Mafya mısın sen?

By ffgktfkgtfk

252K 13.6K 6K

Aden: İkinci ve en önemlisi Aden: Mafya mısın ulan sen? Aden: Siyah siyah giyinmeler, lüks araçlar falan Aden... More

Mafya mısın sen?
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9

1.0

9.1K 471 238
By ffgktfkgtfk

SELAMLAR

Aslında bu bölüm benim için baya bi önem daşıyor, çünki bu bölümden sonra o güven denilen duygu artık bozulucak, başrol kızımız büyük bir çöküntü yaşayacak. Alın size spoide verdim şimdi keyifle okuyun sdjsds

Oy ver ama öncelikle, oy önemli ihih


~




Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken Sinan benden uzaklaştı. Aynı benim gibi şaşkın ifadelerle bize bakan ikiliye takıldı gözlerim. Onları görürken şaşkınlık bedenimden uçup gitmiş, yerine büyük bir kızgınlık gelmişti. Fakat onları Sinan ve Karan'ın önünde azarlamak istemiyordum. Karan'a dönerek konuştum.

"Rica etsem bizi yalnız bıraka bilir misiniz?"

Karan başta tereddüt etsede daha sonra kapıya taraf yaklaştı. Sinan'da peşinden gitti fakat yüzünde hala nedenini bilmediğim bir sırıtma vardı. Bana bakarak yavşakca konuştu. "Yenge'm, biz kapının önündeyiz. Bu iki cadı sana saldırsa beni çağır, bu kasları boşuna yapmadık" küçük kas şovundan sonra Karan onu odadan çıkardı.

Belli ki Bahar ve Nil'le iyi anlaşamamıştılar. İki cadı dediği an Bahar ona alttan el haraketi çekti, fakat o görmemişti. İyiki de görmemişti.

Hızla ikiliye döndüm. Nil ve Bahar odanın ortasında ayakta yan yana durmuş bir şekilde bana bakıyordular. Sinirimi gizlemeden konuştum.

"Kızlar, siz bu bir günde yine başınıza iş açtınız değil mi? Ben ama dedim, gelin gidelim bu otel zaten bize bela diye. Aslında bela değil, belayı siz bulup getiriyorsunuz. Söyleyin bakalım bu uyuşturucu meselesi ne iş? Sakın itiraz etmeye kalkmayın hepimiz onun normal bir içki olmadığı anlayan yaştayız."

Sözlerimden sonra Bahar Nil'e baktı. Aralarında geçen kısa bakışmadan sonra Bahar konuştu. "Biz öncelikle normal içkilerden içtik, zaten sonrasında hemen sarhoş olmuştuk. Bu sırada bir grup bizle arkadaş oldu. Sohbet baya bi koyulaştı, en sonda da elimizde bunları gördük." kısa anlatımından sonra ona inanmayan bakışlarla baktım.

"Bahar ordan bak bana bi, sen benim alnımda salak yazısı falan mı görüyorsun acaba? Hem size kim vermiş ola bilir? Koskoca otelin sahibi o içkilerden sadece ikinizin elinde gördüğünü söylüyor."

Bahar bıkmış ifadeyle yere sabitledi bakışlarını. Eğer burda olmasaydım polis onları çoktan almıştı, fakat onlar hala yine çocukluk edip, hiç bir şey anlatmıyordular.

Bu sefer Nil'e baktım. O en azından kardeşimdi, bana doğruları söyleyeceğinden emindim. Benim ona bakmamla gözleri beni buldu. Derin bir yutkunuştan sonra konuştu.

"Ben onun bir uyuşturucu olduğunu anlamadım yemin ederim abla! Bana içkileri Bahar verdi. Ben onun da içtiğini görüp kafaya diktim." Nil'in anlattıklarından sonra Bahar gözlerini şok içinde açarak Nil'e baktı.

"Ne diyorsun sen Nil? O içkileri sana ben mi verdim? Neden doğruyu söylemiyorsun?"

