ONE AND ONLY(Kaisoo)

By kkamjongBaekkie

18.8K 1.4K 439

Kim Jongin 23 yıllık hayatının yarısını müzik sektöründe harcamış popüler,kız erkek herkesin hayranı olduğu b... More

Tanıtım
Bölüm -2 : Okyanus ve Yakamoz
Bölüm 3: Kabul Ediyorum
Bölüm 4: One and Only Finish Part I
One and Only Finish

Bölüm-1: Sakar Çocuk

3.8K 288 142
By kkamjongBaekkie

İlk bölümü bu hafta,atmayacaktım ama vişneli turtamın moralini bozmuşlar, belki biraz,morali yerine gelir diyerekten paylaşım dedim.O ne dediğini bilmeyen insanları önemseme bitanesi 💗💗💛💛❤o∩_∩o💋💋

''Kim Jongin, Bay Kim Jongin bakar mısınız?''

Jongin kendine lanetler ederek kafasındaki siyah şapkasını biraz,daha yüzüne indirip hızlı adımlarla bulunduğu marketten çıktı.

Altı üstü lanet olasıca bir ramen yemek için menajerinden kaçmış ve bu ıssız marketi bulmak için yarım saat harcamıştı.Ama yine yakalanmıştı.

"Lanet olsun işte çok yakışıklı ve ünlüyüm "diye söylenip arabasına binmesiyle telefonunun çalması bir olmuştu.

Al işte baş belası menajer hyungu evde olmadığını fark etmişti.O kadar özenle yatağına yastıklar yerleştirip kıymetli yorganını üzerine kapatmıştı.Biraz daha uzun fark edilmemek için...

Derin nefesle alıp aegolu bir şekilde "Hyung~"diyerek. Telefonunu açtı.

''Hyung mu?, Lan sen beni işimden kovdurup, beş çocukla ortada mı bırakacaksın velet "diye kürkrerken Jongin arsızca gülüyordu.

''Hyung,beş değil bir çocuğun var ve eşin baş editör ortada kalmazsın,ben kalırım ama sen kalmazsın "diye kahkaha atarken karşısındaki adam tanrıdan böyle bir baş belasına neden menajer olduğunu sorguluyordu.

"Kapa çeneni ve hemen eve gel yetişmemiz gereken bir program var! "

"Hyung gelemem yani bak gerçekten çok i hatta çok çok ama çok isterdim gelmeyi inan ama gelemem."diye arabasını çalıştırmış yola koyulmuştu.

''Ne demek gelemem,delirdin mi?Neredesin ben geleceğim yanına!"

''Sende gelemezsin çünkü evden kaçtım, hıh, söylememeliydim, yağ hyung telefonlarını da açmayacaktım "dedikten sonra telefonu menajerinin yüzüne gülerek kapattıktan sonra okyanusla. aralarında uçurum olan yolda sürmeye devam etti.

Çevresinden bunalıp, tükenmişlik sendromuna girmiş gibi hissediyordu ve gerçekten de kaçmıştı.
Bir kaç gün kimse fark etmeden Jeju da kafasını dinleyebilirdi en azından.Bu düşüncesi ta ki aniden yola atlayan küçük bir şeyle fren yapmasına kadardı.

Bir kaç küfür savurup arabadan hızla indiğinde sırtına ona dönük, yere oturmuş dizlerini ovalayan bedenle gözleri kocaman açıldı.

"TANRIM!Delirdin mi sen? "diye bağırmaya başlayıp cümleler sıralayacakken arkasını korkuyla ona dönen çocukla tüm küfürlü cümlelerini yutmak zorunda kalmıştı.

Bembeyaz teni,gözleri bir penguenin ki kadar açık,kalın kırmızı dudakları acıyla gerilmiş çocuk ona bakarken gerçekten de konuşmayı unutmuştu.Adının ne olduğunu sorsalar onu bile söyleyemeyecek durumdaydı.

Çocuk çekingence tek ayağı üzerinde sekerek kalktığın da Jongin gözlerini kırpıştırıp kendine gelmeye çalıştı ama çocuğun eğilip özür dilerken duyduğu sesle daha afallamıştı.

"Üzgünüm çok üzgünüm bayım sadece arabayı durdurmaya çalışıyordum ama ayağım takılınca birden...tekrar özür dilerim ''diyerek üst üste eğilmeye devam ederken acıyla inlemişti.Jongin kolunu fark ettirmeden cimcikledikten sonra ayaklarını hareket ettirip ondan küçük duran bedenin karşına gelerek eğilmesini durdurdu.

"Ölebilirdin biliyorsun değil mi?Tanrım ben katil olabilirdim "

''Tekrar özür dilerim, radyo istasyonuna yetişmem gerekiyor çok kaldım beni bırakabilir misiniz, zaten merkezin girişinde hemen, lütfen bu çok acil'' diye dudaklarını büzmesiyle Jongin transa geçmişçesine sadece başıyla onaylayıp ona arabanın kapısını açmıştı.

Çocuk teşekkür ederek kocaman gülümsediğinde dudaklarının kalp şeklini alması genç şarkıcının derince yutkunmasına neden olmuştu.

'Tanrım,bu kesinlikle bir melek olmalı ama benim gibi bir piçin karşısına çıkacak ne günah işlemiş olabilir 'derken çocuk meraklı gözlerle beş dakikadır eli arabanın kapı kolunda olan adama bakıyordu.

