Veliaht

By filizpuluc

69.3M 767K 132K

Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman... More

Karakter Tanıtımî
1. Bölüm : Veliaht'ımız!
2. Bölüm : ''Sende bana geleceksin Melis''
3. Bölüm : Yumruk Meselesi
4. Bölüm : ''Baban gelse kalkmam bu sıradan''
5. Bölüm : Pembe Panter ve Daffy Duck
6. Bölüm : İntikam
7. Bölüm : Kuzen
8. Bölüm : Öpücük Kavgası
9. Bölüm : Annesinin Oğluşu
10. Bölüm : Kahve
11. Bölüm : Kapalı Alan
12. Bölüm : Bıçak Yarası
13. Bölüm: Kedi Aşkı Mı? Gerçek Aşk Mı?
14. Bölüm: Teklif
15. Bölüm: Sarhoş
16. Bölüm: Söz
17. Bölüm: Kıskançlık
18. Bölüm: Tatil
19.Bölüm: İlk Öpücük
21. Bölüm: Hoşlanma?
Mert'e Özel Bölüm
Röportaj
-Röportaj 2- Part 1-
- Röportaj 2 - Part 2 -
Kapak Tanıtımı
Ön Satış
İmza Günü!!!
-Özel Bölüm-
Veliaht 2
Mert'i Sizlerle ile Buluşturuyoruz/Buluşuyoruz!
Matthias(Mert) ile Buluşma , Çekiliş ve Diğer İmza Günleri
-Özel Bölüm 2- Part I

20. Bölüm: Oyun

826K 27.2K 3K
By filizpuluc

Multide yine Furkan var :D Bölümün yarısında falan Furkan olacak ve düşüncelerini merak ediyorum. :D Ufak bir hatırlatma hikaye kesinlikle Bad Boy hikayesi değil :D Meriç en fazla kavga eder ama Bad Boy değil :D Yorumlarınızı bekliyorum :D Aklınıza bir şey takılırsa sorun :*


Kalbim salsa yaparken yanağımdaki eli dahada heyecanlanmamı sağlerken işleri hiçde kolaylaştırmıyordu. Dudaklarımı son kez öpüp benden ayrıldığında gözlerimi açmadım. Kafamı omzuna iyice yaslayıp ona sokuldum. Kollarını tekrar etrafıma sardı.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Gözlerimi açtığımda beni izleyen Ceyda'yla kaşlarımı çatıp etrafıma baktım. Dağ evindeki odamdaydım. Ceyda bana sarıldı "İyi misin?" Kafamı salladım ve ona sarıldım "İyiyim" benden ayrıldı "Çok korktum. Öldün falan sandım" gülümsedim "Dylan'ı görmeden ölür müyüm sence?" Güldü. Yağız'ı merak etmiştim. Kim bilir o da ne kadar korkmuştu "Yağız nerede?" Diye sorduğumda gülümsedi "Sana kahvaltı hazırlıyor. Çok korktu. Meriç dün mesaj ama nerede olduğunuzu o da bilmiyordu. Sabahın köründe getirdi seni" cümlede 'Meriç' kelimesinin geçmesiyle dudağımı ısırdım ve bedenim alev aldı. Allah'ım! Dün Meriç beni öpmüştü! Ceyda kaşını kaldırdı "Ne?" Utançla Ceyda'ya baktım "Meriç... Dün beni öptü" dediğimde ağzı bir karış açıldı "Ne?!" Diye ciyakladığın da kulaklarımı kapatıp yüzümü buruşturdum. Yatağıma atladı "Meriç'den hoşlanıyor musun yoksa?" Kaşlarımı çattım "Hayır. Sadece birden öptü işte. Bende bir şey yapmadım. Sadece o an çok yakındık ve öptü işte" dediğimde sırıttı "Nasıl hissettin?" Ofladım "Donuyordum ama yandığımı hissettim" yanağımı sıktı "Bende aynısını hissetmiştim" kafamı salladım "Kimseye söyleme" yanağımı öptü "Sırrın bende güvende" yanağını öptüm. Yanıma uzandı "Dün nasıl oraya gittin? Ne oldu?" Ceyda'ya baktım "Ayağım kaydı ve yuvarlandım. Sonra kafamı taşa çarptım sanırım ve bayıldım" güldüğünde bende güldüm "Ölüyordum lan gülme" yanaklarımı sıktı.

