I Told The Stars About You

By lorealiandcoffee

755 62 10

Alican şaho ithamlar -İtalyan köylüsü -Ananaslı pizza -Pisa Kulesi Şeytanı -Küçük Eğri bir Pisa Kulesi -osu... More

Bölüm-1
Bölüm-2
Bölüm-3
Bölüm-4
Bölüm-5
Bölüm-6
Bölüm-7
Bölüm-8
Bölüm- 9
Bölüm-10

Bölüm-11

41 5 0
By lorealiandcoffee

Alican'dan

Aferin bana. Gerçekten aferin bana. Ne kadar malım amk insan rakibiyle yatar mı? Bide hadi bir kez yapıp çıksaydım onu da beceremedim sabaha kadar kaldım orda. Yapmamam gerekiyordu kendime hâkim olmalıydım. Asansörde kendimi tutmuştum sonra evime gelmeliydim. Ama yapamadım o oruspu çocuğu beni baştan çıkardı resmen. İllegal oruspu işte.

Ama elden bir şey gelmiyor bir hata yaptım sonuçta o da hatalıydı. Hatta benden daha da fazla hatalıydı. Her şeyi o başlattı.

Fakat yalana gerek yok gerçekten çok iyi bir geceydi. O yattığım ilk erkekti belki de bu yüzden bu kadar zevk verdi. Neyse bu geceyi unutmaktan baska şansım yok. Yoksa bana da ona da zarar verir.

Ona çorba aldıktan sonra eve geri döndüm. Bir duş aldiktan sonra hazırlanıp çıktım. Evde kalırsam onu daha fazla düsüneceğimi biliyorum dolayısıyla restorana gitmek daha mantıklı şuan için.

Kıvançla hazırladığımız planı iptal etmek için Cenk'ten Kıvanç'ı aramasını istedim. Böyle saçma bir şey yapmama gerek yoktu sonuçta. O ve restoranı burda yokmuş gibi davranma kararı aldım. Çünkü zaten ondan çok iyiyim böyle saçma planlar kurmama gerek bile yok.

Kıvançla konuştum ve işe geri dönmesi gerektiğini söyledim. İlk başta kabul etmedi planı uygulayabileceğini söyledi ama sonradan o da saçma bir plan olduğunu fark etti. Tekrar onu işe aldım. Bunu da böyle halletmiş oldum.

İtalyanla yatmama ragmen hala ondan nefret ediyorum. Ona istediği şeyi verdim umarım bir an önce siktir olup gider burdan.

Danilo'dan

Uyandığımda saat bayağı geç olmuştu. Yataktan kalkıp çorbayı bir tencereye koyup ısıttıktan sonra içmeye başladım.

Alicana karşı tavrım nasıl olucak bilmiyorum. Ne yapmalıyım eskisi gibi düşmanca mi davranmalıyım yoksa ona karşı biraz da olsa yumuşamalı mıyım? Acaba o bana karşı nasıl davranicak? Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebilir mi?

Kafam çok karışık ne yapmalıyım asla bilmiyorum.

İşe gitmem gerek o yüzden kıyafetlerimi giyip hemen çıktım evden. Bir temizlik şirketini arayıp evi temizlemelerini istedim. En iyisi hiçbir şey olmamış gibi davranmaktı. Eskisi kadar sert olmasa da ona karşı gardımı çabucak indirmeyecektim. Aramızda ne geçerse geçsin ssonucta rakibimdi ona karşı kaybedemezdim. Kazanmalıydım.

Flashback
Alican:Kazanmış sayılmazsın

Danilo:Kazanmak umrumda değil

Böyle demiştim ona. Gerçekten de umrumda değil miydi? Peki ya o. Öpüşürken bile bunu düşünmüştü, kaybedip kaybetmediğini.

Ah cidden aklımı kaybedicem. Onu düşünmek bile beni kaldırmaya yetiyor.

Tanrı aşkına Danilo kendine gel. Kaybedemezsin, senin değil onun restoranı kapatılmalı. O kaybetmeli ben değil.

