İŞTE YENİ BÖLÜM:) İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ.
(Yeliz'in ağzından.)
Selda bana Ufuk'u sevdiğimi söylemem için baskı yapmaya devam ediyordu. Neymiş ben Ufuk' u seviyormuşum. Tamam biraz hoşlanıyor olabilirim. Hep gülümsemesini istiyor da olabilirim ama onu sevmiyorum. Yani henüz.
"İtiraf et. Seviyorsun sen Ufuk'u" dedi Selda.
"Sen " dedim. Bana anlamamış gibi baktı.
"Ömercan?"
"Ben,bilmiyorum. Onu seviyorum ama bilmiyorum" dedi
"Neyi?"
"SE-" cümlesini tamamlamadan Selda'nın telefonu çaldı. Işık hızıyla yanımdan kalkıp yataktan telefonunu aldı. Tabi beni köşeye sıkıştırırken güzel kendisine yapılınca kötü.
"Aylin!" diye sesli bir şeklide cevapladı telefonu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
"Ne!" diye bağırınca bütün dikkatimi Selda'ya verdim. Yüzündeki gülümseme silinmiş yerini endişe almıştı.
"Hangi hastane?" diye sorunca bende endişelendim.
"....................."
"Durumu nasıl?"
"........................."
"Tamam!" diye telefonu kapattı.
"Ne oldu?" dedim.
"Aylin kaza geçirmiş. Üstünü değiştir hemen gidiyoruz" dedi. Gözleri dolmuştu.
"Tamam" dedim üstümdeki pijamaları hemen çıkarıp dolaptan ne bulduysak üzerimize geçirdik.
Hastaneye geldiğimizde ikimizinde göz yaşları durmadan akıyordu. Hemen danışmaya yönelip
" Aylin Acarkan!"
"kaza sonucu hastahaneye getirilmiş .Nerede "dedim
"Durumu nasıl!" dedi Selda da.
"403 numaralı odada 5. kat. Korkmayın iyi" dedi kız . Bir cevap vermeden asansörlere ulşıp 5. kata bastık.
403 numaralı odayı ararken bir odanın kapısında Semih'i gördük. Oraya doğru yürüyüp odanın numarasına baktım. Bu odaydı.
"Senin ne işin nereden haberin oldu?" dedi Selda. Yüzümüz ona döndüğünde yüzünde endişeli ve üzgün bir ifade vardı.
"Biz beraberdik" dedi.
"Nasıl " dedim.
"Şimdi bunu mu tartışacağız. Uyandı Aylin girin yanına" dedi.
"Sen niye girmedin"
"Beni istemedi?"
"Hadi Yeliz girelim " Selda'nın dediğini yapıp Semih'i boşverip odaya girdik.Aylin başını sarmışlardı. Aylin uyanmış karşıya cama bakıyordu. Bir şey düşündüğü her halinden belliydi. Bizim geldiğimizi bile duymamıştı.
"Aylin iyi misin" dedi Selda . Aylin bize bakıp şaşırdı.
"Sizin nasıl haberiniz oldu" dedi.
"Nasıl mı haberimiz oldu. Aradılar . Yoksa sen bize haber vermeyecek miydin" dedi Selda.
"Aslında evet haber vermeyecektim . sizi endişelendirmek istemiyordum" dedi.
"Ailen biliyor mu hastanede olduğunu " dedim.
"Hayır ,zaten bilseler de hemen gelemezler. Yurt dışına iş seyahatine gittiler. "
"İyi misin. Nasıl oldu kaza?"dedi Selda.
"Bilmiyorum .taksideydim. birden kafamda bir sızı hissettim sonra gözlerim kapandı."
"Sen bize işim var dedin tamam da Semih ne alaka?" dedi Selda.
"Benim başım ağrıyor ya çok uykum geldi" dedi başını yastığa koyarken.
"Sonra konuşacağız" dedi Selda. Aylin Semih deyince yüzünde mutsuz bir surat ifadesi oluşmuştu. Şuanda hiçbir Anlatmak istemediği her halinden belliydi.