Yağız odaya elinde tepsiyle girdi "Korkuttun beni Melis" dediğinde dudağımı büzdüm ve kollarımı açtım "Aww gel buraya" elindeki tepsiyi komidine bırakıp üstüme atladı. Güldüm. Kollarını bana sararken bende ona sardım. O sırada aklıma annemler gelince gözlerimi pörtlettim "Lütfen annemlere söylemediğinizi söyleyin" Yağız benden ayrılıp yanağımı sıktı "Teyzeme sana göz kulak olacağıma söz verdim. Seni bulamadığım ve sen ölmediğin sürece arayamazdım" güldüm "Aferin zeki çocuk" yanağımdan makas aldı. "Meriç'e büyük borçlandım. Arada işe yarıyor pezevenk" gülümsedim. Bende fena borçlanmıştım ite. Gerçi ilk öpücüğümü almıştı daha ne olsun!

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Meriç bana sırıtırken gözlerimi kaçırdım yine. Ben burada katalog gibi renkten renge gireyim çocukta mimik kıpırdamasın! Fuck to adalet yani. Göz ucuyla baktığımda hala sırıtıyordu. "Ne zamana kadar kaçacaksın? Söyle o zaman geleyim" gözlerimi devirdim "Git gelme Meriç" kollarını masaya koyup bana eğildi ve dilini şaklattı "Özlersin" kaşlarımı çattım "Ne özleyeceğim be!" Diye cırlayıp kafamı kaldırdığımda amacım gözleriyle karşılaşmak değildi. Hadi ama! Boyu benden uzundu! Boynuna ya da gözdesine bakmam gerekiyordu gözlerine değil! Şansıma sıçayım ben! Kafamı eğdim. Olmaz ki ya. "Dün için teşekkür ederim" dedi konuyu değiştirerek. Gülüşü kulağıma doldu "Hayatını kurtardığım için mi yoksa öpücük için mi?" Gözlerimi kapattım. İbne! Suratına tokatımı geçirip sırıttım ve "Hayatımı kurtardığın için" dedim dişlerimin arasından. Sırıtarak bana baktı ve yanağını ovuşturdu "İlk öpücüğüne deydi" kaşlarımı çatıp gözlerimi kaçırdım "O i-ilk öpücüğüm sayılmaz" sandalyesine yaslandı. Uzaklaşmış olması iyiydi "Niye sayılmıyormuş?" Aklıma yanağımı öpüp 'ilk öpücüğünü sen istemeden almayacağım' deyişi gelmişti. Meriç'e baktım."Çünkü beni sen öptün. Ben istememiştim. Sende bana ben istemeden ilk öpücüğümü almayacağını söylemiştin. Yani ilk öpücüğüm sayılmaz" gözlerini devirdi "Her neyse" zaferle gülümsedim "Kurtardım seni. Hediye falan alacak mısın?" Gözlerimi devirdim yine "Çıkarcı" sırıttı "Sana çekmişim" sırıttım ''Başka başka özelliklerimi de alsan'' güldü ''Laf sokuyorum ya'' ofladım ve ayağı kalktım ''Siktir git Meriç'' sırıtarak kalktı ve peşimden gelmeye başladı. Yağız ve Ceyda alışverişe gitmişlerdi.

