Dünyanın Düşüşü(zombi☠️)

By deniz_kiziydi

3.5K 2.1K 2.1K

Zombi virüsü nedeniyle dünyanın sonu gelmiştir. Ve iki ikiz kardeş hayatta kalmaya çalışırken tekrar tekrar... More

0.1 ölüm~yaşam
0.2: Yeni ilişkiler.
0.3: Dost~Düşman
0.4:İyilik
0.5: Son geldi mi?
0.6 Umut
0.7: Tanıdık yüzler.
0.8: Savaş
0.9: ittifak
1.0= Nefret
1.1:Ölmek istemek..
1.2: Başlangıç
1.3: Sürü
1.5:Ev
1.6:Ayariş
1.7: Ayariş II

1.4: Eve dönüş

91 53 39
By deniz_kiziydi

"Kim öldü?" Diyr tekrar sordum. Lori ve diğerleri geliyordu. Ayağa kalktım. Lori ağlıyordu. Ağlayarak hayır hayır demeye başladım. Yine birini kaybedemezdim. Yine masum biri ölemezdi.

Neganin kollarında Parlanin küçücük cesedi vardı.
Parla ölmüştü. O ölmüştu.
Lori kollarima girdi. Saçını okşuyup Ağlıyordum.

"Onu koruyamadim. Ben..." Cevap vermedim.

Ağlıyordum. Negangil geldi.

"Hemen gitmemiz lazim."

Lori çok ağlıyordu. Yine yıkılmıştim. O daha minicikti. Onu çok sevmiştim. Onun o güzel yüzü, cesur halleri kendimi hatırlatıyordu. O kadar şey yaşadıktan sonra nihayet yüzü gülecek diye düşünürken ölmüştü.

Negan önce Sansayi kaldırdı. Sonra Loriyi kucagimdan aldı. Onun ayakta durmasını sağladı.

Darylde beni ayağa kaldırdı.

"İşte kadınlar." Dedi Gale.

Daryl yürümeme destek oluyordu. En önde biz vardık.
Sansa ise hala şoktaydi. Negan olmaza yürüyemezdi. Gale ve Lori en arkadaydi.

"O ölmeyi hak etmedi. " Dedim.

"Kimin öleceğine biz karar vermiyoruz."

"Vermeliyiz."

Elini tuttum.

Yağmur durmuştu. Gözyaşlarımız onun yerini almıştı. Ama hava kapaliydi. Yeniden başlayacakti.
Nihayet sinama solanuna vardık. Kapısı yoktu.

Silahlarimizi elimize aldık ve içeri girdik. Aylaklarla küçük bir çatışma ve en yakın salona indik. Burasi konvarans solanuydu.. Orayi temizlemek zaman aldı. İstila edilmişti. Diğer bölgelerde vardı. Kapıyı sıkıca kapattık. Kapı sağlamdı. Bu, bugün olabilecek en iyi şeydi.

Sahnenin olduğu yerin en alt koltuklara oturduk. Herkes yan yanaydı. Kimse citini çıkartmaya cesaret edemiyordu. Lori Parlanin bedeni tutup sessizce ağlıyordu. Sansa kendinde bile değildi. Nefes almak istiyordum. Her şeyi unutmak. Her şey bitsin, tükensin istiyordum. Hiç gücüm kalmamıştı. Yorulmuştum. Koltukların arasında aylak çıktı. Daryl okunu başına firlatti. Ve tekrar yerine oturdu.

"4 mermi kaldı." Dedi Negan.

"Bende hiç yok." Dedi Gale.
Bende de yoktu. Hepsi bitmişti.

"Hepimiz öleceğiz." Dedi Sansa. Ve arkasına "Orada kalmak ölmekten iyiydi."

"Gerçekten mi? Ben istemediğim bir adamın bana her cani istediğinde dokunmasindansa ölmeyi yeğlerim!" Diyip sinirle ayağa kalktım.
Ve onlardan uzak bir köşeye giderken arkamdan Sansa bağırdı.

"BIR ÇOCUĞUN OLURSA ANLARSIN! ONA BIR ŞEY OLMASIN DİYE KENDİNİ PARALARSIN! ŞİMDİ KARŞIMA GEÇİP HER ŞEYİ SEN BİLİYORMUŞSUN GİBİ KONUŞMA!"

