❗Yorum yapmayı unutmayın yavrularım❗
Kafamı telefona gömüp bade'nin cevap vermesini bekliyordum, dudağımda kocaman sırıtışla...
İki parmağını çenemin altında hissettim
Hafifçe kafamı kaldırdı telefondan, dönüp ona baktığımda kafasını yana eğmiş beni izliyordu tatlı gülümsemeyle.
"Benimle de ilgilensen mi artık diyorum?"
"Pardon, dalmışım yine ben"
Cevap vermeden telefonu elimden alıp orta konsola koydu üzerime eğilerek, nefesleri dudağıma çarpıyordu o kadar yakınlaşmıştı yüzüme.
Eli çenemi bırakmıyordu üstüne üstlük tutuşu sertleşiyordu gittikçe....
Nefesini dudaklarımda hissettiğimde istemsizce kapanıyordu gözlerim, dudaklarımdan vazgeçip önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına bırakarak dudaklarını bu sefer kulağıma yaklaştırdı.
Sağ eli çenemi tutup istediği yöne yönlendirirken aynı zamanda sol eli de bacağımın çıplak olan yerlerinde dolaşıyordu
Uzun parmakları rahatsız etmeyecek kadar baskı uyguluyordu bacağımın etine...
Kulağıma çarpan fısıltılı sesi beni rüyadan uyandırmıştı adeta
"Benim hediye'm nerede peki?"
Sesi içimin derinliklerinde yankılanmıştı sanırım, baştan aşağı vücudumun titremesine sebep olmuştu çünkü...
"Kar....ahhh...."
Tam konuşacakken sözümü yarıda bırakıp dudaklarını boynuma bastırıp ardından dişlerini batırmıştı etime...
"Karşında duruyor hediyen"
Boynumu bırakmadan olduğu yerde sırıtmıştı bunu duyunca, bacağımdaki eli de kim olduğunu hatırlayıp beni inleticek kadar sert sıkmıştı uyluğumu....
"Gidelim artık özgür herkes bize bakıyor!"
"Bırak baksınlar, ben daha istediğim hediye'mi almadım bile"
Bunun ardından boynumdan uzaklaşıp öfkeyle dudaklarıma yapışmıştı bir saniye bile telef etmeden...
Dudakları dudaklarıma dili de dilime işkence ediyordu adeta, bu kadar sert öpüşmezdi genelde ama benim de hoşuma gitmiyor değildi
Bu durum...
Dili ağzımın içinde dans ediyordu yavaşça, bir saniye bile ayrılmıyordu dudaklarını benden.
Alt dudağımı dişleri ile yakalayıp çekiştiriyordu... Ancak acıdan inlediğimde bırakma gereği duymuştu dudağımı.
Son bir kes kısa bir öpücükle tamamlamıştı serüveni...
Koltuğuna yaslanıp arada gözünün kenarıyla bana bakarak arabayı kullanıyordu, bazen o uzun kalem gibi parmakları direksiyonu kavradığında içimde bir şeyler eriyordu resmen...
Bakışları yoğunlaşmıştı bana karşı, tum vücudumu baştan aşağı analiz ediyordu her seferinde...
Arabayı kullanırken yine bir eli uyluklarımda gezinmeye başladı, bu sefer arsızca uyluklarımın üst kısmına kadar ilerliyordu elbiseyı yavaş yavaş yukarı sıyırarak....
"Sanırım eve kadar sabrım yetmeyecek"
"Özgür az kaldı zaten, beni de heyecanlandırıyorsun"
"Heyecanlan yavrum zaten heyecanlanınca çok tahrik ediyorsun beni...yüzünün kızarması sesinin titremesi bana neler yapıyor bir bilsen..."
"Ahh..... Öyle miii? Çok mu tahrik ediyorum seni?
Bu hoşuna mı gidiyor?"
Alt dudağımı ısırıp bende elimi yavaş yavaş onun uyluğunda dolaştırmaya başladım, kırmızı ojelerim siyah pantolonuna çok yakışıyordu, hiç utanmadan elimi şişmiş aletinin üzerine koydum ve pantolonun üzerinden okşamaya başladım...