Salona girip koltuğa oturdum. Kendini yanıma attı ''Vallaha sana bakmaya meraklı değilim ama ödülümü bekliyorum'' ofladım ''Ne istiyorsun Meriç?'' diye sordum Vazgçmeyeceğini bilecek kadar tanıyordum artık Meriç'i. Koltuğa uzandı ''Beni öp desem yapar mıydın?'' tokatı geçirecekken elimi tuttu ''Demedim varsay'' elimi çektim. Düşündü ''Bana sarılabilirsin'' gözlerimi devirdim ''Ne alaka?'' omuzlarını silktim ''Aklıma bir şey gelmedi'' gülümseyip omuzlarımı silktim basitti. Sarılabilirdim. Bir sakıncası yoktu. ''Kalk o halde'' sırıtıp dilini şaklattı ''Böyle sarılacaksın'' kaşlarımı çattım ''Olmaz! Hem yer yok'' koltukta kayıp bana yer açtı ''Yer bol sen rahat ol'' ofladım ve yanına uzandım. Yine burun buruna geldik aman ne güzel! Kollarımı beline sarıp aşağı kaydım biraz ve kafamı göğsüne yasladım ''Oldu mu? Tamam mı?'' dediğimde kollarını bana sardı ve kıkırdadı ''Bekle'' gözlerimi devirdim ama hoşuma gitmişti. Kokusu ciğerlerime doldu. ''Tamam mı?'' dedim yine. ''Tamam'' dediğinden kollarımı açıp dikeldim. Elindeki telefon dikkatimi çekmişti. Gözlerimi kıstım. ''Ne yaptın yine?'' telefonunu bana gösterdiğinde inledim ''Pezevenk!''diye cırladığım da güldü ve koşarak kapıya gitti. Peşinden gittim. O çoktan montunu giyip dışarı çıkmıştı. Sinirle ayağımı yere vurdum ''İbne!'' bana göz kırpıp gitmeye başladı. Lanet olasıca! Kapıyı çaparak kapattım ve salona adımlaım. Ona sarılırken fotoğrafımızı çekmişti pislik!

Babamın geçen yüklediği 50 tl ye internet paketi yapmıştım. İnstagram girdim. Meriç'in profiline girdim. En son paylaştıklarına bakıp sinirle bağırdım. İbne ya! Benim kayak yaparken düşüşlerimi çekip birde video mu paylaşmıştı. Ofladım ve videoyu açtım.

' (Meriç gülüyor) ''Yardım edeyim?'' (Melis sinirle Meriç'e kar atıyor) ''İbne! Haysiyetsiz!'' (eriç yine gülüyor ve cıklıyor) ''Sana hiç yakışmıyor'' (Melis küfür ederek kalkıp Meriç'e doğru koşarken yine düşüyor ve Meriç kahkaha atıyor) ''Opps! Pantercik düştü!'' (Melis sinirle bağırıyor ve karda tepiniyor) ''Seni öldüreceğim Meriç Keskin! Umarım uludağ başına düşer!'' (Meriç yine gülüyor) ''Hayalperest pantercikle tanışın millet'' '

Rezil olmuştum resmen ya! Bu çocuk kesinlikle bana tepki olarak doğmuştu. Açıklama kısmına baktım 'Karda yürüyemeyen Panter :D ' ofladım. Namussuz!

*********************************************

(Multide; Furkan okul kıyafetleriyle :D )

Okula girerken omzuma atılan kolla kafamı çevirdim. Meriç'di. Sırıtıyordu yine ''Sırıtma bir günde'' dediğimde sırıtması genişledi. Gülüp onu ittim ''Maymun'' kendini gösterdi ''Ben mi? Elindeki aynayı yavaşça bırak Melis'' kaşlarımı çattım ''O benim repliğim'' omuzlarını silkti ve elindeki anahtarlara basıp arabasını kilitledi. Arkama baktığımda ''Yuh!'' dedim. Arabasını değiştirmişti. Mat siyah bir porshe almıştı. Keyifle güldü ''Beğendin her halde'' kafamı salladım ve na döndüm ''Vicdansız mısın? Olan var olmayan var hayvan'' diye söylendim. Meriç cevap verecekken arkamdan bir cevap gelmişti ''Ben sana alırım Meliscim. Niye kendine dert ediyorsun?'' kaşlarımı çatıp arkama baktım. Furkan güzel bir sırıtışla yanımıza geliyordu. Tanışıp arkadaş olmadığım 'Erkek' lerle böyle lağbali olmayı sevmiyordum ve o bana 'Meliscim' demişti. Afedersinde nerden onun 'Melisciği' oluyordum? Alayla sırıttım ''Benim derdim seni mi gerdi Furki?'' Meriç'in gülüşü kulağıma dolarken Furkan 'cık cık' ladı ve bana bakmaya devam etti. Yakışıklıydı it. ''Seninin gibi bir kıza terslemek hiç yakışmıyor Melis'' gözlerimi devirdim sanki beni tanıyordu da. ''Bana laf salatası yapma çocuk'' deyip arkamı döndüm ve okula ilerlemeye başladım. Bu okula gelen yakışıklı çocuklarla niye doğru düzgün tanışamıyordum? Meriç'le de aynı şey olmuştu. Meriç'in yanından geçerken Meriç benim aksi yönümde Furkan'a ilerlemeye başlamıştı. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Burun buruna durdular tıpkı Furkan'ı ilk gördüğüm gün ki gibi. ''Seni bir daha uyarmam Furkan. Okuyacaksan eyvallah ama bana oyun oynama. Benle oyun oynadığında yandın dediğimde oyundan çıkamazsın çünkü gerçekten yakarım'' deyip havalı bir şekilde omzuna vurup bana döndü ve adımlamaya başladı. Bana çenesiyle yürümemi işaret ettiğinde önüme dönüp yürümeye başladım. Bu çocuk coolluk sıçıyordu yemin ediyorum.

