Sarışın-Gay

By geniopazzo

13.1K 985 276

'Naber sarışın?' Kafasını kaldırdığında gülümsedim. Göz göze geldiğimizde sırtını kaçarcasına duvara yasladı... More

Giriş.
1-Ozan
2- Gerçek
3-Dokunma!
Özel bölüm 1 (Ne oluyor burada?)
4-Sen benim şeyim misin?
5-Arsız
6- Ölüm sessizliği (Part 1)
6-Ölüm sessizliği (part 2)
7-Lunapark
Özel bölüm 2 (Sıçma lan!)
8-Deli
9-Mangal
10-Yetimhane
11-Siktir git! (Part 1)
11- Siktir git! (Part 2)
Özel bölüm 3 (Yeşil yaban arısı)
12-Ses
13-Operasyon
14-Süresiz izin.
Özel bölüm 4 (Neden bu kadar aptalım ki? )
16-Umut.

15-S@ke s@ke s@keyim.

124 7 0
By geniopazzo

1 ay sonra yeni bölüm yeyy.

Zilin çalması ile gözlerimi açtım. Etraf kararmaya başlamıştı. Saat kaçta yatmıştım ben?

Bir kez daha zil çaldığında kolumda yatan Arsız hareketlenip koltuktan indi. Yerimden doğrulup esneyerek saçımı karıştırdım.
Evde yapacak pek bir işim olmadığından dip köşe temizlik yapmıştım.  Arsız mutfağa gittiğinde bende yerimden doğruldum. Bir kez daha esneyerek kapıya ilerledim. Delikten baktığımda gördüğüm kişi ile kaşlarım kalktı, bekletmeden kapıyı açtım.

‘Erdem?’

Erdem başıyla selam verdi.

‘Ozan geçebilir miyim?’

Arkama baktım ardından şaşkınca ona dönüp kafamı onaylar şekilde salladım. İçeriye geçtiğinde ise kapıyı kapatıp salona ilerledim. Erdem buradaysa bir sıkıntı olabilirdi. Odaya ondan sonra girdiğimde lambayı yakıp saçlarımı karıştırdım. Erdem koltuklardan birine oturmuş karşıya bakıyordu, tamam bir şey olmuştu.

‘Konuşulacak şeyler var gibi, soğuk kahve?’

Erdem sadece başını salladığında alt dudağımı ısırarak mutfağa geçtim. Bir şey olmuştu ama ne olduğunu bilmiyordum. Sıkıntı neydi?
Çocuklar? Olamaz yani kesin haberim olurdu.
Batu.. Derin bir nefes verdim. Sakin ol Ozan.
Buzdolabında olan nescafelere göz gezdirdim. Benim sevdiğim Caramel di, Batu original seviyordu.

"Batu bana baktığında salonda önünde durdum.

'Sarı?'

Gülümseyip arkamda olan nescafe leri çıkarttıp salladım.

'Nescafe keyfi? '

Kahkaha atarak kafasını geriye attı, noldu bu herife? "

El alışkanlığı hep alıyordum. Birer tane alıp salona geri geldim. Original'i Erdem’in önüne koyup yanına oturdum. Kahveyi açıp dirseklerimi dizime yasladım.

‘Erdem-

‘Bartu, Bartu yarın hakimin karşısına çıkacak.’

Yarın mı? Daha 1 ay olduğu söyleniyordu.

‘Erkene mi alınmış bir şey olmuş bilmiyorum. Ama yarın duruşma var.’

Elimde olan nescafe yi sıkıca tuttum. Nasıl olurdu daha zamanı vardı, bunun kararını veremezler.. Elimi telefonuma attığımda aradığım ilk kişi Özgür oldu. Çaldı çaldı ve açtı.

+Hemen eve gel.

-Sanada iyi akşamlar Ozan.

Sesi uykulu geliyordu. Uyuyordu büyük ihtimalle.

+Özgür çok acil. Şekerleme erkene alınmış.-

Batu’nun şekerlemesi erkene alınmış.

-Geliyorum.

Telefonu kapattığında, başımı geriye attım. Ne olacaktı…

‘Demek ki araya adam sokmuşlar.’

Özgür yolda Bayram ve Mustafa’yı da aramıştı.

‘Evet komutanım. Hala bizde sorgulanıyor gözükmesi lazım ama şu an davalı görünüyor.’

Laptop ta birkaç tuşa daha bastıktan sonra kafasını kaldırdı.

‘Komutanım alabileceği büyük ihtimalle tek ceza ağırlaştırılmış mühebbet hapis. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası idam cezasının kaldırıldığı 2002 yılında, bu cezanın yerine getirildi ve Türkiye hukukuna göre, bir kişiye verilebilecek en ağır ceza durumunda. 2005 yılında yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’la düzenlenen infaz rejimine göre bu mahpuslar diğer mahpuslardan ayrı bir infaz rejimine tabi tutulurlar komutanım.’