O kadar sertleşmişti ki pantolonu yırtacak gibiydi...
Hırıltıyla birleşik bir inleme fırladı dudaklarının arasından
Bunun karşılığında hırslanıp uyluğuma daha sert batırdı parmaklarını...
"Sen nasıl bir şeysin böyle? hiç bir zaman tahmin edemedim seni...
En küçük şeylere kızarıp utanıp tüm vücudu titreyen zavallı bir kız mı?
Yoksa arsız ve sikilmeye muhtaç küçük yaramaz bir kız mı? Hangisi?"
Karşısında sadece kıkırdayıp koltuğuma yaslandım, Aniden evin yolundan çıkıp ara yolların birine girdi... Bir süre daha ilerledikten sonra ölüm sesizliği olan karanlık ağaçların altında bir yerde durdurdu arabayı sonunda.
"Özgür sen ciddisin?"
"Hiç olmadığım kadar hemde...
Gel buraya...."
Bunu demesiyle boğazımdan tutup kafamı kendisine yaklaştırması bir oldu,tüm vücudum sarsılmıştı bu hareketiyle, hiç zaman kaybetmeden dudaklarını bastırdı yanıp tutuşan dudaklarıma, düzensizce öpüp yalamaya başladı dudaklarımı...
Nefes almama bile izin vermiyordu...
Dili hem dudaklarıma hem ağzımın içine hükm ediyordu resmen.
Öpücüklerini dudağımdan ayırıp sırayla dudağımın kenarına, çene hattıma, boğazıma ve en son köprücük kemiğime kadar sürükledi sakince....
Yalayıp can acıtmayacak kadar ısırıyordu istediği yerleri.
Bense elimden sadece inlemek geliyordu dudaklarının altında...
Sızlanıp parmaklarımı saçlarına geçirdim dayanamayıp...
"Özgür..."
"Hım? Söyle güzelim..."
Bir saniyeliğine durup cevapladı beni, hayret hiç cevap vermezdi bu durumlarda...
Kendini öyle kaybederdi ki sesimi bile duymazdı bazen....
Saçlarını daha fazla kavradım parmaklarımın arasında konuşmadan önce...
"Arsızca konuş benimle lütfeeen, sırılsıklam olmak istiyorum senin için"
"Şuan daha hiçbir şey yokken bile sırılsıklam olduğundan eminim"
"Öyleyim evet, senin yüzünden her zaman öyleyim...."
Cevabım hoşuna gitmiş olmalı ki dişini daha sert batırdı olduğu yere, buda benim acıdan geri çekilmeme sebep olmuştu istemsizce....
Bu durumu umursamadan elini bacağımdan elbisemin askısına varana kadar yol boyu tenimde dolaştırdı
Askıyı çekiştirip göğüsümü açığa çıkartmayı başardı sonunda
Bu sefer göğüs ucumu parmaklarının arasında deli gibi sıkıştırmayı tercih etmişti yemek yerine... Gittikçe daha sert sıkıp kafasını kaldırıp tepkimi izlemek istedi bunun karşılığında ve benim arkaya yaslanmış kafamı ve inlememi tutmak için alt dudağımı dişlerim ile sıkıştırmamı görünce tatmin olmuştu ki haince sırıtıyordu gözlerime bakarak.
"O kadar sexy görünüyorsun ki şu an"
Kafasını göğüsüme gömüp kızarttığı ucunu diliyle yatıştırmaya çalıştı, sertçe emip yalıyordu bunu yapmaktan hiçbirzaman doymayacakmış gibi...
"o küçük deliğinin zonkladığından eminim bile, öyle değil mi?"
"Öyle...tam anlamıyla öyle, özgür seni istiyorum lütfeeen" diye sızlandım yine onun acımasızca bakışlarının altında...
"Şşşşş...sakin ol, sana istediğinden fazlasını vereceğim bundan emin ol....
Şimdi benim için ne kadar ıslak ve kaygan olduğunu kontrol edelim hm? Ne dersin?"
Hiç düşünmeden sanki konuşmayı unutmuşum gibi kafamı sallaya bildim sadece, dokunuşlarının altında beynim eriyip gidiyordu her seferinde....