İkilinin arasında gözlerim mekik çekti. Daha sonra Bahar'da durarak onu inceledim. İrileşmiş gözlerle Nil'e bakıyordu. Nil ne var dercesine omuz silkti.

"Bahar sen anlat doğruyu o zaman, malum Nil yalan söylüyormuş."

Bahar elleriyle oynamaya başladı. Anlatmayacakları derin bir sessizlikten belliydi. Nil'in kendisini kurtarmak için yalan uydurduğunu biliyordum, fakat böyle bir anda arkadaşını satması ne kadar iyiydi işte orası tartışılırdı.

Bende artık pes ederek konuştum. Zaten böyle bir durumda sinirlerime hakim olamıyordum, şimdi de olayı anlatmadıkları için dahada sinir olmuştum. "Eğer şuan ikinizde konuşmazsanız, buradan çekip gider, onların size ne yapacağı umrumda bile olmaz. Ellerinizde koskoca uyuşturucu var ve gelmiş bilmiyorum mu diyorsunuz? Ben böyle sakin kala bilirim fakat o dışardakiler emin olun farklı yöntemlerle sizi konuşturacaktır."

Söylediklerimden sonra ikili arasında haraket bekledim, fakat tam tersi, onlar susmaya devam ettiler. Kapıya yakınlaşarak çıkmak için haraketlendim fakat Bahar'ın sesi beni durdurdu.

"Uyuşturucuları bize veren birileri değildi, kendimizdi." İtirafı karşısında şok gözlerle ona doğru dönerek gerçekliğini sorguladım.

Yalan söyler bir hali yoktu.

Daha çok söyledim kurtuldum havasındaydı. Nil'in de ona doğru attığı sert bakışlar bunun kanıtıydı.

Bu kızlar nasıl bir delilik yapmıştılar böyle?

"Siz aklınızı mı kaçırdınız? Ne demek bilerekten içdiniz? Yoksa..yoksa, siz uyuşturucu mu kullanıyorsunuz?" sona doğru kısılan sesimle onlara doğru baktım.

Eğer böyle bir şey varsa işte şimdi başları beladaydı.

Bu sefer Bahar değilde Nil cevap verdi. İkili arasında ki soğuk rüzgarı buram buram hisediyordum. "Bizim amacımız gerçekten o değildi abla, sadece bir anlık ihtiyaç. "

Sinirle ona döndüm bu sefer. "Ne demek ihtiyaç? Siz bu uyuşturucalarla mı ayakta duruyorsunuz? Onun için mi her gece soluğu barlarda alıyordunuz? "

Nil cevap vermezken bu sefer sert sesimle konuştum. "Nasıl iğrenç birine dönüştüğünüzün farkında mısınız? Uyuşturucuyu size ilk başta kim verdi? Söyleyin çabuk yoksa hiç düşünmeden bizzat sizi polislere ben veririm."

Bahar kısık sesle konuştu. "Sevgilim Oğuz'un bir kumarhanesi var zaten biliyorsun. Bizi bir gün Nil'le oraya çağırdığında herkes uyuşturucu kullanıyordu. Oğuz'da o sırada bize verdi. Başta buna karşı çıktık ama artık onsuz doğru düzgün nefes alamıyorduk. O günden sonra çantada bir miktar uyuşturu taşıyoruz."

Artık gözlerim şaşırmaktan yerinden çıkacakken Oğuz'a ettiğim küfürler sayısızdı. Ona dersini bizzat ben verecektim. Aklıma aniden gelen bir olayla yeniden konuşmaya başladım. Artık konuşunca bile sinirlerime hakim olamıyor, istemsizce ses tonum artıyordu.

"Utanın diyeceğimde sizde utanılası sıfat yok. Bu güne kadar arabada polisler hiç mi tutmadı? İlla ki tutmuştur o zaman ne cevap verdiniz peki?"

İkiside birbirine bakarak kısa bir sessizlik sürdürdüler. Daha sonra Nil konuştu. "Bu uyuşturucalar normal birisinin ayırt edebileceği bir şey değil. Hem, Oğuz'un bize verdiği plakalar sayesinde fazla polis sıkışması yaşamıyorduk."