"Haklısın çocuğum yok seni anlayamam. Ama bu doğruyu yanlışı değiştirmiyor. Gerçi hiç bir zaman çocuğum olmayacak."
Diyip yukarıya doğru çıktım. Ve bir koltuğa oturdum.

Dizlerimi kendime doğru çekip kafamı dizlerime dayadım. Bu kadar olayın içinde bir de kavga ediyorduk.
Ama belki de hakliydi. Başaramayacaktik bu çok zordu. Ama denemeden nasıl bilebilirdik? Biz şimdi pes edersek Carl ve Parla boşuna ölmüş olmayacak mıydı?
Bizim pes etmeye hakkımız yoktu. Hele de tüm bu olanlardan sonra bunu yapamazdık.

Her tarafim tutulana kadar orada oturdum. Bir süre sonra Lori geldi yanıma. Biraz toparlanmaşti.
Elinde yiyecek vardi.

"Nasılsın?"

"Kötü. Sen?"

"Bende." Diyip yiyeceği uzattı.

"Yemeyecegim."

"Yemen lazım. Zaten kimse yemedi. Bari sen ye."

"Midem bulanıyor."

"Gale hariç herkes yedi. Bende yiyemiyorum. Boğazıma bir şey oturuyor sanki."

"O nasıl öldü?"

"Sansa bebeği emzirirken Bende başındaydim. Parla ses duymuş olmalı. Bağırdı Geliyorlar diye. Fazlaca...
Kaçmaya başladık. Ama Parla ısırılmışti. Ona kaldım onu ısırıldigi anlayınca.
Sonra geldi elimden silahi aldı.
İzin vermedim. Yalvardım ama dinlemedi. Kendi işimi kendim hallederim Diyip kafasına bir tane sıktı."
Duyduklarimin üstüne ne diyeceğimi bilemedim. Öylece oturduk. Zaten başka ne yaparız ki biz?
Olayların gelmesini bekler, sonrada olayları izleyiz. Tek yaptığımız bu.

Her şeyden nefret ediyordum. Kendimden bile...
Artık ben diye bir şey kalmamışti. Hayatta yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım. Benliğimi kaybettim. Ruhumu kaybettim.
Şimdi de bununla yaşamam lazimdi. Boynumdaki iple yaşamam lazimdi. Ve bunu istemiyordum. Hep masumların kaybettiği bu dünyada artık yaşamak istemiyordum. Her yeni bir gün de bizi ne bekliyor? Bugün ne olacak? Bugün yine kim ölecek diye bekleyip duramazdim. Ölmemek için çırpınmaya devam edemezdim. Ölüm hep peşimizdeydi ve hep o kazanırdı. Ölüme biz hep ne kadar bugün değil desekte o yine bildiğini yapıyordu.

Lori yanımdan kalktınca yine tek kaldim. Biraz içim çekmiş. Darylin yanıma oturmasıyla korkuyla sıçramasım. Başka biri geldi sanmıştım.
Yanıma oturdu ama bir şey demedi.

"Bir şey demiyecek misin? Nutuk atmayacak misin?"

"Senin gibi bir kadına nutuk işlemez."

"Ne işler?"

"Senin gibi tek bir kadın tanıdım." Dedi. Kimdi bu kadın? Sesi özlemle geliyordum. Ve ayrica kirginlik, öfkeyle. Derin bir iç çekip bakışlarını başka bir yöne çevirdi.

"Kim o kadın?" Cevap gelmedi. Cevap vermemesi bozulmama neden olmuştu.

"O kadının sonu ne oldu?" Diyip bana verdiği sigaranın diğer yarısını yaktım.

"O kadın annemdi." Demesiyle öksürmeye başladım. Duman boğazıma kaçmıştı.

"Ama o..." Devamı getiremedim. Kim annesine kötü denilmesini isterdi ki. Ayrıca ben kötü muydum? Ben alkolik olup çocuklarımı ölüme mi terk ederdim? Sinirle ayağa kalktım. Onun önünden geçip gideceğim sırada kolumdan tuttu ve kendine çekti yine.

