Ons.hesapları:@avin.elif
@penumbra36
BAŞLAYALIM...
Asme giden adamın arkasından baka kaldı güya atının nerde olduğunu öğrenecekti ama atı dışında herşeyi konuşmuşlardı resmen.
Resmen çıldırmış gibi ayağını iki kez yere vurup ofladı sinirden saçlarını çekiştirdi .
"Allah'ın cezası dağ ayısı ne olacak kendini beğenmiş ukala herif"
Oda arkasını dönüp arabaya doğru ilerledi bir sinirle. Diğer tarafta dostları, Nazlı'dan sonra Fırat'ın nasıl toparlanacağını bilmiyorlardı.
Belki biraz kafasını toparlar diye seyir tepesine getirmişlerdi biraz içip Efkar dağıtmak iyi gelir diye .
Onlar gelmişti ama bu sefer Ateş ortalıklarda yoktu ama bu pek hayrı alamet değildi her zaman nerde ne yaptığını bilirdi buraya gelmeden önce aramışlardı ama Ateş bütün methiyelerini dizmişti onlara.
"Ne yaptın Ateşi aradın mı ?"
Arkadaşının sorusuyla rakısından bir yudum alıp bozulmuş bir ifadeyle.
"Söyledim ama sağolsun sayesinde kendimi bir an gay sandım a.q"
Ayaz dostunun bu açıklamasıyla kahkaha attı.
"Ne gülüyorsun oğlum adama kadın dayanmıyor artık erkeklere göz dikti"
Ayaz kollarını göğsünde birleştirip göz kırpıp.
"Sıkıysa ona söyle ha ne dersin"
"Oğlum ben gencim daha geçen günden sonra işlev görüyor mu diye teftişe gidelim dedim ama sağolsun az kalsın üstümde konrol edecekti bazen acaba gizli eş cinsel mi? diye düşünmüyor değilim"
Ateş gelmiş arkasından sayan arkadaşının arkasından nasıl saydırdığına şahit oluyordu
"Hangi gün oğlum "
Diye sordu Ayaz tabi o Demir'in karşısında olduğu için dostunun geldiğini görmüştü biraz dayaktan zarar gelmez diye düşündü zaten Demir ,Ateş'ten dayak yemeye alışmıştı.
"Yokmu o şah mıdır ,Şahmeran mıdır
geldiği gün sen git adamın üstüne sıcak çay dök yak insan resmen adamın namusuyla oynadı az kalsın tüm gençlik heba oluyordu."
Zaten geveze bir adamdı içince iyice geveze oluyordu.
"Ya belki yanlışlıkla oldu "
Demir rakıdan bir yudum alıp deva etti.
"Valla suç bizimkinde kazanacağın savaşa niye giriyor bak gitti gençlik ne farkı kaldı bizim Hayri amcadan ,bu yaşta dükkan kapandı
"
Son söylediğiyle Ateş daha fazla dayanamadı arkadaşının ensesine tabiri caizse beş parmağın beşinin imzasını bırakacağı okkalı bir şaplak attı .
Demir ensesine yediği şaplala sanki kızgın bir demiri bastırmışsın gibi ensesinin yandığını hissetti anın getirisiyle .
"Ananı avradını si.."
Ağazından çıkan küfürle yerinden fırladı.
Allah'tan rahat etsinler diye mekanı kapatmışlardı.
Ateş onun üstüne yürüyüp
"Lan sen burda Fırat için mi geldi yoksa arkamdan saydırmaya mı?"
Neyseki Ayaz ve Fırat onu son anda tutmuşlardı tabi Demir o gelmeden mekenan diğer ucuna kadar kaçmıştı.
Dostları Ateş'i sakinleştirmeye çalışırken Demir bundan cesaret almış olacaktı ki konuşmaya devam ediyordu.
"Ne vuruyorsun abicim tabi o Şahmerana gücün yetmiyor erkeksen gitte ona diklen sıkıyorsa"
Ateş kırmızı görmüş boğa gibi Demir'e doğru atılıyordu ama nafile arkadaşları bırakmıyordu.
"Lan hala konuşuyor ben senin o dilini kesip götüne sokmaz mıyım seni sike seke düzmez miyim "
Demir bir boğa misali her an üstüne atlaycakmış gibi olan arkadaşına kınamışcasına baktı .
"Bu küfürlerin benim ufkumu açtı dostum küfür listene sayemde her gün dahada geniştiriyorsun teşekkür etmen gerekirken"
Fırat derdini bir yana bırakmış olacak olan kaus ortamını sakinleştirmeye uğraşıyordu tabi bu
Konuda Demir hiç ona yardımcı olmuyor mahalle karıları gibi var car ediyordu .
"Lan sen bir sus en son ben gelip sikecem ha o olacak"
Demir ellerini arkaya atmış korumuş gibi yapıp
"Yetişin dostlar amanın dost sandık bağırımıza bastık meğer gözlerini güzelim götüme dikmişler"
Ne mi oldu işte o sözler Demir'in
Ölüm fermanını imzaladığı son sözleri olmuştu.
*********************************
ASME Sahra şah:
Asme atının kimde olduğundan sonra aklında ki planı faliyete geçirmek için arabadan inmeden önce Nazlı'yı aramaya kara vermişti çünkü aklı bir yandanda ondaydı.
Neyse ki O gün akıl edip numarasını
almıştı ondan yan koltuğa uzanıp telefonu çantasından çıkardı.