Onlara yazık bakışını attım. Gerçekten yazıktı, bir uyuşturucuyu zararlı olduğuna rağmen kullanan yazıklar.

İşte gelmiştik son soruma. Odamda uyuşturucu tesbit edilmesi. Bakalım bunun altından hangi birisi çıkacak.

"Odada uyuşturucu tesbit edilmişti, onlarda da sizin mi parmağınız var?"

Bahar konuya bodozlama daldı. "O yanlışlıkla oldu yemin ederim. Amacımız senin başını belaya sokmak değildi, aslında o gün onu otelden çıkarıcaktık fakat nedensizce otelin sahibi bizim odalarda arama yapılmasını söylemiş, benim odamdaki uyuşturu nasıl olmuşsa karışmış ve senin odanda bulunmuş. Zaten çok pişman olduk." suçlulukla kafasını eğdi.

Cidden şuan çıldırıcaktım. Karşımda biri kardeşim biri ise arkadaşım olan biri. Ve şuan resmen belkide saatler sonra o demir parmaklıkların arasına habsolucaktılar. Zaten gereken buydu.

Ama öncelikle anlamam gereken bir şey daha vardı. Onlar uyuşturucuyu zorla mı kabul ettiler, yoksa bilerekten mi? İşte şimdi asıl suçlu belli olacaktı.

"Bu uyuşturucu Oğuz size zorla mı verdi? Yoksa siz denemek amaçlı kullanmak istediniz? Ve şuanda yazık bir konuma düşerek, uyuşturucunun mahkumu oldunuz?"

İkisinede bakarak cevap bekledim. Aynı anda konuştular. "Denemek amaçlı."

Artık duyduklarımla şaşırmıyordum, sadece gözümde değerleri düşüyordu. Nasıl olurda bu kadar salak olurlar?

Onlara artık diyecek tek kelime sözüm yoktu, nede korumak amaçlı Karan'a yalvarmak. Zaten şuan ne halde olacakları umrumda değildi. Cezaları neyse çekeceklerdi. Bu uyuşturucu onlara çok zarardı. Daha ne yaşları vardı ki?

Bende başlarda kardeşim daha uyuşturucu nedir bilmez diyordum. Meğersem kaynağı zaten kardeşimmiş.

Odadan çıkmak için haraketlenince Nil hızla önüme geçerek engel oldu. Bu sefer bakışlarında ne bir pişmanlık, ne de üzüntü vardı.

Sadece benim şaşırmama sebep olan bir nefret. Gözleri nefret ateşiyle tutulmuştu. Bu şaşırmama sebep olurken o acımasızca konuştu.

"Hatırlıyor musun abla, annem ölmeden önce ne demişti? Son sözlerinde seni bana emanet ederek göçüp gitmişti bu dünyadan. Bu odadan çıktığın an, o emanete sahip çıkmış olmuyorsun artık, ve bu ne demek biliyor musun, annemin lafını çiğnemek. Peki buna en çok kim üzülür biliyor musun, biricik babamız. O annemi çok sever. Seni hep benden üstün tutmuş, çok sevmişti, fakat sen şuan ona saygısızlık ediyorsun. Şimdi sen onun nefretini kazanarak, annemin sözünü mü çiğneyeceksin?"

Beni zayıf noktamdan vurmuştu, ben yerimde kımıldamadan dururken gözlerim dolmuştu.

Baba, gerçekten bu odadan çıktığım an nefret mi edersin benden?

Oysa ki ben gerekeni yapıyordum. Fakat çıktığım an Babam bana nefret edicek belkide onun çocuğu olduğum için lanetler okuyucaktı.

Ellerimi yumruk yaptım, gözlerimden bir yaş süzülüp akarken Nil beni kapıya yasladı.

Daha ne olduğunu bile anlamazken Bahar cebinden bir şey çıkardı ve hızla koluma enjekte etti.

