KOYU KIRMIZI |Anlaşmalı Aşkla...

By Russilexa

1.4M 67.4K 9.4K

/Tamamlandı/ Hiç yapmayacak bir şeyi yapsanız , düşünün... Boşansanız mesela. Delice aşık olduğunuz adamdan. ... More

AR/Koyu Kırmızı /Tanıtım
AR/1
AR/2
AR/4
AR/5
AR/6
AR/7
AR/8
AR/9
AR/10
AR/11
AR/12
AR/13
AR/14
AR/15
AR /16
AR /17
AR/18
AR/19
AR/20
AR/21
AR/22
AR/23
AR /24
AR /25
AR/26
AR/27
Sözleşme Artık Raflarda 🍃
AR/28
AR/29
AR/30
AR /31
AR/32
AR/33
AR/34
AR/35
AR/36
AR/37
AR/38
AR/39
AR/40
Finalden Alıntılar, Duyuru Ve Etkinlik!
AR/41 (FİNAL.)
Sözleşme /İnternet sitesi indirimleri/

AR/3

50.6K 2K 107
By Russilexa

Müzik❤️ 

Bu şarkıyı okurken dinlemenizi öneririm,güzel ve güçlü bir şarkı!

"Eeee?" 

Merve kafasını tabağından kaldırıp karşısında ki adama baktı. Saat şuan sekizi gösteriyordu ve yarım saattir buradaydı. Yiğit denilen adam onu almaya yeltenmemiş kendisi bir araba gönderip aldırmıştı. Önünde ki peçeteyi alarak dudaklarına dokundurdu yavaşça. 

"Seninle evlenmek istemiyorum."diyerek ellerin masanın üzerine koydu. Oturduğundan beri cici kız havasını bozmamıştı ki şuan açlıktan ölüyordu. Hafif çıkık karnını bol bir elbise ile tamamen ört bas etmişti. Aslında o acıkmamıştı , bebeği açtı. Tabii ona göre... 

Yiğit karşısında ki kadına baktı bir an. Geldiğinden beri  sadece merhaba demiş Yiğit'e kısa bir bakış atarak oturmuştu masaya ,sonra ise önünde ki yemeğe odaklanmıştı tamamen. Onun bu hareketlerine anlam vermese de üzerinde ki havaya vermişti.

"Ben sanki çok istiyorum."

"Affedersin ama evime gelip bana talip olan sendin."  derken adamı taciz edercesine gülümsemişti Merve.  Yiğit onun bu hareketine karşın masaya biraz daha yaklaşıp ellerini masaya koymuştu.

"Bana bak bende sana çok meraklı değilim."

" O zaman 'istemiyorum' de. Bunu demek inan bana çok kolay." derken arkasına yaslanmış ve ellerini karnına koymuştu. Yemeklerin kokusu midesini bulandırsa da çaktırmamak istiyordu.

Yiğit derin bir nefes alarak karşısında ki kıza baktı. Başına sarmamak isteyeceği kadar büyük bir dert sarmıştı.  Merve'yi yakından tanımasa da babasının vasıtasıyla tanıyordu. 

Şimdi ise bu kızla evlenmesini istiyordu. Merve'nin evden kaçtığını biliyordu fakat başkasıyla evlenip boşandığını bilmiyordu. Ya da karnında ki bebeği...

"Evden kaçtığını biliyorum." diyen adama kaşlarını çatarak baktı Merve. Gözlerini kırpıştırıp Ellerini karnından çekti. 

"Evet kaçtım , ve kötü bir gelinim benimle evlenme."

"Bak güzelim. Seninle evlenmeye bende çok meraklı değilim."

"O zaman burada ne işin var?" diyen kadına baktı Yiğit. Dişlerini sinirle gıcırtarak oturduğu yerde debelendi. Dilini ön dişlerine getirerek sinirlenmesine önlem olmak istedi. Kızın bu rahat tavırları canını sıksa da kendinden ödün vermeyerek sustu. 

" Bak anlaşamadık diyelim , olmaz mı ?" diyen kıza baktı.

Merve önünde ki devasa adama gözlerini kırpıştırarak baktı. Gözlerinin siyah rengine bakılı kaldı , aslında o en çok renkli gözlere aşıktı. Ama adamın gözlerinde adeta kendisini görmüştü.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Peki... İstediğin gibi olsun. Benim istemediğimi söyleriz ailen sana yüklenmez." derken elinde ki çatalı bırakıp sağ eliyle bir garsona işaret etmişti. Merve elini çantasına uzattığı zaman Yiğit kaşlarını çatarak kızın ne yaptığına baktı. Bu saate kadar zor bile dayanmıştı ona. Normalinde böyle değildi fakat karşısında ki kadına nazik davranmak adına elinden ne geliyorsa yapmıştı.

" Bırak onu." derken çatık kaşlarıyla Merve'ye bakmaya devam etmiş ,cebinden çıkardığı yüklü parayı koymuştu masaya.

"Para verecektim."

"Senin yediklerine para yetecek mi sanıyordun?"

