Mafya

By semakarn

1.8M 51.9K 27.8K

sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı.. More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
karakterler
KARAKTERLER
16.
17.
18
DUYURU
19.
20.
21.
22.
23.
DUYURU
24.
25.
26.
27.
28.
özel❤️
29.
30.
31.
32
33.
34.
35.+18
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42
KARAKTERLER
43.
44.
duyuru
45.
46.
47
48.
49.
50
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
DUYURU
70.
71.
72.
73.+18
74.
75.
76.
77.
karakter (demir)
78

63.

6.9K 264 78
By semakarn

dört gün önce

yere yığıldığımda kulağıma aşina olan tanıdık sessi duymamla gözlerim yorgunlukla sessin geldiği yöne doğru gittiğinde gördüğüm kişiyle yutkundum hayal gördüğümu sandığımdan gözlerimi kırpıştırmama rağmen gördüğüm kişi demirdi gözlerini gözlerime dikmiş karşımda tüm heybetiyle dururken göğsündeki sargı dışında üstünde birşey yoktu.

gördüğüme inanmayarak derin bir nefes alıp yutkundum doğrulmaya çalışarak kalkmaya çalıştığımda sendeleyerek sonunda bunu başarmıştım emire baktığımda benim baktığım yere baktığını görmemle zar zor kendimi toplayıp kısılmış sessimle dudaklarımdan döküldü kelimeler.

"ss-sen de benim gördüğüm görüyor mm-musun??"

emirin bakışları kısa süreliğine beni bulduğunda kasılmış bedeni kas katı olmuştu hemen ayaklanıp konuşmaya başladığında neler döndüğünü anlamayarak izliyordum

"abb-i sen niye kalktın?"

ağzım yarı açık izlerken yerinde duran beden hızla bizee doğru gelmeye başladığında hayal görmediğimi anlamıştım bilincim sarsıntılı olduğu için şuan halülasyon gördüğümü sanmıştım fakat öyle değildi demie ölmemişti aksine tüm heybetiyle bize doğru gelip karşımızda durmuştu ona kahvelerimle bakarken bulanlık gözlerimle zar zor görüyordüm

daha net görmek için bulanık dolu gözlerimi kırpıştırıp göz yaşlarımı serbest bıraktığımda demir karşımda duruyordu onu bu kadar aradan sonra ilkez yakınımda görüyordüm burnuma dolan baskın kokusuyla iç çektiğimde.
yine koca bir yalana maruz kaldığımı fark etmiştim.

yine bana yalan söylemişlerdi üstelik bu sefer güvenmek istediğim yanımda olduğunu sandığım adamdan bulut savaştan üstelik o bana bunları yapan adamın kardeşiyken bir mafya iken ona karşı tüm iyi niyetimi kullanıp ona inanmak istemiştim bu kadar yalanın içinde belki'de tek doğrunun bulut olduğunu sanmıştım herkes yalan dolana batmış kimsessizliğe boğulmuşken o hep benim yanımda olmayı başarmıştı işte tam bu yüzden ona güvenmek istemiştim yaşadığım onca şeye rağmen.
fakat yine geride koca hayal kırıklığı ile kalmıştım.

gözlerimden akan yaşlar ile kahvelerim demirin öfkeli siyahlarına bakıyordum demirin gözleri benden ayırıp demire kaydığında yutkunarak gücümü toplamaya çalıştım

"napıyorsun lan sen!"

demirin bağırığı kulaklarımızı çınlatığında korkuyla yüzümü uzaklaştırdım.
emir ruhsuz gibi bakarken tek endişesi demire zarar gelmesiydi.
demirin eli kalbinin üstündeki sargıya gittiğinde gözlerimi korkuyla ona çevirdim

"o elini sikerim senin!siktir git şimdi akşam ormana gel orda hesabını vereceğim senin"

eli sergısından çekilince kurumuş dudaklarını yalayıp sinirle soludu emir yanımızdan uzaklaşırken yaşadığım şeye hala anlam veremiyordum.
az önce bu evden yaka paça kovulup yerlerde sürünürken şimdi yaşadığım şeye anlam veremiyordum.
demir yaşıyordu üstelik bağırıp çağıracak kadar sağlıklı şekilde.

dilimi yutmuş gibi sessizliğe bürünürken demir bana öylece bakıyordu gözlerimi dudaklarımı kahvelerimi izlerken bana büyük bir derinlikle bakıyordu yanıma bir iki adımla yaklaşıp aradaki mesafeyi kapatıp gözlerini gözlerime kenetlediğin'de özlemini hissedebilmiştim.

