"Eftal! Sana diyorum aç şu kapıyı!" gözlerimi açarken duyduğum sesle kapıya baktım. Babamın sesi.
"Aktan... Kalk çabuk, babam." dediğimde Aktan birden sıçradı.
"Baba geliyorum..."
"Çabuk, bekliyorum." dediğinde ayağa kalktım ve üzerime eşofman giyindim, Aktan da valizden tişört alıp giyindi.
"Otur..." deyip kapıya gittim ve açtım.
"Eftal, Aktan burda mı?"
"Evet, neden?" dediğimde içeri girdi.
"Ne işin var burda Aktan?"
"Ben erken uyandım da, Eftal'in yanına geleyim dedim, o da uyuyormuş onu bekledim."
"10 dakikadır kapıda bağırıyorum neden şimdi uyandı?"
"Bende uyuyakalmışım efendim, sesinizi duyar duymaz kaldırdım Eftal'i."
"Kahvaltıya gideceğiz, hazırlanın çabuk." dediğinde Aktan kalktı. Odadan valiziyle çıktığında babama baktım.
"Evleneceğiz baba, sevgili değiliz."
"Ne olursanız olun." deyip babamda gitti.
Derin bir nefes alıp duşa girdim ve çıkınca hazırlanıp çantamı yerleştirdim.
Aşağı indiğimde babam kapıda Aktan'la birlikte bekliyordu.
Annem koşarak yukardan indiğinde bana baktı.
"Çok güzel olmuşsun annecim."
"Teşekkür ederim... Sende öyle annem." deyip gülümsedim ve evden çıktık.
Asansöre bindikten sonra aşağı indik ve babamın arabasına ilerledik.
"Baba, biz Aktan'ın arabasıyla gelelim, kahvaltıdan sonra burayı gezeriz birlikte arabası lazım olacak."
"İyi gidin, takip edin beni." dediğinde Aktan kafasını salladı ve arabaya gidip bindik.
"O kadar strese girdim ki..."
"Rahat ol. Bir şey olmaz, açıklarız bir şekilde."
"Baban çok ters davranıyor."
"Ya annem ona kızar bazen, o da anneme bir şey diyemeyince bize kızmıştır." dediğimde cevap vermedi.
"Güveni sarsılmış olabilir mi?"
"Hayır, zannetmem."
"Sorun yok o zaman." deyip gülümsedi ve elimi tutup öptü.
Kahvaltıcıya geldikten sonra babamlarla birlikte indik ve içeri girip güzel bir masaya oturduk.
-
"Seni seviyorum tamam mı? Kendine çok dikkat et, içtiğin zamam haberim olsun, babanla da sakın kavga etme."
"Tamam... Bende seni çok seviyorum, eğer erken gelecek olursam haber ederim."
"Tamam güzelim, biri üzerse ilk benim haberim olacak." dediğinde gülümsedim.
Gözlerimi silip son kez sarıldım.
"Şşş, ağlama güzelim..." dediğinde dudağını öptüm. Çekildikten sonda gülümsedi ve asansöre gitti.
Güçlü durmaya çalışıyordu ama o da çok üzgündü.
Asansör kapandığında kapıyı kapattım ve mutfağa geçip oturdum.
Gitmeli miydim onunla?
Çok özleyeceğime emindim...
İçeri babam girdiğinde su alıp içmeye başladı.
"Aktan mı gitti?"
"Evet."
"Adamla evleneceksin evlendikten sonra bir daha arkadaşlarınla görüşemezsin."
"Bilmiyorum..." deyip derin bir nefes aldım. Ayağa kalkıp odama gittim ve yatağıma uzandım.
Boş boş telefonumla uğraşıyordum.
Birkaç saat sonra kapım tıklanınca doğruldum, "Gel." annem içeri girince ayağa kalktım.
"Kahvaltı hazır annecim hadi."
"Tamam geliyorum." dediğimde kapıyı kapattı.
Üzerimi değiştirip odadan çıktım ve aşağı indim.
Masaya oturduktan sonra yemeye başladım.
"Eftal bi yüzümüze mi baksan kızım?"
"Efendim?"
