Kara Olay(Gay)+18

By Bendis22

153K 8.8K 1.6K

Yıl 2049'da meydana gelen bir salgında kadın nüfusun büyük çoğunluğu öldü, erkek nüfusun yarısından fazlası s... More

TANITIM
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.5

1.4

2.1K 162 51
By Bendis22

İyi okumalar aşklarım🌸

Kapıyı açmasını umduğunun aksine Sertuğ babam açtı. Serter babam açmış olsa Reha için biraz daha avantajlı bir durum olacağını düşünmeden edemedim.

Zihnimden geçen bu düşünceye rağmen içeriye adım attım, hızlıca. Kendimi Sertuğ babamın kollarına bıraktım. Bana sıkı sıkı sarılırken gözlerimi yumdum. Ben de ona sıkı sıkı sarıldım.

Hem Sertuğ babamı hem de Serter babamı ne kadar özlediğimi anlatmaya benim kelime dağarcığım yeterli gelmezdi. Hafifçe geri çekildiğimde ellerini iki omzuma koyup beni baştan aşağı süzdü, Sertuğ babam.

Bu bir çeşit hasar kontrolüydü. Artık bu huyuna alışmıştım. Kilo almış mıyım, vermiş miyim, bir yerime bir şey olmuş mu diye bakıyordu.

Bir şeyim olmadığına kanaat getirmiş olacak ki, omzumdaki ellerinden birini çekerek beni içeriye doğru çekti. Hemen arkasında gözleri dolu dolu olmuş bizi izleyen Serter babamı gördüm. Kollarımı açıp ona yaklaştığımda beni kendine çekmesi saniyeler bile almadı. Benden birkaç santim kısa boyuyla kollarını belime dolamıştı. Bende kollarımı omuzlarına doladım.

Arkamda Reha'nın öylece dikilip etrafa bakındığını tahmin edebiliyor olsam da Serter babamdan kopamadım. "Bebeğim benim!.."

Serter babamın kendine has, pamuk şekeri andıran kokusu burnuma dolarken belimde bir el hissettim. Çok kısa bir anlığına...

Hissetmem ile yok olması bir oldu. Serter babamdan usulca ayrılırken arkama baktım. Tam arkamda duran Reha ile elin onun olduğunu anladım. Ne olduğunu anlamayarak yüzüne baktığımda Sertuğ babam ikimizin arasına girerek kolunu omzuma attı. Beni kendiyle birlikte salona yöneltti.

Neler olduğunu anlayarak hafifçe gülümsedim, kendi kendime. Ve bunu anlayan tek kişinin ben olmadığımı fark etmem de uzun sürmedi. Benim gibi gülümseyen Serter babamla göz göze geldik. Yüzümdeki gülümseme büyürken Sertuğ babama bu durumu çaktırmamaya çalıştım.

Serter babamın geride kalmasıyla onun Reha ile ilgileneceğini bilerek aklım arkada kalmayarak Sertuğ babamla hareket ettim.

"Sana baban bir sürü şey yaptı. En sevdiğin yemeklerle doldu içerisi. Yardım edeyim, diye içeri girdim. Bana yemek yaptırırken kendi yeni yemeklere girişti." Bana Serter babamı şikayet eden Sertuğ babamla kendime artık engel olamayarak gülmeye başladım.

Sertuğ babamın da gülmeye başlaması uzun sürmedi. Her ne kadar Serter babamın bana yemek yapmış olmasına söylense de, eğer yapmasaydı mutfağa girip -yapması Serter babamın yapmasından uzun da sürse, biraz daha zor bile olsa- kendisinin de yemek yapacağını biliyordum.

Bunlar hep laftaydı. Bana ikisi de kıyamıyordu.

Sertuğ babamla kısa bir süreliğine mutfağa girdiğimizde beni içeri çekti. Beklemediğim bu hareketle hafifçe sendeledim ama babam yanı başımdaydı düşmem gibi bir durum söz konusu bile olmadı. "Somay'ım... her ne kadar aranızda uyum bile olsa bu Reha ile kalmanı gerektirmez."

