AMBALAJ

By ertesi

338K 17.8K 5K

Odamda oturmuş internetteki ünlülere bakarken bir anda aklıma düşen hırsla zayıflamanın sırrını araştırdım. ... More

Giriş
▫1▫
▫2▫
▫3▫
▫4▫
▫5▫
▫6▫
▫7▫
▫8▫
▫9▫
▫10▫
▫11▫
▫12▫
▫13▫
▫14▫
▫15▫
▫16▫
▫17▫
▫18▫
▫19▫
▫21▫
▫22▫
▫23▫
▫24▫
▫25▫
▫26▫
▫27▫
▫28▫
▫29▫
▫30▫
▫31▫
▫32▫
▫33▫
f▫i▫n▫a▫l
Küçük bir duyuru
35▫️ Orman

▫20▫

8.2K 466 101
By ertesi


#20. BÖLÜM

CEHENNEM

Dibe batan her yeni gün daha fazla başlangıç, daha az hata demekti. Ama bu benim için geçerli değildi. Ben zaman geçtikçe çok daha fazla hata yapıyor ve geleceğe yönelmektense geçmişe takılıp kalıyordum. Dün Ares'le konuştuktan sonra içimi tuhaf bir his sarmalamıştı. Ve bu his öyle bir histi ki zihnimdeki tüm planları ele geçirmişti.

Tıpkı ölüm gibi.

Yavaş yavaş yayılıyor ve her geçen saniye beni yok edecekmiş gibi hissetmeme neden oluyordu. Yaptığım tüm plan bir an için o kadar anlamsız gelmişti ki gözüme, eğer bu kadar takıntılı olmasaydım anında vazgeçebilirdim.

Hayat sıradanlaşmıştı. Bu Ares'in üstümdeki etkisi gibi birşeydi. Onunla konuştuktan sonra herşey bir anda anlamsız gelmeye başlamıştı. Etrafımda dönen tüm bu olay örgüsü ben düşündükçe daha da somutlaşıyor ve saçma olduğunu düşünmeme neden oluyordu.

Herşey o kadar sevgisizdi ki.. Duygusuz. Ruhsuz. Önümden geçen insanlara bakıyordum. Hepsi bir sokaktan bir başkasına, evden iş yerine, bir boka yaradığını düşündüğümüz okullara doğru koşturuyorlardı. Oysaki bu gereksizdi. Tüm bunların sonunda ne olacaktı? Bu kadar çaba ne içindi? Ortalama altmış yıl kendimizi bu şekilde mahvetmek aslında bizi zaten ölü kılmıyor muydu? Biz buraya yaşamaya gönderilmişken kendimize yaptığımız bu işkenceyle yok ediyorduk kendimizi. Hiçbirşey iyi olmayacaktı. Kafamı iki yana salladım. Hayır, birşey iyi olacaktı.

Bizim için iyi olan tek şey ölüm olacaktı.

Son zamanlarda ölümü ne kadar da fazla düşündüğümü göz ardı ederek oturduğum banktan kalktım ve okulun içine girdim yeniden. Teneffüs bitmiş olmalıydı. Ellerimi ceplerime yerleştirdim ve neredeyse donacak olan ellerimi ısıtmak için yumruk haline getirdim.

Devamsızlıktan okuldan atılmak istemiyorsam okula gelmek zorundaydım. Aslında bu o kadar da umrumda değildi. Hale'yi merak etmiştim sadece. Onu okul dışında yakalamak epey zor bir iş olduğundan nasıl olduğunu okula gelerek öğrenmeye karar vermiştim.

Merdivenlerden çıkarken domuz suratlı müdürümüzü görmemek için hızlı davrandım. O adamı hiç sevmiyordum. O sıra da yanımda yürüyen kişiye bakmamla Kuzey'i gördüm.

"Naber?" Her zamanki gibi yüzünde klasik bir ifade, üstünde okul formasından bir parça kravat ve siyah pantolon vardı. Siyah asker botları eski olmasına rağmen parlıyordu.