"Aktan'la hiç mi uzak kalmadınız kötü bir yere gitmiyor, sende kötü bir yerde değilsin."
"Baba ya, boşver."
"Siz aynı evde kalıyordunuz değil mi?"
"Evet."
"Ne güzel ya, sevgiliyken falan aynı evde kalmalar." dediğinde ellerimi sildim ve ayağa kalktım. "Eftal otur şuraya."
"Doydum, ellerine sağlık anne." deyip
"Eftal, kime diyorum ben?"
"Baba, canım istemiyor."
"Tamam otur yeme istemiyorsan." derin bir nefes alıp oturdum. Telefonumun ekranını açtıktan sonra bildirim olmayınca tekrar kapattım. "Bak yüzüme."
"Baba ne istiyorsun."
"Benim kızımı istiyorum, şu hâline bak."
"Baba ne yapabilirim?"
"Eftal kötü bir yerde misin?"
"Değilim."
"Neye üzülüyorsun? Tamam uzak kalacaksın ama evleneceksiniz belkide bundan sonra hep yan yana birlikte olacaksınız."
"Burda görüşeceğim birkaç kişi için onu tek gönderdim."
"Ama arkadaşlarını son görüşün olacak."
"Olsun."
"2 Hafta dediğin nedir ki Eftal? Gelip geçer hızlıca." dediğinde cevap vermedim.
"Özür dilerim."
"Sıkıntı yok ama bir daha istemiyorum."
"Tamam, gidebilir miyim?"
"Git hadi." dediğinde kalkıp odama gittim ve koltuğuma oturup telefonumu açtım. Aktan'ı aradığımda açtı.
"Aktan."
"Efendim güzelim?"
"Nerdesin?"
"Arabadayım gidiyorum."
"Ne kadar kaldı?"
"1 saat falan."
"Dikkatli git."
"Tamam rahat ol, sen iyi misin?"
"Bilmiyorum, babamla tartıştık."
"Neden?"
"Aynı evde mi kalıyordunuz dedi, bende evet dedim, sevgiliyken aynı evde kalmak falan olur mu dedi, bende canım sıkıldı kalktım, otur diye kızdı dinlemedim, tekrar otur dediğinde oturdum, biraz konuştu ve hallettik."
"Yavrum niye üzüyorsun ki oradakileri de."
"Keşke seninle gelseydim."
"Bak, kimseyi üzmek yok kendini de üzme, babanlarda seni özledi o yüzden onlarla ilgilenmeni istiyorlar."
"Özür diledim zaten."
"Bak benim için yapma lütfen, hem evlendikten sonra belki böyle vakitlerimiz olmayacak, istediğin gibi git arkadaşlarınla gez, seni seviyorum ve ben rahatım kendini sakın üzme." dediğinde cevap vermedim. "Senden tek istediğim kendine dikkat etmen."
"Tamam, bende seni çok seviyorum."
"Ne kadar seviyorsun bakalım."
"Her şeyden çok..."
"Güzelim baban arıyor ben onu açayım sana dönerim."
"Tamam." deyip telefonu kapattım.
Sesini duymak çok iyi gelmişti...
Yarım saat sonra beni tekrar aradığında hemen açtım.
"Eftal."
"Efendim."
"Bir daha sakın böyle bir şey yapmak yok, baban o senin bir daha böyle bir şey istemiyorum kesinlikle."
"Ne dedi ki?"
"Boşver ne dediğini, sen bir daha ne annene ne de babana böyle bir şey yapma."
"Tamam, özür dilerim."
"Benden değil onlardan özür dile, tamam ayrı kalmış olabiliriz ama bu bizden başka kimseyi ilgilendirmez." dediğinde derin bir nefes aldım. "Ben eve geçeyim, biraz işlerim var sonrasında seni görüntülü ararım."
"Ne işlerin var ki?"
"Depoda."
"Tamam..."
"Görüşürüz yavrum."
"Görüşürüz." deyip telefonu kapattım. Odamdan çıkıp aşağı indiğimde babam hazırlanmış evden çıkıyordu.
"Baba nereye?"
"Şirkete."
"Görüşürüz."
"Görüşürüz." deyip kapıyı kapattı. Annem bana dönüp gülümsedi.