Ne yapacağımı bilemez halde gözlerim aralanırken Bahar elini kolumdan çekti ve temizledi.

Ellerimde oluşan titreklikle Bahar'a baktım. Fakat az önceki dik halim gitmiş yerine titreyen bi ben gelmişti.

"S-sen ne yaptın?"

Bahar gülerek elindeki uyuşturucuyu gösterdi. Daha sonra elindeki küçük torbayı cebime attı.

Ellerim uyuşturucudan mı başka bir şeyden mi bilinmez halde öylece kalırken bir şey yapamıyordum. Sadece vücudumda titremeler vardı.

Gözlerimdeki yaşlar durmaksızın akarken yardım amacıyla Nil'e baktım. Nil benim halimi görüp keyifle güldü.

Bu benim kardeşim miydi?

Onlar resmen birer şeytandılar! Bana resmen uyuşturucu vurarak buna bağımlı hale getirmek istiyordular.

Öyle bir anda bunu yapmıştılar ki, engel olamamıştım..

Kafamı olumsuzca hızla iki yana salladım. Yaşlar artık durmuyordu. "Nolur yapmamış olun lütfen."

Bu onları eğlendirirken beni bir koltuğa oturtdular. Daha sonra ayağa kalkarak anlamsız bir şekilde bağırdılar.

"Abla lütfen yapma! Bak kendine zarar veriyorsun? Bize yaptıkların yetmedi mi, şimdide kendine mi zorla yaptırıyorsun?" Nil'in feryatları bütün oteli inletirken ben yaşlı gözlerle sadece bakıyordum.

Bu uyuşturucu nasıl bir şeydi bilmiyorum ama haraket dahi ettirmiyordu beni. Bu kaç dakika, saat süreceğinide bilmiyordum.

Zaten şuan umrumda olan bana yapılan bu iğrenç şeydi. Onlar bilerek bana bunları söylemiş daha sonra bütün suçu bana yıkmıştılar.

Odanın kapısı açıldı ve birden bakış açıma Karan girdi. Daha sonra benim halimi görüp kaşlarını çattı çünki resmen ecel terleri döküyordum.

Odaya daha sonra giren Sinan hızla yanıma geldi. "Yenge iyi misin, noldu sana? Kim yaptı bunu?

Karan uzaktan benim halime bakarak kaşlarını çatmıştı.

Ağlayan ikiliden Nil konuştu. "Karan bey, Ablam bize eğer size tek kelime bile edersek uyuşturucu vereğini söyledi. Bizde başta söyleyeceğiz diye tutturunca önce kendisine daha sonra bize vurmak istedi fakat nedensizce yerinde kıpırdamaz oldu."

Gözlerimi kırparak yaşların dinmesini bekledim fakat daha hızlı akıyordu. Gözlerim Nil'in üzerindeydi. Nasıl bu kadar oyuncu ve yalancıydı?

Karan'ın inanmamasını bekledim fakat o beni şaşırtarak konuştu. "Nil ve Bahar siz derhal evinize dönün. Sizinle daha sonra detaylı konuşurum. Öncelikle ablanızı polise teslim etmem gerek. "

Beni polise vericeklerdi..

Nil ve Bahar ağlayan yüz ifadesiyle bana baktı. Bu odada hiç kimse onların timsah göz yaşları döktüğünü bilmiyordu.

Bahar son kez bana bakarak konuştu. "Adalet bu arkadaşım. Sana kullanma demiştim. Sen buna bakmayarak bizi zorlayarak kulllanmamızı istedin, fakat inanıyorum ki o soğuk hücrede biraz daha olsun her şey yoluna girer."

Bana son kez baktı ve ikiside gitti.

Ben bir oyuna kanmış, o oyunun içinde hapsolmuştum.

Sinan baş ucumda durarak sakinleşmek adına benimle konuşuyordu. "Yenge'm, merak etme ben sana sonuna kadar güveniyorum, sen kendide gel herşeyi anlat bize."