Bir hafta sonra

Alican'dan

Bir hafta geçmişti arada karşılaşsak da birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk. Böyle de olması gerekiyordu ama bugün restoranımda bir kutlama vardı. Restoranımı açtığım tarihte büyük bir parti verirdim restoranda. Tam olarak parti denilemez ziyafet diyelim biz ona. Ve o da davetliydi yani bugün burda olucakti. Zaten yeteri kadar stresliyken bide onu görüp onunla konuşmak zorunda olduğumu bilmek beni daha da streslendiriyordu. Vücudum yine buz kesiyordu.

Ah Alican kendine gel. O senin rakibin hem nasıl bu kadar etkilenebilirsin ki ondan? Sadece bir kere yattın onunla bu kadar çabuk etkilenmen ne kadar mantıklı Allah aşkına? Kendine gel.

Saat 19 olmuştu ve davetliler restoranı doldurmuştu bile.

Bende kapıda gelenleri karşılıyordum. Babam ve anneme de hoşgeldiniz dedikten sonra mutfağa bakmak istedim ama arkamdan tanıdık bir ses bana seslendi.

"Bizi karşılamıycak mısınız Alican Bey?"

Bozuk aksanından ve neşeli sesinden onun Danilo olduğunu anladım. Arkamı dönüp cevap verdim.

"Hoşgeldin. Mutfakta bir işim vardı da ona bakıcaktım."

"Hoşbuldum. İşine bak şaka yapmıştım zaten"

Koşar adımlarla mutfak katına çıktım. Onunla konuşmak bile nefesimi kesiyordu. Oruspu çocuğu nasıl beni böyle etkileyebiliyordu. Karşımda fazla rahat duruyordu ne yani sadece ben mi bu kadar etkileniyordum ondan.

1 saat sonra onun bulunduğu kata çıkmak zorunda kaldım bir konuşma yapmam gerekiyordu. Lanet olsun gerçekten çok çekici duruyordu

"Merhaba herkese tekrardan hoşgeldin demek istedim. Davetime icabet edip, beni kırmadığınız için teşekkür ederim. Buralara gelmek hiç kolay olmadı. Ama tam 7 yıldır restoranı büyütüp buralara getirebildik. Yanımda olan herkese teşekkür ederim. Yemeğinizi böldüğüm için özür dilerim. Lütfen eglencenize devam edin"

Konuşurken gözünü üzerimden çekmemişti. Ne kadar bakmamaya çalışsam da bende ona bir süre bakakalmıştım. Ona her baktığımda yataktaki o ifadesi aklıma geliyordu. Kısık inlemeleri kulağımdan gitmiyordu. Lanet olsun yine mi? Lavaboya ugramam gerekecek gibi duruyor.

Onun masasina yakın bir yere eski arkadaşımla konuşmak için yaklaştım. O da ünlü seflerle sohbet ediyordu. Çoğunlukla İtalya'dan bahsediyordu. Elin italyan köylüsü işte başka neyden bahsedebilir zaten.

Bakışlarını üzerimden çekmediği gibi bide arkadaşlarıyla konuşuyordu. Etkilenmemek elde değildi açıkçası.

Arkadaşımla konuşmam bittiği gibi kendimi lavaboya attım. Yüzümü yıkarken Danilonun içeri girdiğini gördüm. Karşımda durmuş bana bakıyordu.

"Bir şey mi diyiceksin?"

"Hayatimda gördüğüm en egoist insansın. Açılış tarihini kutlamak gördüğüm en köylü hareketti. Ne yaparsan yap benden iyi olamayacaksın"

"Danilo siktir ol git başımdan. Gece gece başıma is açmak istemiyorum. Hem senden zaten iyiyim amina kodugum"

Lafımı bitirdiğim gibi bana doğru koşarak gelmiş boğazımdan tutup beni aynayla arasına almıştı

"Sen mi benden iyisin? Haha guluyim bari. Ne bok yaparsan yap asla benim gibi olmazsın"

"Öyle bir amacım yok zaten. Senin gibi olmak isteyeceğim son şey bile değil"

"Çok iddialı konuşuyorsun. Sikerken öyle demiyordun ama"

"Oruspu çocuğu o konuyu açmayacaktık dedik. Bir kez sözünde dur. O gece o odada kaldı. Bir hata yaptık bitti gitti tekrar hatırlamanın nasıl bir faydası olabilir?"