Eli yavaş yavaş uyluklarımdan yukarı doğru kayıp bacak arama kadar sürükleniyordu ta ki külotumu bulana kadar
İki parmağını külotun uzerinden hasas noktama sürtüp dalga geçiyordu adeta
Ben inledikçe sanki daha fazla hırslanıp bana eziyet etmek için parmaklarının hareketlerini
Yavaşlatıyordu...
Hasas noktamı aşağı yukarı olacak şekilde okşaması beni deli ediyordu, sanki içimde birşeyler eriyip külotuma damlıyordu...
"Sırılsıklamsın, bu kadar çok mu istiyorsun?
Baksana külotunu mahvetmişsin"
İki parmağını külotun altına geçirip çekip esnetip birden bırakmıştı, ıslak külot hasas noktama çarpınca yerimden hafif fırlamıştım ağzımdan kaçan küçük bir inlemeyle...
"Aç bacaklarını..."
Ben uyuşuk bir şekilde bacaklarımı aralamıştım birbirinden ama beğenmemiş olmalı ki homurdandı sertçe...
"Daha geniş"
Eli dizimden tutup kucağıma kadar kaldırmıştı bacağımı, istediği kadar alan oluşturduğuna göre nefesini dışarı verip iki parmağıyla külotu kenara çekip bu sefer çıplak tenime eziyet etti...
Hasas tenim o kadar ıslaktı ki parmaklarını aşağı yukarı yapınca kayıp aralara giriyordu rahatlıkla
Artık inlemelerim o kadar yükselmişti ki buna bayılan özgür bile itiraz etmeye başladı...
"Şşşşşş....daha hiç bir şey yapmadım, herkesi buraya toplamak mı istiyorsun?"
Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı hayır anlamında yana salladım...
Parmaklarını aşağı doğru kaydırıp girişimi bulunca bir ses çıkartmamak için avucumu dudaklarıma bastırdım bu sefer...
Orta parmağı girişimin etrafında dolaşıp dalga geçiyordu resmen...
"Söylesene, istiyormusun bunu? Birilerinin gelip seni bu halde görmesini? Hım?
Arabamın koltuğuna damlattığını görmelerini istermiydin? "
Parmağı girişimin etrafında hızlıca gel git yapmaya başladı, sanki bana daha fazla işkence etmek için parmağının mutlaka içeri girmemesine dikkat ediyordu özgür...
Islaklığın sesi, parmaklarının hızı beni mahvediyordu, kafamı koltuğa yaslayıp hiç birşeyi umursamadan sızlanıp inliyordum...
Koltukta resmen kıvranıyordum zevkten
"Cevap ver bana..." Diye Öfkeyle homurdandı yaptığı işe bir saniye bile ara vermeden
"Evet, evet istiyorum...beni ne kadar iyi becerdiğini öğrenmelerini istiyorum..."
O halde iken bu kadar uzun bir cümleyi bir araya toplaya bilmem gurur vericiydi....
Orta parmağını girişime yarım yamalak sokup çıkartıyordu hızlıca, amacı sadece beni kızdırmaktı, beni zevkin yari yolunda bırakmaktı...bundan deli gibi zevk alıyordu, doruğa ulaştırıp bir türlü işi tamamlamamak, yalvartmak istiyordu beni...
"Baksana şimdiden titriyorsun, bir tek parmağımla boşalacak kadar zavallısın öyle mi?"
Baş parmağı klitorisimi ovuştururken orta ve işaret parmağını birden içeri sokmuştu, bunun acısıyla inleyip geri çekildim...
"Ahh...çok mu canın yandı?Üzgünüm prenses hiç nazik davranamam şu an"
Parmaklarını içeride hareket ettirdikçe vücuduma sıcaklık yayılıyordu sanki, artık iki parmağına da alışmıştım ve acı yerine zevk dolaşıyordu damarlarımda...
İşaret parmağımı dişlerimin arasında sıkıştırdım çok fazla ses çıkarmamak için
Nefeslerim düzensizleşmeye başlamıştı, kasıklarımda titremeler başlamıştı bile...
Özgür kıvranmalarımı izleyip zevk ile devam ediyordu parmağını içeride dolaştırmaya...