"Hatice ablaya gidelim mi?"
"Olur, özledim zaten."
"Hadi hazırlan sen." dediğinde yukarı çıktım ve üzerime kazağımla pantolonumu giyindim, saçlarımı toparladıktan sonra telefonumu alıp aşağı indim.
O sırada Aktan arayınca açtım.
"Efendim?"
"Güzelim senin arabayı getirecekler kapının önüne bırakacaklar ben arayınca inip anahtarı alırsın."
"Tamam... Şimdi annemle komşuya gidiyoruz."
"Tamam güzelim kafana göre takıl."
"Görüşürüz, öpüyorum."
"Bende öpüyorum." dediğinde telefonu kapattım.
Evden çıktıktan sonra asansöre bindik ve bi kat aşağı indik.
Kapıya geldiğimizde ben kenara geçip saklandım.
Hatice abla kapıyı açtığında annemi gördü.
"Hoş geldin Filiz."
"Hoş bulduk Hatice abla." deyip annem içeri girdiğinde Hatice abla tam kapıyı kapatırken annem durdurdu. "Biri daha var."
"Kim?" dediğinde karşısına çıkmamla şaşırdı ve gülerek sarıldı.
"Hatice ablam... Nasılsın..."
"İyiyim kızım... Hoş geldin..."
"Hoş bulduk."
"Ya uzun zaman oldu, hâlâ çok güzelsin sen..."
"Teşekkür ederim." deyip çekildim. Birlikte içeri girdikten sonra mutfağa geçip oturduğumuzda gülümsedi.
"Gelmiyordun buralara hiç, bir sıkıntı mı oldu?" dediğinde yüzüğümü gösterdim.
"Ya... Kiminle..."
"Tanımazsın."
"Benim küçük Eftal'im büyüdü ve evleniyor öyle mi..." deyip elimi tuttu.
-
4 gün sonra
Saçlarımı da sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra aynanın karşısına geçip baktım.
Herhangi bir sorun yoktu.
Küçük çantamın içine kartımı, telefonumu ve arabanın anahtarını koyup aşağı indim.
"Anne, ben çıktım!"
"Bak Eftal, en fazla gece 1 sonrasında direk Aktan'ı ararım haberin olsun."
"Ya artık babamda değil Aktan bir de."
"Senin hakkından anca o geliyor, hadi yürü." dediğinde gülerek çıktım ve topuklumu giyinip aşağı indim.
Çantamdan telefonumu alıp Aktan'ı görüntülü aramaya başladım.
Arabaya bindiğimde açtı.
"Güzelim hiçbir şey giymeseydin." dediğinde gülümsedim. "Bana bak, dikkatli oluyorsun, sana bakan biri olursa fotoğrafını çekip bana at, ben rahatlıkla bulurum adamı, ayrıca, sakın sarhoş olmuyorsun, yanında kim olacak?"
"Sude ve Nur."
"İyi tamam."
"Sen nerdesin?"
"Evde uzanıyorum." deyip etrafı gösterdi.
"Ozan'lar falan yok mu onlarla takılsanıza."
"Yoklar, Ozan Tuğçe ile sürekli aktivite halinde 3 gündür çağırıyorum, Tuğçe ile şuraya gideceğiz diyor, Poyraz'ı çağırıyorum o da Ecrin'den dolayı gelip gidemiyor."
"Pelin'le araları nasıl?"
"2 gün sonra dava varmış, Poyraz kararlı."
"İkna etseydin, bir kerelik affetseydi."
"Bunun biri ikisi mi var, Pelin Ecrin'i mahkemede kesin alır diyor, Poyraz da bırakmak istemiyor."
"Avukat falan tutsun."
"Ayarladık da Pelin'e verirler Ecrin karar verme yaşında değil henüz."
"Yani, anneye verilir çocuk."
"Neyse, dikkatli sür, bir sorun olursa hemen beni ara, en geç 12 de evdesin, görüntülü arayacağım."
"Annem en geç 1 de evde ol yoksa Aktan'ı ararım diyor, eskiden babamla tehdit ederdi şimdi senin hakkından anca Aktan gelir diyor."
"Haklı, babanı da dinlemiyormuşsun, adam beni arayıp şikayet ediyor seni."