"dd-emir"

sonunda konuşa bilmiştim titreyen dudaklarımdan adı dökülünce tek kaşını kaldırıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı

"ss-en yaşıyorsun d-demir.."

titreyen sessim zar zor duyulduğunda kendi halime acımıştım.

demir cevap vermeyek öylece bakıyordu o kadar yakındı ki dudakları dudaklarıma dediğinde titreyek yüzümü uzaklaştırdım bu hareketimle demir bir iç çekip benden biraz uzaklaştığında

"demir"

adını tekrarladığımda ne diyeceğimi ne konuşacağımı bilmiyordum.
yaptığı şeyden ben bile utanırken soracağım hesabın konusunu bile açamıyordum.

demir ani hareketle yanıma yaklaşıp ince bilegimi sıkıca kavradığında ne yaptığını anlamayarak şaşkınlıkla sarsıldım beni kendine çektiğinde göğsüne değen göğsümle bakışlarımı zift siyahlarına çevirdim

"ne yapıyorsun!"

elimden geldikçe sinirli çıkarmaya çalıştığım sessimden ben bile utanmıştım korkunun gırıntısı olmayan sessim sadece yorgunluk barındırıyordu kelimlerim zar zor duyulurken boğazımın ne acıdığını fark ettim.

"ses çıkarma yürü gidiyoruz."

demirin haraket etmesiyle onunla beraber haraket ettim bedenimi yürütürken zar zor durmaya çalıştım

"bırak beni demir"

onunla cebbeleşirken Leyla'nın sessiyle demirde bende duraksamıştık. anında
bedenimi saran sinirle demiri umursamayrak arkamı döndüğümde demirin iri eli hala bileğimi sıkı sıkı tutuyordu.

gözlerim direk karnına kaydığında hafif çıktığını görmüştüm sanırım aramızda pek fark yoktu üç veya iki aylık olduğu belliydi.
gerçeğin tekrar farkına vardığımda sinirle demirin elindeki bileğimi kurtarıp titreyen dizlerimi umursamadan leylaya doğru yürümeye başladım

leylanın yanına vardığımda hiç düşünmeden saçlarını elime dolaştığımda sinirle bağırmaya başladım

"nankör!utanmaz hiç utanmadın mı!!"

leylanın çığlıkları villada yankılanirken yanıma gelen adamları umursamadan saçlarını yolmaya devam ettim leyla bana engel olmaya çalışırken

"asıl sen utan! sevdiğimi elimden çalan sensin abla"

söylediği şeylerle onu yere fırlatığımda demirin geldiğini fark etmiştim demirin kollari bana sarılıp beni leyladan uzaklaştırmaya çalıştığında sinirle soludum

"ne diyorsun ya sen!ne diyorsun ne sevdiği ne çalması ablanım ben senin ablan!ya hiç mu utanmadın karnındaki doğacak çocuğa ne diyeceksin sen!bizi düşürdüğün duruma bak bide beni suçluyorsun yüzsüz gibi sen daha 17 yaşındasın 17!!"

ona bağırıp tekrar yanına gitmek için uğraşıp çabalasamda demir buna engel oluyordu bir kaç dakinanin ardından sinirle demirin ellerini bedenimden çekip bağırdımda

"sende çek şu iğrenç ellerini üzerimden!"

demirin kasılmış bedeni bana bakarken Leyla ayağa kalkmış üstünü düzeltiyordu

"Allah sizin belanızı versin tamamı!"

bir kaç adam Leyla'yı götürürken demire baktım ondan iğreniyordum.
karnındaki çocuğun babasından nefret ediyordum.
şu hayattaki en acımasız belkide gelinebilecek en kör noktaya gelmiştim.
onunla tanışmamayı çok isterdim...

gözlerimden yaşlar akarken hızla arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim adamlar kapıyı açacaken demirin emriyle durdular

"açmayın!"

yorgunluka arkamı döndüğümde artık tükenmiştim

"ne istiyorsun benden"

demir ses vermeyerek yanıma yaklaştığında nefes alış verişlerimi düzene sokmak için elimden geleni yapıyordum.

"hiç Bir şey sandığın gibi değil sadece benimle gel konuşalım"

ona inanamayarak baktığımda buruk bir gülümsemeyle karşılık verdim.

