AŞKA ÇAĞRI - GAY (YARI TEXTİN...

ElimKalemTutuyor által

103K 6K 4.3K

Her şey koyu bir homofobiğe, oynadığı takımdan birinin aşk itirafı yapmasıyla başladı. İtirafı yapanın kim ol... Több

Tanıtım
1 - Takım
2 - Gergin Çağrı
3 - Tepki
4 - Kaan'ın Yardımı (?)
5 - Tolga İle Gece Aktivitesi
6 - Buğra Yakışıklı Mı?
7 - Yıldız Oyuncu
8 - Bowling
9 - Alev Meselesi
10 - Yeni Çocuk
11 - Lakap
12 - Tuhaf Çekim
13 - Ayrılık Teklifi
14 - Serçe Yürekli
15 - Antrenman Öncesi
16 - Numara
17 - Bitti
18 - Şok
19 - Utangaç
20 - Trigonometri
21 - İlk Adımlar
23 - Sert Bakışlar
24 - Sohbet
25 - Kırılmış
26 - Ertelenen Antrenman
27 - Mesafe
28 - Nefret
29 - Ulaşılamıyor
30 - Tolgagil
31 - Lahmacun
32 - Dayak
33 - Bekleniyor
34 - Basılmak
35 - Kuyruklu Yıldız

22 - Antrenmandan Sonra

2.5K 136 27
ElimKalemTutuyor által

Bir bölüm daha atmıştım bugün ballarım. Wattpad sanırım göndermedi onun bildirimini, haberiniz olsun ️❤️










Çağrı'dan

Günlük monoton antrenmanımızı sonlandırdığımızda soyunma odasına geçmiş, dolabından bir havlu çıkartıp omzuma atmıştım. Elimdeki suyu lıkır lıkır içerken nefessiz kaldığımda şişeyi birkaç saniye indirip beklemiş, ardından bitirmiştim.

İçi boş şişeyi oturduğum bankın üzerine atıp kafamı duvara yasladığımda gözlerim kendiliğinden kapanmıştı. Birkaç saniye geçmeden açılan kapıyla gözlerimi hafifçe aralamış, içeri giren Kaan'ı görüp geri kapatmıştım.

"Yorulmuşsun bayağı."

Başımla kısaca onayladığımda yanımda hissettiğim hareketlilikle yanıma oturduğunu anlamıştım.

"Çocuklara tepki göstermemene çok sevindim."

Omuzlarımı kaldırıp indirdiğimde konuşmaya mecalim olmadığını anlamış olacak ki susmuş, sessizce yanımda oturmaya devam etmişti. Saniyeler sonra sessizliğini tekrar bozdu.

"Sen saçınla oynanmasını seversin. İstersen, oynayayım."

Gözlerimi açıp yandan bir bakış attığında elinin yine ensesine ulaştığını görüp sırıtmış, başımı 'iflah olmazsın' der gibi iki yana sallayarak dizine uzanmıştım. Bir anda başımın altında kaskatı kesilen bedenle ne olduğunu anlamayıp yüzüne baktım.

"Ne oldu?"

"Hiç."

Duraksayarak konuşması kaşlarımın çatılmasına sebep olurken elini saçımın içine daldırmıştı. Kaşlarım bu hareketiyle saniyesinde eski halini aldı. Yumuşak elleri saçlarımı okşarken gözlerim kapanmaya başlıyordu.

"Gerçekten bazen inanamıyorum"

Sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi kısık çıkan sesiyle bana seslendiğini düşünüp karşılık vermiştim.

"Neye?"

Saçımın içindeki el duraksarken boğazını temizlemiş, konuşmasına devam etmişti.

"Yani, demek istediğim ben hiç bu kadar iyi karşılayacağını düşünememiştim. Yüzüme tükürür, hayatından siler, benden nefret edersin diye düşünüyordum."

"Memnun değilsen bu halimden, öyle de olabilirim?"

"Yok yok. Onun için demedim. Sadece beklemediğin zamanlarda gerçekleşen iyi olaylar mucize tadı veriyor."

Kurduğu cümleyle gülümserken gözlerim tamamen kapanmıştı. Beni sevdiğini hissettirmesinin rahatsız etmemesi hala alışageldiğim bir durum değildi. Şu an benden hoşlandığını söyleyen bir erkeğin dizine yatmış, saçlarımı okşamasına müsade ediyor olmam benim için zirve noktaydı.

