Başka bir kitabın adını veya karakterinin ismini yorumlarda görmek istemiyorum. Buraya gelirken arkanızda herşeyi bırakın canlarım Sonuçta ortada bir emek var başka bir kitabın bahsi geçince yazara ve kitaba saygısızlık oluyor. Bazı yorumlarda başka karakterlerle başrol erkeğimizi kıyaslamışlar bu da doğru değil. Sonuçta her hikayenin kahramanı farklıdır. Önemli olan o karakterin yaşadığı duyguları hissetmek hatalarını doğrularını birlikte görmektir. Lütfen bu konuda daha dikkatli olalım💗
Ramazan ayında bu bölümü yazmak zor olsada hikayenin akışı için gerekliydi. Bu yüzden gece vakti okumanız daha iyi benden size tavsiye sonrasında hiçbir sorumluluğu kabul etmem🥰
Korku bedenimi ele geçirirken kulaklarım çınlıyor nefes alışverişlerim düzensizleşiyordu. En mutlu günümün böyle biteceğini tahmin edemezdim. Karşımdaki manzara felaketin kendisiydi. Kolumdan sarsılmam ile bakışlarımı zorlukla Atlas'a çevirdim.
"Efsan sen burada kal. Sakın yaklaşma." Atlas yanımdan gidecekken kolundan sıkıca tuttum.
"G-gitme." Ağzımdan tek bir kelime bile zor çıkabilmişti. Gitsin istemiyordum korkuyordum. Ona bir şey olmasına dayanamazdım.
"Geri geleceğim." Atlas elimi kolundan nazikçe çekip alnıma bir öpücük bırakarak hızla yanımdan ayrıldı.
"BIRAK!" Sude öfkeyle bağırırken Barlas ve Samet onu tutmaya çalışıyordu. Atlas hızla Sude'nin karşısına geçti.
"ATLAS!" Korkuyla yanına gitmeye çalışırken Sahra kolumdan tutarak durdurdu.
"Vur lan. Hadi ölmemi istiyorsan o tetiği çekeceksin." Atlas Sude'nin titreyerek tuttuğu silahı eliyle sıkıca tutup alnına doğrulttu.
"ABİ." Barlas engel olmaya çalışırken Atlas elini kaldırıp onu durdurdu. Samet ve Barlas zorlukla geriye çekilirken Karşımdaki manzaradan bakışlarımı çekmedim.
"A-atlas." Sude korkuyla kekelerken Atlas bir an olsun silahtan uzaklaşmadı.
"Seni istemiyorum. Anlamıyor musun? Sude ben seni hiç sevmedim. Seninle aramda olanlar geçici bir şeydi. Her seferinde bana bağlanmamanı benimle ilişkinin biteceğini kendine hatırlatmanı kaç defa söyledim."
"Seni seviyorum. Bu ucuz kadın için beni terk ettin." Sude iğrenerek bana baktı.
"Kes sesini. Senin ucuz dediğin kadın benim karım olacak. Duydun mu beni? Sen beni sevmedin Sude. Sana verdiğim hayatı sevdin senin için harcadığım paraları sevdin." Sude gözyaşları içinde başını yere eğerken silahı zorlukla tutuyordu.
"YÜZÜME BAK." Atlas'ın sert sesi ile herkes nefesini tutmuş benim gibi olacakları merakla izliyordu.
"Sen herşeyime sahip oldun. Parama sana sunduğum lüks hayata herşeye sahiptin. Ama kalbime sahip olamadın." Atlas son sözlerini bana bakarak söyledi.
"Efsan'ı seviyorum. Onun kalbini, sesini gülüşünü en çok da gözlerini seviyorum." O an sanki etraf silikleşmiş onunla ikimiz tek kalmıştık.
"Vay canına evlilikten kaçan adam. Bugün evleniyor. Aşk denilen şeyin saçmalık olduğunu düşünen adam bugün aşık olduğunu söylüyor." Sude nefretle bana bakarken kahkaha atmaya başladı.
"Ama buna izin vermeyeceğim. O kadın bizi ayırdı. Ondan kurtulursak tekrardan mutlu olabiliriz sevgilim." Sude hızla silahı bana doğrulttu.