Nazlı'yı aradı uzunca çaldı ama açan olmadı belliki şuan konuşucak durumda değildi anlıya biliyordu onu hiç bir kadın için kolay değildi
sevdiği adamı terk etmek kesin geçerli sebepleri vardır .
Gidene mi zor?, Kalana mı? diye sorulursa ona göre gidene herşeyden vazgeçmek ti en zoru onun için .
Telefonu cebine koyup aklındaki planı için arabadan inip arka bağajtaki benzini
Alıp pamuk deposuna doğru ilerledi.
Canını yakanın can evinden vurmayı öğretmişlerdi ona .
Kimse onu yetim kimsesiz diye bağrına basmamıştı
hep daha fazla canını yakmak için uğraşmışlardı yetimi yitirtmişlerdi.
Elindeki bidonu her tarafa döktü cebinde ki kibriti çıkarıp tutuşturduktan sonra deponunu içine attı.
Kürt geleneğinde ateş ahur demekti ateşten gelen anlamına gelirdi buda Asme'nin gerçeğiydi.
Ateş özgürlük demekti direnişin simgesi baş kaldırışın feryadıydı .
Mezopotamya bir kez daha bir kadının zalime olan direnişe şahit olacaktı.
Asme cebinden telefonu çıkarım görüntülü amcasını aradı tabi çok sürmeden iki saniye sonra telefon açıldı ve amcası övgü dolu metihiyelerini dizdi bir bir.
"Lan nerdesin ha hangi sokakta sürtüyorsun sen "
"Azad ağa beni bırak şimdi sana bir süpriz hazırladım bak istersen"
Ve telefonun arka kamerasını açtı .
"Süprizz bak beğendin mi ?süprizi mi bu arada kıymetimi bil hiç bir yeğen bu süprizi yapmaz "
Adam bir kaç dakika idrak edemedi daha sonra yananın kendi pamuk mahsülü olduğunu anladığı an kırmızı görmüş boğa misali delirdi.
"Lan kavaşe ben ben sana ne yapıyorum gör seni gebertmez miyim ananın yanına yollamaz mıyım?"
"Bunu sen istedin Azad ağa bir gün olsun yeğenin bilmedin kardeşimin emaneti diyip bağrına basmadın bunun için suçu bende değil kendinde ara"
"Ne göreceğim kahpe anan ne ki sen olacan hayatımızı bitirdiniz analı kızlı"
Sonra ekran karardı demek amcası sinirle telefonu bir yerlere sıflatıp kırmıştı.
Yangını fark eden insanlar koşturup suyla yangın tüpüyle söndürmeye çalıştılar ama olan olmuş pamuklardan bir eser kalmamıştı.
**********************************
BAHOZ AĞA :
Nora'da artık sırtını dönmüştü ona artık İran'da haram olmuş Asme sevdiği kadınken Nora onun gölgesiydi ne sevdiğinden ne gölgesinden vazgeçe biliyordu zaten ona gerek kalmadan .
Nora elsadi farkını ortaya koymuş et tırnaktan ayrılırmaz derler ama İran'ın efsunlu kızı yapmış tırnağı etten koparmış üstüne tuz basmıştı .
Bir kadın ne zaman mı vazgeçer kör bıçak kalbinin süveydanına sapınca aşk kalbin süveydanıdır aslında o kara lekedir ki insanı mecnun eden .
Bahoz ağa şuan kimsesiz kalmış çoçuklar gibiydi evini kaybetmiş belkide onu o olduğu için kabul eden tek insandı zalim haliyle bile seve bilmiş kabul etmişti dildesi onu
Elini düğmeye atıp camı aşağı indirdi.
"Ah dildem ben bunu sana yapamam evet zalim olabilirim ama bunu sana yapamam zalimden merhamet bekleyemezsin"
İçinden bunları geçirirken gelen telefonla adamı arkasını dönüp.
"Abi şah konağına yerleştirdiğimiz adamımız aradı Azad ağa yengeyi kilere kilitlenmiş ."
Bahoz' un elleri yumruk halini getirip yanındaki koltuğa vurdu.
"Ne demek kilitledi lan ben ona demedim mi kılına zarar gelirse seni yaşatmam diye " tırsladı dişlerinin arasından.
Koruma korkudan seslice yutkundu daha hepsini anlatmadan böyle delirdiyse ağası tokat attığını duyunca iyicene delirecekti .
"Şey ağam birde. El kaldırmış sandımca"
Bahoz ağa öne atılıp adamının yakasını tuttu sinirle adamın arkadan ayakları sallanıyordu.
"Lan ben o adamı ne diye yerleştirdim ha size o kadar parayı bunun içinmi veriyorum"
Adam korkudan kalbi üç buçuk atıyordu.
"Sonra yenge ordan kaçıp Azad Ağa'nın pamuk deposunu yakmış şimdide oraya gidiyormuş ama baya sinirliymiş"
Adamı bırakıp yerine oturdu.
"Bir kadın edemediniz lan sür hemen o Azad Ağa olacak soysuz itin deposuna çıktığı yere onu çıktığı yere tekrar sokmasam banada Bahoz ağa demesinler"
NOT :BU ZOR GÜNLERDE YANIMDA OLAN SİZ CANIM AİLEM İYİKİ VARSINIZ Lütfen büyümemiz için testek olun bunu ben tek başıma yapamam.