Komşum Dengesiz

By Esrau57

277K 13K 849

♠ Amaç: Hayata yeni bir sayfa açmak. Yeni bir eve geçerek bu amacı gerçekleştirmek isteyen dört genç kız. Hen... More

Tanıtım ♠
1.Bölüm ♠
2.Bölüm ♠
3.Bölüm ♠
4.Bölüm ♠
5.Bölüm ♠
6.Bölüm ♠
7.Bölüm ♠
8.Bölüm ♠
9.Bölüm ♠
10.Bölüm ♠
11.Bölüm ♠
12.Bölüm ♠
13.Bölüm ♠
14.Bölüm ♠
15.Bölüm ♠
16.Bölüm ♠
17.Bölüm ♠
17.Bölüm Tekrar.
18.Bölüm ♠
19.Bölüm ♠
20.Bölüm ♠
21.Bölümden Kesit!
21.Bölüm ♠
23.Bölüm ♠
24.Bölüm ♠
25.Bölüm ♠
26.Bölüm ♠
27.Bölüm ♠
28.Bölüm ♠
29.Bölüm ♠
30.Bölüm ♠
31.Bölüm ♠
32.Bölüm ♠
33. Kesit! /Duyuru
33.Bölüm♠
34.Bölüm♠
Ne Diyeyim ki Şimdi?
35.Bölüm♠
36. Bölüm Kesit♠
5 Ay Sonra Bir Not😕

22.Bölüm ♠

4.8K 285 35
By Esrau57

[Multimedia Simge]

22.Bölüm°

-Yazar Anlatımı-

Caner çok huzursuzdu.
Saatler boyunca büyük salonda attığı turlara son verdi ve içindeki sıkıntıyı atmak istercesine derin bir nefesi dışarıya bırakarak koltuğa oturdu.
Dirseklerini bacaklarının üzerine koydu ve kafasını ellerinin arasına aldı.
Pişmandı. Keşke İpeği değil de her zaman onun yanında duran kızı kaçırsaydı.
Böylece intikam dediği şeyi daha kolay ve daha çabuk halledebilirdi.
İpeğe bir şey yapamıyordu. Elleri titriyordu. Cesaret edemiyordu. Bir aydır defalarca o kızı öldürmek istedi. Defalarca denedi. Ama hiçbirini beceremedi.
Kafasını kaldırdı ve biraz ilerideki masanın üzerinde duran silaha baktı.
Yerinden ağır hareketlerle kalkıp silaha ilerledi.
Bu işi şimdi bitirecekti.

***

Emir uzun süren yolculuktan sonra arabayı kaldırıma park etti ve indi. Siniri bir an olsun dinmemişti.
Seri adımlarla aradığı mezarlığın başına geldiğinde yere oturdu.

Dilem Aytun.

Bu isimden nefret ediyordu artık. O kızdan da nefret ediyordu. Emir yüzünden ölmüştü, zaten Emir bu yüzden acı çekiyordu. Bu kız Emir yüzünden zarar görmüş ve ölmüştü. Bu kızın ölümü ise başka birini öldürmüştü.
Kafasını sağa doğru çevirdi ve tüm sinirini çeken o mezarlığa baktı. Can kardeşim dediği adamın mezarına. O öldükten sonra Emir niye ölmemişti. Madem iş böyle yürüyordu, zincirleme bir şekilde ölür, durumu kurtarırdı.

Egemen, onların beşinci kişisiydi. En iyileriydi. Şimdi insanları öldüren biri nasıl iyi biri olabilir ki? diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama hayır, Egemen kimseyi öldürmemişti. Belki de cennetteydi ha?

Emir onun ölümüne de sebep olduğunu düşünüyordu. Dilem'i öldürmek zorunda kalmıştı. İşlerin daha da karışmaması için Dilem'in ölmesi en iyi çözümdü. Ama Emir nereden bilecekti ki Egemen'in, o orospu kıza bu kadar aşık olabileceğini? Nerden bilebilirdi ki kardeşi dediği adamın kendini öldüreceğini.

***

Savaş babasının yanından ayrılırken kafası düşüncelerle doluydu. Caner denen o it ne yapıyordu, bunca zamandır nerede saklanıyordu da bulamıyorlardı. Belki de bunca zamandır yakındaydı ama onlar göremiyorlardı. Korktuğu şey ise, İpeği öldürmüş olma ihtimaliydi.

Arabasına binip eve doğru giderken babasının verdiği yığınla işi düşündü.
Aslında onlar her gün evde boş boş oturup canları sıkıldığında adam öldüren insanlar değildiler. Hepsi bir işin başındalardı. Emir, babası ve İpeğin babasının ortak olduğu şirketle ilgileniyor, Cenk annesinin mağazalarıyla, Kaan'da amcasının şirketleriyle ilgileniyordu. Bir de okul mevzusu vardı. Ama orasıyla ilgilenmekten sıkılmış, amcasına bırakmıştı. Savaş ise babasının arkasını topluyordu. Babası kendine yeni birini bulmak için sürekli seyahat ediyordu ve işleri yetiştiremiyordu. Annesi ne diye boşamıştı bu adamı sanki.