"SAKIN SUDE." Atlas silahın önüne geçtiğinde hızla yanına ilerleyip önüne geçtim. Şimdi silah tam alnımın ortasındaydı.
"Efsan."
"Hayır. Atlas sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim."
"EFSAN!" Sahra hıçkırarak ağlarken annem gözyaşları içinde bana bakıyordu.
Atlas kolumdan hızla çekip beni köşeye attığında Sude tetiği çekmişti. Yere düştüğümde Sahra koşarak yanıma geldi.
"Efsan yaralandın mı?" Sahra kolumdan tutup yerden kaldırdı.
"Hayır ama Atlas ona bir-" ve duyduğum silah sesi ile sesim kesilmişti. Sahra'dan bakışlarımı çekip karşımdaki manzaraya baktım. Sahra kanlar içinde yere düşerken onu vuran kişiye baktım.
Samet Elindeki silahı yere attığında herkes şaşkınlıkla ona baktı. Barlas hızla Sude'nin yanına ilerledi.
"SUDE!" Barlas nabzına baktığında acı dolu bir çığlık attı. Korkarak Atlas'ın yanına ilerlediğimde yerde yatan bedene baktığını gördüm.
"ÖLMÜŞ." Barlas'ın bize bakarak söyledikleri ile gözyaşlarım akmaya başladı. Sude ölmüştü hemde gözümüzün önünde Samet tarafından vurulmuştu.
Barlas hızla yerden doğrulup öfkeyle Atlas'a baktı. Yanımdaki beden sessizce yeri izlerken Barlas hızla Atlas'a yaklaşıp yüzüne bir yumruk attı. Çığlıklar içinde ikisine bakarken Atlas karşılık vermemişti. Dudağı kanarken yanağı kıpkırmızı olmuştu.
"Hepsi bizim yüzümüzden lan. Onu bu hale biz getirdik. Neden onun ölmesine izin verdin?" Barlas öfkeyle bağırırken Atlas oldukça sessiz duruyordu.
"İlk defa birini sevdim. Onu da benden bu siktiğimin hayatı aldı." Barlas acı içinde konuşurken gözyaşlarımı siliyordum.
Atlas Barlas'a yaklaştığında kolundan tutmaya çalıştım. Ama beklemediğim bir şey yapmıştı. Barlas'a sarıldığında şaşkınlıkla ikisine baktım. Barlas da sarılarak karşılık verdiğinde hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Sevdiğin kadını koruyamadığım için üzgünüm." Atlas'ın son sözleri o gecenin bitişi olmuştu. Sude oracıkta hayatını kaybetmişti. Samet polisler tarafından tutuklanırken Barlas o geceden sonra ortalıkta gözükmemişti.
♧
Atlas her gece kendini suçlamış olanların suçlusu kendisinin olduğunu düşünmüştü. Bense her seferinde yanında olup onun bir suçu olmadığını söylemiştim.
Olaylı geceden 2 hafta sonra düz bir nikak kıymıştık. Atlas her ne kadar benim için büyük bir organizasyon hazırlamak istese de ben izin vermemiştim. Küçük bir nikah ile evlenmiştik.
Şimdi de nikah bitmiş denize karşı arabada oturmuştuk.
"Efsan bunları yaşamana sebep olduğum için çok üzgünüm." Atlas'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
"Ben çok mutluyum. Üzülme bunların hiçbiri senin suçun değildi. Sude'nin geleceğini bilemezdin." Atlas'ın elini sıkıca tutup ona gülümsedim.
"Son zamanlarda ağır depresyon ilaçları kullanıyormuş yani o gün bebeğini çoktan düşük yapmış." Atlas'ın söyledikleri ile şaşkınlıkla ona baktım.
"Bu yüzden psikolojisi iyi görünmüyordu. Peki Samet yani ona ne-"
"Mahkemeye yarın çıkacak. Büyük ihtimal hapse girer."
"Atlas onunla aranda bir sorun mu var? Yani eskiden çok yakındınız." Atlas gözlerimin içine bakıp yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Zamanı gelince herşeyi anlatacağım güzelim. Ama şimdi soru sorma." Başımı salladığımda yanağıma bir öpücük bıraktı.
"Peki Barlas nasıl? En son çok kötü bir haldeydi. Sonra hiç ortalıkta gözükmedi."