"Ya bir şey yapmıyorum ki."
"Aynen, hadi bakalım kapat, öpüyorum güzelim."
"Bende seni öpüyorum bol bol, görüşürüz." deyip telefonu kapattım. Çantama koyduktan sonra yola döndüm.
Bara gidiyordum.
Sude burdaki arkadaşlarımdan biriydi.
Bara geldiğimde onlarda Nur'la birlikte dışarıda sigara içiyorlardı.
Yanlarına gittiğimde sarıldık.
"Hadi girelim." dediğimde sigaralarını söndürdüler ve içeri girip koltuklardan birine oturduk.
"Ee Eftal nasılsın?"
"İyiyim Nur sen?"
"Bende iyi, kiminle evleniyorsun ya sen?"
"Aktan Yakaza."
"Şu iş adamıyla mı?"
"Evet."
"İyi... Fotoğraflarınızı gördüm, gerçekten çok yakışıyorsunuz..."
"Teşekkür ederim, sizde durumlar ne?"
"Bende iyi, sevgilim var, evlilik düşünüyoruz."
"Sude."
"Ben bekarlıktan yanayım, takılıyorum ama eğlencesine."
"Hâlâ aynısın gram değişme yok." dediğimde güldü.
-
Aktan'dan
Vurduğum darbeyle birlikte çekilip suyumu elime aldım, 2 saattir spor yapıyordum.
O sırada Eren gelince suyu içtim ve ona döndüm.
"Noldu?"
"Emre aradı abi az önce."
"Ee?"
"Eftal hanım sigara içiyormuş arkadaşlarıyla, 3 kişilermiş, yanlarında da iki tane erkek varmış, erkekler Eftal hanımın arkadaşlarıyla takılıyormuş ama aynı masada oturuyorlar."
"Bu kız beni deli edecek ya." deyip eldivenlerimi çıkardım ve kenara attım.
Telefonumu aldıktan sonra Eren'e döndüm.
"Erkan'a söyle uçağı hazırlatsın, sende benimle gel."
"Tamam abi." deyip gitti.
Oturup Eftal'i aramaya başladım.
"Efendim." arkadan gelen müzik sesinden dolayı sesi fazla anlaşılmıyordu ama bardan çıkıyordu büyük ihtimalle çünkü ses azalıyordu.
"Nerdesin?"
"Bardayım hâlâ, saat 10 daha."
"Tamam eve geç."
"Neden?"
"Eftak eve geç, geliyorum 1 buçuk saate."
"Bir şey mi oldu?"
"Eftal ne diyorsam yap, o erkeklerle aynı masada oturup sigara içiyorsun ve bunu bana sen değilde başkaları söylüyor, çabuk eve geç Eftal çabuk."
"Aktan, ya bi din-" telefonu yüzüne kapatıp hızla havluyla vücudumu silerek yukarı çıktım.
Üzerimi giyindikten sonra sinirle sırt çantası hazırladım ve aşağı inip arabaya bindim, Eren de gelip bindiğinde sürmeye başladım.
"Abi, sakin ol istersen."
"Sus Eren, uçak hazır mı?"
"Erkan'a söyledim de biraz zor ama ayarlarım dedi."
"İyi." havaalanına geldikten sonra uçağın yanına ilerledik ve bindikten sonra 10 dakika içinde uçmaya başladı.
Beni her seferinde bu şekilde yanıltıyordu.
Onu oraya bırakırken zaten korkarak bırakmıştım şimdi ise erkeklerle aynı masada oturuyordu, hemde o kıyafetlerle, ben yanındayken istediğini giyip istediğini yapsın ama yanında onu koruyacak kimde yokken böyle şeyler yapmasından nefret ediyordum.
Emre orda onu korumak için vardı, Eftal'in bundan haberi yoktu, eğer Emre bana bunu söylemeseydi Eftal eminim söylemeyecekti.
1 buçuk saat içinde geldiğimizde hızla bizi bekleyen arabaya bindik ve şoför sürmeye başladı.
Eftal'i aramaya başladığımda açtı.
Beni 30 kere aramıştı.
"Aktan, nerdesin?"
"Geldim, babanın evine gidiyorum."
