Günaydın Gece

By ilknuracr

130K 5.6K 354

Aşk zamansız gelir derler. Öyle zamansız çalar ki kapını ne hazırsındır ne de red edebilirsin. Kelimeler boğa... More

Tanıtım
YENİ EV
İLK GÜN
KARŞILAŞMA
ŞANSIN BU KADARI
BÜYÜK ŞOK
SERSERİ
REZİLLİK
GERÇEKLER
SİDENUR'UN İTİRAFI
KORKMA
KENDİNE İYİ BAK
YIKIM
YALANCI
AYIP
YEPYENİ BİR GÜN
İÇİMDEKİ DUMAN
-Duyuru-
ZOR AN

KARA MERHABA

3.2K 201 10
By ilknuracr

Acım mı?
Geçmedi... Alıştım sadece.
Şimdi içimde varmaktan çok bir gitme isteği. Zaman o kadar cimri ki; hiçbir saniyesini vermiyor geri. Zamanın değerini daha iyi anlıyorum bu yalnızlık yolunda şimdi. Ki beni zaten bu kalabalıklar yalnızlaştırdı sevgili. Yalnızlık tek başına taşınır. Sakın yanlış anlama, kendimi yitirmiş değilim, sadece sende kayboldum o kadar. Hayat sunduğu her engelin arkasına bir mutluluk saklıyor. Elbet yolumu bulurum yine. Elbet yine mutlu olurum. Kış geldi bak, ayrılığımızın beyaz çölü. Yine bahar gelecek, yine mevsimler dönecek ama gelecek de bir gün geçecek. Bu kadar konuştuğuma bakma.

Aslında ben sana hep susacaktım ama sen kelimeleri ağzımdan çaldın. Ah sevgili... Beni benden alıp gittin; içimde bensizlik dışımda sensizlik var şimdi. Sadece şunu merak ediyorum; hiç ağlamıyor musun özlerken? Bu kadar mı yoruldun benden?
Şimdi son sözüm sana şu sevgili: bazı erkekler adam doğar, bazıları sonradan adam olur. Ben aşkı nimet gibi başımın üstünde taşıdım; bundandır boyun eğmeyişim. Riski bazen kazanmak, bazen de elindekini kaybetmemek için alırsın. Hayat böyle işte korkun kadar kaçar, cesaretin kadar savaşırsın!

Kahraman Tazeoğlu

Ders zili çalmış biz çoktan derse girmiştik. Derste bir şeyi fark etmiştim. Hakan ile ikide bir göz göze geliyorduk. Bundan bir süre sonra rahatsız olmuştum. Hoca'dan izin alarak lavaboya gittim. Lavaboya giderken arkamdan gelen birisinin olduğunu hissettim. Yavaşça arkama bakmaya çalıştım. İşte o an anlamıştım yolun sonuna gelmiştim. Karşımda ki kişinin yüzünde ki ifadeden de anlaşıldığı gibi. İşte son perdedeydim...