Şaşkınlıkla babama bakıp kolundan çıktım. Göz ucuyla kapıdan tarafa baktım, Serter babam ve Reha yakınlarda mı görebilmek için. "Ne demeye çalışıyorsun, baba?"

"Bak, biz Serter babanla çok mutluyuz. Birbirimizi bulmamıza uyumumuzun katkısı da gerçekten büyüktü. Belki yine bulurduk birbirimizi, ama bu kadar hızlı güvenemezdik birbirimize. Daha uzun bir süreçten geçerdik. Ama bunlar demek değil ki, sen Reha'yı sevemesen de ya da sana iyi davranmasa da onunla kalmak zorundasın. Reha'yı hiç tanımıyorum. Hakkında bir şey diyemem, sana. Sadece onunla mutlu olamazsan kendini zorlamana gerek yok. Biz hep buradayız, babanla. Her zaman, her zorlandığında dönebilirsin." Sertuğ babamın sözleri beni duygulandırdığı için ağlamamak için sağa sola baktım, hafifçe.

"Baba..." Sesim biraz titrek çıktığında sustum, bir anlığına.

"Teşekkür ederim. Her zaman dönebileceğimi biliyorum ama Reha bana çok iyi davranıyor, baba. Evet, biz de çok kısa zamandır tanışıyoruz. Yine de aramızda uyumdan fazlası var, gibi." Bunları derken biraz utanmış olsam da babamın yüzünde mutlu bir ifade belirdi. Rahatlamış duruyordu.

Bana doğru bir adım atım beni kollarına çekti. Sıkıca sarıldığında, bende babama sıkıca sarıldım. Başımı yavaşça omzuna yasladım.

"Her zaman yanındayız, oğlum." Gözlerimi yumduğumda bir iki damla yaşın yanaklarımdan aktığını hissettim ama aldırmadım. Serter babamın yüksek sesine kadar öylece durduk.

"Sertuğ! Çocuğu ağlatmışsın!" Gözlerimi açtığımda kapının eşiğinde durmuş ve ellerini beline koymuş kaşları çatık Serter babamı gördüm. Onun bu görüntüsüne hafifçe gülerken Sertuğ babamla ayrıldık. Sertuğ babam, durumu açıklamak için tıpış tıpış Serter babamın yanına giderken endişeli bakışlarla içeri dalan Reha'yı gördüm.

Geniş adımlarla bana yaklaştığında bir eliyle hafifçe çenemi tuttu. Endişeyle bana bakmayı sürdürüyordu. "Somay, neden ağladın?.."

Ellerimle yanaklarımı sildim. "Önemli bir şey değil, endişe etmene gerek yok. Babamla biraz duygusallaştık, sadece."

Sanki dakikalardır nefesini tutuyormuş gibi nefesini verdi. Çeneme koyduğu eli gözümün altına kaydı. Baş parmağıyla gözümün altını yumuşakça sildi. Diğer elini de yüzüme getirip o elini de diğer göz altım için kullandı.

Yüzüme dikkatle baktıktan sonra usulca gülümsedi. "Hiçbir şey seni ağlatmasın istiyorum, Somay. Sıradan bir duygusallaşma bile olsa gözlerinden yaş gelmesine dayanabilecek gibi değilim."

Gözlerine bakarak hafifçe gülümsedim. Her hareketi ve sözüyle kalbimi ısıtmayı başarıyordu, bu adam.

Sertuğ babamın öksürük sesiyle Reha yavaşça bir adım uzaklaştı, benden. Fakat bu sefer ben ondan uzaklaşmak istemiyordum. Tereddüt etsem de elimi uzatarak eline dokundum. Elini tutmak istiyordum.