"Selda tamam sonra anlatır baksana kız ölümden dönmüş" dedim. Konu kapansın diye ama ölümden dönmüş derken abartmış mıydım acaba.
"Evet ya gerçekten iyi misin sen " dedi Selda.
"Evet iyiyim" dedi Aylin .O sırada kapı açılıp Gözlüklü bayan orta yaşlarda bir doktor ve Semih girdi içeri. Doktor elindeki kağıtları incelerken tam Aylin'in durumu soracaktım ki Semih önce davranıp
"Durumu nasıl?!!" dedi.
"Çık dışarı sana ne benim durumumdan git sen onun durumunu merak et. Şeytanlara bir şey olmaz bilirsin hep meleklerin başına bir şey gelir" dedi.
Biz bir şey anlamasakta Semih çok sey anladığı yüzünün aldığı şekilden belliydi. Suçluluk ,pişmanlık ve henüz çözemediğim endişe gibi bir duygu okunuyordu.
Semih Aylin'in dediği gibi dışarı çıkmak yerine doktora dönüp
"Durumu nasıl!??" dedi. Sesi sert çıkmıştı.
"Durumunuz iyi ama yine de bu gece hastahanemizdesiniz .Beyin kanaması riskiniz var."
Bize dönerek
"Sizlerde hastayı yormasanız iyi olur. Kafasına aldığı darbe büyük. İyi günler" diyerek odadan çıktı. Onun arkasından Semih'te çıktı.
"Aylin yatıp dinleniyorsun" dedi Selda.
"Zaten yatıyorum"
"sanki başka bir şey yapıyormuşum gibi konuşuyorsun"dedi Aylin.Alaylı bir tavırla.Sanki bu durumu umurunda değil gibi konuşuyordu.
"Tamam hastasın bir şey demiyorum biz çıkıyoruz sen uyuyorsun" dedi Selda.
"Tamam" dedi Aylin. Uyumayacağını Selda'yla biliyorduk ama burada konuşmadan da duramazdık .O yüzden odadan çıktı. Koridorda gördüğüm kişilerle donup kaldık Selda'yla. Yağız hariç tüm grup buradaydı.
"İyi misin" dedi Ufuk. Ona düz bir şekilde bakıp
"Kaza geçiren ben değilim . Aylin içeride" dedim.
"Biliyorum ben seni sordum " dedi.
"Fiziksel açıdan iyiyim ama duygusal açıdan endişeliyim" dedim.
"Endişelenme" dedi. Bir tuhaf konuşuyordu benimle. Tanıdığım Ufuk'un şuada burada olmaması gerekti. Onun şimdi . Durdum. Ne diyordum ben. Resmen içimden onun burada olmasını sevinmek yerine başka kızlarla değil diye üzülüyorum. Tamam Aylin'in durumu iyice allak bullak etti.
"Tamam. siz ne için gelmiştiniz" dedim.
"Ben.."dedi sustu.
"Evet.." dedim cevap beklediğimi belirtmek için.
"Semih.Semih için geldik" dedi birden çıkışarak.
"Hı!" dedim üzgünce .İçimden bir ses keşke benim için gelseydi diyordu. Hemen o sesi susturdum. Yan tarafıma baktığımda Can'la Selda'nın tartıştığını gördüm.
Selda:"Sanane!"
"Can:" Nasıl banan ne siz bizim okulun kızlarsınız bizi korumak bize düşer"
Selda: "Ne zamandan beri. Çünkü hep ben böyle giyinirim"
Can:"Bu günden itibaren. Sana mı sorucam. Git başımdan zaten endişeliyim. Sen üstüne hiç çekilmiyorsun"
Sanırım konu Selda'nın giydiği Siyah çokta kısa olmayan dizinin 1 karış üstünde ola şorttu. Selda böyle şeyler dışarıda giymezdi ama aceleyle giyince dolapta ne bulduysak geçirdik. Öyle ki benim üstümde o şortun daha kısası vardı. Hatta üstümüzde ise havanın biraz soğuk olmasına rağmen ince askılı benim siyah Selda'nın beyaz atlet vardı.
"Sen üşümüyor musun?" Ufuk'un sorusuyla ona döndüm..