Dengemi korumaya çalıştım ama yine çekmesiyle cuk diye kucağına oturdum.

"Yine yapıyorsun!"

"Evet o kötü birisiydi. Her gece sarhoş olurdu. Babamın bizi dövmesini dinleye dinleye uyur. Yaralarımızı hiç sarmazdi. Bir daha şeyi çok iyi hatırlıyorum. Ben top oynarken ayağımı kırmıştım. Gale beni hastaneye götürüp sonra eve götürdü. Akşama babam geldi. Çok sinirlenmisti. Beni dövmeye kalkti. Gale araya girip tüm dayağı o yedi. Daha 14 yaşında olmamıza rağmen sağlam bir yeri kalmamıştı. Tüm gün aynı yerde yattı. Kız kardeşim o zaman 3 yaşındaydı. Ağlıyordu ve kimse bakmıyordu. Acikmis olmalıydı. Ekmek getirmesini söyledim. Getirdiği ekmeği yedirdim. Susmustu. Sonra Gale bakmasını söyledim. Gale ona acıyla bir tokat atınca tekrar ağlamaya başladı derken o gün öyle geçti. O günden sonra annemden nefret ettim."

"Bunu bana neden anlatıyorsun? Özellikle de şimdi?" Dedim. Kötü olduğumumu ima ediyordu.

"Kendimi acmami istemiyor muydun?"

"Annene benzediğimi söylüyorsun! Bende mi kötüyüm yani?!" Diye sonunda patladım.

"Ben annemin hangi haline benzediğini söylemedim ki?"

"Hangi haline benziyormuşum?!"

"Annem delirmeden çok önce içinde çok iyi bir kadın yatardı. Her şeyin üstünden gelebilecek kadar güçlü. O kadınla 5 yıl geçirdim. Sonra delirdi. Bana eski halini hatırlatıyorsun. O yüzden seni ilk gördüğümden beri senin tarafından çekiliyorum. Sana karşı duvarlar koyamıyorum." Bu kadar olaya rağmen gülümsedim. Gözümden düşen damlayı silip. "Ne oldu o kadına?" Dedim. Bir çocuk için çok ağır şeyler yaşamışti. Bunları yaşaması haksızlıktı. Annesine ne olmuştu da çocuklarını bile önemsemeyen bir kadına dönüşmüştü?

"Tam bilmiyorum. Ama babam onu yakmaya çalıştı bir seferinde ondan sonra böyle oldu." Yüzüne dokundum. Üzülüyordum. Acılı gözlerine baktım. O bakışların arkasını görebiliyordum.

Başını gövdesine koyup gözlerimi yumdum. Uyuyakalmıştim. Uyandığım da her tarafim ağrimişti. Üstünden kalkmam Daryli da uyandırdı.

"Niye uyuyakaldın?!" Beni resmen kucağından atar gibi itti. Her tarafı tutulmuştu. Esneme hareketleri yaparak açılmaya çalıştı ama yüzünden kötü durumda olduğunu anliyordum. O da bir yöne gitti ama Onu aldırmadan diğerlerinin yanına döndüm.

Sahneye oturmuştu bir kısmı. Parlanin cesedi gözüme çarpmasiyla döndüm kaldım. Oturdukları yerin iki arka sırasına koymuşlardi. Onu eve götürüp gömecektik.

"Sigarası olan var mı?" Demesiyle Gale daldığım yerden çıkmışım. Onun kadar hayvan bir herif görmemiştim.

Kimseden see çıkmayınca bana dönüp "Daryl nerede?" Dedi.

"Ben nereden bileyim? Senin kardeşinin bekçisi miyim?"

"Siz fiziksel yönden yakın değil misiniz?"
Tek kaşım havadaydi.

"O NE DEMEK?!"

"Herkesin içinde demeyim şimdi. Sen anladın. " Tek elimi kaldırıp "Ne diyorsun lan sen?" Ayağa kalkmıştım.