Çok yaklaşmıştım, boşalmak istiyordum ama bunu ona söylersem hayatta izin vermezdi boşalmama...
Uzun parmakları her içeri dalışında kayganlığın ve içerinin sırılsıklam olduğundan dolayı tatmin edici sesler yayılıyordu etrafa ve bu tek başına bile beni doruğa taşıya bilirdi...
Artık özgür de kendini kaybetmişti ve benim ile beraber o'da inliyordu erkeksi sesi ile, parmaklarını hızla içeride iki yana sallıyordu...
Artık dayanamaz hale gelmiştim, kendimi kontrol edemiyordum, ona söylemeden boşalmak istiyordum, bu zevki yaşamak istiyordum...
O hızlandıkça benim gözlerim devrilmeye başladı ve elimi ağzıma bastırarak tüm inlemelerimi ağzımda boğmuştum, Zevk ve tutku damarlarımda kan gibi dolaşıyordu adeta, daha önce hiç bu kadar hat safhada yaşamamıştım doruğu....Boşaldığımı belli etmemeye çalışsam da kalp ritmim normalinden çok üstte atıyordu ve neseflerim hızlıydı....
"Şuna bak!! birden bire neden bu kadar ıslandın? Elim sırılsıklam oldu"
Gözlerimi kapatıp dişlerimle alt dudağımı yakaladım, konuşacak halde değildim...
Hala kalp ritmim normale dönmemişti
"Bir dakika, bir dakika....yoksa sen?...
Sen boşaldın mı??"
Şaşkınlıkla bana bakıyordu, elini bacak aramdan çekip peçeteyle temizledi aynı zamanda...
"Sana diyorum....boşaldın mı?"
Çenemden tutup suratımı öfkeyle kendine çevirdi, gözlerim fal taşı gibi açıldı bu kadar büyük bir tepki beklemiyordum tabi...
Kafamı korkuyla evet anlamında salladım.
"Kendimi kontrol edemedim daha fazla..."
Suratımda hafif ama yüzümü yana çevirecek kadar ani bir tokat hissettim....
"Sana ne demiştim hatırlıyorsun değil mi?"
"E-evet...ben sadece kendime engel olamadım"
"Öğretirim...nasıl engel olman gerekir öğretirim sana"
Çenemi hırsla bırakıp koltuğuna yaslandı, ben uyuşmuş bir şekilde olayın şokundaydım hala elimden tutup kendine doğru çekinceğe kadar...
"Aç şunu"
Sadece kafamı sallayıp ellerim titrek titrek kemirini açmaya çalıştım, sertleşmiş aletini baksırından çekip çıkardım ben daha bir şey yapmadan bir eli aletini sabit tutmaya çalışırken diğer eli saçlarımdan tutup kafamı indirdi aletine doğru...
Kocaman aleti tek seferinde ağzıma girince öğürdüm ama ne ben ne de özgür bunu umursayacak halde değildik...
Saçımdan tutup istediği gibi yönlendiriyordu, aletı hızla ağzıma girip çıkıyordu...
Artık şimdi arabayı dolduran özgürün inlemesi ve benim öğürme seslerim di,
Kafamı aşağı yukarı yönlendirirken kendi kafasını arkaya yaslamış inleyip küfür ediyordu...
"Dilini kullan...hadi, daha iyilerini yaptın daha önce..."
Bunu üzerine dilimi ucunda dolaştırıp alttan yukarıya doğru yaladım aletini, homurdanıp kafamdan tekrar tutup bu sefer tüm gücüyle bastırdı...
"Daha derine in....Ahhhh nefes almana bile gerek yok biliyormusun?"
Kafamı olduğu yerde tuttu bir süre, o kadar nefessiz kalmıştım ki kizardığımdan emindim bile....
Ağzımın suyu her taraftan akıyordu...artik dayanamayıp nefessizlikten ölüceğimi görünce özgür'ün bacağına vurdum üç kere...
"Bir daha benden izinsiz boşalmak yok tamam mı?"
