Gönlüm Sana Yakın

By Evim_kitaplar2

7.2K 329 113

Gönüllü olarak İran savaş bölgesine gelen hemşire,bir gün yaralı bir Türk askeriyle karşılaşır More

(Gönül)lü Hemşire
Komutan Değil YÜZBAŞI
Eski Bir Hatıra
ESKİMİŞ KOLYE
GÖZLERİN YALANLARI
AY IŞIĞI
(ACEMİ) HEMŞİRE
KOLYE SAHİBİNDE
İLK KARŞILAŞMA
YENİ BİR KOLYE
İLK KURŞUN
KELİME KITLIĞI
AŞIK PAPATYA
BİR KORKAĞIN AŞKI
İÇİMDEKİ FIRTINA
..... AŞIK OLMUŞ
BALO
Koparılan Çiçekler
YENİ BİR AŞK
ACI MUTLULUK
BİR KERECİK
ACI GEÇMİŞ
KAÇIŞ
HİÇLİK
İKİ ÖLÜ BEDEN
ZARAR
Karşılık
Açık

AÇIK YARALAR

323 13 1
By Evim_kitaplar2


Dedikleri bir anlığına kafamın içinde yankılanmıştı.Kalbim sanki ağzımda çarpıyordu.Daha önce ne zaman böyle hissettim hatırlamıyordum.Garip bir duyguydu.Midem bulanıyordu.Gözleri bile karşısında erimem için bir silah gibiydi.

Ne diyorum ben be iki baktı diye de böyle olunmaz yani.Neden halen bakıyordu ki bana.Ağzımdan bir kelebek sürüsü çıkacak diye ödüm kopuyordu.

Gözleri bir anlığına dudağıma kaydığında yutkunduğunu fark ettim.Karnımda sanki bir kelebek sürüsü bir yerlere çarpıp duruyordu ve ben onları durduramıyordum.

Sessizlik yemini etmiş gibiyken kapıdan gelen bir sesle ikimizinde bakışları kapıya dönmüştü.

Gelen Matkaptı."Öhöm öhöm öhöm,komutanım bölüyorum ama...."diye söylediğinde ne ima etmek istediğini anlamamış olsam da önüme döndüm.

"Sikerim lan bölmeni,senin ne işin var lan burda!"dedi.Bu kadar sinirlenicek ne vardı ki.Şu komutanları hiç anlamıyorum işleri güçleri bağırmak.

"Komutanım şey ya Binbaşı sizi çağırıyor onu söylemek için şey etmiştim ben"dediğinde sesinde ki korkuyu anlamamak için salak olmak lazımdı.

"Başlarım senin şeyine de neyse"bana döndüğünde çatık kaşlarından eser kalmamıştı.Sonra arkasını dönüp giderken Matkap'ın da kolundan sertçe çekiştirdiğini gördüm.

Yazık valla bu çocuğa,hayır yani insanın böyle bir komutanı olması zaten başına gelecek en kötü bir şeymiş gibi duruyordu.

Komutan kapıdan çıkmadan önce elini bana doğru uzattı.Mecburen tutmak zorunda kaldım.Sonuçta kolum yüzünden zor zor hareket ediyordum.

Elini tutarak yerden kalktığımda elini elimden çekmemişti.Bir eline bir de ona baktım.Durumun farkına varacak ki elini çekti.

Ne var yani Irmak adam kalkman için yardım ettiyse.Yani sonuçta kolum yaralı,demek ki yardım sever biri.

Onun desteğiyle kalktıktan sonra içeriye doğru ilerledim.Çoktan onlar gitmişti.Kendi kapıma doğru ilerleyecekken Çicek'in kapısının önünde Soner'i gördüm.Şimdi ne alaka yani.

Yanına doğru gittiğimde beni fark etmesi için öksürdüğümde irkilmişti.

"Ne iş"diye tek gözümü kırparak çenemin ucuyla onu işaret ettim.Onu kastettiğimi anladığında çocuğu görmeliydiniz.Bir telaş bir korku hayır yani sanki çığlık maskesi giyip üzerine yürüdüm.