"Her başın sıkışınca kardeşimi ayartmani diyorum." Dedi ve kocaman sirtti. Galenin yakasına yapışacağim sırada Negan benden önce davrandı ve Gale yumruk attı. O bunu sinirlendirmişti. Ayağa kalktı. Ama Negan bir tane daha indirmişti.

"Bir daha bir lafını duyarsam seni öldürürüm." Demeye kalmadı. Burnunun tam ortasına yumruk yedi.
Ve birbirlerine girdiler. Bende dahil olacaktım ama Sansa durdurdu.

"YETER!" Diye bağırıyordu. Ama kimse duymuyordu.

"SEVDİĞİN KADIN BAŞKASIYLA YATIYOR DIYE MI BU KADAR SİNİRLENDİN NEGAN EFENDI?!" Negan kanayan burnunu sildi ve Galeyi yere serip yumruklamaya, tekmelemeye başladı.

Daryl gelip Negana bir tane daha vurana kadar devam etti.

"NE OLUYOR BURADA?!" Negan Darylden gelen yumruğu hazmedemeyip üstüne yürüdü.

"BIR DAHA LUARANIN ADİNİ AĞZINI ALSIN ÖLDÜRUM ONU!"

"NE DİYOR BU GALE?"

Kocaman sırıtarak "Takıldığın kadına seni sordum kızdı. Seninle aynı karede olmak istemiyor galiba."

"LAN SENI BAŞKASINA BIRAKMAYIP KENDI ELLERIMLE ÖLDÜRÜRÜM!" Diyip üstüne gittiğim zaman Daryl durdurdu.

"DUR LUARA!"

"SENDE ABİNE SAHİP ÇIK O ZAMAN DARYL DİXON!" Diyip sinirle sahneye oturdum. O kadar sert oturmuştum ki götüm acımıştı.

Daryl abisini de alıp yanımızdan uzaklaştı. Negan da tam karşımdaki koltuğa oturdu.

Lori de yanıma geldi. Sessizce oturdu. Öylece oturduk. Bir süre sonra Sansa sahneye gelip dümdüz uzandı. Uyumaya çalıştı.
Negana baktım. Çok yorgundu. Duduklari susuzluktan çatlamışti.
Göz kapakları ağırlaşsada uyumadı.

"Biraz dinlen." Dedim.

"Uyuyamıyorum!" Dedi sert ve net bir şekilde.

"En azından bir dene." Dedim.

"O kadar kolaysa sen uyu!" Diye tersledi. Ama bir şey demedim. Herkesin sinirleri o kadar gergindi ki her an birbirimizi boğazlayabilirdik.
Bakışları üstümdeydi. Ters ters bakıp karşılık verdim. Daha fazla dayanamayıp yukarıya çıktı.

"Luara?" Dedi Lori.

"Efendim?!"

"Çok kötü görünüyorsun."

"Mutlu ol işte. Yıkıldım gücüm kalmadı. Yerimi alabilirsin!"

"Ben her şey için özür dilerim." Dedi ve sustuk.

Bir süre sonra Darylgil de geldi. Galenin surati baş karıştı. Onlara aldırmadan sırt üstü yattım ve uyumaya çalıştım. Ama her bir sesi, haraketi hissediyor ve uyanıyordum. Onun dışındaysa rüyalarım izin vermiyordu. Diğerleri de yattığı için aydan başka bir ışık yoktu. Kırık cam parçalarından yayinlan ay ışığı kırılıp içeri giriyordu. Oturma pozisyonuna geldim. Gale horulduyordu. Sağımda Sansa solumda ise Lori vardı. Bir düzen içine yatmişlardi. Aşağıya Negan ve Daryl. En Aşağıya da Gale yatmıştı.
Perişanliğimiz yürek yakacak şekildeydi.

Herkes uyurken böylece oturmak sınırımı bozmuştu. Küçük Luara ağlamaya başlamasıyla Sansanin yanından aldım. Çok yorgun olduğu için duymamıştı.
Onu tekrar uyutmaya çalışsam da ağlamasi durmuyordu. Hemen yanımızda olan çantadan bez alıp altını değiştirdim. Ama yine susmadı.

"Şunu susturun!" Diye azarladi Negan.
Negan o kadar hiddetli söylemişti ki Sansa sıçradı.
Lori, Sansa ve Gale hiç duymuyordu.