"Daha iyi. Olanlar onu çok etkiledi. Her ne kadar Sude iyi olmasada ona karşı duyguları vardı. Yakında düzelecektir ama şimdilik zamana bırakmamız daha iyi."
"Umarım daha iyi olur." Onu anlıyordum. Sevdiğin birinin kaybı kalpte derin bir sızı bırakıyordu.
Atlas arabayı çalıştırdığında düşüncelerden sıyrılıp ona döndüm.
"Nereye gidiyoruz?"
"Nefes almaya." Sonrasında sessizlik oluşmuştu. Sessizce başımı cam'a yaslayıp gideceğimiz yere varmayı beklemiştim.
♧
Geldiğimiz mekana heyecanla baktım. Burası daha önce hiç görmediğim bir yerdi. Atlas arabadan inip hızla olduğum tarafa gelip kapıyı açtı. Arabadan inip karşımdaki ışıklı mekana baktım.
"Atlas burası çok güzel." Atlas elimden tutup gülümsedi.
"İçerisi daha güzel." Birlikte içeri girdiğimizde hayranlıkla etrafı inceledim.
Hafif slow bir şarkı çalıyordu. Lavanta kokusu etrafı sarmış insanın ferahlamasını sağlıyordu. Burası mini bar gibi bir yerdi. Ama diğer mekanlara göre yüksek sesli müzik ve yoğun alkol kokusu yoktu. Hatta hiç alkol kokusu bile yoktu.
"Atlas burada neden kimse yok?" Mekanda sadece ikimiz vardık. Ve garip bir şekilde kimse yoktu.
"Kapatırdım bu gece sadece ikimize özel." Atlas yanımdan ayrılarak bar bölümüne gitti. Peşinden ilerleyip onu izledim. Köşeden aldığı garson önlüğünü giydiğinde kahkaha attım.
"Bugün garson sen misin?" Atlas önlüğü giyip bana döndü.
"Bu geceki servisler benden." Yanına ilerleyip sandalyeye oturdum. İçeceklere baktığımda ona döndüm.
"Ama burada hiç alkollü içecekler yok." Atlas köşeden çıkardığı meyve suyunu bardağa koyup bana uzattı.
"Çünkü hamilesin güzelim. Özellikle bu gece alkollü hiçbir şey istemedim." Uzattığı bardağı alıp meyve suyumu yudumlamaya başladım.
"Peki sen ne içeceksin?" Atlas yüzüme eğildiğinde derin bir şekilde yutkundum.
"İçmeyi sevdiğim başka şeyler var." Yaptığı ima ile meyve suyunu püskürtüp öksürmeye başladım. Atlas köşede duran peçeteyi alıp bana uzattı. Öksürmem durduğunda derin bir nefes alıp ona döndüm. Yüzünü peçete ile siliyordu.
"Efsan yavaş güzelim."
"Bana diyene bak. İma ettiğin şeyi anlamadık sanki." Atlas tekrardan yüzüme eğilip gözlerimin içine baktı.
"Hmm bu geceki susuzluğumu gidermek istersen her daim emrine amadeyim." Bakışlarımı ondan çekip etrafı inceledim.
"Hıhı bakarız." Atlas'ın kıkırtı sesleri kulaklarıma gelmişti.
Çalan telefon ile Atlas'a döndüm. Cebinden çıkardığı telefonu açıp bar bölümünden çıktı.
"Tamam yarın geleceğim." Telefonu kapattığında yanına ilerledim.
Karşımda duran direğe hayranlıkla baktım. Atlas baktığım yere baktığında gülümsedi.
"Direk dansı."
"Ne?"
"Gördüğün şey diyorum. Bir dans türü." Atlas'a meraklı gözlerle baktım.
"Öğrenmek ister misin?" Heyecanla başımı aşağı yukarı salladım. Atlas parmağını çıtlattığında içeri giren kızlara baktım. Oldukça güzel giyinmişlerdi. Direğe yaklaşıp yavaşça bedenlerini şarkının ritmine göre hareket ettirmeye başladılar.
Atlas'a döndüğümde kızlara bakmadığını gördüm.
"Atlas çok iyi dans etmiyorlar mı?" Hayranlıkla karşımdaki kızları izlerken boynuma eğilip kulağıma nefesini üfledi.