Bana selam vermesine şaşırarak hızımı düşürdüm. Koridorda yanlızca ikimiz vardık. "İyi, senden?"

Omuz silkti. "Aynı." Biraz düşündü. "Batuhan'la nasıl gidiyor?"

Koridorun başında durarak sohbeti bitirmesini bekledim. "Ne nasıl gidiyor?"

Kafasını yavaşça yere eğdi. Neyden bahsettiğini bilmiyordum ama birşeyi biliyordum; bu koridorlar Kuzey ve beni ilk defa yan yana görüyordu. Aslında bende ilk defa görüyordum. Onunla doğru düzgün konuşmak hiç nasip olmamıştı.

"İlişkiniz."

Burnumu kırıştırarak ona baktım. "Bizim senin düşündüğün anlamda bir ilişkimiz olduğunu hiç sanmıyorum."

Kafasını kaldırarak bana tuhaf tuhaf baktı. "Yani siz ikiniz sevgili.. "

"Hayır, değiliz. Neden sürekli bunu söylüyorsun? Geçen defa size geldiğimizde de aynısını söylemiştin."

Gözlerinde garip bir ışıltı oluşurken ellerini cebine soktu. Ona ilk defa bu kadar yakındım ve yüzü o kadar kusursuzdu ki. Gözleri yeşildi ama öyle bir yeşildi ki hayran kalabilirdiniz. Ona bu kadar yakın olduğumu fark edince kalbim olduğundan çok daha hızlı atmaya başlamıştı. Harika. Şimdi de sıcak basmıştı ve ben domates oluyordum.

"Bilmem. Abimin pek kız arkadaşı yoktur da. Olduğunda da sevgilisi oluyor." Benden biraz uzaklaşarak gözlerimin içine baktı. "Neyse, görüşürüz sonra."

"İyi dersler."

Koridorda kendi sınıfının önüne gelene kadar ilerledi ve ardından kapıyı açıp beni koridorda tek bıraktı.

En azından artık bana selam veriyordu. Artık bana insan muamelesi yapacaktı sonunda. Henüz aşık olmasa da o da olacaktı.

****

Öğle molasından sonra Hale okula gelmişti ve zombi gibi görünüyordu. Gözleri ağlamaktan kızarmış, yüzü uykusuzluktan şişmişti ve ben onu ilk defa böyle berbat görüyordum. O hep makyajlı, süslü bir kızdı. Kuzey'i gerçekten sevmiş olmalıydı.

Yanındaki boş sıraya oturarak bakışlarımı ona çevirdim. "Hale, ben çok üzgünüm." dedim Kuzey'le olan bitmiş ilişkisini kastederek.

Ellerini yüzüne kapatmış bekleyen Hale sesimi duyunca aniden çekti ellerini yüzünden. Şişmiş gözleri bana nefretle bakıyordu. "Sen." dedi işaret parmağını bana doğrultarak. "Sen yaptın!"

Ne dediğini anlamayarak yüzüne bakmaya devam ettim. "Neyi ben yaptım?" diye sorarken bir yandan da sesimi uzlaşmacı bir tonda tutuyordum. Yoksa Hale üstüme atlayabilirdi. Hatta öyle kin dolu bakıyordu ki beni o an orada öldürebilirdi. Nedenini bilmiyordum ama içime bir huzursuzluk yerleşmişti bile.

Hale delice bir gülümseme gönderdi bana. "Bilmiyorsun sanki." Sessizce devam etmesini bekledim. O sıra da Eray'ın meraklı bakışları da üstümüzdeydi. Hale dudaklarını büzerek konuşmaya devam etti. "Kuzey beni senin yüzünden terk etti. Sizi gördüm, konuşuyordunuz."

Korkuyla ayağa kalktım. Ne biliyordu? "Ne saçmalıyorsun?"

Sınıf gürültülü bir biçimde kendi halinde takılırken kimsenin bizi umursadığı yoktu. Eray dışında.