''Bayım,acil demiştim eğer götürmeyecekseniz başka bir araba bulabilirim.'' diyerek kolunu dürtünce Jongin kendine gelerek arabanın sürücü koltuğuna,geçti.

Jongin yanındaki bedenden yayılan vanilya kokusunu unutmaya çalışarak arabayı sürerken ,çocuk sessizlikten rahatsız olmuştu.

"Kyungsoo "

Jongin duyduygu sesle gözünü yoldan ayırıp ona bakan çocuğa,döndü.

''Adım Kyungsoo,senin Bayım? Yani bir adın var değil mi?''diye gözlerini kıstığında Jongin

''Beni tanımıyor musun? diye aniden arabayı frenleyip durduğunda Kyungsoo öne doğru sendeledi.Bu çocuk uzayda falan mı yaşıyordu.Minicik çocuklar bile yolda görünce bacağına sarılırlardı.

''Yavaş olsana.''

''B..ben özür dilerim.'' diyerek bedenini tamamen Kyungsoo ya döndürdü.

''Gerçekten beni tanımıyor musun ?''gözlerinde bir yalan ışıltısı falan aradı ama yoktu.

Çocuk ''Niye ünlü biri misin?'' diye alayla gülünce Jongin'nin yüz kasları gevşemiş gülecekken son anda toplayarak "Yok ünlü değilim boş bulundum sadece bende Jongin, memnun oldum Kyungsoo ''diyerek elini uzattığında,Kyungsoo kalp şeklindeki dudaklarını Jongin'nin gözüne soka soka gülümseyerek elini sıktı.

Yolculuk tekrar başladığından Kyungsoo konuşmaya başladı.

''Seni daha önce hiç buralarda görmedim Jongin,yerlisi değilsin, tatil için mi geldin ha,nereden geldin?''

''Tatil için geldim bir kaç günlüğüne, sen ya?''

''Ben kendimi bildim bileli bu denizin ortasındaki kara parçasındayım. Yerel radyo istasyonunda bu kasabadaki yaşlılar için eğlenceli eski şarkılar çalıyorum.''

''Sıkıcı olmalı'' diye kendi kendine söylenmesiyle Kyungsoo kollarını kucağına alıp "Hiçte sıkıcı değil, yolda beni görüp eski anılarını hatırlattığım için teşekkür etmelerini seviyorum."demesiyle Jongin bugün bilmem kaçıncı kezdir yoldan gözünü ayırıp bu sevimli velede yiyecekmişçesine bakıyordu.

''Kaç yaşındasın Kyungsoo,çok küçük görünüyorsun "diye kırkırdarken Kyungsoo tam tersiydi

''23 yaşındayım.'' demesiyle Jonginin gülmesi yerini şaşkınlığa bırakmış.

''İnanmıyorum. Orta okul çocuğu gibi görünüyorsun ve benimle yaşıtsın'' diye gülüp söylerken Kyungsoo da onun gülüşlerine katılmıştı nedense.

Jongine çok kısa gelen yolculuk son bulduğunda Kyungsoo teşekkür ederek radyo istasyonuna girmişti ki Jongin koşarak kolundan tutup onu durdurdu.

Samimi bir gülümsemeyle "Akşam işin var mı,burada bildiğim bir yer yok yani boşsan bana eşlik eder misin? "Diye sorunca Kyungsoo biraz tereddüt etse de kabul ederek işi bittiğinde araması için numarasını aldı.

...

Jongin Kyungsooyu bırakıp tekrar arabasına binerek avucunun içi gibi bildiği Jeju yollarında okyanusun sessiz bir köşesine arabasını park edip radyo kanallarından Kyungsoonun sesini ayırt etmeye çalıştı.

''Güneşin bizi ısıttığı ,etrafımıza ışık yaydığı bu mükemmel günde hepinize merabalar.Benim sadık dinleyi...''

Jongin duyduğu sesle radyonun sesini sonuna kadar açıp sırıtarak geriye yaslandı.Neden bu kadar mutlu olduğunu bilmiyordu ama şuan hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu havadan sudan konuşan bu adamın sesiyle.

''Evet,bugün küçük sevimli radyocunuz bugün açılışı size eskilerin efsanevi şarkıcısı Kim HyunSik'in yine efsane şarkısı Like Rain Like söyleyecek.Sevindiniz değil mi ?
Neden bu iç yakıcı şarkıyı söylüyorsun diye soracak olursanız bilmiyorum bugün biraz,buruk hissediyorum,eskileri hatırlayıp acılara bile tebessüm edelim "dedikten sonra şarkının fon müziğiyle Kyungsoo nun kulaklara dolan eşsiz,sesi tüm arabada hatta okyanusta yankılanıyordu.Jongin nefes almayı bırakmış kalbine kadar işleyen bu sesle tüm hareket kabiliyetini yitirmişti.

Şarkı biteli saatler olmuştu ama Jongin hala,öylece beyninde, ruhunda yankılanan sesle kendine gelmemişti.





Continue Reading

You'll Also Like

376 84 8
Amigdala: Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki birincil role sahip bölge.
4.1K 510 13
- yüreğim, o eski aşk kalesi yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden.
16.5K 1.9K 50
[bxb] P1Harmony grubunun gerçek olmayan, saçma, komik konuşmaları. ఌ düz yazı highest ranking: #1 - p1harmony #1...
25.1K 2.6K 11
kucağındaki kedinin tüylerini öpüyorsun ve diyorum ki; keşke o şerefsiz kedinin yerinde olsaydım