Kapının çalınmasıyla beraber rüyamdan uyandım kimdi sabah sabah ya yerimden kalmadan kapıya doğru seslendim "ne var"sanırım yeni uyanmanın etkisiyle sesim biraz boğuk çıkmıştı "beyim kahvaltıya bekliyorlar siz inmeyince beni yolladılar" bu saate ne kahvaltısı "tamam geliyorum in sen" ."tamam beyim"
Telefonuma baktığımda saat ona geliyordu gözlerim resmen yerinden " ben nasıl bu kadar uyumuşum ya " tam kalkacaktı ki kasıklarına baktığında "siktir ne oluyor ya bir rüyayla geldiğim hale bak resmen ergenlere döndüm"yataktan kalkıp soğuk duşun altına girdim düşündükçe kafayı yemek üzereyim soğuk
"kendine gel ateş yine aynı hatayı yapma kadınlar kendi çıkarları için yapamayacakları yoktur"dil söyler ama kalp dinler mi bilinmez işte kaçtıklarımız hep örümcek ağı misali hep etrafımızı sarar Ateş'in de sevdanın zehri çoktan damarlarına karışmıştı .
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ateş duştan sonra giyinip aşağıya inmişti"oooo abicim öldüm açımdan "
Demire her türlü işkence yap ama hiç bir zaman aç bırakma"uzatma lan ye işte işimiz var daha"
Somurtup kahvaltıya döndü. Ateş bugün bir iş için daha önce çalıştığı müşterisinin çifliğine gidecekti bu ara işlerini çok boşlamıştı artık eski düzene dönmeliydi tabi kafasını toplayabilirse şayet daha önce kafası hiç bu kadar karışmamıştı
Ayaz'ın sesiyle dikkatini ona verdi"Abicim toplantı için çiflikte buluşucaz ona göre"bide bu vardı o kadar yer varken çiflik diye tuturmuşlardı aslında kimsenin dikkatini çekmemek için buluşacaklardı orada"aklımda "kahvaltıdan sonra çifliğe doğru yol aldık.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Arabaları durdurup bizi kapıda karşılayan adama yöneldik"hoş geldin Ateş kaya"adama bakıp uzatığı eli es geçip direk asıl konuya girdim"Ateş bey buraya hal hatır sormaya gelmedim uzatmanın anlamı yok"
Adam bozulmuş gibi elini geri çekti"Tamam şöyle geçelim" haraların olduğu yöne doğru gittik tam ortada duruk"telefonları her ihtimale karşın buraya sokmuyuruz Ateş bey"onu baştan aşağı süzüp yakasından tutuğum gibi haranın içine attım
"sen benim kim olduğumu bilmiyorsun herhalde "adam korkuyla başını eyip"afedersiniz güvenlik açısından demiştim Ateş bey"
Ateş burun deliklerinden derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı"tamam uzatmaya gerek yok mallar nerde"
Demir çok ukala olabilirdi ama işe gelince en az Ateş kadar cidileşiyordu adam başınıyla adamına işaret verdi patronundan aldığı emirle hemen gelip atı bağladı ve yerdeki tahtaları sökmeye başladı ordan bir paket alıp Ateşe uzattı "ilk sevkiyat bu gün gerçekleşmesi lazım yoksa kuralları biliyorsun"
Adam korkuyla Ateş'e baktı"tamam zaten ilk posta yerleşti atlar yarış atları yarış attı gibi yurt dışına yollacağız Ateş bey" ateş adama yaklaştı"Elini Demir'e uzattı tabi o bu hareketin hangi anlama geldiğini biliyordu cebindeki çakıyı çıkardı ve ona uzattı "kural bir masaya oturan bir daha benim iznim olmadan kalkamaz,kural iki o masaya oturuldu mu azrailinle gezersin"çakılı alıp adama doğru adımlamaya başladı adam korkudan hareket edemiyordu anlından sırtından ecel terleri dökülüyordu
"pek benim adım ne Ferhat "adam korkudan titreye titreye cevap verdi"Ateşş ef .en.dim" kekeliyerek"Ateş piskopat bir edayla sırıtıp yavaş denilecek hızda çakılı açıp adamın ensesinden tutup kendine doğru yaklaştırdı kalağına doğru yaklaşıp nıchladı"bilemedin Ateş değil Ecel Ferhat çünkü ben insanların ancak eceli olurum"dediği gibi adamın işaret parmağını koparıp yere attı adamın feryadı tüm harada yankılandı.
