Poyraz: Günaydın :)
Görkem: Günaydın Poyraz
Poyraz: Nasılsın?
Görkem: Şu an iyiyim. Sen nasılsın?
Poyraz: İyi oluşumuz aynı zamanlara denk geliyor o zaman
Poyraz: Güne seninle başlamak çok güzelmiş
Görkem: Seninle de. Gerçi ben daha önce de denemiştim bunu malum :)
Poyraz: Of özür dilerim tekrardan; ama beni anladın artık bence
Görkem: Evet, ben senin gerekçelerinle öyle davranmazdım ama anladım seni de sorun yok.
Poyraz: Neden? Ne yapardın yerimde olsan
Görkem: Kalbimin kırılmasından korkmazdım, uçurumdan atlarım gerekirse. Heyecanı yeter
Poyraz: Ben bi heyecan mıyım sadece
Görkem: Hayır hayır Poyraz asla, seninle ilgili niyetim belli,hayatımda istiyorum. Sana ait olmak istiyorum.
Poyraz: Ben de hayatımda olmanı istiyorum, çok hem de.
Görkem: Bunu duymak güzel
Görkem: Ama kötü adam ilan edilmiş taraf sen olsan ben vazgeçmezdim,onu diyorum sadece
Poyraz: hımm bad boy sever misin
Görkem: aynen yavrum liseden kalma alışkanlık işte ya sorma :)
Poyraz: Ben tam tersiyim ama
Görkem: Evet bu da çok çekici geliyo. Psikoloğum olsan o koltukların üzerinde çoktan...
Poyraz: Görkeeem! artık koltukları eskisi gibi göremiyorum teşekkürler
Görkem: Çoktan oturup bütün sırlarımı dökerdim öyle güven veriyosun demek istemiştim ama sen biraz... :)
Poyraz: Defol ya
Görkem: asfsgsgshdh
Poyraz: Sahnen var mı akşama?
Görkem: Gelmek mi istiyosun? Var evet. Hem şöyle alıcı gözüyle bi bakarsın bana malum yeni tanışıyoruz
Poyraz: Ben ve onlarca kişi bakıyoruz alıcı gözle🙄 bazıları da müzik falan takılıyo işte
Görkem: Mesleğime müzik falan deyişin :)
Poyraz: Ne kadar iyi olduğunu kaç saattir duymadıysan artık, sabah sabah ihtiyaç doğmuş gibi.
Görkem: Senden duysam yeter. Bi de ünlü yapımcılara da hayır demem tabi
Poyraz: Çok iyisin, sahnede karşı koyulmaz duruyosun. Seni sevgilim olarak izlediğimde ne yaparım bilmiyorum acaba mekanı mı kapatsam
Görkem: Sevgilimin beni izlemesi... Bekliyorum o günü
Görkem: Ayrıca dur ya kıskanıyo musun yoksa sen beni? Şu işi bırakmam mümkün değil malesef, evlenince belki :)
Poyraz: yoo kıskanç değilim ben aksini iddia edenler olsa da 🙄
Görkem: Doğru, sen hiç kıskanç değildin unutmuşum
Poyraz: Benimle ilgili hiçbir şeyi unutma Görkem
Görkem: Senin bu kendini kasmayan halin çok fenaymış yalnız ha, hoşuma gitti.
Poyraz: Evet daha aktifimdir aslında
Görkem: Biliyorum aktifliğini de...
Poyraz: Erekte halde seans yaptırma bana sus
Görkem: Hımm sen başlattın ama. ben neyse ki evdeyim dirty talk için müsaitim yani. Tutma kendini :)
Poyraz: Ben gideyim de biraz mantıklı falan davranayım ya olmayacak böyle
Görkem: Çık bi hava al sen
Poyraz: Görüşürüz
Görkem: Göürüşürüz güzelim
Yüzünde geniş bir gülümsemeyle mesaj ekranından çıktı Görkem ve gerindi yattığı yerde. Dün zihinsel ve bedensel açıdan oldukça zor bir gün geçirmiş olmasına rağmen keyifli ve dinlenmiş hissediyordu bu sabah.
Poyrazla konuşarak kaldırdığı soru işaretlerinin son zamanlarını nasıl işgal edip hayatını çekilmez hale getirmiş olduğunu düşündü ve hafiflemeyi hissetti içindeki.
Aralarında olan ve isimlendiremedikleri şeye sıfırdan başlama ve yavaşca ilişkiye dönüştürme kararlarının ilk günündeydiler ve Görkem yoğun duygular beslediği adamın kendisinden kaçmadan attığı hevesli adımların keyfini yaşıyordu ilk kez.
Kıskançlık soslu minik atışmaları ve Poyrazın tatlı kaprislerinden de aşırı zevk aldığını inkar etmiyordu ama böylesi en mutlu edeni olmuştu onu. Yüzündeki gülümsemenin sebebi Poyraz ve sıcak tavırlarıydı bu sabah.
Poyraz'dan gelen o küçük işaretleri toparlamak zorunda kaldığı, en çok da kendi duygularının peşinden gittiği süreçten pişman değildi ama bu dönemde Poyraz'ın boğuşmak zorunda olduklarını düşününce içini bir sıkıntı kaplıyordu.