******************

Mert saçımla oynarken sırıtarak ona baktım ''Ör istersen kanka'' dediğimde sırıttı ''Örmeyi bilmiyorum ki kanka'' Kıkırdadım. Meriç yüzünü buruşturdu. Tahmin edebileceğiniz gibi yine uyuyordu. ''Biz susun a-'' elimi ağzına kapattım 'küfretme Meriç'' sırıtıp elimi ağzından çekti ve bana baktı ''Bana dokunmak için yer arıyorsun sende'' gözlerimi abartıyla devirdim ''Ya ya. Ölüyorum dokunmak için. O kadar istiyorum ki ciğerlerini sökesim geliyor. Seni öldürebilirim hatta öyle bir istek'' dudakları keyifle yukarı kıvrıldı ''Bunu ben bıçaklandığımda hüngür hüngür ağlayan kız mı söylüyor?'' kaşlarımı çatıp somurttum. Meriç'in tam bir ibne olduğunu söylemiş miydim? Olsun bir daha söyleyeceğim. İbne! ''Bu akşam bara gelecek misin?'' Mert'in sorusuyla Meriç hınzır bakışlarını normale dönüştürüp Mert'e çevirdi ''Bilmem boş olursam gelirim'' gözlerimi devirdim. Bina dikiyordu sanki ''Sanki çok iş yapıyorsun'' güldü piçimsi bir şekilde ''Eve kız atmak da bir şey'' yüzümün kızardığını hissederken ayağına tekme attım. Gülüşü genişledi ''Mal! İbne! Pezevenk! -'' Ağzımı kapatıp ''Hayvan. Biliyorum'' diye tamamladığında gülmeden edemedim ''Hiç değilse kendini biliyorsun'' sırıtıp kafasını salladı ''Sende bilsen keşke'' sırıttım otuz iki diş ''Zeki, Güzel, Mavi gözlü , Laf sokan-'' Meriç bu kez de ''Laf yiyen'' diye tamamladı cümlemi. Cimcik attım. İnledi ''Sikeyim ya. Çıkardın yine pençelerini'' kıkırdadım ''Sende çok vaklıyorsun be Daffy'' kaşlarını çattı. Mert tam gülecekti ki Meriç ''Gülersen sikerim Mert'' diye uyarınca bir kaç saniye dayansa da kendini tutamadı ve kahkaha patlattı. Bende güldüğümde Meriç dikelip Mert'in kolunu göçertecek bir şekilde yumruk attığında gözlerimi büyüttüm ''Yuh! hayvan! Çocuğun kolu göçtü!'' kaşlarını çatıp bana baktı ''Seninde ağzını göçerteyim mi?'' homurdanıp önüme döndüm.

