Komşum Dengesiz

By Esrau57

277K 13K 849

♠ Amaç: Hayata yeni bir sayfa açmak. Yeni bir eve geçerek bu amacı gerçekleştirmek isteyen dört genç kız. Hen... More

Tanıtım ♠
1.Bölüm ♠
2.Bölüm ♠
3.Bölüm ♠
4.Bölüm ♠
5.Bölüm ♠
6.Bölüm ♠
7.Bölüm ♠
8.Bölüm ♠
9.Bölüm ♠
10.Bölüm ♠
11.Bölüm ♠
12.Bölüm ♠
13.Bölüm ♠
14.Bölüm ♠
15.Bölüm ♠
16.Bölüm ♠
17.Bölüm ♠
17.Bölüm Tekrar.
18.Bölüm ♠
19.Bölüm ♠
20.Bölüm ♠
21.Bölümden Kesit!
21.Bölüm ♠
22.Bölüm ♠
23.Bölüm ♠
24.Bölüm ♠
25.Bölüm ♠
26.Bölüm ♠
27.Bölüm ♠
29.Bölüm ♠
30.Bölüm ♠
31.Bölüm ♠
32.Bölüm ♠
33. Kesit! /Duyuru
33.Bölüm♠
34.Bölüm♠
Ne Diyeyim ki Şimdi?
35.Bölüm♠
36. Bölüm Kesit♠
5 Ay Sonra Bir Not😕

28.Bölüm ♠

3.5K 247 37
By Esrau57

*Facebook Grubu : Komşum Dengesiz Wattpad

--

28. Bölüm°

Arya önündeki çikolatalara hayran hayran bakarken, bir çikolatanın altındaki beyaz kağıdı fark etti.
Öne doğru eğilip kağıdı eline aldı ve okudu.

"Umarım o çikolataları sağlam bir şekilde sana vereceğimi düşünmemişsindir. Ve umarım zehirlenirsin. Bol sevgilerle Savaş."

Arya kaşlarını çatıp, kağıdı bıraktı ve eline bir çikolata alıp incelemeye başladı.

"İyi de bunlar kapalı. Savaş kekliyordur beni. Bende salak salak-"
Bu sırada masanın üzerindeki telefonundan mesaj bildirim sesi gelince yerinden kalktı ve telefonuna ilerledi.

"Tabii ki de kapalı olacaklar. Yapıştırıcı diye bir şey var. Hah.."

Arya mesajı okur okumaz kafasını penceresine çevirdi. Telefonu bırakıp, aceleyle perdeyi çekti ve yatağına geri oturdu.

Ne yapmış olabilirdi ki? Çok saçmaydı.

Arya eline başka bir çikolata aldı ve açtı.
Bir tanesini yiyecekti ve eğer bir gariplik hissetmezse, sabaha kadar bu çikolataları bitirecekti.

Onu kimse durduramazdı. Savaş'ın saçmalıkları bile.

***

Simge saçlarını da şekillendirdikten sonra odasından çıktı ve koşarak bir kaç adımda İpeğin odasına girdi.

İpek yatakta gözlerini ovuştururken irkildi ve karşındaki Simge'ye şaşkınca baktı.

"Günaydıııın!!"

Simge heyecanla konuştu ve İpeğin üzerine atladı. Gariban İpek, Simge'nin altında ezilirken sesini bile çıkaramadı.

Biraz debelendikten sonra Simge'yi üzerinden itebilmişti.

"Niye beni öldürmek için bu kadar uğraşıyorsun Simge?"

İpeğin, sakin, bitkin sesi Simge'nin suratındaki heyecanlı ifadeyi yok etmedi.

"Bugün senin depresyondan çıkma günün. Ne bu somurtuk tip? Ben bile sıkıldım artık. Senin heyecanlı, yerinde durmayan halini seviyoruz biz."

İpek gözlerini tamamen açabildikten sonra cevap vermeye koyuldu.

"Rahattım ben böyle a-"

"Şşşt. Rahatmış.. Cidden seni takmayan bir adam yüzünden geldiğin hale bakarmısın? Niye ezik gösteriyorsun kendini? Sen ez kızım! Bak bana, Cenk sesini yükseltebiliyor mu?"

İpek, Simge'nin havalı tipine bakarken kendini tutamayıp kahkaha atmaya başlayınca, Simge'de gülmeye başladı... Ne mutlu İpeği güldürebilene!