***

Katibe izin alıp evden çıktıktan sonra Simge kızlara döndü.

"Polise haber verelim artık. Belki... Belki de yaşamıyor bile!"

Simge titrek sesiyle konuşup yerinden kalktı. Şu bir ay o kadar sıkıntılı geçmişti ki!
Okula bile gitmiyorlardı, dondurmuşlardı. Bir tek Pınar'ın babası biraz kurcalamıştı ama Pınar halletmişti.

"Ne diyeceğiz? Arkadaşımız bir aydır kayıp, kaçıran kişiyi de biliyoruz. Hatta katil olan komşularımız var, onlar bulacağız dediler diye size haber vermedik. Bir el atsanız! mı? Gerçi düzgün bir yalan bulup onu da anlatabiliriz ama.. bekleyelim birkaç gün daha. Olmadı, başka çaremiz yok zaten."

Arya ve Simge kafasını sallarken Pınar telefonunu alıp biraz oyalanmak istedi.
Çok kızgındı İpeğe ve onu kolay kolay affetmeyi düşünmüyordu. Tabii eğer yaşıyorsa.
Ah! Bunu söylemekten nefret ediyordu. Tabii ki de yaşıyordu! Yaşamak zorundaydı.

***

İpek itilmenin etkisiyle yere düşerken ellerini önüne aldı ve suratını yere çarpmaktan son anda kurtardı.
Oturmak için biraz geriye doğru gidecekti ama anlında hissettiği soğuk metalle olduğu yerde kaldı.
Korkudan nefesini tutmuş bir halde beklerken, göz yaşları sımsıkı kapattığı gözlerinden akmaya başlamıştı.

"Yapma, l-lüt lütfen"
Zorlanarak sesini bulduğunda bunu söylemişti ama sesi o kadar kısık çıkmıştı ki, Caner'in duyduğundan bile emin değildi.

Yaklaşık yirmi dakika boyunca öylece durmuşlardı. İpeğin kolları ağrımaya başlamıştı ve göz yaşları artık gözlerini yakıyordu. Neden hala onu bulmamışlardı. Polisler bu kadar beceriksiz olamazdı, 19 yaşındaki bir çocuğu bulmak en fazla ne kadar zor olabilirdi? Peki ya Müge Anlı! Simge hala o programa çıkmamışmıydı? Bulunmuş olurdu belki de.
Birden duyduğu gürültüyle irkilirken Caner'in sesini duydu.

"Defol git!"

Duyduğu şeyi anlamaya çalışırken Caner'in az önce yere fırlattığı silaha baktı.
Caner kapıya doğru ilerleyip açtı ve İpeğe döndü. Hala ona garip bir şekilde bakıyordu.
Sinirle İpeğe doğru yürüdü ve kolundan sertçe tutarak onu kaldırdı. Kapının dışına doğru ittirdi ve sertçe kapıyı kapattı.

İpek boş boş bir süre daha kapanan kapıya baktı. Rüya görmüyordu değil mi? Caner onu bırakmıştı?
Dudakları hafif bir şekilde yana kıvrılırken elleriyle kurumuş yanaklarını sildi. Serbestti. Ölmemişti.
Aceleyle önündeki basamakları indi ve beyaz demir kapıyı açtı.
Eve gitmek hiç zor olmayacaktı, bir taksiye biner, evin önüne gelince kızlardan parayı alır ve taksiciye öderdi. İçi sevinçle dolarken duyduğu silah sesiyle olduğu yerde kaldı. Kalbi hızla atmaya başlarken korkusu da gittikçe artıyordu.

Yere oturdu ve elleriyle kulaklarını kapattı. Caner öldürecekti onu. Silah sesleri çoğalırken havalandığını hissetti İpek. Korkuyla gözlerini açtığında Emir onu arabaya bindiriyordu. Emir kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçerken İpek kafasını arkaya çevirdi ve diğerlerini gördü. İçi rahatlarken nefesleri de düzene girmişti.

"İyi misin?"

Emir'in sesini duyduğunda camdan bakmayı kesti ve ona baktı.

"İyiyim."

Emir daha fazla soru sorabilirdi. Ama istemedi. İpeğin onunla konuşmak istemediğinin farkındaydı. Zorlayamazdı.

Kırmızı ışıkta durduklarında yan koltukta duran su şişesini aldı ve İpeğe uzattı. İpek beklemeden aldı.Caner günde bir bardaktan fazla su vermiyordu.

Evet öldüremiyordu ama ona iyi bakacakta değildi. Caner iyi biri değildi.