Mete kaşlarını çatıp içeri girdiğinde bende kaşlarımı çattım. Meriç'İn bakışları benim baktığım yere kaydı ve dikeldi. Mete Meriç'e baktı ''Furkan Hande'yi havuza itmiş'' dediğinde Meriç ayaklanırken Yağız'da kalkmıştı. Mert ve Mehmet'de peşlerinden giderken Ben ve Ceyda'da peşlerinden gittik. Koridora çıktığımızda sırılsıklam olmuş ve öksüren bir Hande ve sırıtan bir adet Furkan vardı. Kaşlarım daha çok çatıldı. Bu çocuğun amacı neydi böyle? Furkan Meriç'e baktı ''Ops! Hande'yi havuza ben düşürdüm sanırım'' Meriç sinirle kaşlarını çattı ''Seninle oynamayacağım Aras! Kimin evinde kimin oyuncağını kırdığına dikkat et!'' sesi tehditkar çıkmıştı. Furkan sırıtıp ellerini cebine soktu ''Kız kardeşimin başına gelenlerin hepsi senin suçun Keskin! Bende senin canını yakacağım! Garantisini veriyorum!'' Furkan Meriç'e göre daha sert yüz hatlarına sahip olduğundan Furkan kaşlarını çatınca açıkçası tırsmıştım. Meriç Furkan'ın kız kardeşine ne yapmış olabilirdi ki? Furkan'ın kardeşinin başına ne gelmişti? Ben sorularıma cevap ararken Meriç Hande'ye ilerleyip kolundan tuttu ve götürürken Furkan'ın omzuna çarpmayı da ihmal etmemişti. 4M grubunun kalan üyeleri de Meriç'in peşinden giderlerken onların arkasından baktım. Kolumdan biri tuttuğunda kolumdan tutan kişiye baktım. Furkan'dı. Kaşlarımı çattım. Furkan'ın kolunu da Yağız tuttu. Furkan Yağız'a sırıtıp bana baktı ''Seni koruyan ne çok kişi var Melis'' bu bir tehdit sayılır mıydı? Yağız beni arkasına çekip Furkan'ı itti ''Siktir git belanı arama Furkan'' Furkan güldü ''Meriç'le barışmışsınız bakıyorum. Hayırlı olsun'' deyip giderken bana göz kırpmıştı. Pekala korkmalı mıyım?

****************

Niye Meriç'in Hande'yi götürmesine bu kadar takmıştım bir fikrim yoktu ama takmıştım işte. Yağız bana baktı ''Gelmiyor musun?'' omuzlarımı silktim ''Yürüyeceğim siz gidin ve öpüşün'' dediğimde Ceyda kaşlarını çatıp utançla inledi. Güldüm. Yağız kaşlarını çattı ''Furkan karışır falan şimdi bin şuna'' ofladım. Baymıştı bu konu artık ''İçim daraldı ya. Niye karışsın bana Furkan. Benim Meriç'le ne alakam var ki?'' gözlerini devirdi ve üstelemedi ''İyi ama bir şey olursa ara hemen'' kafamı salladım. yanağını öptüm ve el salladım. Onlar giderlerken yavaş yavaş boşan okula bakıp eteğimin cebindeki kulaklığımı çıkardım. Yine dolaşmışlardı! Ulan siz nasıl dolaşıyorsunuz ya! Bilerek özenle doluyordum birde! Küfür edip arkamdaki Meriç'in arabasına yaslanıp kulaklığımı çözmeye başladım. Dolaşmayan kulaklık bulsalar alırdım. Bırakın ıphone 6'yı ben o kulaklıkları alırdım yani o derece. ''Sinirlenince de ayrı bir çekici oluyorsun'' sesin geldiği yere baktım. Meriç sırıtarak bana doğru geliyordu. Kaşlarımı çattım. Ona nedensizce kızgındım. ''Sen hiç bir zaman çekici olamıyorsun malesef'' dedim ve dikeldim. Kulaklıklarımı çözmüştüm. Kulaklıklarımı takıp telefonuma giriş yerini taktım ve ellerimi montumun ceplerine soktum ''Bırakayım mı?'' kaşlarımı çattım yine ''Kalsın'' kaşlarını o çattı bu kez ''Ne oldu?'' omuzlarımı silktim ''Hiçbir şey'' deyip yürümeye başlayacaktım ki kolumdan tuttu. Kilişelerin babaannesi kaşar! ''Melis. Ne bu tavrın? Hayırdır?'' ofladım ''Yok bir şey dedim ya Meriç. Bırak da evime gideyim'' kaşları çatık bir şekilde kafasını salladı ve kolumu bıraktı. Açıkçası şaşırmıştım. Ben diretir sanıyordum ama diretmemesi işime gelmişti. Telefonumdan Ellie Goulding - Love Me Like You Do açtım. Ağzımı oynatarak Ellie'ye eşlik ederken Meriç'in arabası yanımdan geçip gitti ve gözden kayboldu. Evime adımlamaya başladım.

