Çatı olayı geçeli tam bir hafta oldu ve annemden kızmayacağına dair bir söz alsam da yine fırça yedim. Şimdi selinden önce kaptığım odada dönüp dolanıyorum çünkü elimde annem ve haluk kişisinin düğün davetiyesi var . Şimdi bütün evi başlarına yıkmak vardı ki annem mutluydu , bu konu hakkında annemle önemli bir konuşma yaptığımdan bir şey diyemiyorum. ama içten içe annemin evlenmesini istemiyorum. Maalesef bu konuyu şimdilik bir köşeye atıp diğer konuya geçmeliyim, diğer konu savaş sonuçta çocuk benim hayatımı kurtardı,çatı olayından beri hiç konuşmadık . Bir pasta alıp gitsem, saçma olur veya ona bir mektup yazıyım of saçmalama nazlı çocuk musun sen mal mal ilkokul şeyleri düşünüyorsun of bence gidip konuşayım ama öyle kuru kuru olmaz ben en iyisi ona bir aburcubur kutusu yapıyım Allah'ım çok akıllıyım...
.........................................................................................................................................................................
-Savaş, diyerek çocuğun odasına daldım tabi çocuk biraz şaşırdı bana bakıp;
- nazlı , ne yapıyorsun dedi . bende hiç neşemden ödün vermeyerek ;
- ben sana teşekkür edemedim o yüzden sana aburcubur kutusu getirdim , deyip güldüm ve elimdeki kutuyu ona verdim . bana tebessüm edip ;
- hiç gerek yoktu ,dedi şimdi ciddi bir konuşma yapmanın zamanıydı;
- sen olmasan ben belki burada olamıyacaktım, gerçekten çok teşekkür ederim dedim ona gerçekten sinir oluyorum ama gitgide bu azalıyor gibi...
tam ağzını açmıştı ki odaya güzel denebilecek ,saçları sarı benim yaşımda bir kız odaya girdi beni bir kaç dakika süzdükten sonra savaşın yanağına bir öpücük kondurdu , sanırım sevgilisi aman havalara bak görende prenses sanır kızı gıcık şey. Savaş'a duygusuz bir şekilde bakıp;
- ben gideyim artık, dedim ve Savaş'ın bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım ve havuzun yanına gittim .
birkaç dakika içerisinde annem yanıma geldi;
-Nazlı,dedi bende ona bakıp ;
-efendim ,dedim
- her yerde seni aradım ne yapıyorsun burada ?
- oturuyorum , dedim.
- bak bu konu hakkında konuşmak istemiyorsun ama ben evleniyorum .
- evet biliyorum.
- lütfen beni üzme nazlı hayatım boyunca vicdan azamı yaşamak istemiyorum
yalandan da olsa onu rahatlatmam lazım çünkü onun mutlu olmasını istiyorum...
..................................................................................................................
DÜĞÜN GÜNÜ:
-Arıza neredesin? diyen selin'in sesiyle ona döndüm ;
- ne var?
-annem evleniyor farkındasın dimi
maalesef!
- tamam geliyorum...
Siz , Haluk MERTOĞLU ...............
bu kısmı duymak istemiyorum kulağımı tıkayıp hep yaptığım şeyi yapmalıyım
-belki üstümüzden bir kuş geçer kanadından bir tüy düşer.... derken birinin omuzumu tutuğunu hissettim
Savaş'tı.
- Nazlı dün için --
gibi şeyler derken geldi gıcık yapay sarışın...
Savaş'a bakarak ;
sonra konuşalım dedim ve evin içine girdim bu olayın üstüne bir bardak su içmem lazımdı. arkamdan bir erkek sesinin Nazlı dediğini duydum ;
Savaş önemli değil . dedim ama bu kişi savaş değildi Doğukan' dı .
-git buradan , diye bağırdım ama takmadı.
kolumu tutup;
-konuşacağız dedi
hayır desem de dinlemiyordu. tam ağzını açmıştı ki birinin ona vurduğunu gördüm bu sefer Savaş'tı.
Savaş Doğukan'ı dövüyordu bende elimden geldiği kadar ayırmaya çalıştım ama olmadı çok sinirliyim zaten sonunda patlıyacağım derken yeter diye bağırdım ikisi de bana baktı . Doğukan'a küçümseyici bir bakış atıp;
- defol buradan , annemin en mutlu gününü mahvedemessin dedim
- bu burada bitmedi nazlı diyip gitti.
savaş bana bakıp;
- o kimdi dedi
o ne ki ona ne ne karışıyor ben halledemezdim sanki ;
- sana ne karışıyorsun ki ben hallederdim.
- nazlı kimdi o ?
sinirlenmiş belli arıza 2
- eski bir arkadaş ( ilk ve son sevgilim tabi bunu Savaş'a söylemedim)
- bir daha gelirse haber ver.
-ben hallederim sağol sana gerek yok savaş bey
- nazlı--
- savaş karışma niye karışıyorsun.
- sana değer veriyorum.
değer ...
- verme dedim ve gittim
.....................................................
2 gün sonra
dışarıdan bırakın beni ben yapmadım ben öldürmedim gibi sesler geliyordu bu savaştı hemen aşagı inip savaşın kafasını ellerimin arasına aldım savaş ne oldu dedim
bana bakarak ağlaya ağlaya;
- nazlı ben öldürmedim , ben yapmadım inan bana....
- savaş ne diyorsun kimi öldürmedin ?
savaş yanında bulunan iki kişiye bırakın diye bağırdı tutanlardan biri selin'in takıldığı şu çocuk ali'ydi sanırım adı,diğerini tanımıyordum
- beni nazlıyla yalnız bırakın diye bağırdı Savaş çocuklarda bıraktı bende koşarak savaşın peşinden gittim
- nazlı o benim canım ben yapmadım inanıyor musun bana ?
inanmak istiyorum ama konuyu bilmiyorum ;
- evet inanıyorum.anlat şimdi bana ne oldu?
- melisa dün yok oldu benden ayrıldı bende akşam ona mesaj attım buluşalım diye sanırım buluştuk nazlı ama hatırlamıyorum dedi
- sana söz veriyorum onu bulacağız Savaş
.........................................................................
hala melisa'dan bir iz yoktu ya savaş onu öldürdüyse hayır o yapmamıştır... gidip bir savaşla konuşmam lazım, savaşın odasına girdiğimde Savaş kum torbasına vuruyordu ama bir sorun vardı üstü yoktu bildiğin kas çiftliği savaş beni fark ettiğinde;
- ne yapıyorsun burada, dedi
- baklava almaya ... dedim hay ağzıma of ;
-yok öyle bir bakıyım dedim, dedim VE KAPIYA DÖNDÜM
- Nazlı ?
- efendim?
-atlamayacaktın dimi
-çatıdan mı?, dedim
kafasını salladı
-bilmem ,dedim
- intihar etmek isteyen insan tipini bilirim sende yoktu o
- Çok mu intihar eden insan gördün?
- yoo her gün aynaya bakıyorum.
umarım beğenmişsinizdir...
sizce;
-Nazlı'nın tepkisi ne olacak?
- Nazlı neden bu kadar Doğukan'dan nefret ediyor?
- Savaş ve Nazlı Melisa ile ilgili bir şey bulacak mı?
- Doğukan'ın planı ne?
bol Savnaz'lı günler. öpüldünüz...
yeni bölüm için 5 VOTE