"Hatırlatma gibi bir amacım yok zaten. Geçirdiğim en kötü gecelerden biriydi"

"Benim içinde öyle seni sikmektense tek başıma boşalmayı tercih ederdim"

"Al benden de o kadar. Neyse senin gibi bir egoistle daha fazla konuşmak istemiyorum"

Boğazımı bırakıp kapıya doğru yönelmişti.

"Siktir ol git anca böyle kaçarsın zaten amın evladı"

Tekrardan koşar adımlarla bana gelip boğazımı tutmustu fakat bu sefer farklı bir şey daha vardı. Dudaklarını dudaklarıma bastırmış ve yine sert bir şekilde öpüyordu. Bu sefer karşılık vermiştim. Lanet olsun yine çok iyiydi

Dudaklarını aralayıp konuşmaya başlamıştı

"Ne dediğine dikkat et. Böyle nefesini keserim."

Diyip lavabodan çıkmıştı.

NASIL NASIL BU KADAR ORUSPU ÇOCUĞU OLABİLİYORDU?

Ah ben bu adamla napicam? Başıma nasıl bir iş aldım? Benden daha gerizekalısı olamaz.

Ama bir erkekler opusmenin sevdiğim bir tarafı var. Dudağımdan ruj silmek zorunda kalmıyorum. Bu iyi işte.

2 saat sonra

Davet sonunda bitmişti. Gelenleri geçirmek icin kapının önünde bekliyordum. Antipatik el sıkışmaları ve sarılmalardan sonra sıra ona gelmişti.

"Çok güzel bir davetti. Bulunduğum her an için zevk duydum"

"Teşekkür ederim bence de öyleydi"

"Görüşmek üzere" diyip piç piç gülümsedikten sonra elini sıkıp diğer misafirle konuşmaya başladım.

Eve geldiğim zaman artık adam akıllı düşünmem gerektiğini fark ettim. Ama ilk önce Instagrama güzel bir fotoğraf atmaliydim.

Gelen herkese tekrardan teşekkür ederim çok güzel bir gündü

Fotoğrafı da paylaştığıma göre artık rahat rahat düşünebilirim. Öncelikle Danilo'dan hoşlanıyor muyum yoksa sadece vücuduna mi yukseliyorum buna karar vermem gerek. Hayır hayır ona karşı asla duygusal herhangi bir şey hissetmiyorum hissetmem de. Sadece etkileniyorum ondan. Ona kıyasla Alparslana hayranım mesela. Ve bu hayranlığımin aşka dönüşmemesi için herhangi bir neden yok ortada. Aslında olabilir Alparslan gerçekten çok hoş adam. Ondan hoşlanmak mantıklı olabilir.

Tam Alparslan hakkında düşünürken telefonuma gelen mesajla dikkatimi oraya verdim.

ALPARSLAN MESAJ ATMIŞ.

Manifest diyince de ben.

AlparslanTurkoğlu: Oo biz neden davet edilmedik acaba?

AlicanSabunsoy: İşin vardır mesgulündür diye düşündüm o yüzden çağırmadım. Valla aklımdaydın yoksa.

AlparslanTurkoğlu: Anladım sorun yok. Gelebilirdim aslında o kadar meşgul değilim şu sıralar

AlicanSabunsoy: Gerçekten mi? Kusura bakma ya bilemedim. Meşgul değilsen yarın bir kahve içeriz telafi ederim bende nasıl olur?

AlparslanTurkoglu: Ben de onun için yazmıştım zaten yarın SomeStar da buluşalım bir kahve içeriz

AlicanSabunsoy: Olur benim için de uygun. Saat 3 gibi buluşuruz olur mu?

AlparslanTurkoglu: Olur olur. İyi yarın görüşüruz o zaman iyi geceler

AlicanSabunsoy:İyi gecelerr

Nasip mi kader mi bilmiyorum ama tam onu düşündüğümde yazması tesadüf olamaz. Hem esek İtalyandan çok daha iyi biriydi.

Continue Reading

You'll Also Like

The 42 By alex

Fanfiction

55.1K 7.9K 17
"Bizden ne komşu, ne düşman, ne de arkadaş olur." university & dorm au! ! 15.01.2024
55.8K 8.2K 31
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.
26.3K 3.5K 66
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
242K 22.8K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...