"Hiç öyle..yani komutanım..... şey yaptı başında bekle dedi hani siz artık oper-ay yani bizim operas-"dediğinde nefes nefese kaldığı için sözünü kestim.

"Tamam tamam birşey demedik canım,neyse ben odama gideceğim." Kolumu duvardan tutunarak ilerlemeye başladığımda Soner'in de koluma girdiğini gördüm.Valla saol Sonerciğim sen olmasan o ayı komutanın ve yandaşı beni böyle bırakıp gittiği için neyse hem adam komutan niye bana yardım etsin ki.İstemem onun yardımını falan ama boşverin işte.

Soner beni odaya yerleştirdikten sonra başımda durmuştu.

"Bir isteğin varsa söyleyebilirsin"dedi sevecen bir tavırla.

"Yok saol zaten zahmet ettin"dediğimde bende aynı şekilde gülümsemiştim.
Hayır yani hemşire benim,bu soruları ben sana sormalıyım yani ama düştüğümüz şu hallere bak ya.

Kapıya doğru yöneldiğinde arkasından seslendim."Çiçek uyanırsa haber verirmisin"

Yüzü kızarmıştı.Çocuk iki dakika da domatese dönmüştü.Hayır yani bende utanınca kızarıyordum ama bu bildiğin domates olmuştu.Yalnız şaka bir yana da çok komik duruyordu.

"Peki ben o zaman şey yaparım."dediğinde eli ayağı birbirine dolaşmıştı.

Bu niye böyle olmuştu ki anlamadım ama uğraşmak hoşuma gitmişti."Tamam sen şey yaparsın"dedim.Dedim demesine de gülmemek için kendimi zor tutmuştum.Odadan çıkınca kahkahalara boğulmuştum resmen.

Simay olsa şimdi gülmekten ağlardık diye de düşünmedim değil.Acaba uyanmışlar mıdır?benim onları görmem lazımdı.Umarım uyanmışlardır diye mırıldanırken kapıya doğru yöneldim.

Yaralı olmayan kolumla kapıyı açtığımda Komutanla burun buruna geldik.Bunun burada ne işi vardı ki şimdi.Gözleri gözlerimle buluştuğunda nefesim kesilecek gibi olmuştu.Ay bu niye böyle üstüme çullanmıştı.Sırtımı pervaza yaslamıştım.Gözleri gene birkaç saniyelik olsa da dudaklarıma kaymıştı.He içime gir istersen.Onu baştan aşağı süzdüm.Makarna mı bu Irmak neden süzüyorsun.Üzerinde kamuflaj ceketi yoktu.Sadece yeşil tişörtü vardı ve bu fiziğini belli ediyordu.Banane ne giymişse giymiş.Ayrıca yani herkes de kas var .

Kolumda bir ağrı hissedince kendimi geri çekmek zorunda kalmıştım.Hayvan gibi üzerime çökersen tabi ama içimden bir ses bunu istiyordu.Salak salak konuşma be aaa tövbeee.

"Ahhh"diye acının refleksiyle kendimi geriye çektim.

"Ben özür dilerim,yani iyi misin"diye kolumu tuttuğunda elleri çıplak tenime değdiğininde ilk başta irkilmiştim fakat elleri soğuk değildi tam tersine bir güneş gibi sıcaktı.

"İyiyim"

"Emin misin istersen Ayşe ab-"diye söylenirken sözünü kestim.

"Gerek yok iyiyim dedim ya"diye terslediğimde bir anda neden böyle birşey yaptığımı anlamadan"yani iyiyim saol"diye hafiften gülümsedim.

"Peki o zaman,şey sen nereye gidiyordun"derken ensesini kaşıdığını fark ettim.

"Arkadaşlarımı görmem lazım"diye tekrar kapıya yöneldim.Sonra arkamı dönüp ona baktım."Uyandılar mı acaba"

"Bilmiyorum ama uyanmış olmaları lazım"diye benimle beraber kapıya yöneldi.

Kalbimin ağzımda atması normal midir acaba arkadaşlar.Tıpta hiç böyle birşey okumamıştım.

Onla beraber giderken Simay'ın odasına varmıştım.Kapıyı tıklamatmadan içeri girdiğimde Matkap'ı göreceğimi hayal bile etmiyordum ama yok bu kız akıllanmaz.Baksana yine dalmış aşka meşke.