Milyonlarca insanın yaşadığı şehirde Gökçenin Poyraz'a denk gelişi ve onu bir nevi zehirleyişi büyük şanssızlıktı. İkisinin o gece barda karşılaşması ve ofislerde komşu olmaları nasıl güzel bir tesadüfse tam aksileri de mümkündü işte hayatta.
Ama şöyle de bir nokta vardı ki her şeye rağmen Poyraz gidememişti Görkemden. Her prensibiyle savaşmış kendi doğrularıyla mücadele vermişti adam. İçini ısıtıyordu bu gerçek Görkemin. Onları daha mutlu ve huzurlu günlerin beklediğini düşünerek umutla doldu içi.
Evde daha fazla durmak istemediğine karar vererek giyindi ve Poyrazı görmek için ofise doğru yola çıktı.
Görkem: Kahve içelim mi?
Poyraz: 15 dakikaya bi randevu var yetişemem ki. Off çok üzgünüm şu an
Görkem: Biliyorum Canan'a sordum takvimini. Elimde kahvelerimizle balkondayım o yüzden. gel hadi
Poyraz: Nee süpersin, geliyorum :)
Koşarcasına balkona çıkarken onu görecek olmanın heyecanı ve yaptığı jestin güzelliği içini bir mutlulukla doldurmuştu. Bulutlu havaya rağmen dünya ışıl ışıl görünüyordu Poyraz'a.
Sevdiği adamı yan balkonunda görüp ona doğru ilerledi ve en yakın olacağı şekilde konumlandı ofisinin balkonunda.
Aralarındaki duvarlara rağmen gerçekten de en yakın halleriydi bu. Gizlenen hisler, kaygılar ve düşünceler yokken çıplak iki ruh sadece kalplerinin sesini dinliyorlar ve böylelikle birbirlerine iyice çekiliyorlardı.
"Yağmur yağmadığı için ne alacağımı bilemedim" dedi Görkem kahveyi işaret ederek. "Umarım seversin"
"Yağmur ve toffee nut latte unutmadım" diye göz kırptı
"Detayları unutmayışından hep etkilendim biliyo musun" dedi Poyraz samimi bir şekilde.
"Hafızam bir işe yaramış yani" dedi adam kahvesinden bir yudum alıp
Görkem "Başka nasıl etkiliyorum seni ipucu versene bana biraz" diye çapkın bir bakış attı ona. Etkileyiciliğinin farkında olan flörtöz hali devredeydi yine.
"Sadece nefes alışın bile olabilir" diye güldü Poyraz
Görkem "Hızlı hızlı ve altındayken mi mesela?" diye fısıldadı ona muzip bakışlarıyla.
Öksürmeye başlayan Poyraz'a endişeyle baktı ardından.
"İyi misin?"
"Kahve boğazıma kaçtı amına koyayım" diye söylendi Poyraz.
Görkem onun iyi olduğundan emin olunca gülmeye başlayıp elleriyle teslim olma hareketi yaptı.
" Pardon şakaydı. Hem travmalarımıza gülmeliyiz değil mi?"
" Çok komikmiş Görkemcim, gördüğün gibi ölüyodum gülmekten"
" Kusura bakma güzelim ya" dedi içten gülümsemesiyle
" Travma sebebi miyim ben yoksa?" kaşlarını çatarak ona baktı bu kelimeye takılan Poyraz. Endişeli bir hali vardı.
"Travma derken şaka tabii ki. Yalnız egom biraz kırılganmış ben de bilmiyodum. İlk kez reddedilmiş olabilirim. Ama sadece ego yapmak değildi çok istiyorum seni, benzer hislerin yok diye hayal kırıklığına uğradım"
" Benzer hislerim var Görkem,daha fazlası da vardır hatta bence."
Uzanıp elini tuttu Görkem ve hızlıca kaçamak bir öpücük kondurdu. Poyrazın soğumuş ellerinde bir kor etkisi yaptı öpücüğü. Sevdiği adamın ona attığı bu adım ve günler sonra ilk temas çok iyi hissettirmişti sarışına.
Bir süre sessizce bakıştılar, yoğun duygular bakışlarından birbirlerine geçer gibiydi adeta. Sessizliği Poyrazın çalan telefonu bozdu.
"Görkem, malesef işe dönmem lazım" dedi adam büktüğü dudaklarıyla.
"Seninle olmak çok güzeldi kahve için de teşekkür ederim"
" Rica ederim, benim için de çok güzel anlardı. Gerçek senle olmak iyi hissettiriyor. Akşam geliyorsan ön masayı ayırayım, kulisim zaten sadece senin" diye ona baktı adam ümitle.
" Yerini mesaj atarsın. Gelirim, çok özledim seni izlemeyi."
" Ben de beni izlemeni özledim güzelim. Tüm şarkılarım sana Poyraz, unutma bunu"
"Unutmam" diye gülümsedi ona ve yüzündeki gülümseme uzun süre silinmeden ofise girdi. Ne zamandır bu kadar huzurlu,mutlu ve tamamlanmış gibi hissetmemişti kendini.
Ruhumda sözü geçen aklımda her gün gezen biri var
Çekip giden iz bırakan anlatamam saklı olan gizli kalan
Biri var biri var
Onu çok sevdiğim her halimden bellidir aslında
Bunu hep saklasam da
Kalbimden tenime değen olmadı
Yar senden derine inen olmadı
Yar kimse yerine yerine sığmadı
Bin derdin birine derman olmadı yar