Açil ne oynaması gerektiğini düşünürken Dario alayla ona baktı. "Daha oyuna başlamadın ne var bu kadar düşünecek?"
Açil bakışlarını Dario'nun gözlerine çevirdi. "Nasıl başladığın önemlidir. Çünkü bir şeye nasıl başladıysan öyle devam eder." dedikten sonra hamlesini yaptı.
"Düşündüğümden daha zekisin sanırım."
Açil bir süre Dario'ya baktıktan sonra "Öyleyim." dedi kararlı bir şekilde.
Dario bir süre Açil'e baktıktan sonra o da hamlesini yaptı. "Yarın kahvaltıdan sonra devam ediyoruz o zaman." dediğinde Açil başını salladı ve artık odadan çıkması gerektiğini düşündü. Yavaş adımlarla odadan çıkarken Dario'nun da arkasından geldiğini hissetti.
Aşağı indiğinde Stephan ve Serena konuşurken Cassandra salonun ortasında dans ediyordu. Açil onun dans edişini görünce hevesle yanına giderek ayakkabılarını çıkardıktan sonra ellerini Cassandra'ya uzattı. "Ben de." dediğinde Cassandra gülerek ellerini tuttu.
Onlar dans etmeye çalışırken Cassandra birden durup ellerini beline koydu. Bakışlarını abisine odakladı. "Bize bir erkek lazım. Ben erkeklerin adımlarını yapamıyorum, karışıyor."
Dario duymazlıktan gelince Cassandra "Abi." diye seslendi. Dario istemeyerek de olsa başını kaldırıp kardeşine baktı. "Bu evde bir sürü erkek çalışan var. Eminim biri dans etmeyi biliyordur."
Cassandra istediği cevabı alamamanın verdiği hayal kırıklığıyla abisine baktıktan sonra yardım isteyen bakışlarla annesine baktı. Annesi ve dayısı o kadar dalmışlardı ki konuşulanlardan haberleri yoktu. Cassandra bunu fark edince "Anne" diye seslendi.
Serena kızına bakıp "Efendim canım?" diye cevap verdi.
"Sen bu konuda ne diyorsun?" diye sorduğunda Serena anlamamış bakışlarla bakınca Dario güldü. Cassandra ise abisinin gülmesine aldırmayarak "Açil bu dansı bilmiyor. Ona öğretmemiz lazım." dedi Cassandra sabırla.
"Öğretelim canım." dedi Serena. Cassandra mutlu bir şekilde gülümsedi. "Yani sence de abim gelip karısına bu dansı öğretmeli." dediğinde Serena oğluna baktıktan sonra onun istemediğini görse de "Evet." dedi.
Dario iç geçirerek ayağa kalktıktan sonra "Dayı sen de anneme öğretebilirsin sanırım." derken Açil'e doğru ilerledi.
Açil'in yanına geldiğinde "Çabuk öğrensen iyi olur." diye fısıldadı.
Açil ona baktıktan sonra "Ayağına çok basmamaya çalışacağıma söz veriyorum." dedi gözlerini kocasının gözlerinden ayırmadan.
Serena oğluna şaşkın bir şekilde baktıktan sonra "Ben dans etmeyi biliyorum." dedi çocuk alınganlığıyla. Sonra ayağa kalkarak Stephan'a elini uzattı.
"Benimle dans eder misiniz?" diye sorduğunda Stephan muzip bakışlarla ona baktı.
"Odadaki en güzel kadınla mı? Tabi ki." dediğinde Serena samimi bir şekilde gülümsedi. Stephan ayağa kalkıp elini tuttuğunda Serena "Hatırlıyorsun." diye fısıldadı.
Açil ve Dario'nun yanlarına geldiğinde Stephan ile dans için karşı karşıya geldiler. Stephan gülümsedikten sonra "Bir zamanlar yaramaz bir kız vardı." diye mırıldandı.
Cassandra istediğini almanın verdiği sevinçle gülümsedikten sonra "Başlayın." dedi o sırada.
Serena uzun zamandır dans etmediğini dans etmeye başladığında fark etmişti. Yine de ayakları yıllar önceki gibi uyumluydular. Bunu fark etmenin verdiği mutlulukla gülümsedikten sonra "Devam et." dedi Stephan'a.
"Küçük sarışın bir şeydi."
Serana ona baktı. "Sonra?" dedi merakla.
"Bir gün ilk balosuna gitti."
Serena hikayenin devamını bildiğini düşündü. "Ve yaşıtı hiç kimse olmadığını görerek hayal kırıklığına uğradı." diye devam etti.
Stephan başını salladı. "Ama bunu umursamayarak gidip odada yaşına yakın tek kişiyi dansa kaldırdı."
Serena gülümsedikten sonra "Ve az önceki konuşmanın aynısı yapıldı." dediğinde Stephan iç geçirdi.
"Keşke o zamanda kalabilseydik."
Serana iç geçirdikten sonra çocuklarına baktı. "Onlar olmadan yapamam artık." diye mırıldandı.
Açil Dario'nun ayağına ilk bastığında olmamış gibi davranmayı tercih etti. İkinci kez bastığında utanarak kaçamak bir bakış attı Dario'ya. Üçüncü basışında Dario "Ayağıma basmak konusunda beni uyarırken şaka yaptığını düşünüyordum." dedi alayla.