"Orada sen olursan izlerim. Sen yoksan bir anlamı yok güzelim. Sadece senin merakını gidermek için çağırdım. Beni büyüleyen asıl manzara yanımda." Atlas boynuma bir öpücük bırakarak benden uzaklaştı. Bedenim sıcaklarken heyecanla kalbimin atışları hızlanmıştı.
Atlas elimden tutup boş olan locaya oturttu. Masada her türlü meyve vardı. Çeşit çeşit yiyecekler de oldukça lezzetli görünüyordu. (okuyucuların travması kahsakajj) Atlas'ta yanıma gelip oturdu.
"Atlas."
"Hmm."
"Bende öğrenmek istiyorum." Atlas şaşkınlıkla bana bakarken karşımda dans eden kızlara baktım.
"Neyi?" Merakla bana bakarken orayı işaret ettim.
"Dans etmeyi." Atlas beklemediği şeyle kahkaha atmaya başladı.
"Ne gülüyorsun ya? Öğrenemez miyim?"
"Öğrenirsin güzelim de bir anda dans öğrenme isteği nerden çıktı?" Bakışlarımı ortada dans eden kıza çevirdim. Geldiğinden beri Atlas'tan bakışlarını çekmiyordu. Resmen bakışlarıyla yiyip bitiriyordu. Tabi Atlas oraya bakmadığı için kızın bakışlarından habersizdi.
"İstiyorum işte."
"Tamam güzelim bir ara özel ders aldırtırım." Yerimden kalkıp ona döndüm.
"Gerek yok kızlar öğretir." Atlas şaşkınlıkla bana bakarken hızla direk dansı yapan kızlara ilerledim. Hepsi gülerek karşılarken az önce bahsettiğim kız zorla gülümsedi. Atlas'a baktığımda telefonla konuştuğunu gördüm. Bakışları üzerimdeyken ona gülümsedim. Bana gülümseyerek karşılık verdiğinde ondan bakışlarımı çekip kızlara döndüm.
"Başlayalım."
Birkaç figür öğrendikten sonra odada hazırlanmaya başladım. Atlas telefonla görüşmeler yaparken bende biraz öğrenmeye çalışmıştım. Tam olarak çok iyi dans edemesemde Birkaç hareket öğrenmek mutlu etmişti. Şimdide odada kızların verdiği kıyafeti giyiyordum. Atlas içeride otururken heyecanla yanına gitmek için sabırsızlanıyordum. Aynadan kendimi inceledim.
(Efsan'ın giydiği)
Işıltılı dokunuşlar ile oldukça güzel görünüyordu. Saçlarıma şekil verip hazır olduğumdan emin olunca odadan çıkıp heyecanla içeri ilerledim. Atlas elindeki bardağını yudumlarken yanına ilerleyip karşısında durdum. Bakışları üzerimdeki kıyafette gezinirken tepkisini merakla bekledim.
"Efsan sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun?" Hayran dolu sesiyle sırıttım. Yavaşça yaklaşıp kucağına oturdum. Anında kolları belimi sararken yüzüne eğildim.
"Belki delirtmek istiyorumdur." Kulağına fısıldadığımda üst üste yutkunmuştu. Altımda hissettiğim sertlik ile sırıtmaya başladım. Yavaş yavaş kucağında hareket etmeye başladığımda kolumdan tutup durdurdu.
"Eğer hamile olmana güveniyorsan yanılıyorsun. Biraz daha hareket edersen acımam." Kulağıma fısıldadığında gözlerine baktım.
"Belki bana acımamanı istiyorumdur Atlas." Bakışlarımı aşağıya indirip dudaklarımı yaladım.
"Onu istiyorsam alırım." Ellerim kasıklarından yavaşça aletine doğru hareket etti. Sertleşmiş aletini okşamaya başladığımda gittikçe daha çok sertleşiyordu. Elleri eteğimin içinden kadınlığımı bulduğunda nefesimi tuttum. İç çamaşırımı yana sıyırıp kadınlığımı okşamaya başladı. Kadınlığımın suları ellerine bulaşırken ellerimle aletini okşuyordum.