Arkamdan gelenin Hakan'ın olduğunu anlayınca adımlarımı hızlandırdım. Hızlıca lavaboya gittim. Bu sefer yavaşça kapıdan dışarı baktım ve kimsenin olmadığını anladım. Hakan hangi ara gitmişti burdan. Lavabodan elimi ve yüzümü yıkayıp çıktım. Sınıfa doğru yürümeye başladım. Sınıfın önüne gelince kapıyı vurarak içeri girdim. Gözüm Hakan'ın oturduğu yere kaydı yerinde yoktu. Acaba nereye gitmişti? Ders bitmiş hala Hakan gelmemişti. Son derse kadar onu hiç görmedim. Merak ediyordum. Ama ondan uzak olmak daha iyiydi.

~~~~~~~

Her zaman olduğu gibi bugün de mutlu uyandım. Çünkü gözlerimi açtığımda dışarıyı beyazlar bürünmüş kar her yeri esir almıştı. Gece bastırarak yoğun bir şekilde yağan kardan dolayı etrafı karlar kaplamıştı. Güne böyle uymak çok güzeldi.

Her yer çok güzel görünüyordu. Ağaçlar, kaldırımlar,evlerin çatıları bembeyaz. Bu manzarayı görmeyeli uzun zman olmuştu. Kış yüzünü erken göstermişti. Nedense kışı severdim. Karda kartopu oynamak beni eğlendirirdi. Hele ki arkadaşlarımlaysam. Tadından yenmez bir dereceye geliyordu. Bu düşüncelerle karı izlemeye başladım. Çok güzel bir görüntüydü bu. Telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Arayan Hakan'dı. Şaşırmıştım bu saate beni neden arıyordu. Bir şey mi oldu diye telefonu hemen açtım.

" Gü.. Gü.. Günaydın. "

Dedi ben hala şaşkındım. Bir şey olduğunu hissediyordum. Cevap bile veremedim. Sonra Hakan tekrar

" Günaydın. "

Dedi bu sefer keklemeden söylemişti. Kendimi topladım ve cevap verdim.

" Günaydın. "

" Rahatsız etmedim umarım seni uyandırmak istememiştim. "

" Yok ya ben zaten uyanmıştım yani rahatsız etmedin. "

" Iyi o zaman :) "

" Neden aramıştın peki. "

" Şey ben şey dicektim... Yani kar çok güzel yağıyor demi. "

" Evet hemde çok güzel de bunu söylemek için mi aradın peki beni. "

" Hayır aslında ben seninle buluşmak istiyordum. Tabi kabul edersen. "

" Bir dakika bekle lütfen. "

Anlamıyordum sabah sabah ben mi aklına geldim acaba. Ama bu buluşma neden di? Gidip öğrenmeliydim. Tekrar telefona döndüm ve Hakan'a cevap verdim.

" Tabi olur buluşalım. Nerede buluşacağız?."

" Tamam o zaman sizin orada ki London Cafe'nin önünde buluşalım. Saat 14:00 gibi. "

" Anlaştık o zaman tamam orada görüşürüz. "

" Görüşürüz :) kendine dikkat et. "

" Tamam sende dikkat et kendine. "

" Tamam. "

Dedim ve telefonu kapattım.
Yatağımdan kalktım ve birden bir titreme geldi. Bu sık sık olan bir şey değildi. Sebebini bildiğim bir şey oluyordu. Annem her zaman ki gibi kahvaltıyı hazırlamıştı. Hemen yanında gittim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Annem şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Bu sık yaptığım bir şey olmadığı için garipsemişti herhalde. Ben sevincimi belli etmek için annemi öperdim.

Babamlar da uyanınca kahvaltı masasına oturup kahvaltımızı yaptık. Sofrayı kardeşimle birlikte topladık ve mutfağı temizlemeye koyulduk. Günlük rutin ev işlerini yaptıktan sonra üstümü giyinmek için odama gittim. Hakan ile buluşacağım için sık giyinmem lazımdı. Dolabımda ne varsa yatağın üstüne koymuştum. Ne giyeceğimi bilmiyorumdum. Kış geldiği için kalın giyimeliydim. Üzerime siyah kalın bir kazak giydim altıma ise dar siyah bir pantolon giydim. Şalımı yaptım ve paltomla çizmelerimi giyerek evden çıktım. Hava ciddi anlamda çok soğuktu.

Adımlarımı atarken kara ayağım giriyor ve çıkarmak o kadar kolay olmuyordu. İlk defa bu kadar fazla kar yağmıştı Istanbul'a. Yavaş ve emin adımlarla yürümeye başladım. Yolda yürürken kar topu oynayan çocukları gördüm ve içimden onlarla kar topu oynamak geldi. Eskiden çok oynardım ama şimdi bu fikri uçup gidiyor aklımdan. Çünkü yaşım biraz büyük olduğu için yaşımın verdiği çekingenlikten dolayı oynayamıyordum. Bu düşünceler aklımda gezinirken buluşma noktamıza geldiğimi farkettim. Buluşma noktamıza geldiğimde içeriye girdim ve Hakan'ı aradı gözlerim.

Hakan'ı gördüğümde birden heyecanlandım. Nedeni bilmiyorum ama içimden boynuna sarılmak geldi. Beni gördüğün de ayağa kalktı ve bana el salladı. Benim onu görmemi sağladı. Bende aynı şekilde ona el salladım. Yanına gittiğimde elini uzattı ve