4. şarkımı devirirken Bruno Mars - Uptown Funk çıkmıştı. Sırıtarak Bruno'cuma eşlik ettim. Yanımda birden bire beliren kişiyle kafamı çevirdim. Furkan sırıtarak yanımda ilerliyordu. Onu umursamadım. Yüzsüz değilse giderdi. Kulaklığımı çıkardığımda gitmeyeceğini anlamıştım. Kaşlarımı çatıp ona baktım ve duraksadım ''Ne var?'' çarpıkça gülümsedi ''Çok hırçınsın'' sesinde kınamadan çok beğendiğini belli eden bir ton vardı ve bu hoşuma gitmemişti ''Evet öyleyim şimdi git başımdan!'' güldü ''Meriç'in seni niye beğendiği belli oluyor'' kaşlarımı çattım. Meriç beni beğeniyor muydu? ''Ne saçmalıyorsun bilmiyorum ama aptal düşüncelerini kendine sakla'' gidecekken kolumdan tuttu. koluma jel falan sürecektim artık. Elleri kayar ve tutamazlardı belki. Furkan'a baktım sinirle. Oda sinirlenmişe benziyordu ''Ben Meriç'e benzemem. Sabrımı sınama istersen'' güldüm be kafamı salladım ''Meriç'e benzemediğini biliyorum. o senin gibi bir kızı tehdit edecek kadar düşmedi.'' kaşları anında gevşerken yüzünde memnun bir ifade vardı. Tamam. Furkan'da davranış bozukluğu falan vardı belli ki ''Böyle yaparak beni kendine çekiyorsun Melis Rüya Beyoğlu haberin olsun. Bu kadar cesur olma'' kolumu kurtarıp yapayca gülümsedim ''Bugün ölmen dileğiyle Furkan Aras'' deyip yoluma devam ettim. Manyak.

***************

Damon'ın öldüğü ve aşk-ı ilan ettiği sahnede artık göz yaşlarımı tutamazken telefonum çalmıştı. Annemler uyanmasında diye yatağıma bastırıp ekrana baktım 'Daffy Duck' yazısıyla kaşlarım çatıldı ve burnumu çektim. Saat 01.17 'ydi. Aramayı cevapladım ''Alo?'' ağladığım için sesim boğuk çıkmıştı ''Sikeyim. Ağlıyor musun sen? Furkan bir şey mi yaptı?'' kaşlarımı çattım. Furkan ne alaka? ''Hayır Furkan'la alakası yok'' nefesini verdi. Benim için endişelenmiş miydi? ''Aşağı in'' dedi. Gözlerimi devirdim ''İnemem annemler uyudu'' sokağa hızla giren arabayla cama baktım. Meriç'in siyah mat porshesi sokağa girmişti. ''İniyorsun Melis. Hemen'' kaşlarımı çattım. Birde emir veriyor veliaht. ''Sende iyice alıştın sarhoş olu olup beni aşağı çağırıp isyana bağlamaya'' arabasından indi ve apartmana ilerledi ''İyi ben geliyorum''deyip kapattığında kaşlarımı çattım. Telaşla tekrar aradım ama açmamıştı. Allah'ım! İşte şimdi öldün Melis!

Nihahahaha :D Heyecanlı yerde bitirmeyi severim :D Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum :D Ne kadar çok istekli olursanız bende o kadar çok istekli olurum :D O yüzden bol bol yorum atın :D Öpüyorummm :*

Continue Reading

You'll Also Like

278 82 8
"Üç... İhtilâl Devri'ne hoş geldiniz 'Altı'n Dereceler.' Kim olduğum hakkımda en ufak bir fikriniz yok, farkındayım. Toplama kampı diyebilirsiniz siz...
872K 32.4K 45
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
5.7M 189K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
108K 2.9K 29
Ölen ailesinin ardından kendisine bakan teyzesine ve eniştesine olan minnet borcundan dolayı zorla evlendirilmeye razı olan ve İstanbul'daki hayatınd...