Gönlüm Sana Yakın

By Evim_kitaplar2

6.4K 300 112

Gönüllü olarak İran savaş bölgesine gelen hemşire,bir gün yaralı bir Türk askeriyle karşılaşır More

(Gönül)lü Hemşire
Eski Bir Hatıra
ESKİMİŞ KOLYE
GÖZLERİN YALANLARI
AÇIK YARALAR
AY IŞIĞI
(ACEMİ) HEMŞİRE
KOLYE SAHİBİNDE
İLK KARŞILAŞMA
YENİ BİR KOLYE
İLK KURŞUN
KELİME KITLIĞI
AŞIK PAPATYA
BİR KORKAĞIN AŞKI
İÇİMDEKİ FIRTINA
..... AŞIK OLMUŞ
BALO
Koparılan Çiçekler
YENİ BİR AŞK
ACI MUTLULUK
BİR KERECİK
ACI GEÇMİŞ
KAÇIŞ
HİÇLİK
İKİ ÖLÜ BEDEN
ZARAR
Karşılık
Açık

Komutan Değil YÜZBAŞI

473 13 0
By Evim_kitaplar2

Olamaz hayır hayır hayır.

Çok yaralıydı.Gözüm neden sadece ona takılmıştı ki neyse.

Ben yanına doğru koşarken çoktan sedyeden bir yatağa inidirilmişti.Başında zaten bir hemşire geliyordu ama ondan önce davrandığım için başka askerin yanına gitti.

Karnına buraya kadar çok kan kaybetmemesi için bir bez konulmuştu fakat hepsi kan içindeydi.

"Lanet olsun"diye sesli söylendim.İşimi yaparken genelde ciddi olurdum.Zaten ceketi çıkarılmıştı ama tişörtü yarasını görmemi engelliyordu."Tişörtünü çıkarman lazım"

"Sence bunu yapabilecek gibi miyim?"diye alayla sorduğunda ona baktım.Yani evet bu biraz saçma olmuştu.

Kaşlarım nedensizce çatılıyordu ve bu benim genelde hoşuma gitmezdi.Hemen ilk yardım çantamdan pansuman ve dikiş takımını çıkarmıştım.Yarası çok derindi ve derisini yarmıştı.Hafiften kendim tişörtünü yukarı sıyırırken çok dikkatli olmalıydım çünkü elimde eldiven yoktu ve enfeksiyon kapabilirdi.

Eldivenimi taktım ve yarayı temizliyordum fakat kurşun yemişti ve bilinci kapanmaya başlamıştı.Onu ayakta tutmam gerekiyordu."Kaç yıldır askersin".

"Bilincimi açık tutmak için daha farklı sorular sorabilirsin"diyince anlam verememiş gibi baktım.Sonra gözleri çok tanıdık geldi.Sanki içinde kaybolmuştun da yeni kendime gelmiş gibiydim.Bana bakıyordu ama yüzünde maske olduğu için onun yüzünü net inceleyemiyordum.

Sonra kalbim farklı çarpmaya başladı.Hiç böyle olmamıştı ama o kadar yabancı bir duygu da değildi...

"Ekip arkadaşların dışarıda sanırım komutan."

"Onlar benim ekip arkadaşım değil"dediğinde kaşları çatılmıştı."Onlar benim görev timim ayrıca komutan değil Yüzbaşıyım."dediğinde kaşları çatma sırası bendeydi.

Böyle ciddilikleri sevmezdim ve bu adam sürekli ciddiydi.Yani tamam ben de ciddiyim ama işimi yaparken bu adam her seferinde böyleydi.

"Senin için kapıdalar sanırım."

"Sanmam"dediğinde her seferinde kısa ve öz konuşması dikkatimi çekmişti.Onu böyle ayakta tutamazdım.

"Biraz açık konuşsan daha iyi olacak,burada seni ayakta tutmaya çalışıyorum."Ciddiyetini hiç bozmamıştım.

"Dayanıklıyımdır ben"

"Şimdi dikiş atmam lazım,sakin ol biraz canını acıtabilir."dediğimde hiç konuşmadı ve bekledi.İğneyi yaparken kendini öyle bir sıkıyordu ki sanki bağırmamak için içinde fırtınalar koparıyordu.

