Siz: Ben Altay ile balkondayken siz annemle ne konuştunuz? (02.45)
Erdem Komutan: Yazdığına göre bana kızgın değilsin? (02.48)
Siz: Düşündüm biraz, sana kızgın olmadığımı fark ettim.
Siz: Sadece kırgınım. Hayal kırıklığına uğradım. (Görüldü.)
Erdem Komutan: Özür dilerim.
Siz: Sorun değil Erdem, sorun değil.
Siz: Bunu konuşmayalım, annem senle ne konuştu?
Erdem Komutan: Benim hakkımda bana sorular sordu, ben de anlamadım.
Erdem Komutan: Çok gerilmiştim Alev, görmen lazımdı!
Erdem Komutan: Avuç içim terledi, neden bu kadar gerildim bilmiyorum. Annen benim hakkımda bir şey dedi mi?
Siz: Çok şey dedi, tahmin edemeyeceğin kadar fazla. :)
Erdem Komutan: Gülücük attığına göre iyi şeyler dedi? :)
Siz: Evet, kendini sevdirmeyi başarmışsın.
Siz: Sude ile düğünün olduğunda o da gelecekmiş. :D
Erdem Komutan: Ne
Erdem Komutan: Ne düğünü ya?
Erdem Komutan: O kadın ne dedi anneme?
Erdem Komutan: Yok ya öyle bir şey, hoşlanmıyorum bile ondan! Ne evlenmesi?
Siz: Dalga geçiyorum komutan. Neden bu kadar geriliyorsun?
Erdem Komutan: Zeynep ile berabermişim gibi gözükmek istemem. O kız çok...
Siz: Anladım komutan. İkimiz de aynı düşüncedeyiz. :) (Görüldü.)
Erdem Komutan: Altay ile balkonda ne konuştunuz?
Siz: Hiçbir şey.
Siz: Benim bilgilerimi verdiğini unutmuş, duysam da fazla umrumda olmayacağını düşünüp değiştirmemiş.
Siz: Hayır yani biz yakın arkadaş değil miyiz? Neden umursamayayım seni?
Siz: Kendini aşağlayınca daha fazla kalamayarak balkondan ayrıldım, sinirlendim açıkcası.
Erdem Komutan: Altay öyledir, kendini değersiz görür.
Erdem Komutan: Annemler ne zaman gidecek?
Siz: Yarın veya ondan sonraki gün gitmeyi düşünüyorlar.
Siz: Anneme de annem, diyorsun. Gözümden kaçmadı. :)
Erdem Komutan: Kendisi istedi, tek de bana diyince demek istedim.
Erdem Komutan: Rahatsız oluyorsan demem.
Siz: Hayır, çok hoşuma gidiyor. (Görüldü.)
Siz: Yani senin annemle nasıl heyecanla konuştuğunu gördüm, annemle yakın olmandan rahatsız olmam.
Erdem Komutan: Anladım Alev. :)
Siz: Neden annemin ne zaman gideceğini sordun?
Erdem Komutan: Konuşacağız demiştin, bir türlü konuşamadık.
Siz: Tahmin ettiğin kadar önemli bir şey olmayabilir komutan, heyecanlanma.
Erdem Komutan: Neden önemsiz olsun ki? Konuşmak istiyorsan tabii ki de önemlidir.
Erdem Komutan: Ayrıca benim de senle konuşacak şeylerim var.
Siz: Ne ile alakalı olduğu konusunda ipucu verebilir misiniz komutan bey?
Erdem Komutan: Maalesef herhangi bir bilgi veremiyoruz öğretmen hanım. :)
Siz: Ama ben çok merak ederim Erdem!
Siz: Ufacık bir şey desen?
Erdem Komutan: Sen de ipucu vereceksen, neden olmasın? :)
Siz: Ya da boş ver, zamanı gelince öğrenirim.
Erdem Komutan: Hem sen bu saatte neden uyanıksın?
Erdem Komutan: Yine sigara mı içiyorsun.
Siz: İçmiyorum.
Siz: Daha doğrusu artık bırakmaya çalışıyorum.
Erdem Komutan: Neden başladığını hâlâ anlayamıyorum.
Siz: Demiştim ya, Altay'dan doğru başladım diye. (Görüldü.)
Erdem Komutan: Zeynep size orada sorduğunda annen var diye gerilmiş olabilirsin ama ben de sormak istiyorum.
Siz: ?
Erdem Komutan: Altay'dan hoşlanıyor musun? (Görüldü.)
Siz: Hayır Erdem, hoşlanmıyorum.
Siz: O benim sadece arkadaşım, yakınlığımızın başka yere çekilmesini istemem.
Erdem Komutan: Anladım, eğer rahatsız olduysan üzgünüm sadece merak ettim.
Siz:Ayrıca Zeynep merak ettiği için sormadı o soruyu, biliyorsun değil mi?
Erdem Komutan: Evet, seni annenin karşısınds utandırmak için.
Siz: Hayır tabii ki Erdem, senin yakınındaki bütün kızları uzaklaştırmak için yapıyor. (Görüldü.)
Siz: Yeni mi fark ettin?
Erdem Komutan: Gece gece aydınlanma yaşıyorum.
Siz: :D
Siz: O kızı daha çok konuşmak istemiyorum.
Siz: Peki sen neden uyanıksın?
Erdem Komutan: Belki konuşuruz diye düşünmüştüm ki öyle de oldu. :)
Siz: Her gün konuşuyoruz Erdem, uyusaydın.
Erdem Komutan: Uyumayı sevmem, ayrıca dün Zeynep ve Altay derken konuşamadık bile.
Siz: Birbirimizle konuşmadığımız zaman maksimum 30 dakika komutan. :)
Erdem Komutan: Benim için önemli olan bir 30 dakika, Alev'cim. :)