"Ne oldu?" Dedi Sansa

"Yok bir şey. Sen uyu ama acıkmış olabilir mi bu?" Dedim bir taraftan bebeği sallayarak.

"Gazi vardır. Çok üşüdü."

"Tamam. Ben hallederim uyu sen." Diyip bebeği sırtüstü yatırdım. Ve sırtıni masaj yapmaya başladım.

"Bu işlerden anlıyorsun." Dedi Daryl

"Aslında hiç sevmem ama para kazanmak için öğrenmek zorunda kaldım." Dedim. Ve sonra bebeğin bacaklarını ileri geri yapmaya başladım. Susmustu.

"Neden sevmiyorsun?"

"Çok tatlılar ama ağlamalarını çekemem ya. Sürekli ilgi alaka. Hem bu dünya onlar icin fazla kötu. ."


"Evet.!" Dedi kısık sesle. Çocuğu için fazlasıyla endişeleniyordu. Hakliydi belki.. O sırada Daryl "Abimin söyledikleri için kusura bakma. Bir daha böyle bir şey olmaz." Dedi.


"Olamaz zaten!" Dedim dişlerimi sıkarak.
Karşılık vermedi. Ve uyudu.

Küçük Luara uyuyunca yanıma koydum ve uzandım. Ama uyuyamadım. Ruhumdaki sızı uyutmuyordu.

Sabaha kadar oradan oraya dönüp durdum. Sabahın ilk ışıklarıyla diğerleri de uyanınca yola çıktık.
Çok bir yolumuz kalmamişti. Herkes sessizce yürürken bir araba bulduk.

"Çalışıyor mu?" Dedi Sansa umutla.

Negan içine girdi ve baktı. Başını olumlu anlamda sallayınca Sansa ve Parlanin bedenini tutan Lori sevindi.

Yiyecekleri arabanın bagajina yerleştirdik. Sonra arabaya bindik. Gale ve Daryl motorla gidecekti.

Yola devam ettik. Lori öne oturdu. Sansayla bende arkaya. Başımı cama dayayıp gözlerimi kapattım. Çok uykum vardı ama uyuyamıyordum.

Luara ağlamaya başladı. Sinirle ofladim.

"Bu çocuk niye susmuyor!" Dedi Negan.
Sansa susturmaya çalışıyordu. Ama boşuna susmayı hiç düşünmüyordu.

"Şu çocuğu sustur!" Diye tersledi Negan.

"Ben mi ağlatıyorum. Susmuyor işte!" Diye bağırdı bu sefer Sansa.

Onları aldırmadan gözlerimi dinleniyordum. Göz kapaklarım cok ağırdı.

Diğerlerinin ne yaptığını, planin ne olduğunu aldırmıyordum.
Negan Daryl takip ediyordu. Eve az kalmıştı. Evim artık neresiyse...

"Şu dediğiniz yere bakmayacak miyiz?" Dedi Sansa.

"Yol üstünde." Diye yanıtladı Lori.

Ana yola tehlikeli olduğu için ara yollardan gidiyorduk. Yaklaşık yarim saate varirdik. Eski evimizin olduğu yeri yoldan ayrıyan bir dere vardı. Oraya gelene kadar gözlerim kapalı durdu. Uyumaya çalıştım. Ama uyuyamadım.

Dereye geldiğimiz de herkes indi. Neganin bana seslenmesiyle Oflayarak gözlerimi açtım ve arabadan indim.

Aylak sayısı fazlaydı.

"Çok fazlalar." Dedi Gale. Her işe o koca burnunu sokuyordu!

"Ayiklanir." Dedi ve dereye girdi Negan. Tam o sırada ayağını bir şey tuttu. Sansa korkuyla bağırınca elim ayağım birbirine girdi. Ama Daryl soğukkanlılıkla okunu çekti. Ve aylaği öldürdü.

"Dikkat edin." Dedi.

"Loriyle Sansa gelmesin. Bakıp geleceğiz zaten." Dedi Gale. Ayda yılda hakli olabiliyordu. Onlar geride kaldı biz yolumuza devam ettik.