Gözüm eline takıldı.Yatağı o kadar çok sıkıyordu ki her an parçalayabilirdi.Dikiş bittiğinde ben bile onun kadar rahatlamıştım.Pansuman yapmak için karın kas-ay şey işte karnına yönelmiştim.Bu adamında maşallahı varmış.Off banane be

Önüme düşen saçları belimin arkasına hızlıca attım ve pansuman yapmaya koyuldum.Soğuk elim her tenine değdiğinde ürperdiğini görebiliyordum.

"Ahh...kızım yavaş olsana"dediğinde ona anlamadım der gibi bir bakış attım.

"Pansumanı nasıl yapmamı bekliyorsun acaba?"diye hem alaylı hem de kızgın bir soru yönlendirdim. 

Yarası karnından biraz daha aşağı inince kemerini bir kıt aşağı indirmek zorunda kaldığımda irkildi.

"Hop hop yara karnımda"dediğinde hafif tebessümün ettim.

"Kan aşağı akmış onu silicem sadece merak etme,ayrıca tıpta utanma yoktur."

"Ben silerim kendi kanımı"dediğinde sinirlenmiştim.Bu adama iyilik de yaramıyordu he.

"Tamam şimdi ben sana bir ağrı kesici vericeğim yoksa gece rahat edemezsin."Hiçbir şey demeden ilacı ve kendi suluğumdaki suyu da ona doğru uzattım.Çünkü elimizde başka su yoktu ne yapabilirim.

"Şuan sadece dinlenmeye ihtiyacın var hadi uzan."dediğimde etrafa baktım çok yaralı yoktu ama ciddi yaralılar vardı.Durumlarının kritik olduğunu yüzlerinden bile anlaşılıyordu.

Bu dikiş beni çok uğraştırmıştı.Üç saat geçmişti ve hem yolculuğun yorgunluğu hem de bu yorgunluk bastırınca uykum gelmişti.Diğer yaralı askerlere annemin böreklerinden ve hazır sandiviçlerden uzattım.Hiçbiri ilk başta yemek istememişti.Halen ekip arkadaşlarını düşünüyorlardı.Onlar açken burada oldukları için kendilerine bela okuduklarına yemin edebilirim.

Komutana pardon YÜZBAŞIna yemek ve termusumdaki çaydan götürecektim.Evet sıcak çayımız tükenebilirdi ama herkes bir karton bardak sıcak çay vermişti askerlere.Bende termusumdan doldurduğum çayı ve yemediğim sandiviçimi komutana götürdüm.

Elimi uzattım ama bana bune der gibi bakıyordu.

"Alsana sıcak çayla sandiviç,zehir koymadım"dedim.Halen sinirliydim ama nedenini bilmiyordum.

"İstemem"dediğinde ilk başta bütün askerler böyle dediği için şaşırmadım.

"Bari sıcak çay iç için ısınsın"dediğimde acır gibi değilde daha çok rica eder gibi görünüyordum.

"İstemem dedim ya"diye sert çıkışınca bende ikisini de kucağına bıraktım ve çadırın bir köşesine oturdum.

Hava çoktan kararmıştı.Etrsf zifiri karanlıktı ve biz gaz lambalarımızı çoktan yakmıştık.Baş hekim işimizin bittiğini anlayınca hepsi kapanmıştı ve bende bu karanlıkta kalmamak için dışarı çıktım.Sonuçta ay ışığı az da olsa etrafı aydınlatıyordu ya da yıldızlar.

Yanıma birinin oturduğunu fark ettim.Simay gelmişti.

"Sanki bomba içlerinde patlamış ya çok yoruldum."dediğinde gülmeden edemedim.

"Benim hastam kurşunluydu.Baya bir yordu beni"dediğimde bana dik dik bakmaya başladı.

"Hee şu gözlerini alamadığın hastan mı"

"Ne...oha çüş kızım ne diyorsun ya ben işimi yapıyordum.Bilincini açık tutmam için konuşturmam gerekti bu kadar."dediğimde hiçte inanmış gibi gözükmüyordu.