"Babamlar yoklar."
"İyi tamam, hazırla eşyalarını, eve döneceğiz."
"Ama, annemler geç gelecekler onları beklesek."
"Eftal, ne diyorsam yap beni sinirlendiriyorsun bak."
"Tamam, sakin ol." dediğinde telefonu kapattım.
Evlerine geldiğimizde arabadan indim. 1 Saate geliriz Eftal ile birlikte, Emre'yi de al Eftal'in arabasıyla dönün siz."
"Tamam abi, sakin olmaya çalış." dediğinde gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp siteye girdim.
Asansöre bindikten sonra Eftal'in babasını aramaya başladım.
"Alo, Turgut amca nasılsın."
"İyiyim oğlum, komşudayız sen nasılsın."
"Bende iyiyim, size geldim de eve çıkıyorum."
"Noldu?"
"Bir şey yok, Eftal'i almaya geldim de."
"Neden?"
"Biraz sonra eve gelseniz iyi olur."
"Tamam." deyip telefonu kapattığında asansörden indim ve kapıya vurdum. Eftal kapıyı açtığında içeri girip çantayı kenara bıraktım.
Kapıyı kapatıp bana döndü.
"Noluyor Eftal?"
"Aktan sana ne oluyor? Yaptığına bi bakar mısın? Beni mi izletiyorsun sen?"
"İzletmeseydim bana erkeklerle masaya oturup sigara içmenden bahsedecek miydin?"
"Tabiki bahsedecektim, çıktığımda arayacaktım seni."
"Eftal bırak ya, ben bile sigaraya başlarken senden izin alıyorum, ama sen sigarayı içeceksin erkeklerle takılacaksın sonra en son bana söyleyeceksin, hiç söyleme o zaman."
"Aktan anlatmama izin vermiyorsun."
"Baban gelecek, ona anlatırsın."
"Aktan babama mı söyledin?"
"Söylemedim, eve gelmelerini söyledim."
"Aktan babama söyleme, bak halledelim kendimiz babam sigara içtiğimi duyarsa çok kızar."
"Eftal başka çare mi bırakıyorsun, gerçekten bıktım senin şu hallerinden, yapacaktım edecektim ne? Bir sürü şey yaptıktan sonra bana söylesen ne söylemesen ne? Sigara içmeden önce bana söylesen bi ihtimal izin veririm ama sen içtikten sonra söyleyecektin öyle mi? Ne anladım ben bu işten o zaman."
"Aktan ya." deyip koltuğa oturdu ve ellerini saçlarına daldırdı.
"Seninle gerçekten başa çıkamıyorum artık, gerçekten yapamıyorum, beni resmen çaresiz bırakıyorsun, sana yapman gerekenleri söylemekten yoruldum, ben senin neye kızıp kızmayacağını bildiğim için her şeyi söyleyip izin alıyorum ama sen neye kızarsam tam olarak onu yapıyorsun gerçekten çıldırmak üzereyim artık." dediğimde kapı çalınca gidip kapıyı açtım.
Turgut amcayla Filiz Teyze içeri girdi.
"Ne oluyor Aktan?" dediğinde Eftal bana bakıyordu. Derin bir nefes alıp kapıyı kapattım.
"Bir şey yok Turgut amca, izninle Eftal'i alıp götüreyim."
"Ne oluyor diyorum! Eftal!" diye bağırıp Eftal'e giderken önüne geçtim, "Turgut amca."
"Ya bana şuan neler olduğunu söyleyeceksiniz, ya da ikinizde çıkın gidin bir daha gelmeyin."
"Turgut amca gerçekten bir şey yok, ufak bir sorun oldu ama hallettik şimdi de Eftal gitmek istiyor götüreceğim."
"Aktan çekil önümden."
"Turgut amca lütfen."
"Aktan!" diye bağırdığında gözlerimi kapatıp çekildim.
"Eftal, ne yaptın?" deyip Eftal'e yaklaştığında Eftal kafasını kaldırıp baktı.
"Bir şey yapmadım baba."
"Bu çocuk niye onca yolu birden geliyor o zaman?"
"Baba aramızda olan bir şeye karışmayın ya."