Merve kaşlarını şaşkınlıkla kaldırarak ayağa kalkan adama baktı. O da otomatik hareketlerle ayağa kalkarken Yiğit'tin alaylı yüzüne bakarak çantasını aldı hışımla.

"Öküz" diye mırıldanarak arkasında ki adama veda bile etmeden ürümeye başladı.Şuan herhangi bir yerde tuvalet bulup oraya sinmek istiyordu fakat arkasına tekrardan dönmek istemiyordu.

"Bekle." diyerek emir veren adama aynı onun gibi kaşlarını çatarak baktı. Kafasını iki yana sallayarak gözlerini kırpıştırdı.

"Numaram burada yazılı , bir anlaşmazlık olursa ararsın hallederim."

Kafasını sallayarak adamın elinde ki kartı aldı ve tekrar yürümeye başladı. Mecburen şuan ona muhtaçtı , ne yapacağı belli olmaz tekrardan başı derde girebilirdi. Yiğit'in ona seslenmemesi üzere homurdanarak ayağında ki topuklularla beraber yürümeye başladı. Yiğit ise kadının bu tavrına omuz silkip atlamıştı arabasına. Onu arabasına alacak değildi tabii ki .

Arabasının sıcak koltuğuna kurularak gaza bastı Yiğit. Radyosundan yüksek sesli bir müzik açarak arabayı sürmeye başladı , gittiği yönde yolu aydınlatan farlarla taksiye binen kızı görmüştü. İkisinin de birden gözleri birleşince genç kız etkilenmenin yanı sıra tekrardan 'Öküz' diyerek mırıldanarak bindi taksiye.

Yiğit kıza az olsun da gülümseyerek sürmeye devam etti. Dudaklarında ki ince çizgi şarkının nakaratında da büyüdü.

'Benden kaçamazsın , seni gözlerime kilitledim!'

//

" Ağabeyim gelmiş!"

Yiğit kapıda ki küçük kıza bakarak derin bir iç çekti ve onu kucağına aldı. Küçük kızın alnına sesli bir öpücük kondurarak kıkırdamıştı.

"Nasılsın güzelim?" derken onu kucağından indirip yere bırakmıştı. Açık olan evin kapısından girerken kardeşinin elini tutup onunla beraber salona gelmişti.

"Öküz oğlunuz gelmiş!" Yiğit kaşlarını kaçıp önünde kollarını bağlayan çocuğa baktı. İşte çocuklara bunun için hiç tahamülü yoktu.

" Ne var lan?" derken İlay'ı kucağına alarak kanepeye oturmuştu.

"Bana lan demese ne oğlum! Babama söyleyeceğim lan seni!"

"Aman , selam da söyle." derken boynuna yatan kız kardeşini daha da kendine sardı. Ömer'e bir kez çocukça dil çıkararak onun salondan koşarak çıkışını izledi. 

Sadece on yıla kadar tek çocuktu , aslında bundan da memnundu. Takii annesi başka bir adamla evlenen kadar. İlay ve Ömer ise üvey ikiz kardeşleriydi ,annesinin öz çocukları değildi. Ayrım yapmasa bile Ömer ile uğraşmaktan büyük zevk alıyordu.O da onun gibiydi , ailesinin bölünmesinden şikayetçiydi ve bu şikayeti sadece Yiğit'e yapıyordu.

"Yiğit?"

"Annecim." derken kucağında uyuya kalan kıza gülümsedi. Ayağa kalkmak istedi fakat kalkmadı , başına gelen iki ayaklı bela olarak gördüğü annesine şirince gülümsedi. Soracağı ahiret sorularına kendisini çoktan hazırlamıştı. Kız istemediğine göre zorlamanın anlamı yoktu. Nikah tarihini iptal edebilirdi.

" İlay sen gelene kadar uyumadı." derken kıkırdayarak oğlunun yanına oturdu her ne kadar bu gece içi içini yese de şu anlık susuyordu.

"Sor artık anne."

"Ay aman! Söyle bir bakalım , nelere oldu?"

"Tipim değil." derken omuzlarını yavaşça silkip gözlerini kapadı genç adam.

"Ammar!"

"Anne istemiyorum evlenmek. Hem kızı beğenmedim , hani küçükken sana harem kuracağım diyordun? Harem istiyorum."

"Başlatma haremine!Tamam , dediği gibi olsun." derken küskün küskün kalktı oğlunun yanından kadın.

Yiğit annesinin gidişine gülümserken kucağında ki kardeşiyle beraber kalktı koltuktan. Yavaşça merdivenleri çıkarken mutfaktan kafasını uzatan üvey babasına bakmadan yönünü sabit tutarak İlay'ı odasına çıkardı. Ayağıyla açtığı kapıdan girerken pembe odaya baktı.Dudakları yavaşça kıvrılırken sessiz sedasız yatırdı kardeşini.

Odadan çıkarken aklında ki tek şey annesiydi , onu istemeden kırdığının farkındaydı fakat yapamazdı. Annesinin odasının önüne gelerek küçük bir çocuk gibi çaldı kapıyı , içeriden Leyla Hanım'ın sesi gelince girdi içeri.

"Neden onunla evlenme mi istiyorsun?"