" Merhaba " Dedi

Bende ona elimi uzattım ve aynı şekilde cevap verdim.

" Merhaba. "

Benim yanıma yaklaşarak sandalyeyi çekti ve benim oturmama yardımcı oldu. Oturmadan önce üzerimdekileri çıkardım. Oturdum ve o da karışma oturdu. İçerisi sıcaktı ve kafede bu aralar çok dinlediğim bir şarkı çalıyordu. Dilime dolan bu şarkıyı sessiz sessiz söylemeye başladım.

Uyu aşkım koynumda

Kaygısız mışıl mışıl...

Bana emanet gül yüzünde

Gülümseyen huzur...

Hani gitmiştik ya ikimiz birden

Ama bitmiştik harbiden

Yine bastırırsa kapkara bulutlar aniden...

Ne olur bu evden kimse gitmesin

Bu hikayede hiç kimse kimseyi terketmesin

Mutlu son olmasın mutlu sonsuz olsun

Dualarım örtsün bizi hasret üşütmesin...

Ah ölüm yalan

Ayılık aman

Eğer incitirse bedenini

Ödesin bu adam

Bu şarkı beni benden alıyordu. Nedense çok hoşuma giden bir şarkıydı. Her an dilimdeydi. Çok seviyorum bu şarkıyı. Hayatta herkesin sevdiği bir şey vardır. Benimde müzikti. Hakan'ın bana baktığını beni incelediğini görünce utandım ve başımı yere doğru eğdim. Benim öyle yaptığımı görünce kendine çeki düzen verdi hemen toparlandı. Yüzünde masum bir ifade vardı. Duyguları anlaşılıyordu. Benim bakış açıma göre mutlu bir o kadar da utangaçtı. Ama bana ne söyleyeceğini çok merak ediyordum. Ve ortaya bir laf attım. Maksat ne söyleyeceğini öğrenmekti.

" Kar topu oynamayı sever misin? "

" Yani biraz severim ama ben çocukça buluyorum. "

" Yani ama öyle de neyse. "

" Sen seviyorsun herhalde. "

" Evet severim. "

" O zaman gel benimle. "

Dedi ve kendi paltosuyla benim paltomu alarak kolumdan çekiştirdi.
Dışarı çıktık. Eline bir kar aldı ve bana attı. Biraz canım yanmıştı ama bende yerden kar alarak ona attım. Birbirimize kar atmaya başladık. Çok eğlenceli geçiyordu vaktimiz. Hakan'ın gülüşleri benim kahkahalarım havada uçuşuyordu. Hakan benim üstüme doğru koşmaya başladı.

Bende onu öyle görünce hemen kaçmaya başladım. Koşa koşa yorulmuştum. Arkama baktığımda kimse yoktu. Hakan'ı göremiyordum. Sonra yavaş yavaş yürümeye devam ettim. Karda ayaklarım donmuştu. Hava soğuktu üşümüştüm. Belimde bir el hissettim. O el belimi sıkıca kavramıştı ve ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim. Şuan havada dönüyordum. Kimin olduğunu bilmiyordum. Korkuyordum. Hemen ellerine vuramaya başladım. Ve bir ses kulağıma fısıldadı.

" Şşşş sakin ol Sidenur benim Hakan. "

Hakan'ın sesini duyduğum da rahatladım. Ve derin bir nefes alıp verdim. Beni yere indirdi ellerini belimden yavaşça çekti ve beni kendine çevirdi.

" Neden böyle yaptın çok korktum. "

" Hiç sadece seni öyle görünce kendimi tutamadım. Sana sarılmak istedim. Bütün konu bu yani. "

" Tamam neyse. Olan oldu. "

" Aynen olan oldu. "

Aklıma beni buraya neden çağırdığı sormak geldi. Ve

" Şey Hakan beni neden buraya... "

Çağırdın demeden benim lafımı keserek

" Senden gerçekten çok hoşlanıyorum. Sebebini bilmiyorum ama hep seni düşünüyorum. Seninle yatıp seninle kalkıyorum gibi bir şey oluyor. Biliyorum ben senin duygularını anlamadım sana ilk söylediğin zaman sana karşılık vermedim. Ama hala bana karşı hislerin hala varsa ve beni hala seviyorsan senin benimle birlikte olmanı istiyorum. Sen benim hayatıma girdin gireli çok tuhaf şeyler olmaya başladı. Yani davranışlarım huylarım değişti. Anlatamıyorum kendimi ama öyle işte sen anla. "

Şuan şok geçiriyordum. Bunları duymayı hiç beklemiyordum. Bunları düşündüğünü,bana karşı olan hislerini,davranışlarının değiştiğini söylüyordu. Benim ona karşı hala bir hissim var mı bilmiyorum. Ama onu kırmakta istemiyordum. Ne yapıcaktım? Onunla nasıl konuşucaktım? Nasıl bir tepki alacaktım? Gerçekten hiç bilmiyordum.

Continue Reading

You'll Also Like

937K 31.4K 57
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
694K 31.4K 19
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
2.6M 82.6K 60
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
112K 3.4K 15
Sırf kuzeni için 18 yaşında Mardin'in acımasız ağasına gelin giden Larin... Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...