Sebebini hala çözemediğim bir noktada bana fazlasıyla huzur veriyordu bu minik dokunuşlar. Sanki sevildiğimi ilk defa gerçekten hissediyor gibiydim. Kalbim bu sevgi hissiyle dolup taşarken, elimde olmadan, dizine yattığım adama kendimi daha yakın hissediyordum.

---

Güney'den

Dün yaşanan saçma olayın üzerine antrenman başından beri Tolga'ya dönüp bir defa bakmamıştım. Gözlerinin arada bir üzerime düştüğünü hissettiğim halde istifimi bozmadan dikkatimi oyuna vermiştim.

Tolga'dan etkilendiğimi hiçbir zaman inkar etmesem de böyle bir hamleye düşecek kadar salak olduğumu düşünmemiştim. Bana en ufak bir yakın temasında kendimi geçecek kadar etkilendiğimin de dün farkına varmıştım.

İçimdeki dürtü Tolga'ya bakmamı haykırırken dışarı çıkan Furkan ve Tahir ikilisine bakıyormuş gibi yapıp gözlerimi Tolga'ya kaydırdım. Gözlerini üzerime mıhlamış olan adamın bakışlarına gayriihtiyari karşılık vermiş bulunurken gözlerimi hızla çekmiştim.

Derince yutkunup yerdeki topa eğildiğimde kendi halime şaşıyordum. Daha önce birkaç kez farklı insanlardan hoşlanmıştım. Hoşlandığımda bile böylesi istekle dolup taşmayan bedenimin kafayı yediğini düşünüyordum.

Gözlerini hala üzerimde hissettiğim adamı itinayla görmezden gelirken topa alıp soyunma odalarının olduğu tarafa ilerlemeye başladım.

Kapının önüne gelip kolu indireceğim esnada kolumdan tutulup tuvaletlere sürüklenmemle ne olduğunu şaşırdım. Kolumu kaçmamdan korkar gibi sıkı sıkıya tutmuş Tolga'ya ayak uydurmaya çalışırken yalpalıyordum.

Soyunma odasındaki tuvaletlere girdiğimiz gibi kapıyı kapatmış, kolumu bırakarak bana dönmüştü. Çatılı kaşlarımla ağzımı açıp yaptığı öküzlüğün sebebini soracakken benden önce davranarak lafı ağzıma tıkmıştı.

"Kanka alt tarafı bir şaka yaptım. Sabahtan beri görmezden geliyorsun beni. Bu kadar problem olacağını bilseydim yapmazdım. Özür dilerim."

Mahçup ses tonu ve bakışlarıyla neye uğradığımı şaşırırken avel avel suratına bakmıştım. Aramızdaki çekimi hissedenin tek taraftan oluştuğunu bu cümleleriyle haykırırken üzerimdeki şaşkınlığı atamadan 'önemli değil' diye mırıldandım.

Yüzünde keyifli bir gülümseme belirip elini omzuma atmaya çalıştığında elini ittirip gitmem gerektiğini söylemiştim. Arkamdan yalancı olduğuma, onu affetmediğim için ondan kaçtığıma dair bir şeyler söylerken dinlemiyor olduğumun farkında olmadığına emindim.

---

Furkan'dan

Çağrı ve Kaan'ın soyunma odasına gittiğini gördüğümüz için onları rahatsız etmemek adına üzerimizi bile değiştirmeden sahadan çıkıp bahçeye gelmiştik. Okul, saat çoktan altıyı geçtiğinden etüte kalan öğrenciler dışında bomboştu.

Tahir elindeki soğuk su şişesini kaldırıp terli enseme değirdiğinde ağzımdan küfür kaçırıp ters ters Tahir'e bakmıştım. Yüzümdeki ifade onu eğlendirmiş olacak ki sırıtarak 'ağlama lan' diyip suyunu açmıştı.

Arka bahçedeki kamelyalardan birine karşılıklı yerleştiğimizde Tahir suyunu tek yudumda bitirip 'oh' diyerek kenara bıraktığında bana dönmüş, derin bir nefes almıştı. Bakışları gözlerimde dönüp dururken içinin sıkıntıyla dolduğu hareketlerinden belliydi. Kaşlarımı çattığımda Tahir söze girmişti.

"Olurdum."

Kurduğu cümleyi anlamaya çalışırken kaşlarımdaki çatıklık daha da derinleştiğinde tek gözümü kırpıp başımı sallamıştım. Ne anlatıyordu?

"Erkeklerden hoşlansam net manitan olurdum."