***

Pınar, Kaan'ın attığı mesajdan sonra neredeyse aklını yitirecekti. İpek geliyordu!
Diğer kızlarda bunu duyar duymaz bağırmaya başlamışlardı. Şimdi, Pınar düşünceli bir şekilde koltukta oturuyor, Arya kurabiye yapmakla uğraşıyor, Simge'de kapının önündeki merdivenlere oturmuş İpeğin gelmesini bekliyordu.

Emir'in arabası bahçeye girdiğinde Simge yerinden kalkmadı. Bu kadar beklemişlerdi, bir de Simge mi ayağına gidecekti? O gelsindi.

İpek arabadan iner inmez koşmaya başlamıştı. Simge'yle birbirlerine sımsıkı sarılırlarken, Simge'nin yine sulu gözlülüğü tutmuştu.

Onlar içeriye girerken Emir ne yapacağını bilemedi. Onların yanına elbette ki gitmeyecekti. Eve de gitmeyecekti. O zaman çocukların yanına. Evet. Oraya.

***

"İyisin yani. Bir şey yapmadı sana."

İpek ofladı ve koltukya tamamen Simge'ye döndü.

"Allah'ım! Daha kaç kere diyeceğim Simge. Bak, burdayım..Turp gibiyim."

"Tamam ya. İyisin."

"Pınar nerde?"

"Şey.. Yukarıda, gelir birazdan."

Pınar inmek istemiyordu. İnerse kızardı İpeğe.
Yarına kadar beklese belki biraz yatışırdı siniri. Gerçi, bu kadar zamandır yatışmamıştı, şimdi mi yatışacaktı.

Derin bir nefes aldı ve daha fazla oyalanmanın bir işe yaramayacağını kendine hatırlatarak aşağıya indi.

"Hoşgeldin İpek."

Pınar koltuğa otururken konuştu.

"Pınar... bir sorun mu var? Yani ikimiz arasında."

Pınar'ın gözleri İpeğin bileğindeki kızarıklıklara baktı. Zarar gördüğü başka bir şey yoktu zaten.
Pınar gözlerini İpeğin bileklerinden çekti ve gözlerine baktı.

"Yok mu?"

İpek ayağa kalkıp Pınar'a yaklaştı. Pınar'da ayağa kalkarken İpeğin amacı ona sarılmaktı ama Pınar buna izin vermedi.

"Bana neden yalan söyledin?!"

"Pınar ben-"

"İzin vermem diye değil mi?"

"Lütfen yapma böyle."

"Doğru düşünmüşsün İpek! Aferin. Tabii ki de izin vermeyecektim."

"Pına-"

"İzin vermeyecektim ve sen gitmeyecektin."

"Lütfen."

"Gidemeyecektin ve burada olacaktın."

"Haklısın. Tama-"

"Bir ay boyunca yaşıyormusun acaba diye beyin patlatmayacaktık burada!"

Pınar'ın sesi her cümlesinde daha da yükselirken İpeğin gözleri dolmuştu. Pınar dibine kadar haklıydı.

"Etrafımızdaki insanlara yalan söylemeyecektik!"

"Evet."

"Ben her gece gizli gizli ağlamayacaktım!"

"Pınar-"

"Ya ölseydin? Daha mı iyi olurdu? Biz burada-"

Pınar cümlesini tamamlamadı. İpeği kendisine çekti ve sıkabilceği kadar sıkarak ona sarıldı.
O iyiydi. O buradaydı.

***

Katibe sabah İpeği evde gördüğünde sorguya çekmişti. O da biliyordu ki İpek boşu boşuna gitmezdi ailesinin yanına. İpek bir şeyler uydurup hemen kahvaltıya oturdu. Diğer kızlarda geldiğinde güzelce kahvaltıya başladılar.

Pınar önündeki son lokmayı da ağzına attı ve yutmadan konuştu.

"Hazırlanmaya başlayın. Taşınıyoruz."

***

Kadir Geceniz mübarek olsun. ♥

Bir dahaki bölüm PAZARTESİ.

KENDİNİZE İYİ BAKIN ♥

Continue Reading

You'll Also Like

2.9M 158K 51
✔️ TAMAMLANDI✔️ Siz: Canım sıkılıyorrrrrrrr. Siz: Güzelim nasılsın? Siz: Banu bir bomba var anlatsam var ya ortalık fena karşırrrr... Siz: Uyudun muu...
11.9K 1K 11
Alara canı sıkıldığını için bir numara sallar ve yazar ama bir sorun vardı. Salladığı numara seri katil olan barın kılıç atasoy'du...
431K 24.4K 47
Siz: Selamünaleyküm beyefendi Hayırlı Doktor Kısmet: Aleykümselam, kimsiniz? Siz: Teravihte annenizin numaranızı verip, doktor oğlum diye övdüğü kişi...
14K 1.2K 27
Bir anda "Oyun Oynayalım mı?" adlı gruba alınan Göksel'in sonrasında anonimden aldığı mesajlarla gruptakileri korkutarak eğlenmesi ve devamında gelen...