ALMİRA.

By Semanurayd

922 379 96

Yaşadığına lanet ettiğin bir şehirde gerçek aşkla karşılaşırsan ve bu aşk sana sadece kan getiriyorsa; Seçme... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
5. Bölüm
6.Bölüm
7. Bölüm
Duyuru

4.Bölüm

127 55 11
By Semanurayd

Bölüm şarkısı= Güneşin kızları sountrack

Sabah okula babamdan önce geldim. Her bölümün yedek anahtarının babamın odasında bulunduğundan emin olduğum için gece o uyurken gizlice odasının anahtarını almıştım.

Hızla içeriye girip kilitli dolapları açarak anahtar kutusunu aramaya başladım. Sonunda bulduğumda rehberlik hocasının adı bulunan anahtarı alıp koşa koşa diğer odaya gittim. Dosyaları karıştırmaya başladım. Hepimizin dosyası sıralanmıştı. Almira... Almiraa... nerde bu dosya diye söylenirken en altta buldum. Dosya bayaa kalındı.

Hemen içini açtım. Burda bir çok kavga ve sinir krizi olayları anlatılmıştı. Ancak farkettiğimde şaşırdığım olay, dosyada anne ve babasının adının olmamasıydı. Kim lan bu kız deyip dosyanın önemli bilgileri alan yerlerinin fotokopisini çektim daha sonra da odayı kilitleyip çıktım. Eve dönüp anahtarı babamın cebine koyup, tekrar arabama bindim.

Okul saatinin yaklaşmasını ve Almira'nın tekrar karşı yoldan geçmesini beklerken kağıtları okumaya başladım.

Anne babasının adı yoktu. On ikinci sınıftı ancak on beş yaşındaydı. Benden üç yaş küçüktü. Bu yaşta bu sınıfa nasıl gelmişti bu? İki yaş erken okula nasıl başlamıştı? Ancak yaşını hiç göstermiyordu.

Hayatıyla ilgili hiç bir bilgi yoktu. Kimsin sen be kızım? Aslında sormam gereken asıl soru beni neden bu kadar ilgilendiriyorsun? Meraktan diye kendimi kandırma çabasındaydım. Başımı tekrar kaldırdığımda kızın yolun karşısında yürüdüğünü gördüm.

Kağıtlara son bir göz atıp fotokopisini çektiğim bir kaç olaya hızla göz geçirdim. Bir kızı boğma girişimi. Yemekhane oğlanın birine bıçak çekmek. Seri katil mi lan bu ama bizi uyarmaya gelen kız ve oğlanında dediği gibi teşisi konulmamış bir hastalığı vardı. Teşisi konulmadığı için de hastane ve benzerine yatırılamıyordu.

Kağıtları torpidoya saklayıp gaza bastım kızın yanına vardığımda pencereyi açıp " şişt binsene?" dedim.

Dönüp bana anlamsızca baktıktan sonra önüne dönüp yürümeye devam etti. "Sadece seni rahatsız etmemden dolayı özürdilemek amaçlı" onu sakin tutmaya çalışıyordum. Sinirlenip beni boğmasını istemezdim.

"Gerek yok"

"Lütfen?" Şaşırarak bana döndü. Kaşları çatıktı ancak yüzünden sadece merak okunuyordu.

Başındaki kapşonu çıkarıp, yolcu koltuğuna oturdu. Konuşmayı nasıl başlatacağımı bilmiyordum. Hasta bir kızla nasıl konuşulurdu ki?

"Ee nasılsın?"

"İyi"

"Hep bu yoldan mı gidip gelirsin?"

"İlgilendirir mi?"

"Haklısın."

"Adın Almira'ydı dimi?"

"Saçma sorularını kesicekmisin?"

"Peki"

Konuşma bitmişti. Ne gözlerini yoldan ayırıyor ne de benimle konuşuyordu. Okula vardığımızda hiç kimsenin bakışına aldırış etmeden okula yürüdük ancak o hemen kapşonunun altına bürünmüştü.
"Kimseyi takmamalısın?"

"Ne?"

"Onların ne dediğiyle ilgilenmemelisin, kapşonunun altına saklanmaktan vazgeç." Ona bakmadan konuşuyordum ama ilgisini çekmeyi başarmıştım. Gözlerini kısarak beni izliyor. Ne demek istediğime odaklanıp beni dinliyordu.

"Bunu yapamam" dedi aniden.

"Neden yapamazsın kimsenin ne dediği umrunda olmamalı. Hem güzel de kızsın, yüzünü saklaman için bir neden yok."

Tekrar önüne dönüp yürümeye devam etti. Elimi kapşonuna attım. Önce irkildi ve elimi engellemek için tutup bana sertçe baktı. Kolumu acıtmıştı, eli baya ağırdı. Geri çekilmedim. Dönüp ona nazik ama cesaret verici bir şekilde gülümsedim. Beni süzdü ve sonra kolumu yavaşça bıraktı. Aldığı derin nefeslerin sebebi korkumu yoksa heyecan mı bilemiyordum.