Sözleri vücudumda şok etkisi yaratırken gözlerimi kocaman atmış 'ne diyorsun lan' diye mırıldanmıştım. Yaptığımız konuşmanın tamamen şakalaşma amacıyla olduğunu ikimizin de bildiğini düşünüyordum.

"Ne diyorsun falan deme bana abicim. Sen soktun aklıma. Vallahi ben bu zamana kadar böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim. Hepsi senin suçun."

Dalga mı geçiyor ciddi mi diye kendi kendime sorgularken benimle eş çatılan kaşlarına bakıp ciddiyetini anlamıştım.

"Yani düşünmeye gerek yoktu zaten. Bu vakte kadar düşünmemen mantıklı olandı da neyse artık."

Tahir'in kaşları imkan varmış gibi sonuna kadar çatıldığında gözleriyle beni yediğini hissetmiştim. Şu an karşımdaki en yakın arkadaşım erkeklerden hoşlansa benden hoşlanacağını söylüyor, benim böyle bir şey düşünmesinin gereksiz olduğunu söylememe kızıyordu. Kurban olayım, ne yaşanıyordu?

"Hoşlanmıyorum zaten erkeklerden, korkma bu kadar."

Elindeki suyu alıp ayaklandığında şaşkınlıktan dilimi yutmuş şekilde arkasında bir süre bakakalmış, gözden kaybolana kadar gözlerimi üzerinden çekememiştim. Keşke yapacağım şakanın anasını sikseydim.

---

Buğra'dan

Güney'in tuvalet tarafından hızla çıkıp salonu terk etmesiyle gözlerim bir süre üzerinde dolanmış, ardından soyunma odasına doğru ilerleyen Tolga'ya kaymıştı. Tolga'ya seslenip oraya girmemesi gerektiğini söylemek üzereyken yanımdaki çocuk benden önce atıldı.

"Girme Tolga. Kaan ve Çağrı biraz yalnız kalsınlar. Bırak."

Tolga bize bakıp başıyla onayladığında eşyalarını yarın alacağını söyleyip 'görüşürüz' diyerek sahadan ayrılmıştı. Omuz omuza oturduğum Akif ile sahada şimdi baş başa kalmıştık. Ortamın tenhalığından yararlanarak eli bileğindeki, geçen gün ona verdiğim tokaya gidip saçını bağladığında hayran bakışlarım tekrar gözlerime çıkmıştı. Bir saç bir insana nasıl bu kadar yakışırdı?

"Saçını bağlayınca düşman toprakları gibi oluyorsun Akif. Her baktığımda vuruluyorum."

Göz kırpıp yüzüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına gittiğimde Akif derince iç çekip 'tam bir gerizekalısın' başlıklı konuşmasına başlamıştı. Dediklerine kulak asmadan yüzüne bakmaya devam ettiğimi gördüğünde homurdanıp susmuştu.

Son ara Akif'e yürümek yeni hobim olmuştu. Aramızda hiçbir şey olmayacağını ikimiz de bildiğimizden rahat rahat bulaşıyordum. Bundan fazlasıyla zevk alıyordum.

Akif başını duvara dayayıp yüzünde tatlı bir ifadeyle burnunu kaşıdığında uykuya dalmak üzerine olduğunu anlayıp omzumu işaret etmiştim. Ne zaman uykusu gelse burnunu kaşıdığından benim anlamış olmamı yadırgamadan omzuma başına koymuştu. Akif omzumda dinlenmeye çabalarken cebimdeki telefonu çıkartıp Akif'in şekerlemesi bitene kadar sosyal medyada gezinmeye karar vermiştim.






---

Böyle mini geçiş bölümlerini de ayrı seviyorum ben ya.

Okuduğunuz, beğendiğiniz ve yorum yaptığınız için teşekkür ederimm ️❤️

Olvasás folytatása

You'll Also Like

154K 9.9K 57
(tamamlandı.) -texting. Bike: Gayim ben Bahadır. Bike: Kız ayarlamaya çalışma artık bana. "Balıktım ben. Girmemem gereken sulara girmiş, fütursuzca...
705K 22.1K 23
Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın...
204K 14.5K 24
❝Jeon Jungkook, kaldırımda bulduğu köpeğin ünlü bir yayıncıya ait olduğunu bilmiyordu.❞ - texting / düz yazı - slow update!
14.6K 934 8
Kaya sessiz sakin kendi halinde bir polis memuruydu ve çocukluk arkadaşı, Kerem ile nişanlı rolü yapacaktı.