Ben can derdine düşmüşken o hala itaat etmemi bekliyordu beni serbest bırakmak için...kocaman aleti hala boğazımdaydı, nefes yolumu kesmişti resmen....parmaklarımla gömleğini kavrayıp çekiştirdim artık,
Kafamı sallayıp tekrar sordu umursamadan...
"Tamam mi dedim?"
Başımı tamam anlamında salladığım an çekip çıkardı aletini boğazımın derinliğinden...düzensizce derin derin nefes alıyordum, tüm suratımın kızardığından emindim...
Daha doyuncaya kadar nefes alamadan tekrar saçımdan tutup indirdi aşağı...
"Devam et...ağzına boşalana kadar bırakma yoksa pişman ederim seni"
Tekrar kocaman aletini ağzıma alıp emdim artık eskisi gibi baskı uygulamıyordu ve herşeyi bana bırakmıştı... Elimle ovuşturup aletinin başını emiyordum, hırıltısı hızlanıyordu git gide. Gidebildiğim kadar en dibe gidiyordum ve emerek ucuna kadar geliyordum...
Yalayıp öpmeye o kadar devam ettim ki artık nefeslerinin düzensizleştiğini görünce rahatladım, parmakları tekrar saçlarımın arasına dolaştı
"Sakın durma...sakın"
Hızla emmeye başladım bunu duyunca kafamdan tutuyordu ama ben kendim hareket ediyordum, özgür gözlerini kapatıp kafasını arkaya yasladı, iki eli başımdan tutup sabit sakladı ve kalçalarını kaldırıp aletini ağzıma pompalamaya başladı....
Boğulma seslerimi duydukça hızlanıyordu hareketleri, aletinin başı boğazıma değip geri gidiyordu her seferinde, özgürün hareketleri düzensizleşmeye başladı birden ve ağzından yüksek inleme çıktı...boğazıma fırlayan sıcak sıvı ben kendime gelene kadar boğazımdan aşağı inmişti bile...
Aletini yavaşca ağzımdan çekip çıkardı, çenemden tutup kaldırdı kafamı sırıtarak...
"Aç bakiyim? Yuttun mu?"
Ağzım açıkken kafamı salladım
"Evet....affettin mi?"
"Güzel, aferin...iyi kız olmak çokta zor değilmiş gördün mü?"
"Affettin mi??"
"Hayır"
Umitsizce koltuğuma yaslandım, dudağımın kenarını parmağımın ucuyla sildim, gözüm hâla özgürün üzerinde dolaşıyordu...
"Hâla çok sertsin..." Diye fısıltı gibi bir ses çıktı agzımdan.
Bu sefer kendisi aletini okşayıp aletine bakarak kafa salladı..
"Hıhım, öyleyim..."
Aletini pantolonunun içine sokuşturup ustü başını düzeltmeye başladı, tam aracı çalıştıracakken kolundan tutup durdurdum onu.
"Bekle...ben daha fazlasını istiyorum"
"Sen cezalısın küçük hanım" küçumseyici bir sırıtışla söyledi...
"Umrumda bile değil biliyormusun?"
Kolunu direksiyondan indirdim, elim pantolonun fermuarına gitti, elimi tutmaya çalıştı ama izin vermedim, aletini tekrar dışarı çıkartıp ona düşünecek zamanı vermeden kucağına atladım, bacaklarımı iki tarafına koydum ve elimle aletini girişime konumlandırdım...
Şaşkınlıkla bana bakıyordu, dudağımı dudaklarına bastırıp öptüm tutkuyla, eli yavaş yavaş ilerleyip belimi kavrıyordu sıkıca....
"Oturayım mı?"
Belimi daha sert kavrayıp "Otur baş belası" dedi
Aletinin üzerine oturduğumda tamamı birden içeriye kaymıştı ve ikimizin de ağzından yüksek bir inleme fırlamıştı...
"Ahhhh...çok iyi hissettiriyor" boynuna sarılıp kulağına doğru sızlandım.
Aletinin üzerinde durmadan zıplıyordum, araba sarsılıyordu resmen, tenlerimizin birbirine çarpınca çıkardığı sesler tek başına harikaydı zaten ama beraber inlemelerimiz bunu muazzam bir zevke taşıyordu...
