Uzak'a Yakın | Texting

Autorstwa ruthnefeli

1.3M 77.7K 8.8K

Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki. Więcej

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0 | Instagram
1.1
1.2 | Instagram
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3 | Instagram
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9 | Instagram
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
Nil & Aras | Ö.B
3.5
Instagram Stalk
3.6
3.7
3.8
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6 | 🥀

3.9

20.7K 1.8K 274
Autorstwa ruthnefeli

Telefon ☏

"Ne var!" Anında cırladım.

"Bir varmış bir yokmuş."

"Ne demek bu şimdi?"

"Çenenle baş edemem demek. Sus da anlatayım masalını."

"İstemiyorum." Valla yalan, bal gibi de istiyordum. Ama nazlanmak esastı.

"Yok öyle istemiyorum falan. Canın çekmiş bir kere."

"O ne demek ya, aşeriyorum sanki."

"Ne güzel örnek o."

"Dalga mı geçiyorsun benimle?" Ne diyordu bu adam?

"Bir varmış bir yokm-"

"İstemiyorum dedim." Devam edeceği sırada tekrar sözünü kestim. Bokunu çıkarıyor gibiydim biraz ama olsundu.

"Bırak, anlatayım." Masum masum mırıldandığında aşırı tatlı gelmişti sesi.

"Ne anlatacaksın?"

"Masal."

Gözlerimi devirdim.

"Biliyoruz onu. Konusu ne?"

"Ne bileyim, Hale. Uyduracağım işte."

"Tamam ama haberin olsun, feministim ben. Öyle dümbük prenslerin prensesleri kurtardığı klasik masalları dinlemek istemiyorum."

"Senin de ne hümanistliğin bitiyor ne feministliğin."

"Senin şansına hayvanseverim de dağ ayısı."

"Seviyorsun yani beni."

Dikkat ettiği kısımla gafil avlandım.

"Masalı anlat," dedim uzatmamasını dileyerek.

"Seviyor musun? Soruma cevap ver."

Tabii ki uzatacaktı.

"Vermezsem peki?" Konuşmamın sonunda yatağının gıcırdama sesi geldi. Ardından ise adım tıkırtıları doldurdu kulağımı.

"Ne yapıyorsun?"

"Yanına geliyorum."

Rahat bir tavırla kurduğu cümlesine karşı yatakta doğrulmam bir oldu.

"Saçmalama."

"Birazdan görürsün saçmalıyor muyum?"

"Gelme sakın." Gelemezdi. Benim aklım hala öpücüklerinden arınamamışken yanıma kesinlikle gelemezdi.

"Çok geç, Güzel'im."

"Seviyorum!" Ağzımdan çıkan sözün etkisiyle gözlerimi sımsıkı kapayıp utancımı bastırdım. Bir süre sessizlik olduğunda adım sesleri tekrar başladı. Tam vazgeçmediğini düşündüğüm esnada yatağın yeniden gıcırdamasıyla rahatladım.

"Bir varmış bir yokmuş."

Konuşmasından keyifli olduğu belli oluyordu. Ben ise kan ter içinde kalmıştım burada.

"Dağ ayısı," diye fısıldayarak uzandım yatağıma.

"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde."

"Kalbur ne demek?"

"Büyük elek demek."

"Bir şeyi de bilme."

"Sus da dinle."

"Tamam be."

"Uzak diyarların birinde bir prenses yaşarmış."

"Bu prenses öyle hümanistmiş ki yardım isteyen istemeyen bütün insanların peşinde dolanırmış."

"Laf mı sokuyorsun sen bana?"

"Bir sen mi hümanistsin sanki, sus."

"Günlerden bir gün prenses yardım etmek için tekrar halkın arasına karışmış."

"Ama sokak sokak dolansa da yardıma ihtiyacı olan kimseye denk gelmemiş."

"Ülkenin refahına bak."

"Prenses pes etmemiş ama illa bulacakmış birini. Allah'ın hümanisti işte."

"Düzgün konuş."

Gülüşünü duydum.

"Prenses bir süre daha gezindikten sonra önceden hiç fark etmediği bir sokağa girmiş, şehrin arkasında kalan karanlık bir yermiş burası."

"Sanırım sonu senin izlediğin cinayet belgesellerine benzeyecek."

"Kıymam ben prensesime."

"Ha senin prensesin oldu şimdi."

"Masalı ben anlatıyorsam benimdir."