"Biraz dedim"
"Belli oluyor ondan kısacık şeyler girmişsin" Dedi. Az önce çok mu güldüm acaba Selda'yla Can'a şimdi aynı şeyi yaşıyoruz. Açıklama yapma zorunluluğum olmasa da açıklama yaptım.
"Herhalde bunları bilerek giymedik. Aylin'in hastanede olduğun duyunca elimize dolaptan ne geldiyse geçirdik. Yani bunları girdiğimi daha farkına varıyorum" dedim.
"Baksaydın fena olmadı. Al üşüme" dedi elindeki deri siyak ceketi omzuma koyarken.
"Hayır istemiyorum" dedim. Neden böyle davranıyordu.
"Al dedim. Can'ın dediği gibi okulumuzdaki kızlara başkaların bakmasını istemeyiz"dedi.
"Neden tek siz mi bakabilirsiniz" dedi sinirli bir tavırla.
"Yeliz ,onu demek istemediğimi biliyorsun" dedi.
"O zaman ne demek istiyorsun açık bir şekilde söyle!" dedim. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki arkadan bir ses
"Affedersiniz ama burası bir hastahane tartışmanızı dışarıda yapın ya da susun !" dedi hemşire. Biz fark etmesekte sesimiz çok yüksek çıkmıştı.
"Yeliz yürü gidiyoruz. Valla uğraşamayacağım bunlarla birden okulun ağası kesildiler." Dedi Selda Kolumu girip bizi lavabolara doğru sürüklemeye başladı.
"Aynen " dedim.
"Aslında biraz hoşuma gitmiş olabilir" dedim.
"Ne!" dedi Selda.
"Neresi hoş!"
"Şey "dedim.
"Ney!" dedi.
"Boş ver!"
"Aman be zaten bugün fazlasıyla doldum. Normalde olsa elimden kurtulamazdın!" dedi. Lavaboya girip elimizi yüzümüzü yıkadık.
(BİR HAFTA SONRA)
Bu bir haftada çok şey değişmişti. Aylin hastahaneden çıkıp iyi olmasına rağmen okula gelememişti. Selda ve Can çok kavga etmeye başlamıştı. Semih bize hep Aylin'i soruyordu. Aylin'e Her gün okul çıkışı yanına gidip Semih'in seni sorduğunu söylüyorduk ve kaza günü ne olduğunu soruyorduk ama bizi geçiştirip anlatmıyordu. Aynı şeyi bir kaç Kere Selda'yla Semih'e yapmıştık onu sıkıştırıp ağzından kaza günü ne olduğunu öğrenmeye çalışmıştık ama bize cevabı
"Aylin anlatmıyor size benim anlatmamı nasıl beklersiniz. Ben sizin bir şeyiniz değilim!" dedi
Ona ciddi misin der gibi baktık. Oysa o bizi umursamayıp Yağız'la Yanımızdan kalkıp gitti.Bu arada Fark ettim ki ilk başta bana Ufuk soğuk gibi gelse de Yağız Ufuk'tan daha soğuk bir insandı çocukla hiç konuşmuşluğumuz yoktu. Ufuk demişken demişken Ufuk okulda bir görünüp bir kayboluyordu. Olduğunda benimle tartışacak bir şey bulup bezdiriyor olmadığında kendin aratıyordu. Kısacası okulu çok asıyordu. Ne yaptığı merak edip içim içimi yiyordu. Bunu sebebi kızlar tuvaletinde duyduğum dedikodulardı
"Acaba bugün ki şaslı kız kim Ufukla zaman geçirecek."
"Ufuk yok . Bugün şansımıza küselim"
"Kız Ufuk yo ya biz kimi kesicez"
gibi bir sürü şey. Aslında tüm grup üyesi ve okuldaki tüm erkeler hakkında bu hakkında bu konuşmalar geçiyordu ama çoğunluk Ufuk'tu. Rahat işenmiyordu da. Selda da benden farksız değildi. Her seferinde son raddeye kadar çişimizi tutup öyle gidiyorduk tuvalete. O Can ve Ömercan hakkında konuşmalara çok kızıyordu." Ömercan'ı anladım ama Can hakkındakilerleilgili olanlara neden kızıyorsun?" diye sorduğumda Beni kandırdığını sanıp "Onun adını duymaya dayanamıyorum. Çocuk Abim gibi her şeyime karışıyor" dedi. Ama ben onu yüzünden anlıyordum bu sinir olma değil kıskanmaydı.Kendimden biliyorum. Ne! yani şey !
