4.Bölüm

127 55 11
                                    

Bölüm şarkısı= Güneşin kızları sountrack

Sabah okula babamdan önce geldim. Her bölümün yedek anahtarının babamın odasında bulunduğundan emin olduğum için gece o uyurken gizlice odasının anahtarını almıştım.

Hızla içeriye girip kilitli dolapları açarak anahtar kutusunu aramaya başladım. Sonunda bulduğumda rehberlik hocasının adı bulunan anahtarı alıp koşa koşa diğer odaya gittim. Dosyaları karıştırmaya başladım. Hepimizin dosyası sıralanmıştı. Almira... Almiraa... nerde bu dosya diye söylenirken en altta buldum. Dosya bayaa kalındı.

Hemen içini açtım. Burda bir çok kavga ve sinir krizi olayları anlatılmıştı. Ancak farkettiğimde şaşırdığım olay, dosyada anne ve babasının adının olmamasıydı. Kim lan bu kız deyip dosyanın önemli bilgileri alan yerlerinin fotokopisini çektim daha sonra da odayı kilitleyip çıktım. Eve dönüp anahtarı babamın cebine koyup, tekrar arabama bindim.

Okul saatinin yaklaşmasını ve Almira'nın tekrar karşı yoldan geçmesini beklerken kağıtları okumaya başladım.

Anne babasının adı yoktu. On ikinci sınıftı ancak on beş yaşındaydı. Benden üç yaş küçüktü. Bu yaşta bu sınıfa nasıl gelmişti bu? İki yaş erken okula nasıl başlamıştı? Ancak yaşını hiç göstermiyordu.

Hayatıyla ilgili hiç bir bilgi yoktu. Kimsin sen be kızım? Aslında sormam gereken asıl soru beni neden bu kadar ilgilendiriyorsun? Meraktan diye kendimi kandırma çabasındaydım. Başımı tekrar kaldırdığımda kızın yolun karşısında yürüdüğünü gördüm.

Kağıtlara son bir göz atıp fotokopisini çektiğim bir kaç olaya hızla göz geçirdim. Bir kızı boğma girişimi. Yemekhane oğlanın birine bıçak çekmek. Seri katil mi lan bu ama bizi uyarmaya gelen kız ve oğlanında dediği gibi teşisi konulmamış bir hastalığı vardı. Teşisi konulmadığı için de hastane ve benzerine yatırılamıyordu.

Kağıtları torpidoya saklayıp gaza bastım kızın yanına vardığımda pencereyi açıp " şişt binsene?" dedim.

Dönüp bana anlamsızca baktıktan sonra önüne dönüp yürümeye devam etti. "Sadece seni rahatsız etmemden dolayı özürdilemek amaçlı" onu sakin tutmaya çalışıyordum. Sinirlenip beni boğmasını istemezdim.

"Gerek yok"

"Lütfen?" Şaşırarak bana döndü. Kaşları çatıktı ancak yüzünden sadece merak okunuyordu.

Başındaki kapşonu çıkarıp, yolcu koltuğuna oturdu. Konuşmayı nasıl başlatacağımı bilmiyordum. Hasta bir kızla nasıl konuşulurdu ki?

"Ee nasılsın?"

"İyi"

"Hep bu yoldan mı gidip gelirsin?"

"İlgilendirir mi?"

"Haklısın."

"Adın Almira'ydı dimi?"

"Saçma sorularını kesicekmisin?"

"Peki"

Konuşma bitmişti. Ne gözlerini yoldan ayırıyor ne de benimle konuşuyordu. Okula vardığımızda hiç kimsenin bakışına aldırış etmeden okula yürüdük ancak o hemen kapşonunun altına bürünmüştü.
"Kimseyi takmamalısın?"

ALMİRA.Where stories live. Discover now