Ben hızlı bir şekilde pijamalarımı giyerken Aras hala söylenmekle meşguldü. “Ege ve Seda'yı tanıştıran biziz ama bizden önce çocukları oldu!" gözlerimi devirdim. Başlamıştı gene. Ya hemen çocuk istemem suç mu? Tabi ki çocuk istiyorum sadece evliliğimize biraz zaman tanımak istedim o kadar!
“Allah aşkına Aras! Bunu sorun etmeyi keser misin?!" montunu üzerine geçirirken gözlerini üzerime dikti. Sert erkeğim benim bee! Kapıdan çıkmadan önce ona yaklaşıp elimi yanağına koydum ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. “Bende seni seviyorum bebeğim."
Kapıdan çıkarak arabada ki yerimi aldım. Aras'ta kapıyı kilitleyip arabaya bindi. “Hadi hızlı olda yetişelim. Doğum başlamıştır bile." arabayı çalıştırırken hala söyleniyordu. Bir insan söylemekten Bıkmaz mı ya? Şahsen ben onu dinlemekten oldukça bıktım. “Şuan onların bizim doğumumuza gelmesi gerekiyordu. Bizden sonra evlendiler ama bak bizden önce çocukları oldu!"
Daha fazla dinlemek istemediğime kanaat getirerek kafamı cama yasladım ve dışarıyı izlemeye başladım. Evleneli bir yıl olmuştu. Birbirinden güzel tam 365 gün. Tabi beni deli etmediği zamanları saydığımızda güzel. Bir koca ancak bu kadar kıskanç olabilir.
Etek giyme, elbise giyme, çok dar giyme, dekoltesi olmasın. Bununla yaşması gerçekten çok zor. Yani kendini tutuyorum ama bazen gerçekten zıvanadan çıkabiliyor. Gelen hastalarım sapık olabilirmiş o yüzden yanımda her daim biber gazı taşımalıymışım. Yani ben psikoloğum gelen hastam şizofren olup beni öldürmek isteyebilir ama benim kocamın sorun ettiği şey hastanın bir sapık olması!
“Geldik" araba hastanenin önünde durduğunda arabadan hızla inip hastanenin içine girdim. Ameliyathanenin oraya gittiğimizde biz hariç herkes çoktan gelmişti bile. Burak, Büşra, Selim, Ege'nin ailesi. Seda'nın ailesi İzmir'de kaldıkları için yarına anca gelirlerdi herhalde.
Selim ve Büşra'da bir kaç ay önce evlenmişlerdi. Burak'sa henüz aradığı aşkı bulamadığını söyleyip duruyordu. Hoş onun istediği gibi bir aşkı bulabileceğini pek sanmıyorum ama Allah'tan ümit kesilmez. Biz yanlarına gidince Burak oturduğu yerden kalkıp bize yaklaştı. “Nerde kaldınız siz?" gözlerimi devirip yanımda duran kazmaya baktım. “Beyfendi söylemekten giyinemedi ki!" Burak kahkaha attığında herkes ona kötü kötü baktığı için susmak zorunda kaldı. Eh bu salağında anca kendi gibi salak arkadaşları olur zaten. Hastane burası! Anırıla anırıla gülünür mü?
“Gene mi bebek mevzusu?" Aras ellerini beline koyarken ters ters Burak'a baktı. “Sanki başka bir konu var da." Ayyy vallaha da billaha da şiştim! Şu konunun her gün gündeme gelmesinden bıktım ya bıktım. “Yeter Aras ha! Bütün gece başımın etini yedin. Cezalısın! 2 hafta misafir odasında tek başına yatacaksın!"
Aras gözlerini büyüttü. Tam bir şey diyecekti ki elimi kaldırıp onu susturdum ve Büşralar'ın yanına gittim. Öyleyse böyle Aras Bey!
_____
Seda odaya geçince bizde yanına girdik. Hepimiz uzaktan bebeğe sevip birer tane altın taktık. “Maşallah çok güzel" Seda büyük bir sevgiyle oğluna baktı. Sonra da Ege'ye “Sana benziyor" Ege karısının dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. “İkimizede benziyor oğlumuz."
“Ee şampiyonumuzun adı ne olacak?" herkes o an durup Aras'a baktı. İsmi hiç düşünülmemişti çünkü Ege ve Seda bebeğin cinsiyetini öğrenmemek istememişlerdi. Neymiş efendim sürpriz olsunmuş. Aman ne büyük sürpriz! “Aras Burak Ege olsun" gözlerimi büyüterek Aras'a baktım. Ciddi mi bu çocuk?
“Amin. O ne biçimisim be. Söyleyene kadar saatler geçer. Yazık günah çocuğa daha soyadını falan da söylecek bu." her zamanki gibi umursamaz bir tavırla omuz silkti. “O zaman sadece Aras olsun" kimse Aras'ın bu önerisini umursamadan kendi arasında isim tartışmaya başladı.
Yaklaşık bir saat boyunca isim tartıştık ama hiçbir şeye karar veremedik. “Tamam buldum!" herkes kafasını yatakta yatan Seda'ya baktık. “Eren. Eren olsun ismi." Ege karısının alnına dudaklarını bastırdı “Olsun bitanem."
Ehh ismede karar verdiğimizde göre artık evimize gidebilirdik. Bir sorunda yoktu ortada. “Tamam o zaman biz gidelim. Sizde biraz başbaşa kalın, dinlenin. Yarın eve çıktığınızda akşama geliriz. Sen yemeği falnda düşünme sakın biz hallederiz onları tamam mı?"