İçeri girdiğimde ikisinin de gözü bana çevrildi."Bölüyorum ama Matkap,arkadaşım bana şuan lazım"dedim imalı bir şekilde.İkisi de sanki basılmış gibi davranıyordu.Tey Allah'ım bu kız beni delirtecek.Acaba görevin içinde olduğumuzu bilse ne yapardı şuan hayal etmek bile istemiyorum.

Ben Simay'ın yanına giderken Matkap da odadan çıkıyordu.Eee zahmet olacaktı ama neyse.

"Eee Simay hanım açıklamanızı bekliyorum."

"Ne açıklaması yani anlamadım canım arkadaşım,biraz daha açarsan."Bilmemezlikten gelmesi beni daha çok sinirlendirmişti.

"Ben açıklıcam sana şimdi"derken dişlerimi sıkarak konuşuyordum.

"Ya ne var hoş çocuk konuşamaz mıyım"dediğinde adeta şımarık bir çocuğu andırıyordu.

Konuyu değiştirmek istemiyordum ama yine de içimdekileri dökmem lazımdı."Çok korktum size birşey olacak diye"dedim.Çoktan gözlerim dolmuştu.Ben ne de çabuk ağlıyordum böyle ya.

"Korkma geçti,biz buradayız ve iyiyiz daha ne olsun"dediğinde kolumun ağrısına rağmen başımı göğsüne yerleştirmiştim."Ayrıca Komutanla sizi yapmadan ölmem ben."

Ne demişti o.Komutan ben Hah güleyim bari.Niye böyle birşey demişti ki.Ayy acaba bizi mi görmüştü.Saçmalama Irmak bir iki kere konuştuk diye böyle mi yok yok bu kız deli."Ne ben Hah yok canım güleyim bari,yani komutanla alakam bile yok,nerden uyduruyon sen bu saçma salak şeyleri."

"Tabi canım o zaman neden yüzün kızardı he."

Elimle yanaklarımı kontrol ederken"Ne kızarması be yalan atma,sen yanlış görmüşsündür."Elim ayağım resmen birbirine dolaşmıştı.Bir şekilde bayılmam hatta bir 10 yılda komada kalmam lazımdı benim.

Kapı aralanınca kalbim anlığına durmuş olabilir.Gelen kim diye baktığımda komutan olmamasını dinledim.Aman duyarsa duysun ben ona aşık felan değilim ki yani.

Gelen bitanecik arkadaşım Çiçek'ti.Derin bir oh çektikten sonra güzel arkadaşım Simay'a baktım.Gene pişmiş kelle gibi sırıtıyordu ama ben onu güldürecem şimdi sinir bozuldu ya.

"Eee bensiz ne kaynatıyorsunuz hanımlar"diye yanımıza geldiğinde Simay'ın yatağının ucuna oturmuştu.

Simay eliyle fotoğraf çeker gibi yapıp yanlara uzatarak"Sinirli Komutanla Masum Hemşirenin şiddetli aşkını konuşuyoruz birtanem"dediğinde şuan Simay'ı kendi ellerimle öldürmek istiyordum.

"Aaa Sen iyice çıldırmışsın kızım,sen galiba o küçücük beynine de darbe aldın anlaşılan"

"Ooo ben zaten anlamıştım"diye araya girdi Çiçek.Hay kurban oluyum sen yapma bari.

"Ha ha ha ne komik, böyle şakalara devam et sen"dedi Simay.Aynı zamanda da ağzını buruşturarak konuşuyordu.

"Ya Çiçek kurban olayım sen yapma bari,hem ben sana asıl bombayı söylemedim"diye konuyu abartarak ortaya sundum.

"Bir daha bomba lafı felan duymak istemiyorum."Diye isyan ederken aynı zamanda da merak ettiği yüzünden anlaşılıyordu.

"Ne oldu ki kız"dedi Çiçek.

"Ben bunu Matkapla bastım"derken Simay içtiği suyu bir anda püskürterek öksürüklere boğulmuştu.