Ateş elini onun yakasına temizleyip arkasını dönüp başını yerde can çekişen adama doğru çevirdi "kural üç kimse bana ne yapmam gerektiğini söyleyemez" haradan çıkıp çıkışa doğru gitti " Demir abi o neydi ben bile korktum "istersen sanada aynısını yapabilirim Demir hemen azına görünmez bir fermar çekti "sustum abicim"
Ateş arabaya binmekten vazgeçip atların olduğu çitlere doğru gitti atları oldum olası çok sevmişti sahibiyle aralarında hep güçlü bir bağ olduğuna inanmıştır "Ayaz nerde "diye sordu"adamlarla sefkiyat işini hallediyor"
Aslında o mallar Türkiye'den çıkar çıkmaz yurt dışındaki bağlantıları sayesinde başındaki baronu indireceklerdi "ha bak geldi gidelim"onlar konuşurken arabadan bir at indirmeye çalışıyorlardı gelen sesle hepsinin dikkati oraya dönmüştü"hadi indirin şu attı artık"
Kaç adam indirememişti bir türlü Ateş o tarafa bakınca"bu at o baş belasının atına benziyor" .hayvan hayvana benzer oğlum"Ateş başını iki yana salladı emindi bu o günkü attı adamlar yaklaşıp"bu atı nerden getirdiniz"diye sordu adam önünde ellerini birleştirip azad Azad Ağa'nın konağından"onun atımı bu "emindi ama yinede sorma gereksimine bulundu "yok beyim onun yiğeni ASME hanımın"demek onun nedense kayıp oyuncağı gibi istiyordu bu attı"tamam bu atı yıldırım konağına götürün"
İki arkadaş Ateş'in ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyorlardı"ama beyim patr..." "Lann ben sana ne diyorsam onu yap" yap lafını bittiremeden Ateşin gür sesiyle lafı yarım kaldı adam el mahkum
"tamam beyim nasıl istersen" atı arabadan indirmeden yıldırım konağına götürdüler Ateş hınzır bir gülüşle "şimdi elime düştün baş belası "deyip arabasına bindi iki arabayla gelmişlerdi iki arkadaş giden adamın arkasından baka kaldı Ayaz arkadaşına bakıp"sen bir şey anladın mı?" Başını iki yana salladı hayır anlamında"yürü bari biz burda ne yapacağız konağa gidip dinlenelim bari" iki adamda arkadaşlarının peşlerinden gittiler.
Ateş arabaya binip konağa gidicek son anda vazgeçip adamını aradı.
ATEŞ:on dakika içinde bana ASME SAHRA ŞAH'ın numarasını buluyorsun
ADAMI:abi net bir bilgi verirsen daha çabuk bulurum
ATEŞ:Azad şahın yeğeni
ADAM:tamam abi on dakikaya buluyorum.
10 dakika sonra... ADAM:0545......
"Bakalım atını ne kadar seviyorsun"numaraya basıp aradı bir kaç defa aradı ama sürekli meşkule atılıyordu bir kaç aramadan sonra telefon açıldı nihayet..
ASME:ne arıyorsun kardeşim ikide bir Baya sinirli bir tonda.
ATEŞ: kardeşim demek ama kardeşler öpüşmez bildiğim kadar yanılıyor muyum.
ASME: sennn numaramı nerden buldun ve ne diye arıyorsun beni?!
ATEŞ: numaranı kolay buldum da asıl seni niye aradığıma gelelim bir emanet bende özlemişsindir böyle hırçın birşey