Benim aksime hiçbir tereddüt etmeden elini açtı ve elimi tuttu. Parmaklarımızın birbirine dolandığını hissettiğimde göz ucuyla birleşmiş ellerimize baktım. Henüz her şey bizim için çok yeniydi, yine de hiçbir şey yabancı hissettirmiyordu.

Babalarımın arkasından salona döndük. Yan yana oturduğumuzda ellerimiz hala birleşikti.

Babalarımın Reha'yı ailesi, işi, önceki eşleşmeleri hakkında sorguya çekmelerinin ardından konu benim çocukluk anılarıma geldi.

Tabi, bu konuyu açan kişi Sertuğ babam değildi. Serter babam çocukken yaptığım tuhaf tuhaf hareketlerden bahsederken göz ucuyla Reha'ya baktım. Çok huzurlu duruyordu, benim çocukluk anılarımı dinlemekten hiç sıkılmışa benzemiyordu.

Sonunda Serter babam yemeklerin soğuduğunu hatırlayarak hepimizi apar topar kaldırıp masaya oturttu.

Sertuğ babama oturmasını söylese bile, Sertuğ babam da onun hemen arkasından yardıma gitti. Serter babamın yorulmasını istemiyordu.

Göz ucuyla Reha'ya baktığımda masada hafifçe yana dönmüş ve masaya dirseğini koymuş bir şekilde beni izlediğini gördüm. Bana baktığını görmemle göz ucuyla bakma olayından vazgeçerek ondan tarafa döndüm.

Masaya aynı Reha'nın yaptığı gibi dirseğimi dayadım. Elime yaslandım. Onu taklit ediyor olmama usulca güldü. Ama sesini çıkarmadı. Dikkatle bana bakmaya devam etti, ben de ona...

Babalarım gelene kadar sessizce birbirimizi izledik. Belki de ilişkimizde böyle de olabilirdik. Birlikte paylaştıkları sessizlikte huzur bulan iki insan.

Babalarım geldiğinde ikimiz de masaya doğru dönsek de Reha'nın yanımda olmasının benim üzerimde yarattığı farklı bir his vardı.

Yemek boyunca Serter babam tabağıma bir şeyler dolduruyor, kısa bir an bile yemediğimi fark ettiğinde ağzıma yemek uzatıyor, bir yandan da sürekli olarak Reha'ya bir şeyler soruyordu. Yemek sonunda benim bile ilk defa duyduğum birçok şey öğrenmişti. Keza bende öğrenmiş olmuştum.

Sertuğ babam ise yalnızca ara sıra sohbete dahil oluyor, göz göze geldiğimizde bana samimi bir şekilde gülümsüyor, çoğu zaman ise Serter babama yapışık bir şekilde oturmakla yetiniyordu.

Her şeye rağmen ikisi de Reha'ya karşı iyimser duruyordu. Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlardı, Reha da bilmiyordu. Ama ailem benim her şeyimdi. Reha ile tanışmış olmaları beni mutlu ediyordu.

Yalnızca onların Reha'yı sevmesini değil, Reha'nın da onları sevmesini istiyordum. Serter babamın biraz da olsa ölmüş olan doğurgan babasının yerini doldurmasını...


Bir sonraki bölüm görüşürüz! Çok öpüyoruuum >3<

Continue Reading

You'll Also Like

4K 476 37
Yiğit efe aşık olursa Not: Hikaye YiğZey olarak yazılmıştır
453K 24.4K 50
Beklemediği bir anda hamile kalan Derin, bebeğinin babasının piskopat bir mafya olduğunu öğrenince ne yapacak? Peki piskopat mafyamız Barlas bebeğini...
514K 27.1K 34
81 milyon alem vardır. Biz sadece belli başlı olanları biliriz. Melekler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, cinler ve şeytanlar. Peki ya bilmediklerimiz...
154K 660 13
Fantezi Hikayeleri (Bilimkurgu - Fantastik - Doğaüstü)