Kucağından kalktığımda beni izlemeye başladı. Boynunda asılı olan kravatı hızla çıkarıp elime aldım. Elimdeki kravata bakışları kaydığında yüzünde memnun olmuş bir ifade belirmişti. Direğe doğru ilerleyip elimdeki kravatı yerde sürükledim. Duyduğum adım sesleri ile gülümsedim. Arkamda hissettiğim güçlü bedenle kendimi ona bastırdım. Bedenlerimiz ateş gibi yanarken onu direğe çekip pantolonun üzerinden aletini kavradım.
"Beni izlemeni istiyorum." Ondan uzaklaşıp direğe ilerledim. Kızların öğrettiği gibi bacaklarımı yavaşça direğe bastırıp ellerimle sıkıca tutunarak çıktım. Atlas sessizce beni izlerken kısa olan eteğim tamamen kalçamın açılmasını sağlamıştı. Gözleri kalçamda gezinirken önündeki sertliğe baktım. Belli ki çok fazla azmasına sebep olmuştum. Bakışlarımı ondan çekmeyerek öğrendiğim figürleri sergilemeye başladım.
Bedenim direkte kuğu gibi süzülürken kendimi müziğin ritmine bıraktım. Bakışlarımı karşımdaki bedene çevirdiğimde çoktan pantolonu ve baksırını indirmiş aletini okşadığını gördüm. Direkten inip onu izledim. Damarlı aletini okşarken alnı ter içinde kalmıştı. Ona doğru yaklaştım. Arzunun kollarında kendinden geçmişti. Aletini okşayan elini çekip elimi koydum. Anında bakışları bana döndüğünde sertleşmiş büyük aletini avucuma alıp ileri geri okşamaya başladım. Başını parmağımla bastırırken inlemişti. Yavaş hareketlerim hızlandığında elimin üzerine elini koyup çekmeme izin vermedi. Biraz daha okşadığımda boşalmaya başlamıştı. Ellerim onun menileriyle dolarken dudaklarına eğildim.
Anında dudaklarımı dudaklarıyla örtüp alt dudağımı ısırdı. Elleri eteğimin içinden çıplak olan kadınlığımı bulduğunda hızla okşamaya başladı. Elleri arasında zevkten delirirken beni kucağına aldı. Kollarımı boynuna sararken öpüşmelerimiz hırçın ve sertti. Koltuğa doğru ilerleyip beni hızla boş olan yere bıraktı. Aleti tekrardan sertleşirken biraz daha okşayıp tamamen sert olmasını sağladı. Eteğimi bacaklarımdan sıyırıp hızla yere attı. İç çamaşırımda dolaşan parmakları sertçe yırtılmasına neden olmuştu. Parçalanan iç çamaşırı yere fırlatıp çıplak olan kadınlığımı okşamaya başladı. Üzerimdeki bluzu çıkardığımda göğüslerim karşısında özgürlüğe kavuşmuştu. Sütyen giymemiştim.
Bakışlarımı ondan çekmeyerek Bacaklarımı iyice açıp kadınlığımın yanaklarını daha çok açmıştım. Bacaklarıma eğilip sıcak dilini kadınlığıma değdirdi. Belim yay gibi gerilirken başımı koltuğa bastırdım. Sıcak dili kadınlığımın içine girip çıkarken Başını daha çok bastırdım.
"Ahhh daha derinime." İnlemelerim artarken dilini kadınlığıma sertçe sokup çıkarıyordu. Sularım kadınlığımdan aşağıya doğru dökülürken diliyle kadınlığımı yaladı. Bütün sularımı içine çekerken bedenim ateş içinde yanıyordu. Dilini içimden çıkarıp kasıklarıma küçük küçük öpücükler bırakmaya başladı.
Kasıklarımdan karnıma sonrasında göğüslerime yaklaştı. Uçları sertleşmiş göğüslerimi ağzına alıp ısırmaya başladı. Isırıyor yalıyor arada emiyordu. Aleti kadınlığıma çarpıyor ama içine girmiyordu. Ağzıyla göğüslerimi emerken parmaklarının hepsini kadınlığıma soktu. Çığlıklarım etrafta duyulurken göğüs ucumu ısırıp parmakları ile hızla içime sokup çıkarmaya başladı. Kadınlığım tekrar sulanırken bütün parmakları kasılan kadınlığıma giriyor sonrasında çıkıyordu.