"hiç bir şey sandığım gibi değil öyle mi? Leyla ile ilişkin olduğunu öğreniyorum kardeşimden bir bebeğin olacağını öğreniyorum üstelik nişanımda ve Leyla karnındaki çocuk ile seninle berabar yaşıyor bana senin öldüğünü söylüyorlar beni senden uzak tutmaya çalışıyorlar sanki uzak tutulması gereken ben gibi.
evet? neymiş sandığım gibi olmayan? yapma tamamı demir yeterince rezil oldun daha fazla düşme gözümden."

gözlerimdeki yaşları silerken her defasında tüm gerçekleri suratıma suratıma çarpıyordu.
yaşanan şey o kadar iğrenç birşey dinki kabulenmesi kendine yedirilmesi..idrak edemiyordum zoruma gidiyordu tüm bunlar ağrıma gidiyordu

"ulan değil değil!benim leyla'dan falan çocuğum yok!!"

ona anlamsızca bakarken dediklerine inanmıyordum.

"bak efra Leyla'nın karnındaki çocuk kimden bilmiyorum ama benden değil! çünkü ben onunla yatmadım!"

konuştuğumuz şeyin iğrençliği bir yana demirin söylediklerini anlayamıyordum. ona güvenemezdim.

"ben onunla senden önce tanıştım ulan tamam onunla birşeyler de düşündüm sonra yaşını öğrendikten sonra basit bir yemekle konuyu kapatmak için buluştumsonra sen geldin ve leylayla tüm iletişimim bitti hepsi bu kadar"

"bana yalan söylemeyi kes demir!neden yaptığın şeyi inkar ediyorsun...
leyla daha 17 yaşında sen onunla buluştun sen onu kandırmak istedin.
herşey senin yüzünden biz bu yüzden bu haldeyiz hepsi senin suçun gözümden sakındığım kardeşimi tanıyamaz oldum karnındaki bebekle sevdiğini çaldığımı söylüyor..onun daha yaşı kaç??"

"efra bana saçma sapan konuşmayı kes ulan!siktiğimin kardeşin yalan söylüyor ben onunla yatmadım."

"kes sessini!tamam mı artık sus
benim karnım senin yalanlarına tok
yalanmış leyla yalan söylüyor olsaydı senin evinde kalmazdı bebeği var bebeği!oda havadan gelmedi herhalde"

"efra beni delirtme!ben böyle birşey yapmam ben aşık olduğum kadının kardeşine sulanacak kadar şerefsiz bir adam değilim"

bir kaç saniye oluşan sessizliğin ardından dudaklarımı araladım

"malesef şerefsizmişsin demir."

gözümden bir damla yaş acıyla bütünleşim süzülürken kalbimde hissettiğim acıyla arkamı döndüm açılan kapıyla arkamı dönmeden çıktığımda direnişimden vaz geçmiştim..





Her gün biraz daha, aşkı yitiriyor
Yüzündeki gökkuşağının ağrılı rengi
Sabahlara yakın, sessiz gelişlerin
Hırsız gibi kararsız, kararlı.

Yatağımdasın kırk yıllık yabancı
Vazgeçti direnişim
Seni sevmeyi ağır ödüyorum
Vazgeçti direnişim
Seni sevmeyi ağır ödüyorum.

Her gün biraz daha, aşkı yitiriyor
Yüzündeki gökkuşağının ağrılı rengi
Sabahlara yakın, sessiz gelişlerin
Hırsız gibi kararsız, kararlı

Yatağımdasın kırk yıllık yabancı
Vazgeçti direnişim
Seni sevmeyi ağır ödüyorum
Vazgeçti direnişim
Seni sevmeyi ağır ödüyorum

Vazgeçtim yana yana
Seni sevmeyi ağır ödüyorum

Vazgeçtim yana yana
Seni sevmeyi ağır ödüyorum

Vazgeç yüreğimden, düşlerimden
(Yaralıyım bin yerimden)
Ben değilim seviştiğin
Affedemem, beni affet
Gidiyorum uzaklara, sensizliğe

Vazgeç yüreğimden, düşlerimden
Yaralıyım bin yerimden
Ben değilim seviştiğin
Affedemem, beni affet
Gidiyorum uzaklara, sensizliğe...

Kahretsin yapamıyorum!...
Kaçtıkça sana geri dönüyorum...
Kahretsin yapamıyorum
Kaçtıkça sana geri dönüyorum
Kahretsin yapamıyorum
Seni sevmeyi ağır ödüyorum....

Continue Reading

You'll Also Like

•KARA• By Esma

Teen Fiction

833 96 4
Mihra ailesinden kaçmak isterken kendini bir mafya liderinin elinde bulur. Kapkaranlık bir gecede bir ormanda Kara sayesinde hayatları birleşir... Ka...
49.7K 2.7K 63
Bu hikaye, yaşadığı hiçbir şeyi hak etmeyen Seyran'a ve onun gibi şu dünyaya acı çekmeye gelmemiş olmak isteyen bütün insanlara gelsin, keyifli okuma...
255K 10.8K 34
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...
1.1M 73.2K 65
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...