Bana döndü.

‘Komutanım bu infaz rejiminde hükümlü, tüm 23 saate çıkan sürelerle kilit altında hücrede, tek başına kalmak zorundadır. Bu cezaya hükümlü mahpuslar, diğer mahpuslardan farklı olarak telefon ve ziyaret haklarını oldukça sınırlı kullanabilirler. Diğer mahpusların haftada bir telefon ve ziyaret hakkı varken ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar bu haklardan 15 günde bir yararlanıyor. Bunun yanında diğer mahpusları üçüncü dereceye kadar “kan ve kayın hısımları” ile akraba olmamalarına rağmen adlarını vereceği üç kişi ziyaret edebilirken ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusları sadece eşi, alt soyu, üst soyu ve vasisi ziyaret edebiliyor..’

Kaşlarım havalandı. Bunu bilmeme rağmen Bayram’ın da onaylaması kalbimde sızı yarattı. Bayram susup bana bakarken Mustafa söze girdi.

‘Kendi babamdan biliyorum. Birden çok ziyaretçiyle görüşme imkânı tanınmadığı için bu mahpuslar diğer akrabalarını bir daha hiç görememek bir yana ailesini de bir daha hiçbir arada göremiyor. Bu mahpusların hapishanede çalışmalarına izin verilmiyor; hapishaneden, hastaneye sevk durumları dışında ağır hastalık durumları da dâhil olmak üzere hiç çıkarılmıyorlar. Kanser ya da o tüz hastalıklar dışında çıkamıyorlar komutanım. Bu kanuna göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen mahpusların hapishanelerde sosyal aktivitelerden yararlanması da mümkün değil. Eğer hapishane idaresi izin verirse günde bir saat kendi ünitesinde kalan diğer mahpusları görebiliyor ve bu esnada görebileceği mahpus sayısı en fazla iki. Sosyal olarak neredeyse tam bir izolasyon söz konusu. Bu izolasyon ve tecridin ağır koşullarının bedenleri, duyguları ve zihinleri üzerindeki etkisi başka koşullarla bir araya geldiğinde bu mahpuslardan hapishane için “toplama kampı”, hücre için “tabutluk” ve infaz rejimi için “işkence” benzetmesi çok yapılıyor. ‘

Hayır.

‘Ya ağırlaştırılmış müebbet almazsa?’

Bayram Mustafa’ ya ardından bana baktı.

‘Komutanım. Fazla bir fark yok daha çok infaz süresi ile şeklinde kendini gösteriyor sadece. Ağırlaştırılmış müebbet hapiste koşullu salıverme süresi otuz yıl iken müebbet hapis cezalarında bu süre yirmidört yıl. Ağırlaştırılmış müebbet hapiste Yönetmeliğin 8. maddesine göre, açık cezaevine ayrılmak mümkün değilken, müebbet hapis cezalarında koşullu salıvermeye beş yılı kalan hükümlüler açık cezaevine ayrılabilmekte. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı da ağır koşullar taşır. Bu kapsamda, hükümlü cezasının bir  kısmını tek kişilik odada çeker. Yani gerçekten pek bir fark yok. Sadece toplama kampı gibi değil biraz daha iyi gibi bilmiyorum daha fazla bir şey.’

Batu nolur. Ne olur bir şey olmasın.

‘Bayram ölümüne olan bir ceza bu değil mi?’

Kafamı kaldırıp Bayram’a baktım.

'Ağırlaştırılmış müebbet hükümlünün hayatı boyunca devam eden hapis cezası. Ancak iyi halli olan hükümlüler otuz yılını, infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabiliyorlar..’


Kalbim sıkışıyordu. Batu..


‘Af?’

Erdem’in dediği ile başımı salladım.

‘Evet af olma şansı var değil mi?’

Bayram elini ensesine attı.

‘Komutanım. her suçun ve cezanın af kapsamına alınması mümkündür. Ancak yürürlükteki mevzuata göre halihazırda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla ilgili özel olarak düzenlenmiş, geçerli bir af uygulaması yok. Üzgünüm.’

Özgür’ün ağzından çıkan sike sike sikeyim kelimesini duydum..

Gerçekten biz ne yapacaktık?

Yazacak pek bir şey yok. Kısa bir bölüm ama bağlamalı bir bölüm.  Hadi keyifle okumuşsunuzdur iyi sabahlar.

Continue Reading

You'll Also Like

59.3K 6K 31
(bxb) -Düz yazı ve texting Canlı yayında karşılaşan iki kişinin hikayesi
1.5M 54.9K 54
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
603K 33.3K 34
Yetiştirme yurdunda büyüyen iki genç bir şekilde ayrılıyorlar. Yıllar sonra üniversite de yolları kesişen ikili birbirini tanıyamadan hayatları değiş...
2.4M 76.4K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...