Seda her zaman yaptığı gibi itiraz etmeye niyetlendi ama bizden önce Ege izin vermedi. “Hayır haklılar, sen kendinin yorma lütfen." Seda mı ne yaptı? Gözlerini devirip Ege'ye söylenmeye başladı. Şu Büşra ve Seda' da olan çene kimsede yok. Valla Ege'ye de Selim'e de acıyorum valla. 24 saat bunların çenelerini çekiyorlar.
Eve geldiğimizde yere attığım pijamaları üzerime geçirip tekrar hasret kaldığım yatağıma gidecektim ki belimden tutulup çekildim. Burnum Aras'ın burnuna sürtü. Sonra nefesini dudaklarımda hissettim. Ne çok isterdim o tadına doyamadığım dudaklarını öpmeyi. Onu kendimi iyice çekip sarılmayı, ezbere bildiğim kokusunu biraz daha içime çekmeyi ama olmaz. Bir saat önce hastanede ona ceza vermiştim ve tükürdüğümü yalamaya hiç niyetim yok. Madem bu kadar çocuk istiyor misafir odasında ki yatakla çalışmalara başlayabilirdi.
“Şu bebek çalışmalarına başlasam mı?" hırıltılı sesi yüzümü okşarken gözlerimi kapattım. Böyle sesini kısıp konuşunca bu adama hayır nedemek çok zor oluyordu. Böyle konuşunca beni ona çektiğini o kadar iyi biliyordu ki inadına yapıyordu. Sırf ona hayır demiyeyim diye yapıyor biliyorum ama bu sefer yemezler.
Dudaklarımı dudaklarına sürttûm. Gözlerini kapatıp mırıldanmaya başladı. Dudaklarını aralayıp beni öpmek için hamle yapmıştı ki geri çekilip yatağa doğru ilerledim. “Misafir odasında yatacaksın Aras."
“Saçmalama Defne öyle bir şey olmayacak." yatağa girerek yorganı üzerine çekti ve kafasını yastığa koymaya niyetlendi. Altını çizerim, koymadı niyetlendi. Çünkü tam kafasını koyacakken hızla yastığını çektim. “Ya kızım! Bırakta uyuyayım, yarın işe gidicem!" İşe mi gidecek? Biraz evvel aklında yoktu ama iş!
“Biraz evvel bebek çalışmalarına başlayalım derken işe gitmeyecektin sanki." beni hiç umursamadan yüz üstü yatağa uzandı. Yok yok deli edecek bu adam beni. Yok öyle yama beyfendi. Ben misafir odasında yatacaksın dediysem misafir odasında yatacak!
Onu bütün gücümle yataktan ittim ve yeri boylamasına neden oldum. Tamam sıçtım! Şimdi ağzıma sıçacak! Olsun hak etti o! Etti dimi? Aras yerden kalkarak büyümüş ve öfke saçan gözlerini bana dikerek yaklaşmaya başladı. “Sen beni yere mi attın?!" yataktan kalkarak geri geri giderken bir yandan da yelkenleri suya indirmemek için çabalıyordum.
“Hak ettin sana misafir odasında yatacağını söyledim ama sen beni dinlemedin." sırtım soğuk duvara değince kaçacak yerim kalmamıştı. Aras'ın da bana iyice yaklaştığını var sayarsak sanırım kapıdan da kaçamazdım. “Bende sana saçmalama dedim ama bak sende beni dinlemedin." Evet sanırım tek seçenek yelkenleri suya indirip azcık şirinlik yapmak.
Bana iyice yaklaşmış olan Aras'ın boynuna kollarımı doladım. “Haklısın aşkım saçmaladım" dudaklarına küçük bir buse kondurup geri çekildim. ”Yağcı" gözlerimi kıstım. “Kaşınma istersen Aras, vallaha bu sefer misafir odasını boylarsın ona göre!" Aras kollarını belime dolayıp azönce benim yaptığım gibi dudaklarıma öpücük kondurup geri çekildi.
“Tamam karıcım, kızma sen." elini tutup yatağa girerken eskiyi düşünmeden edemedim. O okula ilk geldiğimde gördüğüm Aras'tan eser yoktu. Tamam hala kavgacı sayılırdı ama eskisi gibi değildi. Birbirimizi tamamlamıştık. O durmadan kavga eden, insanlarla uğraşan, pislik yapan Aras yoktu artık. Bana bağlı, evine bağlıydı. Arada didişip dururduk ama nerdersem yapardı, beni hiç üzmezdi. Nerdeyse 8 yıl olacaktı ama o lisenin son senesinde yaşanan olaydan beri hiç ayrılmamış ya da ayrılmanın eşeğine bile gelmemiştik.
_____
1 yıl sonra
Emin olmak için iki test daha yaptım. Hepsi pozitifti! Hamileyim! Hamileyim! Banyodan çıkarak kızların yanına bittim. İkisine de sıkıca sarıldım. “Hamileyim!" Kızlar oturdukları yerden kalkarak bana sıkıca sarıldılar. “Bebeğim, tebrik ederim. Bu çok güzel bir haber!" Aras'a söylemek için sabırsızlanıyorum. Çok mutlu olacak!
Hemen güzel bir haber vereyim size. Düşündüm ki bir çok kişi bu kitabı bitirmeme üzüldü ve ikincisini çıkarmamı istedi. Bende o yüzden ikinci bir itap çıkarmaya karar verdim. Kitabımda tabiki Aras ve Defne olacak ama bu sefer onların aşkı yerine Eren ve Masal'ın aşkını anlatıcam. Büyük ihtimalle şuan yazdığım üvey kardeşler final verir vermez ona başlayacağım. Hemen ismini de paylaşmak istiyorum...
BU MASAL'I YAŞAMAK İSTİYORUM..