Esin'in Anlatımıyla...
Sabah kalktım hala Zeynep uyuyordu. Banyoya girdim duş aldım çıktım. Hala uyuyordu eren'e yazdım sonra kalktım canım sıkılıyordu Zeynep uyandırmaya çalıştım ama olmadı kaç kere denedim kalkmıyordu annemleri aradım konuştum teyzemleri, kuzenleri, halamları ama hala Zeynep kalkmamıştı. Kontörüm bitti olacak iş değil dedim yedek kartım takıp babama yazdım kontör yüklesin diye Eren beni aradı konuştuk biraz sonra aşağı inecektim. Zeynep'in komidinin altında kart gördüm anlamadım elime aldım kimliğiymiş. Zeynep Alparslan soyadını nasıl bulmuşlar acaba dördümüzün soyadı çok farklı ama gerçekten Harun Koçoğlu, Zeynep Alparslan,Esin Karahanlı, Eren Gürleyen soy isimlere bak ya dedim kendi kendime sonra tarihe baktım Zeynep'in doğum günü bugünmüş ya dedim içimden 10/12/2000 bugün 10 Aralık sonra düşündüm düşündüm... Eren'i arayıp haber verdim akşama hazırlık için onlar harun'la hallederken Ben de yardım edecektim tabii Zeynep'i belli etmeden Zeynep uyandı.
Kalktım ya Ne istiyorsun Esin?
Kalk bir duş al kendine gel, söylene söyle ne kalktı.
Söylenmeye söylenme.
Duştan çıktı. "hazırsan gidelim yemekhaneye" dedi. Ben her zamanki gibi "hazırım" dedim gülerek odadan çıktık, aşağı indik.
Hayır olamaz Esin yemekhane kartımı yukarıda unuttum.
Merak etme zeynoşum ben aldım sen acele ile unutursun diye cebime koymuştum.
"Ya süpersin" deyip yanağımdan öptü.
Harun ve derin'in de gelmesiyle masamıza geçmiştik.
Eren: Evet 1 dönem karnelerini 2 hafta sonra alıyoruz ne düşünüyorsunuz?
Zeynep: ben karneyi değil! Anne yemeklerini özledim gidip ilk işim akşamdan liste hazırlayıp onları yapmaları.
Harun: sen bayağı bayağı buradaki yemeklerden bıkmışsın (gülerek)
Zeynep: evet bayağı özledim buradaki yemekler onların yerini tutmuyor ki.
Ümit aşçı: Yok yok! Sen sevmiyorsun çocuklar sizde şahitsiniz artık Zeynep'e buradan yemek yok. Zeynep artık Harun yapsın sana, Esin yapsın, Eren yapsın.
Zeynep: iyi de Ümit abi Esin Tamam yapar Eren de esin'e bakıp yapar ama Harun asla yapamaz beni onların eline düşürme!
Harun: öyle mi Zeynep Alparslan bak yaparım.
Zeynep: yapamazsın Ankaralı.
Harun: görüşürüz Manisalı.
Ümit aşçı: Ben güveniyorum harun'a ya yaparım. Neyse çocuklar ben kaçar akşam yemekleriniz Hatice annenizin elinden zaten birileri anne yemeyi özlemişti.
Zeynep: ya Ümit usta trip atamıyorsun bile.
Ümit Aşçı: o senin işin,
Harun: olsun ben yemek de yaparım Zeynep için.
Zeynep: güveniyorum zaten yaparsın.
Eren'in koluna vurdum. Bak milletin sevdiği yemek yapar Sen benden bekle.
Eren: ya canım o yapamaz ben sana daha iyisini yaparım.
Ne zaman ? kaşımı kaldırarak.
Eren: evlenince.
Evleninceye kadar ölmezsek bu üniversite yollarında görürüm.
Eren: Yok yok ölmezsin daha mezun olacağız.
Harun: tabii geçersen. (Gülerek)
Hadi kalkalım daha 2 yıl sonrasından bahsediyoruz. Kalktık gittik ve daha çıkar çıkmaz yemekhane kapısına nöbetçi öğrenci, Zeynep Alparslan, Harun Koçoğlu, Esin Karahanlı, Eren Gürleyen dördünüzü Berkay hoca tarafından çağrılıyorsunuz.
Harun: biz, yani hepimiz, Berkay hoca çağırıyor öyle mi?
NÖ: Evet
Neyse gidelim bakalım nokta dördümüz yukarıya öğretmenler odasına gittik. Hoca içeri girin çocuklar dedi ve konuya girdi.
Berkay hoca: gençler bildiğiniz üzere Zeynep ve Harun laboratuvarda Bir karışım yapmışlardı ve jüriler tarafından birinci olmuşlardı. Ve bu sefer ölmüş bir bitki getirilecek ve bir ilaç verilecek o ilaca 5 madde lazımmış karıştırıp deneyeceğiz diğer okullarda içinde bakın çocuklar size güveniyorum çok önemli bir proje ödülünüz hem okulu temsil etmek hem de kişi başı öğrenciye 50.000 lira verilecek ve biz de sizi seçtik başımızı öne eğmeyeceğinizi eminiz detaylar kimya öğretmeniniz Deniz hoca tarafından anlatılacaktır.
Harun: hocam kimya fakültesi dururken kimyagerler varken neden biz bankacılar?
Berkay hoca: çünkü onlar yetiştiremiyor artık normalde size vermemiz yasal değil ama baktık ki olmayacak gibi sizinle diğer seferden birinciliğiniz var size verdik.