O, benim öz kardeşimden merhametli insandı. En çokta bu söz acıtıyordu insanı.

Göz yaşları arasından zorla gülümsedim. Titremelerim azalmıştı. Yavaş yavaş eski halime dönüyormuş gibi hissediyordum. Fakat umarım her şeyi anlatmak için geç olmazdı.

Karan sert bakışları arasından Sinan'a bakarak konuştu. "Sinan, kalk ve polisleri ara! "

Sinan itiraz edip sözünü kesicekken Karan daha sert konuştu. "Lan sana kalk demiyorum mu? Her şey ortada zaten, görmüyor musun her şeyi düzenleyen en başından beri buymuş! Şimdi dediğimi yap!"

Sinan bana son bir bakış atıp göz kırptı. Bu yardım ediceğim anlamına geliyordu belkide. Onunda zorlandığını biliyordum fakat yapacak bir şeyi yoktu.

Ben onların gözünde suçluydum.

Az önce kendi öz kardeşim tarafından asıl ihanetle karşılaşmıştım.

Titremelerim yavaş yavaş dururken Sinan çoktan çıkmıştı.

Şimdi her şeyi anlatma zamanıydı.

"B-ben yemin ederim-"

"SUS!" öyle bir bağırdı ki gözümde kalan bir yaş o bağırınca süzülmüştü.

Korkuyordum, hemde deli gibi. Ben ne yapıcaktım?

Benim kimsem yoktu ki, kimden yardım isteyecektim?

Karan sinirle alnını ovdu. Nolurdu bana son bir kez kulak assa? Çok muydu yani bu?

Oysa o, onların yalanlarını dinlemiş, hemencecik kanmıştı.

Cebimden düşen bir torba ortamdaki sessizliği bozdu.

İşte şimdi hiç bir güç onu bana inandıramazdı. Bana öyle bir bakış attı ki şuan az önce Nil ve Bahar'a yazık diyen ben, asıl yazık konumuna düşmüştüm.

Ortamı polis arabasının siren sesi doldurdu. Son bir umut ona baktım.

O bana değildi gelen polislere bakıyordu.

Ben bu gün öz kardeşim tarafından büyük bir ihanetin kurbanı olmuştum.

Keşke dedim içimden, keşke bu kadar salak olup, herkese güvenmeseydim. Benim güvendiğim, öz canımdan kanımdan olan biri asıl kötülüğü yapmış geriye bile bakmadan gitmişti.

Şimdi sever misin baba beni? Ben annemin emanetine sahip çıktım, belki zorla belkide kendi isteğimle, fakat baba ben annemin sözünü asla çiğnemedim.

Sev baba beni, sev, zaten bu dünyada kızını seven bir sen varsın. Benim son sevgimi elimden alma.




~

Bölüm sonuu

Yani şimdi hangisine sövelim biz sdksjd

Çoğu zaten Nil ve Bahar demişti, bunun için bazılarının şaşırdıklarını düşünmüyordum doğrusu, kim olsa o ikisini düşünür, kitapta şuanlık fazla karakter yok diye. İleride büyük bir kadro olma dileği ile sdsdjskd

Yorum yazmayı ve vote atmayı unutmayın aşklarım.

Görüşürüz.

Continue Reading

You'll Also Like

291K 15.4K 28
"Ya benden uzak durursun, ya benim olursun." dedi genç adam alacağı cevabın korkusunu gizlemeye çalışırken. Yana yatırdığı başını dikleştirip cevap...
242K 21.8K 37
Harry sandığı gibi sıradan bir insan olma konusunda ısrarcı. Ama çevresi Alfa sürüsüyle dolu. Human?Harry-17 Alfa!Louis-21
87.4K 2.2K 22
@esrayılmaz: Burak abi, @esrayılmaz: Rahatsız ediyorum bu saatte ama, @esrayılmaz: Abim yanında mı?
2.5K 72 15
Çağan'la leya ikiz Tuana ve yağız da ikiz Bu dörtlünün ailesi yok kendinden başka