Göğüslerimden ayrılıp dudaklarıma eğilerek sertçe öpmeye başladı. Alt dudağımı dişleriyle ısırıyor kanamasını sağlıyordu. Aniden parmaklarını içimden çıkarıp hızla aletini içime soktu. Çığlıklarım dudaklarıyla kesilirken hızla girip çıkmaya başladı. Aletini içimden çıkarıp ara vermeden tekrardan aynı hızla sokuyordu. Beni kucağına alıp koltukta oturur hale geldi. Aleti hala içimdeyken kucağından kaldırıp aynı hızla tekrar aletine oturttu. Karnıma kadar gelen aleti ile zevkten gözlerim kaymıştı.
Göğüslerim sallanırken birinin ucunu parmaklarıyla sıkıyor diğer göğsümü ağzına alıp emiyordu. Aletini kadınlığımdan çıkarıp beni hızla arkaya çevirdi. Kadınlığım kasıklarına değerken arkamda hissettiğim sertlik ile heyecanla beklemeye başladım. İlk sefer korksam da sonrasında verdiği zevk herşeye değerdi. Dar olan deliğime parmaklarını sokup genişlemem için makas hareketi ile içimde hareket etmeye başladı. Parmakları deliğimdeyken diğer taraftan kadınlığımı hızla okşuyordu. Kadınlığımın suları bacaklarına dökülürken parmaklarını deliğimden çıkarıp aletinin Başını soktu. Deliğimi zorlayan Aletinin Başını sertçe içime soktu. Şimdi sadece başı içimdeydi. Kucağından kaldırıp beni kendisine daha çok yaklaştırdı.
Bir anda aletine oturtması ile deliğime giren büyük aleti çığlıklar içinde inlememi sağlamıştı. Şimdi arkamda kocaman aleti içimdeydi. İleri geri bedenimi hareket ettiriyor. Aletini içimde dolaşmasını sağlıyordu. Elleri belimden kalçalarıma sonrasında kadınlığıma dokundu. Göğüslerimi sıkarken ellerimi çekip göğüslerimi avuçlayıp sertçe okşamaya başladı. Göğüslerim avucunda gezinirken aleti içimde hızla hareket ediyordu.
"Her seferinde içine girmek beni zevkten delirtiyor." Kulağıma fısıldarken gözlerimi kapattım.
"Her zerrene sahip olmak burada sıcak bedeninde gezinmek anlatılamayacak kadar mükemmel." Dili boynumda geziniyor kulak mememi ısırıyordu. Aletini deliğimden çıkarıp beni kendisine çevirdi. Zevkten ayakta duracak halim yoktu. Kucağına alıp koltuktan kalktı. Dudaklarımız tekrardan bir araya gelmişti. Beni bar tezgahına oturtup yanda duran şişeyi eline alıp açtı. Bir yudum alıp bana yaklaştı. İçeceği kadınlığıma döktüğünde bedenime değen soğuk sıvı ile bedenim kasıldı. Şişeyi kenara bırakıp kadınlığıma eğildi. Her yerim döktüğü içecek olmuştu. Diliyle yalayıp İçeceği kadınlığımdan sıyırdı. Kadınlığımın yanaklarını açıp dilini içime soktu.
Bedenimi tezgaha yaslayıp inledim. Kadınlığımı deli gibi yalarken her defasında sulanıyordum. Benden uzaklaşıp sertleşmiş aletini okşamaya başladı. Tezgahtan çekip önünde eğilmemi sağladı. Aletinin başı dudaklarıma çarparken ağzımı açtım. Saçlarımı çekip hızla aletini ağzıma soktu. Büyük aletinin sadece yarısını almıştım. Başımı kendisine bastırıp hızla hepsini ağzıma soktu. Boğazıma gelen aleti ile güçlükle nefes aldım. İleri geri hızlı hızlı hareket etmeye başladı. Aletinin Başını ısırmamla boşalması bir olmuştu. Menileri ağzımdan dudaklarıma taşarken aletini ağzımdan çıkardı. Yerden kaldırıp arkama geçti. Tezgaha yaslayıp hızla deliğime aletini soktu.