"Ne... öhöm basması kızım ne diyon....be konuşuyorduk sadece"

"Oha riyal mi,kızım senden hızlısı mezarda valla"dediğinde Çiçek'e bakarak bende bir kahkaha kopardım.

"Tamam tamam işin şakası bir yana da kızım sen ne konuşuyordun bu adamla"

"Ne konuşcam işte havadan sudan falan"diyerek gözlerini kaçırıyordu.

"Peki havayla suyun bundan haberi var mı"derken kaşlarımı kaldırdım çünkü dediğinine kendinin bile inandığını sanmıyordum.

"Öff çok kötüsünüz"diyerek kollarını göğsünde birleştirerek kafasını baska tarafa çevirdi.

İşte eski Simay bebitom geri dönmüştü.

"Tamam ya birşey demedik hadi barış anlaşması"diye lafa atlayan Çiçek olmuştu.

"Bu arada kızlar göreve dahil olduğumuzdan haberiniz vardır umarım"dedim.

"Var tabi de biz ne yapıcağız ki,sonuçta üçümüz de bir hemşireyiz."Çiçek dediklerinde haklıydı.Sonuçta biz eğitimsiz hemşirelerdik.

"Kızlar anlasanıza bizim işimize değil,beynimize ihtiyaçları var."Simay'ın ilk defa bu kadar mantıklı konuştuğunu duymuştum ama Çiçek bu durumu pek anlamış gözükmüyordu.

"Yani en son konuştukları kişi biziz, örgütün devamını öğrenmeye çalışıyorlar kızım anlasana"isyan ederken bir yandan da kapının camından hızla giden askerlere gözüm takılmıştı.

Çiçek ile Simay birşeyler zırvalarken kapıya doğru yönelmeye başlamıştım.

Arkamdan Simay sesleniyordu."Irmak iyi misin?"sesi telaşlı geliyordu.

Ona doğru dönmeden elimle bir dakika işareti yapıp kapıya ilerledim.

Kapıyı açtığımda askerler hızla koridorda ilerliyordu ve ben iyice korkmaya başlamıştım.Ardından kulaklarımı resmen sağır edicek bir siren çalmıştı.Kulaklarımı ellerimle kapatarak yere çökmeye başladım.

Herşey bir anda sanki üstüme gelmeye başlıyordu.Kulaklarımı kapatmama rağmen siren halen beynimin içinde çalmaya devam ediyordu.Saçlarımı istemsizce sıkmaya başlamıştım fakat bunun farkında bile değildim.

Arada bir böyle çok sese ya da kalabalığa maruz kalınca kriz geçirebiliyordum
Bu bana küçüklükten kalan bir travmaydı.Bir anda ağlamaya başladım.Kriz geçiriyordum ve herşey üstüme daha çok geliyordu.Gözlerimi sıkıca kapatıp sakinlesmeye çalışıyordum fakat fayda etmiyordu.

Bir doktor olmasam da hemşire olduğum için nefeslerimi kendim kontrol etmeye çalıştım fakat işe yaramıyordu.

Nefesim artık kesilecek sevitedeydi.Yanımda ilaçlarım olmadığı için sakinleşemiyordum.Yaralı olmayan kolumda bir el hissedince yukarı doğru kafamı çevirdim.Komutan başımdaydı.

Yere oturduğum için benle aynı hizaya gelmek için tek dizini yere koyup beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Elini elimin üstüne koydu ve yavaşça kulaklarımdan çekti.

O buradaydı ve elimi tutuyordu.Bırakmadım...



Continue Reading

You'll Also Like

BERDEL By Ayan Bela

General Fiction

68.2K 1.9K 79
{Önemli bir duyuru paylaşmak istiyorum. Kitabım yetişkinler içindir. 18 yaşın altındakilere önermiyoruz..} Sevgili dostlar.. BERDEL Hikayesi herkesi...
99.3K 8.7K 20
Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.
110K 5.7K 34
Asi'nin Alaz'dan ayrı olduğu beş senelik zamanda kızını, babasına anlatma isteğiyle ortaya çıkmış karalamaları ve beş yılın sonunda yaşananlara dair
PSİKOLOG BEY By ylü.

General Fiction

3.7M 216K 71
❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşın...