaya çalışıyor ancak Zatanna tarafından tekrar hapsediliyorlardı.
Artemis sinirle baktı.
"Zatanna, baloncukları sonsuza kadar tutamaz. Bu duruma bir son vermemiz gerek."
Dick kafa salladı.
"Olabildiğince zarar vermemeye çalışın, sadece savuşturun. Bayıltmak ve bağlamak yapabileceğimiz en iyi şey."
Zatanna baloncukları bıraktı.
"Yavaşlatma büyüsü yapacağım, Artemis hakla onları."
"Rewols ti ekam"
Askerler yavaşladı ve ağır çekimdeymiş gibi hareket etmeye başladılar. Bundan faydalanan Artemis ayaklarını hedef alarak onları düşürmeye başladı.
O sırada Dick'in telsizi cızırdadı. Roy'un sesi duyuldu.
"Hemen binayı terk edin."
Dick bağırdı.
"Artemis, Zatanna gidiyoruz."
Kendilerini zar zor binanın dışına attıklarında Roy'u gördüler.
"Haydi, haydi"
Onlar binadan uzaklaşırken bina patladı. Kulakları acıtan bir ses duyuldu ve fabrikanın parçaları etrafa saçıldı.
Zatanna derin bir nefes aldı.
"İyi yırttık."
Nightwing konuştu.
"Gidelim, neler gördüğünü bize jette anlatırsın Roy."
Nightwing'in jetine bindiler. Jet daha yeniydi.
Kalkışa geçerlerken Artemis güldü.
"Buna ne isim verdin Dick, Birdie mi?"
Herkes gülmeye başlamıştı. Dick suratını büzüştürdi.
"Ha ha ha, çok komik Artemis. Daha ismine karar vermedim. Neyse Roy bize ne gördüğünü anlat."
Roy kafasını kaşıdıktan sonra Dick'e döndü.
"Orada başka deneklerde vardı."
Üzüntüyle ekledi.
"Bunu yapmayı hiçbir zaman bırakmayacaklar. Zavallı insanlara eziyet ediyorlar."
Zatanna elini Roy'un omzuna koydu ve güven verici bir şekilde gülümsedi.
"Biz de onları durduracağız."