Kapşonu yavaşça kafasından indirdim. Gözlerimin içine bakıyordu. Yüzünde ilk defa gördüğüm öyle masum bir bakış vardıki... bu güne kadar hiç kimseden değer görmemiş bu yüzden insanlara karşı bir duvar örmüş gibiydi. "Böyle daha iyi" dedim. Yürümeye devam ederkende "başını dik tut" diye uyardım. İlk defa sözümü dinledi ve vücudunu dikleştirdi.
O güçlüydü ancak bunun farkına varması için bir desteğe ihtiyacı vardı.

Sınıfa girdiğimizde sıraya geçerken herkesin gözü üzerimizdeydi. Onlara sinirle bakıp, Almira'nın görmeyeceği anda da başımla dönün işareti yaptım.
Herkes önüne dönerken Ceren gelip sınıfa girdi. Çantasını sıraya bırakıp yanıma geldi. "Hafta sonu napıyoruz?"

"Hiç bir şey"

"Ne?"

"Ben Almira ile gezicem Iğdır'ı biraz bana tanıtıcak sonra bende sana anlatırım."

"O zaman bende seninle gelirim"

"Hayır" Almira şaşkınlıkla konuşmamızı dinlerken, Ceren ona sinirli ve öldürücü bir bakış attı.

"Öyle olsun bakalım" Arkadaşlarından biri çağırınca arkasını dönüp sınıftan çıktı. Okula gelir gelmez kendini havalı sanan kızlarla arkadaş olmuş onlara gerçek havalı neymiş öğretiyordu.

"Ceren'i başımdan salmak için böyle söyledim ama ciddi anlamda hafta sonu işin yoksa beni gezdirirmisin?" Yine kaşları çatıktı.

"İşim var."

"Tamam öyle olsun ama işin olmadığı zaman..."

"Hep işim var."

"Anladım. Neyse babamın yanına gitmem gerek, derste görüşürüz." Hala bana güvenmiyordu.

Babamla niye kahvaltı etmeden geldin tartışmamdan sonra kantinden bir çikolata aldım. Şansımı yine denemeyi planlıyordum.

Sınıfa girmemle, Ceren'in Almira'nın kağıtlarına suyu dökmesi bir oldu. Tüm sınıfın sessizleştiğini ve Ceren'in yanındaki arkadaşlarının geriye doğru hızla çekildiğini görünce, korkuyla Almira'ya döndüm. Bugün okuduğum kağıtlardan sonra korkmam baya normaldi bence.

Elleri ve tüm vücudu titremeye başladı. Gözlerinin rengi gitti. Sinirli bir insan görmüştüm ancak hiç birinin kahverengi gözleri buz gibi bembeyaz bir renge dönüşmemişti. İzlediğim cin filmlerindeki gibi sanki içine başka bir ruh girmiş gibi bakıyordu.

Bir çığlık koyverdi. Acı çeken birinin çığlığı gibiydi. Buz rengi beyaz gözleri parlarken hızla atılıp Ceren'e bir yumruk çaktı. Kemiklerin kırılması gibi bir ses gelince Ceren acıyla bağırdı. O an çenesinin kırıldığını anlamıştım. Yerde kıvranıyordu.
Almira onun saçına elini dolarken kimse yaklaşamıyordu.

     Saçlarından çekerek ayağa kaldırdı. Ceren acıyla bağırmaya devam ediyor elleriyle kapadığı ağzından su gibi kan akıyordu.
Koşup "Almira" diye bağırmama kalmadan Ceren'in başını sinirle en yakın sıraya geçirdi. Koşup kollarından yakaladım.

  Bana döndüğünde yanlış yaptığımı anladım ve sakince "Almira" diye tekrarladım "bırak lütfen" deyince beni itmek için elini kaldırdı.

Hiç hareket etmeden "lütfen" dedim. Gözlerini benden ayırmadan, Ceren'in saçını bıraktı ancak siniri geçmemişti.

Sıranın üzerindeki eşyaları yere atıp sıraları yıkmaya başladı. Böyle giderse camları kırıp elini kesecekti.

   Ceren'i yerden kaldırıp, kızlara doğru uzattım. Onlar Ceren'in koluna girip sınıftan çıkarırken, tüm sınıfa "sizde sınıftan çıkın" dedim. Sınıf hızla boşalırken, napacağımı bilmeden (ki bugüne kadar hiç sinir hastası biriyle tanışmamıştım ve bence bunun sinir hastalığıyla bir alakası yoktu) gidip onu camlara yetişmeden yakalayıp, arkadan sarıldım. Kollarını vücuduna yapıştırıp, göğsüme bastırdım. Güçlüydü hemde baya. Bir kızda olamayacak kadar (ki eğer şuan tuttuğum bir kızsa).