Evin oraya geldiğinde evden geriye bir şey kalmadığını gördüm. Her yeri yakmışlardi.

"Ne oldu buraya?" Dedi Negan.

"Bize saldıranlar yakmış anlaşılan." Dedim.

"Düzgün bir hale getirmek için çok çalışmak lazım." Dedi Negan.

"Düzgün bir hale gelmez burasi. Dört bir tarafi aylaklar sarmış. Yaşanmaz." Dedi Daryl.
Dediler ve geri döndük. Arabaya atladık ve kalan yolu sessizce hallettik.
Eve geldigim de bizi isteyip istemeyeceklerini bilmesem de mutlu oldum. Güvenli bir yerdi.

Arabadan indik. Parlanin bedenini Negan aldı. Diğer şeyleri de Lori.

İlk içeri Daryl girdi. Onu gören Tarra elindeki kovayı bırakın Daryla sarıldı.

"Öldün sandik. Hangi cehennemdeydin? Seni aradık!"

Sonra beni gördü. Ama yüzündeki gülümseme gitmedi.

"Demek geri geldin Laura Hanım. Hemde tek parça." Kollarımı iki yana açıp ona sarıldım.

"Hoşgeldin." Dedi tekrardan.

"Hosbulduk." Terra Neganin kucağında olan Parlaya bakti.

"O?" Başımı eğip evet anlamında salladım.
Gömme işlemini yapmak adına arka tarafa geçtik. Orada Zetada yatıyordu.

Yanını Daryl kazmaya başladı. Sonra küreği Negan aldı. Ondan da ben aldim. Ve kazma bitince Parlayi gömdük. Diğerlerinden biraz daha uzaktaydim.

Göz yaşlarım akıyordu. Diğerleri konuşma falan yaptılar ve kısa bir süre sonra dağıldılar. Herkes gidince mezarın başına geldim ve oturdum.

"Söz veriyorum senin gibiler için bu dünyayı daha iyi hala getireceğim. "

Daryl yanıma doğru geldi. Başımda dikiliyordu.

"Gel artık biraz dinlen." Göz yaşlarımı silip "İyileşemeyecek kadar ağır yaralarım." Dedim.

"İyileşir iz kalır ama." Elini uzattı. Elini tutup kalktım.

"Her şey için teşekkür ederim."

"Önemli değil." Dedi. Ve diğerlerinin yanına gittik. Mia koşarak yanıma geldi ve sarıldım.

"Geri geleceğini biliyordum." Dedi.

"Teşekkürler." Dedim. Ve sıkıca sarıldım.

"Hiç gitmemeliydiniz. Daryl Beyi ikna edemedin."

"Mia kızım!" Dedi Hope ve yanımıza doğru gelip sarıldık.

"Nasılsın?" Dedi Hope.

"İyi siz? Abel ve Dean nerede?" Dedim.

Abel ve Dean kovalarla geldiler. Önce Daryla sarıldılar. Sonra bana.

"Hoşgeldin uyuyan güzel."

"Hosbulduk."

"Ölmemişsiniz. Yine birinizi dikmedigim için mutluyum. Ayrıca abini bulmuşsun tebrikler." Dedi memnuniyetsiz bir ifadeyle.

"Sağol." Dedi kısık sesle.

"Bu konuyu da daha sonra konuşacağız. Yemeğe geçelim acıkmış olmalısınız." Diyip eve doğru yürüdük. Yemeğe oturmadan önce temizlenmek istedik.

"Eskiden kaldığınız yere yerlesebilirsiniz Laura ve Lori. Fazladan tek bir odamız var. Ayarlayın işte kafanıza göre." Dedi Tarra.

"Tarra temiz kiyafetler var mı?"

"Getiririm."
Teşekkür ederim eskiden kısa bir süre kaldığım odaya girdim.
Bir süre sonra Tarra kıyafetleri getirdi. Onları alıp duşa girdim. Uzunca süre duş almadığım için vücudum kir yükü olmuştu.
Sırtımı keselemeye başladım ama yaralarım buna izin vermedi. Çok fazlaydilar. Sicak su ne kadar üşümeme iyi gelse de içimdeki buzu kırmìyordu.
Hemencik içimi halledip dustan çıktım.