"He aynen aynen kesin o bakımdan"dediğinde o gıcık sırıtışı yüzüne yerleşmişti ve bu gülüş hiç hayrı alamet değildi.

Koluna şakasına bir tane geçirdim."O bakımdan tabi ki başka ne olcak ya"dediğimde anlaşılan yediği dayak ona yetmişti.

"Öff tamam be birşey demedim ben,sustum"derken aynı zamanda kolunu ovuşturuyordu.

"Aferin ha şöyle yola gel"dediğimde ikimizde ilk başta birbirimize baktığımız anda kahkaha patlamamız bir oldu.

Bu kahkahalarımız sanırım Bay bilmişin ay pardon baş hekimin kulağına gitti ve hemen moralimizi düşürmek için yanımıza geldi.

"Allah neşenizi arttırsın ama içerdekiler acı çekerken böyle gülmekte neyse susun da hastalarınıza bakın"dediğininde gözleri sanki 'şimdi kalkmazsanız ömür boyu kalmayacaksınız 'der gibi baktığından hicbir şey demeden kalktık.

Ben komutanın yanına gittim,daha uyumamıştı.Yattığı yatağın bir ucuna oturdum."Uyusana dinlenmen gerek"dediğimde ilk başta bana bir baktı sonra önüne döndü.

"Gerek yok"dediğinde ona cidden mi der gibi bir bakış attım.

"Gerek var"dediğimde tekrar yüzüme baktı."Uyumazsan daha yorgun düşersin şuanda istirahat etmen gerek"

"Onlar orada dağda taşta pusudayken mi benim dinlenmek gerek ha doktor"diye bana kızgın bir bakış attı.İlk defa bu kadar çok konuşmuştu.

Hiç konuşmadım.Bu lafın üstüne ne konuşulabilirdi ki.

"O zaman sen uyuyana kadar bende başında nöbet tutarım"dediğimde kendimden o kadar emindim ki ama bir yandan da nasıl yapacağımı düşünüyordum.Tamam uykusuzluğa alışmıştım ama ne biliyim.

"İyi bekle"dedikten sonra hiç konuşmadı.

"Tamam beklerim"dedim kendimden emin bir şekilde o ise sadece düz konuşuyordu.

Yataktan kalktım ve yatağın dibine çöktüm.Bu hareketimi beklemediği için şaşırmış gibiydi ama sonra kendini düzeltti.Popomu samanlığın üstüne, sırtımı da onun yattığı ranzaya yasladım.

Sen inatsan bende inatım lan sabaha kadar da burada beklerim yani inşallah beklerim.

Otururken bir anda sessizliği bozmam lazımdı çünkü ben konuşmazsam eğer net uyurdum.

"Birşeye ihtiyacın olursa söyle."Cevap gelmedi.Birkaç dakika daha bekledim ama cevap gelmedi.Ona doğru döndüğümde bana baktığını fark ettim.

Niye bana bakıyordu ki, yüzümde birşey mi vardı acaba diye düşünmeden edemedim.Ona döndüğümde hızlıca düzelmişti ve bunu yaparken karnını hesaba katmamıştı sanırım.

"Ahh..."dediğinde çoktan düz uzanmıştı.

Hemen telaşla ayağa kalktım ama duygumu belli etmemem gerekti.Bu benim kendime koyduğum bir kuraldı da aynı zamanda.

"Bundan sonra doğrulurken de bana söyle ben hallederim"dediğimde onun arkasındaki yastıkları düzeltiyordum.

"Ben hallederim"

"Hallet de acılar içinde kıvran böyle"

"Kızım benim canım yanıyor sanane"dediğinde öfkem arttmıştı ve ben sinirlenirsem bir gün dırdırımdan kurtulamazdı kimse.

"Bir bana kızım deme ben kimsenin kızı değilim,iki sadece senin canın acımıyor merak etme"dediğimde önüme dönmüştüm.