"Kim bu? Nerenin prensesi? Neye benziyor?"

"Ne oldu, bir merak sardı seni?"

"Ben miyim bu prenses?"

"Yoo alakan bile yok."

"Kim o zaman?"

"Güzel mi güzel bir kız, uzak diyarın prensesi."

"Sevmedim bu kızı."

Kahkahası iyice sinirimi bozuyordu.

"Sen anlatsaydın o zaman."

"Devam et. Girsin şu sokağa da bulsun belasını."

"Prenses sokağa girmiş. Ama belasını bulmamış. Yakışıklı, boylu poslu bir adam bulmuş."

"Sarışın mı?"

"Sarışın ne alaka?" Sesi ciddileşmişti.

"Sarışın severim."

"Değilmiş sarışın falan. Siyah saçlı, yeşil gözlüymüş."

"Ay sen misin bu?"

"Beğenemedin mi?"

"Ne geziyorsun elalemin prensesinin peşinde!"

"Ben mi geziyorum, prenses kendi geldi."

"Kov gitsin."

"Olmaz boynumu vururlar."

"Korkak."

"Az bir dur derdini öğreneyim önce."

"Hıh."

"Prenses, adamın siyahlar içindeki kıyafetleriyle karanlıkta bir başına oturduğunu gördüğünde, bu adama yardım etmesi gerektiğini anlamış."

"Adam önce reddetmiş prensesi. Demiş ki, "Benim karanlığım senin renklerini boğar. Yol yakınken dön geri," ama prenses bunu umursamamış. Kendisi oldukça cesur ve belalı bir hümanistmiş."

"Bir şekilde ikna etmiş adamı. Her gün sarayından çıkıp adamın yanına gelerek onunla vakit geçirmiş."

"Karanlık sokak prensesin ziyaretleriyle gün gün aydınlanır olmuş."

"Siyah kıyafetlerini renkli kumaşlarla değiştirmiş."

"Prensesle edilen sohbetler adamın zihnindeki gölgeleri korkutmuş. Her biri tek tek ayrılıvermiş."

"Prenses sonunda adama yardımı dokunduğunu ve onu iyileştirdiğini anladığında, artık yanında kalmasına gerek olmadığını düşünerek vedalaşmış onunla."

"Tekrar halkın arasına karışmış. Her gün bir önceki günden daha çok insanın hayatına dokunur olmuş. Adı tüm çevre ülkelerde bile nam salmış. Ayağını bastığı yerde tek bir mutsuz insan kalmamış."

"Son."

"Ya adam tek başınayken yine karanlığa hapsolursa? Prenses onunla kalmaya devam etmeliydi."

"Prenses herkese yardım etmeyi seven biri, sadece onunla kalamaz."

"O zaman onu da yanına alıp herkese yardım etsin."

"Karışmasana benim prensesime."

"Prensesim deyip durma şuna." İnadına yapıyordu sanki.

"Ne diyeyim? Benim masalım benim prensesim sonuçta."

"İyi, ben de kendi masalımdaki sarışın prensimi anlatayım sana."

"Siktiğimin sarışın prensi."

"Terbiyesiz."

"Uykun gelmedi mi senin?"

"Geldi." Masal cidden işe yaramıştı.

"Uyu o halde."

"Sarışın prensimi hayal ederek uyuyacağım."

"Hale!"

"Efendim Çirkin'im?"

Kısa bir an duraksadığında iç çekişini duydum.

"Delirtiyorsun beni." Boğuk çıkan sesine karşı yutkundum.

"Delir." Uyku sersemiyken cesaretim artıyordu belli ki.

"Ne istediğine dikkat et, Hale."

"Dikkat etmezsem ne olur?"

"Geri dönüşü olmaz."

~~~

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

576 56 28
Ait olmadığı dünyada yaşayan bir prensesin ülkesine dönme hikayesi..... - Burası da neresi böyle? - Burası Bosadenya prensesimiz, ait olduğunuz ülk...
1.8M 79.8K 63
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
1M 41.7K 35
20.03.2023 #ezik 3. sırada Zengin, şişko, gözlüklü, sivilceli ve dişlerinde tel olan çirkin bir kız: Hazal. Okulda Hazal'a yapılmayan eziyet kalmam...
630K 43.7K 52
Kır beni ama sonra sarıl bana, hiçbir şey yapmamış gibi. Ben yine affederim seni. ©2021 | İrem Aydın