Hale de ayağa kalktı ve gözünden bir damla yaş düştü. "Seni seviyor değil mi? Biliyorum." Kafasını aşağı yukarı sallamaya başladı. "Biliyorum, seni seviyor. O yüzden terk etti beni."

Bir adım yaklaşarak ona ulaşmaya çalıştım. "Hale, yok öyle birşey." diyebildim yanlızca. Hala üstümdeki şaşkınlığı atamamıştım. "Lütfen sakin ol. Bak ben Kuzey'i tanımıyorum bile."

Gözünden bir damla yaş düştü tekrar. Kaşlarını çatmıştı. "Ne yani?" dedi şaşkınca. "Kuzey seni sevmiyor mu? O yüzden terk etmedi mi beni?"

Kafamı iki yana salladım.

Hale sinirlendi yeniden. "O zaman az önce ne konuşuyordunuz koridorda?"

"Abisiyle arkadaş olduğumu biliyorsun. Onun hakkında birşey sordum. O kadar." Elimi omuzuna koydum ve onu kendime doğru çekip bana sarılmasını sağladım.

Gözlerim yanıyordu. Bir zamanlar arkadaşım dediğim bu kız artık benden şüphe duyuyordu. Ki duyması normaldi ama şu anda tuhaf hissediyordum. Onu böyle bitmiş görmek beni üzmüştü. Oysa kendime söz vermiştim. Bu oyunda herkes fazlasıyla ağlayacak ve acı çekecekti ama ben umursamayacaktım. Söz vermiştim. İnsanların sahte acıları umrumda olmayacaktı. Onlar için üzülmeyecek, merhamet duymayacaktım. Oysa şimdi Hale'ye bakmaya devam ettikçe acı çekiyordum. Diğer herkes acı çekerken ben nasıl mutlu olacaktım ki? Ona ihanet edecek olsam bile o benim arkadaşımdı. Belki de tek arkadaşım oydu. Ve ben değer bilmeyen değersiz bir kızdım.

"Şş, ağlama." diye uyardım Hale'yi sırtını sıvazlarken. Oysaki ben ağlıyordum şimdi. Ona ihanet edeceğim için. Sevgilisini istediğim için. Herkese acı çektireceğim için. Ve bütün mutlu sonları yok ettiğim için.

Hale bir süre ağladıktan sonra benden uzaklaşarak gözlerini sildi. "Doğru." dedi deli deli gülerken. Psikolojisi iyice çökmüş olmalıydı. "Zaten hoşlanacak olsa senden mi hoşlanır. Salaklık bende." Kafasını saçma sapan yönlerde sallıyor, ellerini saçlarına geçirip çekiştiriyordu.

Ve ben o an da o kadar üzgünken söylediği son sözlerle kendime geldim. Gözümden akacak olan yaşı akmadan elimin tersiyle sildim ve sırt çantamı alarak zaten boş olan dersten çıktım ve hızla merdivenlerden indim. Hale'nin arkamdan özür dileyen bağırtılarını duyabiliyordum ama umursamadım. En başta da umursamamalıydım.

Geçmiş gözümün önünden hızla geçerken iğrenç sözler tekrar beynimde yankılandı.

Zaten hoşlanacak olsa senden mi hoşlanır?

Hepsi görecekti. Elis İzbe Devran kimmiş hepsi görecekti tek tek.

Şeytan dünyaya bir cehennem kurmuştu ve şimdi anahtarı bendeydi.

Continue Reading

You'll Also Like

147K 10.5K 39
Arkeolojik çalışma yaptığı sırada geçmişe giden bir kadın tarihi değiştirebilir miydi? [Tamamen hayal ürünüdür.] #Tarihi 1
1.7K 221 36
Bir Kral Dağılmış haldeki tüm ırkları tek bir yumruk haline getirebilmek için zamanı olduğuna inanan. Bir Bilge Görülmeyeni gören zihinler için işare...
1M 36.6K 58
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
904K 63.3K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...