Onlar salak salak gülerken Katibe panikle açık olan kapıdan içeriye girdi.

"Kız, Arya hastalanmış kusup duruyor. Bir bakın hele."

İkisininde suratındaki mutlu ifade kaybolurken hızla yerlerinden kalktılar ve Arya'nın odasına koştular.

Simge, Arya'nın yanına çömelip, saçlarını gözlerinin önünden çekti.

"Arya. Ne oldu kuzum?"

Arya suratını ekşitip, burnunu çekerek kafasını iki yana salladı.

Katibe, Arya'nın yatağının üzerindeki çöpleri bir poşete doldurup atarken, Arya kafasını biraz kaldırıp İpeğe doğru konuştu.

"Git. Git o Savaş piçini çağır. Hep onun yüzünden. Ben suratına biraz küfür edeyim iyi olurum. Git hadi."

Simge ve İpek kaşlarını şaşkınlıkla çatarken, Arya tekrar 'Git git' demeye başlamıştı. İpek daha fazla beklemenin bir işe yaramayacağını anlayınca odadan çıktı.

İpek zile basarken, Savaş'ın açması için dua etmeye başlamıştı bile, hatta Emir dışındaki herkes olabilirdi. Emir olmasın yeterdi.

Kapı açıldığında karşısında Savaş'ı görünce derin bir nefes saldı dışarıya.

"Şey.. Savaş. Bizim Arya Savaş bir gelsin, suratına bir güzel küfür edeyim diyor. İki dakika gelsene."

Savaş bir süre bir şey demeden İpeğe baktı.

"Ne?"

"Savaş bir gelsin su-"

"İpek. Tamam tamam geliyorum, git sen."

İpek salak salak etrafına baka baka eve ilerledi. Biraz salaklık yapmaktan zarar gelmezdi. Hatta belki eğlenirdi de.

İpek eve girerken, Savaş'da birkaç dakika sonra geldi. Birlikte merdivenleri çıktıktan sonra nihayet Arya'nın odasına ulaşabilmişlerdi.

Savaş boş odaya bakıp, İpeğe dönerken, İpeğın eliyle banyoyu işaret etmesini izledi. Kaşlarını çatıp banyoya ilerlerken, birkaç saniye sonra gördüğü manzarayla, bağırarak lavabonun dibinde oturan Arya'ya ilerledi. Simge kalkarken, Savaş Arya'nın hizzasına geldi.

"Sen salak mısın? Bütün çikolataları bir gecede yedin değil mi?"

Arya bitkin bir şekilde karnını ovarken bir yandan da Savaş'a cevap verdi.

"S-senin yüzünden. Ne koydun o çikolataların içine?"

"Hiçbir şey koym- Haa, sen bir de benim bir şey koyduğumu düşünerek mi yedin o çikolataları? Cidden manyaksın."

Kızlar ikisine garip garip bakarken, hala konuyu anlamamışlardı.

"Doktora falan mı götürsek acaba.."

"Ne gerek var doktora. Boşa masraf. Ben şimdi iyi ederim onu."

Simge'ye cevabı arkadan fırlayan Katibe vermişti.
Bu sırada İpek, hastayken Katibe'nin ona içirdiği şeyleri hatırlarken suratını ekşitti.
Kafasını iki yana sallayıp;

"Arya'cım. Canım, çok geçmiş olsun bebeğim. Katibe gerçekten bu konularda bir uzman. Burnun için mandal falan istersen elimizde mevcut. Hiç utanma iste. Ben aşağıdayım." dedikten sonra odadan çıktı ve salona indi.

Simge'de kıkırdadıktan sonra arkasını dönerek odadan çıktı. Savaş, Arya'yı kucağına alıp yatağına yatırırken Katibe çoktan mutfağa inmiş, karışımlarını hazırlamaya başlamıştı.

***

Pınar karşısında kahvaltı eden babasına göz ucuyla baktı ve çatalındaki peyniri ağzına attı. Yuttuktan sonra çatalını bırakmadan babasına bakarak konuştu.

"Babacığım."

Erdem Bey günler sonra Pınar'ın ağzından tatlı bir kelime duymanın garipliğiyle kafasını kahvaltıdan kaldırıp Pınar'a baktı.

"Pınar?"

"Canım babam."