Islak saçlarıma baktım. Eskiden çok değer verirdim. Onları çok severdim. Şuan ise nefret ediyordum.

Gözümün bir an dönmesiyle çekmecelerden makas aramaya başladım. Bulduğum da ileri geri saçımı kesmeye başladım. Kendime geldiğimde lavabonun içinde kalan saçlarıma baktım. Hepsi gitmişti. Aynadaki görüntüme baktım. Çok kötü değildi. Saçları alıp çöpe attım. Ve oradan çıktım. Diğerleri yemeğe oturmuştu.
Sandalyeyi çekip oturdum. Herkes şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Saçlarına ne yaptın uyuyan güzel?"

"Kestim." Dedim kısa ve net.

"Neden çok güzellerdi?" Dedi Tekrar Dean.

Cevap vermeden sıcak sütü yuduladim.
Diğerleri çok üstüme gelmemeleri gerektiğini anladıkları için kendi konuşmalarına geri döndüler.
Başımıza gelenleri anlatiyorlardi.

Yiyecekler ise boğazıma diziliyordu. Her yeni bir lokma midemi bulandırıyordu.

"Afiyet olsun." Diyip Masadan kalktım.

"Nereye? Hiç bir şey yemedin." Dedi Hope. Galiba artık beni kabul etmişti.

"Canim istemiyor." Dedim ve eve girdim. Önce mutfaktan soğuk bir su alıp sonra odama geçtim.
Yatağa uzandım gözlerimi kapattım. Uyumam lazimdi.
Ama bir kabusla uyandım. Her şey döngü gibi tekrar ediyordu. Doğrulup sırtımı başlığa dayadım.

Kapı çaldı. Gir Dedim.
Gelen elinde tepsiyle Tarraydi. Her zaman ki gibi yine yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

"Nasılsın?" Dedi.

Umursamaz, soğuk ve eksi bir sesle "İyi. Sen?" Dedim. Yanıma oturdu ve elindeki tepsiyi dizlerimin üstüne koydu.

"Gittiğin de böyle değildim."

"Gidenle gelen kişi aynı değil."

"Ne yaşadın bilmiyorum. Ama onu hallettmezsen o dağ gibi büyür gider. Canin daha çok yanar."

"Onların çenesi düşük. Ne olduğunu anlatmışlardir."

"Onları boş ver. Ve eğer için rahat edecekse buradaki kimse Galeyi sevmiyor. Onu sevmediğin çok belli."

Gülümsedim. "Onu bir karış suda boğmama tek engel Daryl."

"Hadi yemediği ye. Güçlenmen lazım. Hayat uzun."

"Yarıne çıkacağımızi nereden biliyorsun?"

"Yalnızca bir tanrı var ve adı Ölüm. Ölüme tek bir şey söyleyebiliriz, o da Bugün değil."

"Bugün değil." Dedim kısık sesle.
Ve bir elma dilimini alıp yedim.

Yemesem Tarranin bu tabağı kafama geçireceğine emindim. Tabak bitince boş tabağı da alıp beni yanliz birakti. Bende tekrar yatağın içine girdim.

Tüm gün çıkmayacaktim.

Continue Reading

You'll Also Like

3.7K 621 28
ISTEK ALIMLARI AÇIKTIR !Diğer tasarım kitapları istek alımına kapalıdır! Şartlar gerçekleştiği sürece tasarıma başlanır! Alımlar kısıtlıdır! Bölüm...
975K 47.6K 70
0545 *** ** **: Hanımefendi şemsiyeniz bende kalmış Siz: Pardon tanıyamadım? 0545 *** ** **: Kader Ortağın 0545 *** ** **: Ruh Eşin 0545 *** ** **: v...
156 60 5
Bu hikaye; sıradan bir günde rastlantılar ve talihsizlikler sonucu katil olmuş birinin hikayesini anlatıyor. Öldürmeye devam edecek mi? Yakal...
2.9K 351 11
O kadar uzun süre beklemişti ki sevgilisini, okyanusu kalbine gömmüştü. Oysa Arın onu terk edeli uzun zaman oluyordu