Bizler için yapılan alışveriş merkezine geldiğimden beri Jack beni izliyor. Bir köşeyi döndüm. Hala takip ediyordu. Zihnine girdim.
- beni takip etmeyi kes ve yanıma gel. Dedim. Anlamış olacak ki yüzü garip şekiller alarak yanıma geldi.
- seni takip etmiyorum. Dedi. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
- tamam tamam. Takip ediyorum. Dedi. İşte şimdi herşeyi söyleteyeceğim. Hahahaha.
- Jack beni neden takip ediyorsun? Doğruyu söyle yoksa istemediğin şeyler olur. Dedim. Jack hafif şaşkın ve tırsmış görünüyordu.
- Imm...nasıl söylesem...ben... senden hoşlanıyorum. Benimle çıkar mısın? Dedi. Woow sonunu iyi topladın. Bravo sana. Cevap versem iyi olacak.
- evet. Dedim normal sakin bir sesle. Kabul ettiğim için bana sımsıkı sarıldı. Karşılık verdim.
- eee şimdi napıyoruz sevgilim. Dedi ve bana döndü.
- bara gitmek için elbise almalıyım. Dedim ve bir mağazaya girdik. Ben kıyafetleri seçerken o kabin karşısındaki koltuğa yayıldı. Kıyafetlerle kabine girdim. Ve denemeye başladım. Başka çocuklara yapacağıma sevgilime yaparım defilemi.
- bu çok kısa.
- bu olmamış.
- canım yarısını giymişsin. Diğer yarısı nerde?
- bunu giyersen bir kaç kişiyi hastahanelik ederim.
Gibi yorumlarda bulundu. Aslında Kıskanması hoşuma gitmedi değil. Oha bu elbise çok güzel. Giydim ve karşısına çıktım. Yavru köpek bakışları atmaya başladım.
- tamam beğendiysen bunu alabiliriz. Dedi. Ellerimi çarptım ve koşarak Jack a sarıldım. Hızla kabine girdim ve kendi kıyafetlerimi giydim. Kabinden çıkınca kasaya yöneldim ama Jack ödediğini söyledi. Şimdi de bir cafede oturduk kahve içiyoruz.
- Alexandra birbirimizi tanımak için iyi bir fırsat bu cafe. Dedi.
- sor o zaman. Dedim. Düşünmeye başladı.
- kaç sevgilin oldu?dedi
- abim sayesinde ilksin. Aslında bende istemiyordum. Dedim.
- ben kurtadam peki sen nesin? Bazen kurt gibi bazende vampir gibi kokuyorsun. Her iki okulada gidiyorsun. Dedi.
- tamam. Dedim ve melez yüzümü gösterdim. Bakınca eski halime döndüm.
- sevgilim bir melez. Ama tek melez Michael Hall. Dedi
- kızıyım. Dedim.
- kurt yüzünü göstersene. Dedi.
- önce sen. Dedim. Başıyla onayladı ve gösterdi. Gözleri bal rengiydi.
-demek alfasın. Bak bakalım ben neyim? Dedim ve kurt yüzümü gösterdim. Gözlerim altın sarısıydı.
- D..Delta. Dedi şaşkınca. Saate baktığımda akşama az kaldığını gördüm.
- Lydia senin neyin oluyor?Dedim.
- kuzenim.
- Sevdiğim ihanet etmezse ihanetin lafı bile geçmez. Yani atara atar gidere gider. Sinirlendiğimde kendimi ben bile tanımıyorum. Ama sevdiğim bir kişi mesela abim sinirlendiğimde benimle o konu haricinde herşeyi konuşur. Böylece kafamı dağıtır. Şimdi sen bunları sindir ama eve doğru giderken. Artık barda görüşürüz. Dedim ve yanağından öperek masadan kalktım. Arabama bindim ve evin yolunu tuttum.