"Kendi kendini ifşa ettin Sen Ufuk'u kıskanıyorsun!" dedi içsesim. Tamam kabul etmek istemesemde ben Ufuk'u kıskanıyordum.
"Selda çabuk çık lan Yıllık mı yapıyorsun!" dedim.
""Kıza bak ya sen sanki çıktında konuşuyorsun!"dedi. Haklıydı ikimizde tuvaletteydik.
Tuvalette kimse olmadığını bildiğimiz için konuşuyorduk. Tam Selda'ya bir şey söyleyecektim ki kapı açıp içeriye birinin girdiğine dair sesler geldi.
"Ufuk gelmiş"
"Hı evet. Ama artık o beni ilgilendirmiyor" Diğer kızı bilmesem de bu Banu'nun sesiydi. Kızı ağzından ilk kez bu cümleyi duyunca şaşırmıştım. Neden böyle bir şey söylediğini merak etmiştim. Burada resmen kızın her gün Ufukla hayal ettiği yatak sahnelerini dinliyorduk. Ne oldu da vazgeçti acaba .Acaba imana mı geldi. Bu saatten sonra evini kadını olmak için güzel bir eş i aramaya başladı.Hoş onu kim isterki kapı zili gibi kız basan kaçıyor. "Mal mal konuşma o kim ev hanımı olup çocuklarını anası olmak kim!" Haklısın iç ses dedim. Yanında olan kız merak etmiş olacak ki benide merak ettiğim soruyu sordu.
"İyi misin Ufuk Başkut'tan bahsediyoruz. Senin br türlü yatağa atamadığın çocuk. "dedi. Bir ümit içimden çocuklarımın anasını olacağım dediğin geçirdim ama tabi ki öyle bir şey demedi.
"Okula yeni gelecek çocuk yeni gözdem."
"O çocuktan ümidi kes bence o sana hiç bakmaz!"
"Emin misin!"
"Evet çocuk yakışıklı olasın rağmen hiç kimseyle çıkmamış"
"Belki yabancı kızları sevmiyordur"dedi Banu.
"Ya da gaydir"
"O çocuk mu gay. Çocuğun sevgilisi olmayabilir ama yanındaki kızları görmedin mi?" dedi Banu.
"Nereden biliyorsun?"
"Çocuk Ufuk'un çocukluk arkadaşı."dedi Banu.
"Adı neydi?"
"Görkem.
"Görkem Kaya!" Dedi Banu.
Donup kaldım. Kapıyı açmak için hamle yapmak istiyordum ama yapamıyorum. Bu 5 yıl önceki görkem olamazdı Değil mi???
Lütfen Okuyun. Kısa bir yazı zaten.
Yeni bölüm istiyorsanız yorum ve vote. Elimden geldiğince güzel yazmaya çalıştım. İnşallah beğenirsiniz. Yorum ve vote istiyorum çünkü bu bölümü sırf yorum ve vote verenler için yazdım. Yoksa hikayeyi kaldıracaktım. Ama merak edip okuyanlar olduğu için devam ediyorum. Bunu yazar tiribi olarak algılamayın. Bu benimle alakalı bir durum. Hikayeyi çok iyi yazdığımı düşünmüyorum. Hatta içine ettiğimi düşünüyorum. aslında akılmdan geçen böyle bir hikaye değildi. Kafamda düşündüğüm kurguyu yanlış yansıttığımı düşünüyorum. Yorum ve vote veren olmasa hikayeyi kaldırcaktım.
Yazım yanlışları ve hatam varsa kusura bakmayın:) Sizleri seviyorum. Her yazar olma aşamasında ilerleyen kişiler gibi..