Erdem Bey'in kaşları gittikçe çatılırken, Pınar'da kaşlarını çattı. Ne biçim bir gaza gelmeydi bu? Cık, olmadı bu Pınar. Adamla günlerdir insan gibi iki kelime konuşmuyorsun, şimdi geçmiş karşısına yok babacığım, yok canım... cık cık..Ayıp. Kendine gel lütfen.

"İyimisin sen kızım? Ateşin falan yok değil mi?"

"İyiyim iyiyim. Sadece senden bir şey isteyeceğim."

"İste."

"Ben kızların yanına geri döneceğim. Ve senden izin istiyorum."

"Vermiyorum dersem, yine-"

"Evet, yine. Şu son günlerde nasılsak, öyle olacağız baba. Artık bana sınır koymanı istemiyorum. Kaan'ların orda otu-"

"Evet, o herifin orda oturması bozuyordu sinirimi. Ama tamam. Sorun yok artık, gelsin istesin seni."

Pınar tükürüğünün onu öldürmemesi için cebelleşirken, babası yerinden kalkmış su
içirmeye çalışıyordu. Pınar sonunda öksürükleri dindiğinde nefes nefese kalmıştı.

"Şaka yapamayacak mıyız biz? Tükürüğünle gidiyordun neredeyse!"

"Ne bileyim baba. Öyle birden söyleyince."

Babası kafasını sallayıp yerine geri otururken konuştu.

"Tamam. İzin veriyorum, git çantanı hazırla, Kaan gelip alsın seni."

"O niye alıyor baba? Ben giderim."

"Vazgeçmeden git, Pınar."

Pınar pörtlettiği gözleriyle odasına çıkarken, Kaan'ın babasına ne yaptığını merak ediyordu. Adam, anti Kaan'dan, team Kaan'a geçiş yapmıştı resmen. Öğrenmek için elinden geleni yapacaktı.

***

"Hadi ama Arya! Saatlerdir iki yudum su içeceksin burnumuzdan getirdin!"

Savaş homurdanırken Arya tepiniyor, Katibe bakışlarıyla etkili olmaya çalışıyordu.

Savaş içinde sarı renkli sıvı olan bardağı burnuna yaklaştırdı ve saniyesinde geri çekip Katibe'ye döndü.

"Cidden işe yarar mı bu, teyze? Daha çok kusar bunu içerse."

"Ya evladım, sebze var içinde sebze! Siz gençler ne anlarsınız sağlıktan, şifadan! İlla güzel mi kokacak? Bir de ne beceriksizsin sen! İçiremedin bir türlü."

"Teyzeee, ben mi beceriksizim? İki saniyede içiririm be!"

Arya gözlerini büyütüp, ağzına götürdüğü ellerini daha da bastırdı.

"Kendin dedin ya, oğlum. Saatlerdir uğraşıyoruz diye. Beceremiyorsun işte. "

Savaş iyice gaza gelirken, Arya Katibe'nin zekasına, Savaş'ın gerizekalılığına hayran hayran baktı.

Ne günah işlemişti de bu haldeydi!

Kendi düşüncelerinde, ne günah işlediğini ararken, gazı alan Savaş, ellerini ağzından
çekmiş, soğanlı içeceği boğazından aşağıya göndermişti. Arya birkaç kez öğürmüş, ardından karşısındaki iki insana trip atarcasına, sıcak havada pikeyi suratına kadar çekip gözlerini kapatmıştı.

---

İpek, Simge'yle dergideki mankenleri eleştirirken masanın üzerinde çalan telefonunu görmezden gelmeye çalıştı, çünkü babası arıyordu.

İpek ailesinin onu aramamasına alışkındı, fakat yaşadığı bu sıkıntılı günlerde, bir şeyleri ailesi ile paylaşmak isterdi.

Dayanamayıp telefonu eline aldı ve açtı. Ah.. babasıydı sonuçta.

"Efendim baba."

"İpek. Emir'e de haber ver, şirkete gelin. Dikkatli bir şekilde."

İpek gözlerini devirip, sinirle yerinde dikledi. Ayağa kalkıp tepinmek istiyordu.

"Baba, ben kendim gelsem? Emir'e de siz haber ve-"

"Niye uğraştırıyorsun İpek! Saatlerce geleceğin yolu, daha kısa sürede geleceksin işte. Bir toplantı var, katıl da iki şey öğren. Git, daha fazla uzatmadan Emir'e haber ver de gelin."