Açil birden durup "Özür dilerim." diye fısıldadığında Dario elini tuttu. "Gel buraya, ayağında ayakkabı bile yok. Acıdığını mı sanıyorsun?" diye söylendi. Açil başını iki yana salladıktan sonra "Yapamıyorum." dedi.
Cassandra abisi ve Açil'in durduğunu gördüğünde yanlarında bitip "Devam edin." diye uyardı.
Dario elini kardeşine uzattıktan sonra "Benimle dans et." dedi.
Cassandra başını iki yana salladı. "Ben biliyorum. Açil'in öğrenmesi gerek."
Dario iç geçirdi. "Bizi izlese iyi olur." dediğinde Cassandra Açil'e baktı. Açil başını sallayınca "Birazdan gelip sen dans edeceksin." dedi. Açil başını salladıktan sonra koltuğa doğru ilerledi.
İki çift de ne kadar güzel dans ediyordu. Onlara hayranlıkla bakarken ablalarının ve kardeşinin de böyle güzel dans ettiğini düşündü. Annesi ne zaman ona dans etmeyi öğretmeye çalışsa dışarıya kaçardı. Dışarıda hayvanlarla zaman geçirmek toprakla uğraşmak onun için hep daha zevkli olmuştu. Bu yüzden de dans etmeyi doğru düzgün öğrenememişti hiçbir zaman.
Onları izlerken uykusunun geldiğini düşündü. Başını rahat koltuğa koyduktan sonra kendini huzurlu bir uykuya bıraktı.
Bir süre sonra Cassandra başına dikilip "Uyuyor musun?" diye minik bir çığlık atınca Açil yerinden sıçradı. Güçlükle açtığı gözlerini Cassandra'ya çevirdi. O sırada Dario "Sonra devam ederiz. Nasılsa öğrenmeden kızı rahat bırakmayacaksın." dedi.
Açil minnetle ona baktıktan sonra başını salladı. Güçlükle ayağa kalktığında dengesini kaybetti. Cassandra onu tuttuktan sonra "Seni odana götüreyim." dedi.
Dario Açil'in kolunu tutup "Ben götürürüm.Sen annemleri durdur artık. Yarın ağrıdan duramayacaklar." dedi.
Merdivenleri çıkarken Açil "İyiyim sadece uykum var." diyerek kolunu kurtardı.
"Biliyorum." dedi Dario arkasından. "Sadece Cassandra'dan kurtulmak için bunu kullandım."
Açil gülümseyerek ona baktı. "Düşündüğümden daha zekisin."
Dario muzip bir şekilde gülümsedi. "Öyleyim."
Odaya geldiklerinde Açil Dario'ya bakıp "Denemek istiyorum." dediğinde Dario inanamayarak ona baktı.
"Neyi?"
Açil kahkaha attı. "Dans, başka ne olabilir ki?"
Dario bir süre Açil'e baktıktan sonra "Yarın nasılsa öğrenene kadar Cassandra başında olacak. Şimdi yat dinlen." dedikten sonra banyoya ilerledi.
***
Ariel Breanna'ya baktıktan sonra "Gitmek zorunda değilsiniz yine de." dedi.
Breanna yanağına süzülen yaşa izin verdikten sonra "Dönmeliyim." diye mırıldandı. Breanna ellerini uzattığında Ariel ona doğru ilerledi ve onun ellerini tuttu. Breanna "Eğer gitmezsem ondan vazgeçmek zorunda kalabilirsin." dedi.
Ariel gözlerini kocaman açıp ona baktıktan sonra yanağına bir damla yaşın süzülmesine izin verdi. Breanna "Vazgeçebilir misin?" diye sorduğunda Ariel başını iki yana salladı.
"Yapamam." diye mırıldandı. "Sizin için bunun dışında her şeyi yapabilirim, biliyorsunuz."
Breanna başını salladı. "Biliyorum Ariel, biliyorum." dedikten sonra iç geçirdi. Daha sonra duydukları ayak sesleriyle ikisi de toparlandı.
Breanna odaya giren adama tüm samimiyetiyle gülümsedi. Onun yanında her zaman huzur buluyordu. Gitmek istemiyordu. Ama gitmezse bu kadar zaman boşuna çaba harcamış olurdu.
"Sevgilim." diyen adama neşeyle gülümsediğinde Ariel "Ben gidiyorum." dedikten sonra odadan ayrıldı.
Adam yavaş adımlarla gelip yatağa oturduğunda Breanna onun ellerini tuttu. "Ne karar verdin?" diye sordu merakla.
Adam karısının gözlerine içtenlikle baktıktan sonra "Gitmem gerek Breanna." diye mırıldandı. Breanna bakışlarını kaçırdıktan sonra "Ne kadar sürecek?" diye sordu ağlamamaya çalışarak. Karşısındaki adamın onu hep neşeli ve güler yüzlü hatırlamasını istiyordu. Elini kocasını yanağına uzattıktan sonra "Çabuk dön ve ne olursa olsun hayatta kal." diye fısıldadı.
Karısının güzel gözlerine baktıktan sonra iç geçirdi. "Seni ve kızımızı çok özleyeceğim." dedi.
13.09.2019