"Sakin ol sakin ol sen güçlü bir kızsın kendine gel." Kurtulma çabası canımı baya yaksada onu bırakmıyordum. Kollarımdan kurtulmak için çırpınıyordu. "Kendine gel Almira." Sesim sakin ancak yüksek çıkıyordu. Amacım onu sakinleştirmekti, dahada sinirlendirmek değil.

"Bırak benii!"diye bağırdı.

"Hayır. Sakin ol" kurtulamayacağını anlayınca kollarıma geçirdiği tırnaklarını geri çekerken yere diz çöktü, bende onunla birlikte yere çöktüm ancak sarılmaya devam ediyordum.

Ağlamaya başladı. Sinirini ağlayarak dökmesi en yararlısı olacaktı. Kulağına dahada yaklaşıp fısıltıyla "sen güçlüsün Almira, kendini kontrol edebilirsin. Anladın mı? Derin nefesler al" dediğimi yapıyordu.

Onu bir bebek gibi kucağıma uzatırken bacaklarımı topladım. Çatık kaşları düzeliyor, sakinleşmeye ve gözlerinin rengi yerine gelmeye başlıyordu. Başını sağ omzuma yasladım.
Yüzüne düşen saçları çekip, başını okşarken, usul usul fısıldamaya devam ediyordum. "Sakin ol, sakin ol, sen çok güçlü bir kızsın, kendine hakim ol." Gözlerini kapatmıştı ama beni dinlediğinden emindim.
Bana dahada yaslandı bende onu daha da sıkı sardım. Titremesi geçiyordu. Kucağımda tıpkı korkak, küçük bir kız çocuğuna benziyordu. Hafifçe kalkıp onuda kaldırdım ve kucağıma aldım.

   Sınıftan çıktığımda tüm hoca ve öğrencilerin kapının önünde toplandığını gördüm. Milletin arasında bir mırıldanma başlayınca dudaklarımla şiiişşşt sesi çıkararak susmalarını sağladım. Babam hayretle bana bakarken onu arabama taşıyıp arka koltuğa uzattım. Nereye gittiğimi bilmiyordum, sadece onu sakin tutmak için çaba harcıyordum. Babam yorum yapmadan peşimden geldi ve arabaya binip giderken şaşırtıcı şekilde hiç bir tepkide bulunmadı.

Doğruca sürerken arada da aynadan onu kontrol ediyordum. Uyuyordu. Sonunda arabaların gelmeyeceği sessiz bir yere geçince koltukta uyuyan Almira'yı rahatsız etmeden arabadan inip bir taşın üstünde oturdum.

Fazla zaman geçmemişti ki oda uyanıp arabadan indi. Beni gördüğünde önce şaşkınlıkla daha sonrada anlamadığım bir şekilde bakmaya başladı. "İyi misin?" Deyip yaklaşırken hareketsizce bana bakıyordu. Tam yaklaşıp yüzüne dokunuyordum ki kolumu tuttu.

"Kimsin sen?" Sakince konuşuyordu. Yüzünde hiç bir duygu yoktu.

"Ne? Benim Almira, Tuna" tanımadın mı?"

"Hayır o anlamda demiyorum. Kimsin sen?"

"Ne dediğini anlamıyorum?"


"O kızı elimden nasıl aldığını sanıyorsun, sakinleştirici sözlerinle mi?"

"Hala anlamıyorum?"

"Benim üzerimdeki gücünü hissettim. Bu normal bir güç olamaz.Çok güçlüsün. Sen de mi benim gibisin?"

"Delirdin mi sen? Kendine gel Almira. Benim gibisin de ne demek? Sen nesin ki?"

" Hafta sonu gezmek istermisin?" Bunu sorarken sesi korkutucu derecede sakindi. Konudan konuya atlaması da beni şaşırtıyordu. Noluyordu bu kıza hastalığının yan etkisimiydi? "E..evet." başımı hızla sallıyordum.

"Tamam. Hadi şimdi beni eve bırak."

"Ta..tamam" korkmam gerekirmiydi. Yoksa...

Continue Reading

You'll Also Like

876K 20.1K 56
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
39.1K 898 24
"Oyun oynamayacaksak ne yapacağız?" "Ben seni sikeceğim o kadar. İstediğin bir sex türü varmı kedicik?"
1.1M 69.1K 85
Hiç bilmediğiniz bir yerde, tanımadığınız varlıkların arasında bir şeytana bağlı olduğunuzu öğrenseniz, ne yapardınız? Üstelik tüm varlıkların soyu s...
192K 8K 15
"MARDİN'DE AŞK" Birbirlerine olan aşklarını ifade etmek için konuşmaya gerek yok . Belki de sessizlik, kalplerinin birbirine daha da yakınlaşmasına...