Eren: hocam ya bugün mü?
Hocam bugün olmazsa olmaz mı?
Zeynep: niye olmayacakmış ya olur hocam.
Eren: yağ kızım bir şey bilmeden atlama ya.
Zeynep: ne var ki bilmediğim ne dönüyor burada?
Eren: Harun'un sevgilisi bugün görüşecek de ondan.
Zeynep: ne ne ne ne ne?
Harun: ne ne ne ?
Zeynep: Harun Bana bak bilmezden gelme demek ki sevgilin ha sevgilin.
Harun: ya yemin ederim ki öyle bir şey yok Eren doğru konuş.
Eren: gülerek, ya şaka şaka biraz daha kalsa Zeynep cinayet işleyecekti.
Hiç komik değil Eren hiç.
Eren: ya aşkım Nasıl kıskanıyor onu test edeyim dedim.
Zeynep: Eren ben seni öyle bir test ederim ki ne yapacağını şaşırırsın.
Harun: Zeynep haklı ben de test ederim bakalım ne oluyor.
Neyse hadi Deniz hoca bizi bekliyor. Deniz hocanın yanına gittik hemen laboratuvara gönderdi ve tek tek denemeye başladık ya ama bugün olmamalıydı Harun beni çağırdı geçtim yanına Zeynep laboratuvardan çıktı. Hemen konuşmaya girdik.
Harun, bakın acilen halletmeliyiz.
Eren, halledeceğiz kardeşim halledeceğiz ama nasıl halledeceğiz?
Ya laboratuvarda olmaz arka bahçede bizden başka kimse orayı kullanmıyor orada kutlayalım.
Eren, ya zaten laboratuvarda olmaz arka bahçede hallederiz Zeynep'i nasıl çıkartmayı becereceğiz. O işine düşkün hele de hocalar Emir verdiyse.
Buldum bir planım var. Zeynep Harun'un başına bir şey gelirse terk eder mi etmez mi laboratuvarı?
Eren, işte dahiyane fikir.
Harun, hep benim başıma geliyor.
Yaw Harun sanki Zeynep beni seviyormuş gibi diyorsun Ben olsam başının çaresine bakar der geçer Sen de yapamaz.
Harun, Bak bu doğru nokta Tamam hadi Zeynep gelmeden biz kaçalım.
Onlar gitti. Zeynep neredesin kanka?
Harun ile erenler'de?
Onların işi vardı gittiler.
Hadi ya biz niye burada uğraşıyoruz dur onlar bir gelsin benden çekecekleri var.
Tamam Zeynep biz devam edelim 1. Deneme oldu mu?
Tabii ki Evet oldu kanka çoktan hatta şu an sonucu yapıyorum tabii çıkan sonuçlar buysa mikroskobu uzatır mısın?
Zeynep'in Anlatımı ile,
Esin bir koşarak geliyor.
Bilmiyorum ki kim olabilir?
Eren bu
Eren: Zeynep Zeynep Zeynep!
Ne oldu Eren ne bu şiddet bu celal Harun nerede?
Eren: Harun...
Ne Harun ağzına geveleyeceğine söylesene,
Eren: Zeynep Harun'un annesi aradı çok kötü arka bahçede Ateş çok fazla var Zeynep gelmeden gitmem diyor hastaneye.
Neden gitmiyor bekle çabuk olun çabuk nokta koşar adımlarla arka bahçeye doğru gidiyorduk ve acele ile girdim. Sonra elimi ağzıma götürdüm kapattım bu ne dedim karşımda Harun elinde pasta üzerine iyi ki doğdun diye kim yazıyordu. Yavaşça yaklaştım dilek tut dedi tuttum ve üfledim.
Eren: Zeynep vallahi böyle planlamadık. Laboratuvar önlüğü, gözlüğü, maskesi, eldiveni öğretmenlerimiz sağ olsun bugün laboratuvar çıkarttılar yoksa normal kutlanacaktı.
Belki bugünün böyle olacağı vardır Eren hem hani ateşler içinde yanıyordu.
Harun: Evet yanıyorum.
Nasıl? Bakayım anında sıcak değil.
Harun elimi tuttu ve kendi kalbine götürdü.
Harun, benim buram yanıyor dedi. sıkıca sarıldım. İyi ki varsın dedim. eren'in seslenmesi ile ayrıldık. Pasta dilimleri hazırdı . Siz çok iyi arkadaşlarsınız, çok teşekkür ederim sizlere sahip olduğum için çok şanslıyım dedim.
Harun, biz de çok şanslıyız bir manisalımız olduğu için,
Yanlız çok dikkatli olun laboratuvar önlüklerimiz üstümüzde bir de onları yıkayıp ütülemek ile uğraşmayalım.
Harun, haklısın ama bugünü bu kıyafetlerle çekmeden ölmek istemem hadi kalkın.
Tövbe de çabuk ölüm falan?
Harun, tövbe nokta hadi 3 dediğimde herkes laboratuvar diyecek 1.. 2.. 3 Labaratuvar.
Harun fotoğrafı çekmişti birkaç fotoğraf daha çekildikten sonra laboratuvara geçip 5 tüple doldurduk sonrasında Deniz hoca onları aldı gün sonunda çok yorulmuştuk herkes odasına dağıldı Esin ile biraz sohbet sonrasında uyuduk çok güzel bir gündü onlara teşekkür ediyorum.