"Sadece onunla değil evladım. Ben evlenmeni istiyorum, sadece Merve bana uygun geldi."

"Kız iki yıl önce kaçmış."

"Deme öyle ,Kemal Bey çok iyi insandı. Babanın da nadir arkadaşlarından biriydi. Sadece hatırlamıyor o kadar.  Alzheimer  olduğunu duymuştum."

"Evet , öyle. Her neyse yarın konuşuruz olur mu ?" derken annesinin itiraz etmesine izin vermeden çıktı odadan. Kendi odasına girdiğinde ise vakit kaybetmeden kendini yatağına attı. Üzerinde ki takımı bile çıkarmamıştı. Şuan tek istediği şey uyumaktı.

//

Merve eve girdiğinde onu salonda bekleyen annesine baktı. Aslında sessiz sedasız odasına kapanmak istemişti fakat olmamıştı.

"Nasıl geçti?" diyerek ayağa kalkan annesine karşılık koltuğa yavaşça oturarak karşılık verdi. Ellerini karnına koyarak ayakkabılarını çıkardı.

" İkimizde evlenmek istemiyoruz." derken kızaran ayaklarına baktı. O öküz adam onu yol ortasında bırakmış birde nisbet yaparmış gibi son ses müzikle gözlerinin içine bakarak geçmişti yanından.

"Ne demek istemiyoruz?"

"İstemiyoruz işte!"

"Bu iş senin isteyip istememenle olmuyor! Yakında karnın çıkacak , babana ne diyeceğim!"

"Giderim." derken sesini kısmıştı Merve. Gitmek onun için bir kelime kadar kolaydı ve bunu yapardı.Adı gibi emindi.

"Gitmeyeceksin! Ne dediysen Yiğit'i tekrara arayıp onunla evlenmek istediğini söyleyeceksin! Baban deli! O senin yüzüne artık bir deli! "

"Anne be---"

"Artık oyunu bırak! Hayatımız senin yüzüne berbat oldu! Kimse suratımıza bakmıyor ve senden sadece bir şey istedim. Sadece bir şey!"

"Necla kime bağırıyorsun ?" diyerek içeri giren babasına baktı Merve. Yavaşça ayağa kalkarak ona şaşkınlıkla bakan babasına baktı.

" Baba?"

"Senin bu evde ne işin var!"

Merve zar zor yutkunarak annesine baktı. Necla Hanım ise tam tersi kafasını aşağıya eğmiş omuzlarını salmıştı. Kocasının durumu böyleydi ,gidip gelen hafızası onları bu sefer çok zorlayacaktı.

"Ba-baba." 

"Sen hangi yüzle buraya gelirsin! Ne hakla yüzümüze bakarsın!"

Kemal Bey içi el vermese bile bağırıyordu kızına. Buğulanmış gözlerini kapatarak geri açtı , içinde ki sarılma isteğini kenara bırakıp kaşlarını çattı. Arada gelen hafızasını ile sadece kızının bu evden gidişini hatırlıyordu. 

"Baba ben özür dilerim." derken burnunu çekerek genç kız. Bir iki adım attığında ondan uzaklaşan babasına dudaklarını dişleyerek baktı. 

"Ben , ben evleniyorum.Hemde şey--" 

Bir anlık duraksama ile annesine bakındı,  şaka gibiydi ama adamın adını unutmuştu...

"Yiğit ile evleniyor. " diyerek mırıldandı yaşlı kadın. Şuan hiç bir şeye sevinemiyordu , kocası hatırlıyor fakat suratına dahi bakmıyordu.

"Evlenmek mi?"

"Evet evleniyorum ve adına getirecek hiç bir ,hiçbir şey yapmadım." derken gözlerini kapayarak karnına giden ellerini engelledi.

"Ne yaparsan yap , ne söylersen söyle sen hayatımı kararttın. Yarın seni unutacağımı bilsen bile senden nefret ediyorum. Bunu unutma sen benim kızım değilsin artık."

Merve ona nefretle bakan babasının aksine onunla beraber salondan çıkan annesine baktı. Kendini o kadar güçsüz hissediyordu ki! Eve geri geldiğinde babasının onu hatırlamamasına sevinmişti bile. Kapıdan çıkan iki kişinin ardından yere çöktü. Gözlerinden akan yaşlara rağmen burnunu çekerek çantasına doğru koşturdu. Çantasından kardığı telefon ve telefon kabının arkasında ki kartı çıkardı. Zar zor şekilde numarayı tuşlayarak telefonu kulağına doğru tuttu. Bir kaç çalıştan sonra açılan telefondan mırıltılı bir ses geldi ve o ses ölene kadar duyacağı tek sesti.

"Yiğit... Benimle evlenir misin?" 

Ha bu arada serinin ilk kitabı Sözleşme Epsilon Yayınları ile raflarda yerini alacak 😍💃

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 71.1K 43
© Tüm hakları saklıdır Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin...
367K 24.1K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
664K 19.2K 26
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
417K 25.2K 26
• Tamamlandı • • Günaha Davet - III • Eylül, maskeli balo konseptine sahip doğum günü partisinde kısacık bir an yakınlaştığı ama bir türlü aklından ç...