"Kızım, Aktan kolay kolay sizinle alakalı bir şeyde bana söylemez, ne yaptın diyorum."
"Sigara içtim."
"Ne?"
"Baba arkadaşlarım çok ısrar ettiler, bende bir tane içtim, Aktan'da sinirlendi."
Turgut amca sinirleniyordu, ellerini sıkarken yanına gidip önüne geçtim.
"Turgut amca tamam, ben halledeceğim, siz sakin olun." deyip Eftal'e döndüm.
"Git hazırlan."
"Hazır her şeyim." dediğinde tekrar Turgut amcaya döndüm.
"Ben halledeceğim söz." deyip koltuğa oturttum ve çekildim.
"Filiz, ilaçlarımı getir, çıldıracağım." dediğinde Filiz teyze mutfağa gitti.
"Biz gidelim tamam mı?"
"Tamam." dediğinde çekildim ve Eftal'in 2 valizini de alıp evden çıktım.
"Diğerleri nerde?"
"Kalsın, bir daha gelirken kıyafet getirmem." dediğinde asansöre bindim. O da bindikten sonra kafasını yere eğdi, gözlerime bile bakamıyordu.
Aşağı indikten sonra arabaya valizleri yerleştirdim, o da binmişti.
Arabaya bindikten sonra sürmeye başladım.
"Yaptığın şey doğru muydu Eftal?"
"Değildi."
"Neden yaptın o zaman?" sakin kalmaya çalışıyordum, bacaklarım sinirden titriyordu, beynim sanki yer değiştiriyor gibiydi.
"Bilmiyorum, gerçekten sana söyleyecektim, hatta sigarayı uzattıklarında bile söyledim Aktan kızar dedim ama çok zorladılar, bende bir taneden bir şey olmaz diye düşündüm, özür dilerim, söyleyecektim sana..."
"Benden izin alman gerekiyordu, ben sigaraya başlarken senden izin aldım, 2 gün önce akşam Poyraz'la bara gidelim mi diye izin aldım, izin verdin gittiğimizde kırk kere aradın bir şey demedim, alkol kullanayım dedim izin vermedin. Her gün sabah kahvaltıya ayrı, akşam yemeklerine ayrı, gece ayrı ayrı cluplara gittin tek kelime ettim mi? Etmedim, gittiğin takıldığın hiç kimseyi tanımamama rağmen seni bir kez aramadım kız arkadaşlarının yanında küçük duruma düşme diye, ama Eftal, sen çocuktan farksız bir şekilde gidip arkadaşlarına uydun, arkadaşın sigara içebilir sana uzatabilir ama sen almayacaksın, arkadaşın içki içer sana içirmeye çalışır istemeyeceksin, sen gittin arkadaşlarına uydun, Ozan ve Poyraz 4 yıldır sigara kullanıyorlar, bana her seferinde uzatırlar ama çok nadir aldım, sigaraya sonradan başlamak istedim senden izin aldım, sen tıpkı küçük çocuk gibi başına buyruk bir şekilde davrandın. Senin yapma dediğim şeyleri yapman beni gerçekten yormaya başladı, biz sadece sevgili değiliz yakında evleneceğiz, her şeyi geçiyorum o adamlarla aynı masaya nasıl oturdun çok merak ediyorum?"
"Aktan, birisi Nur'un sevgilisiydi zaten ki 3 yıldır sevgililermiş, evleneceklermiş, Sude de takılmak için birini aldı getirdi masaya, onlar sarmaş dolaşken ben telefonumu açıp telefonumla uğraştım."
"Eftal, orda onların arasında tek kalmışsın, ya birini çağırsaydı onlar?"
"Aktan zaten gelip oturdular yarım saat geçti sen aradın. Adamlarla konuşmadım bile."
"Bende yapayım, sıradan bir arkadaşlarımın sevgilisi ve takıldıklarıyla aynı masaya oturayım, olacak şey mi?"
"Aktan..." dediğinde cevap vermedim, havaalanına geldikten sonra uçağın yanına geldik, arabadan inip uçağa bindik ve valizleri yerleştirdikten sonra koltuğa oturdum.
-
Uzun bir bölüm sonuuu
Yorum ve vote atarsanız sevinirimmmm