İpek cevap veremeden kapanan telefonu sinirle koltuğa bıraktıktan sonra yerinden kalktı ve az önce yapmak istediği şeyi yaptı.

Annesine yalvaran, ama istediği şeyi aldıramayan bir çocuk gibi tepinerek bağırmaya başladı.

"Yaaaa!!!! Banane banane banane!"

***

"Emir'i çağırır mısın?"

Cenk, İpeğe cevap vermeden içeriye girdi. İki dakika sonra Emir karşısındaydı.

Emir, İpeğe bakıp kafasını, 'Ne var?' anlamında sallarken, İpek soğuk bir sesle konuştu.

"Şirkette toplantı varmış."

"Evet. Biliyorum."

"Biz de gidecekmişiz."

"İyi git. Bende gelirim birazdan."

"Hah! Bende onu diyorum işte. Babamı ara da, İpeği götürmeyeceğim kendisi gelsin, de."

Emir oflayıp içeriye girerken, İpek kapıda dikilmeye devam etti.
Yaklaşık beş dakika sonra Emir geri gelmişti.

Emir sürücü koltuğuna geçerken, İpek arka kapıyı açtı ve yerleşti.

Radyoda bilmediği bir şarkı çalarken camdan dışarıyı seyrediyordu İpek. Bu sırada kafasını Emir'e çevirdiğinde sırıttığını gördü.

"Ne gülüyorsun be."

"Makyaj yapmadın mı sen?"

"Ne alaka? Sanane hem?"

"Alnındaki sivilce kabak gibi ortada ya hani. Ondan dedim."

İpek elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve ekranından kendine baktı. Simge'ye de aşk olsun hani.. insan bir uyarırdı.

Bozuntuya vermeden telefonunu yerine koydu ve Emir'e döndü.

"Ne olmuş yani? Gayet normal."

Emir daha fazla uzatmadan gülerek başını salladı ve yola devam etti. Oysa ki, İpeğin bir kapatıcı bulduğu yerde kullanacağından emindi.

***

Pınar babasına el sallayıp, Kaan'ın arabasına bindi. Sonunda gidiyordu evine. Özlemişti kızları.

Kaan kırmızı ışıkta durduğunda, güneş geldiği için güneş gözlüklerini taktı. Bu sırada Pınar dönüp bakınca Kaan sırıtarak konuştu.

"İlk defa mı gözlük görüyorsun?"

Pınar kaşlarını kaldırdı ve uzanarak, gözlüğü Kaan'dan aldı.

"Evet. Adı gözlük mü bunun?"

Gülerek taktıktan sonra uzandı ve dikiz aynasından kendisine baktı.

"Bana daha çok yakıştı lan."

"Eh, bana yakıştığı kadar olmasa da, fena durmadı mavi."

Pınar koltukta rahatça yayılıp, tek eliyle gözündeki gözlükleri tutarken konuştu.

"İğrenç gelebilir ama söyleyeceğim.... Gözlüklerim RayBan, çekil önümden hayvan."

Kaan kısa bir kahkaha attıktan sonra, sesini incelterek konuşu.

"Yalnız, onlar RayBaaan diğiiil."

Pınar önce, konuşanın Kaan olduğundan emin olup, eğlencesini devam ettirdi.

"Haa, tamam düzelteyim o zaman..." durdu ve kahkaha attıktan sonra devam etti Pınar.

"Gözlükler benim oldu hayvan, konuşma yayvan yayvan."

***

Oy vermeyi unutmayalım canlaar!! *.*

Bölüm geciktiğinde bile, bana nazikçe bölümü soran okurlar! Birtanesiniz!

Bir daha bu kadar geciktirmemeye çalışacağım affedin lütfen!

Kendinize çok iyi bakın, sizleri seviyorum. ^^

Continue Reading

You'll Also Like

3.8M 70.7K 22
[Bir ömür uçsam ufkun ötesine, Bazen yalnız bazen birlikte] *Olamayan Hayalin Karekteri bu kitap senin için. "Aynı yeryüzünde değil,aynı gökyüzündeyi...
661K 7.5K 34
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !
9.4K 842 24
Bir anda "Oyun Oynayalım mı?" adlı gruba alınan Göksel'in sonrasında anonimden aldığı mesajlarla gruptakileri korkutarak eğlenmesi ve devamında gelen...
1M 106K 41
İngilizceden nefret eden Han Jisung ve onun ingilizce ögretmeni Lee Minho.