Zıplamalırım nefesini kesiyordu ve konuşmak onun için aynı benim gibi zorlaşıyordu...
"Ahh...sen ta-....tanıdığım en...en...en....ahhh kahretsin...en azgın şeysin....seni sabaha kadar....ahhh devam et durma....sabaha kadar...sike...bilirim"
Son kelimeler hırsla çıkıyordu dişlerinin arasından...
Hiç durmadan zıplıyordum aleti içeri girip çıktıkça doruğa yaklaşıyordum, parmaklarını kalçalarıma bastırıp artık kontrolü kendi eline aldı, hızla kalçamdan tutup aşağı yukarı ediyordu...
"Aferin kızıma, daha sert, daha sert otur....ah işte böyle...."
"Özgür boşalıcam, sanırım boşalıcam
ahhh, çok iyi hissettiriyor...."
"Sakın, sakın dedim sana....tut kendini yoksa seni sabaha kadar muhtaç bırakırım, yaparım bunu anladın mı? Sakın"
"Dur o zaman dur dur...lütfen dur"
"Şşşş az kaldı..."
Sandalyeyi biraz yatırıp üzerine yaslandı, beni de üzerine çekerek belimden tutup kavradı ardından aletini tüm gücüyle ileri geri yaptı içimde, inlemelerim artık bağırışa dönmüştü, omuzunu ısırıp sesimi bastırıyordum ama o hiç duracak gibi değildi, deli gibi saldırıyordu hiç durmadan...
" Üzerime atlarken hiç düşünmedin mi huh? Birisi gelip bizi böyle görse? Ne kadaaar da yaramaz ve kötü bir kız demez mi? Yoksa bu hoşuna mı gider? Etrafımda öyle sıkılaşıyorsun ki...yoksa bunu hayal mi ettin?"
O kirli konuşmalarına devam ederken ben sadece inliyordum, tüm konsantrasyonum boşalmamak üzerindeydi...
Kıçıma atılan şaplak la tekrar inledim...
"Söylesene? Bunu istermiydin? Birilerinin gelip ne kadar da iyi bir sürtük gibi üzerimde zıpladığını görmesini istermiydin?"
"Evet, evet isterdim, hemde çok isterdim...nasıl iyi becerdiğini görmelerini isterdim...özgür ne olur artık boşalmak istiyorum ne oluuur"
Daha sert bir şaplak atıp avucunu dudaklarıma bastırdı birden, ben ne oluyor diye anlayana kadar hamlelerini o kadar sertleştirmişti ki araba sarsılıyordu, beni düşünmeyin bile....
Avucun içine çığlık atıyordum resmen...
"İstediğin bu muydu?"
Kafamı evet anlamında salladım
" Sevdiğin kadar derinliğine girip çıkıyor mu? Huh?"
Yine aynı şeyi yaptım kafamı salladım sadece boğuk inlemelerin arasında...
Vuruşlarını hızlandırıp hiç durmadan şaplak attı kalçalarıma...
Yalvaran gözlerle baktım gözünün içine..
Sırıtıp elini ağzımdan çekti..
"Boşalmak mı istiyorsun?"
"Evet, evet lütfen, dayanamıyorum özgür lütfen..."
"Boşal o zaman, aletimin etrafında boşal... Hadi..."
Kalçalarımdan sertçe tutup içeriye deli gibi girmeye başladı tekrar...kafamı boynuna gömüp oraya doğru inleyerek doruğu tekrar hat safhada yaşamıştım...uyuşmuş bir şekilde boynuna sarıldım ve hızlı nefeslerimi düzeltmeye çalıştım, özgürün erkeksi inlemesiyle beraber içeri pompaladığı sımsıcak sıvısını hissettiğimde tekrar inlemiştim elimde olmadan...
Hala içeri gir çık yapıyordu, parmakları hala kalçamı sıkı sıkı tutuyordu...
Özgür'de nefesini düzene sokmaya çalışıyordu... Kalbi öyle hızlı atıyordu ki sesini bile duya biliyordum....
Eli kalçamdan ayrılıp arkadan boynumu kavradı, dudağını kulağıma yaslayıp fısıldadı
" Senin içine boşalmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim, Ne olursa olsun benimsin..."