Hissettiğim doluluk ile nefesim kesiliyordu. Bedenim sallanırken sertçe girip çıkmaya başladı. Art arta girip çıktığında tekrardan boşalmıştı. Nefes alışverişlerimi düzeltmeye çalışırken kolumdan tuttuğu gibi yukarı merdivenlere ilerledi. Onu takip ettiğimde boş olan bir odaya girip kapıyı kapattı. Kolumdan çekip hızla yatağa fırlattı. Bacaklarımı iyice açıp onu kendime bastırdım. Aleti Anında içime girerken kadınlığımı saran aletiyle zevk çığlıkları atıyordum. Ellerimi yatağa bastırıp göğüslerimi yalıyordu. Yatak sallanırken sertçe içimde hareket etmeye devam etti.
Ani bir hareketle içimden çıktığında onu yatağa çekip üzerine çıktım. Aletini okşayıp tekrardan sertleşmesini sağladım. Kadınlığımın yanaklarına aletinin Başını bastırsam da içime almıyordum. Göğüslerimi okşarken avucumda sertleşmiş aletini Sulanan kadınlığıma yavaş yavaş sokmaya başladım başı giren aletini hızla kalkarak kucağına oturduğumda tamamen içime almıştım. Kucağında sürtünmeye İleri geri hareket etmeye başladım aleti her dakika içimde büyürken üzerinden kalkıp sertçe oturuyordum. Sallanan göğüslerimi ağzına alıp ısırırken kucağından çekip altına aldı. İçime hızla birkaç kez girip çıktığında göğüslerime boşaldı. Menileri Göğüslerime dökülürken göğüslerimi diliyle temizleyip yaladı. Boşalmanın vermiş olduğu rahatlık ile kendini yatağa bıraktı.
"Ah çok iyiydi." Mennun olmuş sesiyle ona baktım. Dudaklarımı öpüp gözlerimin içine baktı.
"Öyle bir kadınsın ki her zerren sana ait olan herşey benim hayatım olmuş. Senden öncesi yalandan ibaretmiş güzelim. İyiki hayatıma girdin." Saçlarımı öpüp yanaklarımı okşadı.
"Sende iyiki hayatımdasın sevgilim." Gecenin sonu tatlı öpücükler ile son bulmuştu.
Sabah uyandığımda yataktan doğrulup etrafa baktım. Üzerime çarşafı serip cam'a yaklaştım gördüğüm manzara ile büyülenmiştim. Deniz manzaralı harika bir yerdi. Dün gece karanlık olduğu için pek dikkat etmemiştim. Ama burası harika bir mekandı. Arkamda hissettiğim çıplak beden ile Atlas'a döndüm. Banyodan yeni çıkmış ıslak saçları ile duruyordu. Beline sarmış olduğu havlusuyla bile yakışıklı görünüyordu.
"Atlas burası çok güzel." Kollarını belime sarıp Başını omzuma dayadı.
"Sen istediğin her an bana söyle buraya geliriz güzelim."
"Olur." Sessizce birbirimize sarılarak manzarayı izliyorduk. Odada çalan telefon ile Atlas benden uzaklaşıp komodinde duran telefonunu alıp açtı.
"Söyle." Atlas'ı izlerken aniden değişen surat ifadesi ile ona baktım. Hızla telefonu kapatıp yerde duran pantolonunu giymeye başladı.
"Atlas neler oluyor?" Yanına ilerleyip kolundan tuttum.
"Annemin katili-." Atlas sustuğunda endişeyle ona baktım.
"Samet denilen o piç yani senin abinmiş." Duyduklarım ile beynimden vurulmuşa döndüm. Atlas'ın gözlerinde aşk dolu bakışlar gitmiş yerini nefret almıştı. Kolunu benden hızla çekip üzerini giyindi. Yüzüme bile bakmadan odadan ayrılıp kapıyı serçe arkasından kapattı.
Gözyaşları içinde kendimi yere bıraktım. Bu nasıl olabilirdi? Abim denilen kişi Samet miydi? Yani Atlas'ın annesinin katili benim öz abim miydi?
Sonunu kimse beklemiyordu herkes ufak çaplı bir kalp krizi geçirdi.☺️
Sonraki bölüm hakkında tahminleriniz neler?
Atlas'ın Efsan'a karşı tavrı sizce değişecek mi?
Samet'in katil çıkması hakkında düşünceleriniz?
Sonraki bölümde görüşmek dileğiyleeee aşkla kalın❤️