İkimizde tek kelime etmedik.Dakikalar saatleri kovalıyordu ve beni uykum geliyordu.Konuşmam lazımdı,uyumam lazımdı.

Ona döndüğünde uyumuş olmasını hayal ettim ama yok adam resmen uyumama yemini etmişti resmen.Gözleri fal taşı gibi açıktı.Ya uyusana be adam.
 
O halen bana bakıyordu ve bende ona bakmaya devam ettim.Sen inatsan ben de inadım lan

"Uyumamaya devam mı edeceksin?"

"Bana halen böyle bakmaya devam mı edeceksin?"dediğinde zort gibi kalmıştım çünkü ilk o bana bakmıştı yani öyleydi.

"Ben sana ne bakıcam be, insnalarla iletişim kurarken yüzüne bakarım."

Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ve ben artık dayanamıyacaktım.Bu adama acaba uyku ilacı falan mı versek.

Elim boynuma giderken kolyemin olmadığını fark ettim.Acaba nereye koymuştum diye telaşlanarak etrafa bakınmaya başladım.Askerimiz uyumuştu.Sonradan hatırladım ben bu yatağın yastığın arkasına koymuştum çünkü takı takmak yasaktı ve kontrol yapılacağı sırada ben bu hastaya bakıyordum o yüzden buraya saklamıştım.

Komutanın yüzü buraya dönüktü ama gözleri kapalıydı.Sükür uyumuştu bu adamda neyse.Kolumu yattığı yastığın hafifçe arkasına doğru uzattım ama yoktu.Kolumu biraz daha uzatmıştım ama bu sefer de komutanın yüzüne yaklaşmıştım.Kafamı tam uyuyor mu diye ona çevirmişken bir anda gözlerini açmıştı.Ben ne yapacağımı bilmeyerek ve şokun etkisi altında olduğum için ona bakmaya devam ettim kaşları çatılmıştı.

"Ne yapıyorsun"dediğinde şurada bayılsam da keşke öldü bilse diye dua ettim.

Ona kolyemi yastığının altına sakladım diyeceğim yoktu ama basit bir yalan üretebilirdim."Ben mi hiç şey yani yastığını düzeltiyordum da"dedim.Ne kadar ciddi olmaya çalışsamda olduğu kadar olmadığı kaderdi.

"Dibimde?"diye bir soru yönelttiğinde kaşlarım iyice çatıldı ama mutlu haber ki kolyem elime gelmişt.Hemen onu tuttuğum gibi elimle çekince kolyemi görmesiyle bana tekrar bakması bir olmuştu.

"Ya sanane ne yaptıysam yaptım"derken kolyemi takmaya çalışıyordum.Artık görmüştü yani rol yapmaya gerek yoktu.

"Yasak değil mi?"diye sorduğunda çenesinin ucuyla kolyemi göstermişti.

"Yasaksa yasak sen uyumaya devam et"dediğimde onun da kaşları çatılmıştı.

Hemen yerimden doğrulduğumda etrafa baktım ki malesef benim canım arkadaşımla göz göze gelmiştik ve o pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

Kafamı çadırın dışına çevirdiğimde günün aydınlandığını gördüm.Bu beni sevindirmişti çünkü buradakilerin birkaçı taburcu olacaktı ve yükümüz hafifleyecekti.Gözüm çadırın önündeki operasyon timine çevrildi.Galiba bunlar komutanın ay pardon saygılı Yüzbaşımızın operasyon timiydi.Onların yanına gittiğimde hepsi garip ve endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

İçlerinden biri"Yüzbaşım nasıl,canım benim kim bilir ne acılar çekiyordur"dediğinde ona halen bakıyordum.Tam konuşacaktım ki biri sözümü kesti.

İçlerinden bir kadın"emin ol Aras komutanım bu dediğini duysa seni eşek sudan gelinceye kadar döverdi."dediğinde kadını incelemeye başladım.Sanırım tek kadındı ve çok cooldu.

Demekki adı Aras'mış.Ee banane bundan neyse.

Artık birşey söylemem lazımdı çünkü bunlar genişce önümde duruyorlardı."Komutanınızın durumu iyi ,dün biraz kritikti fakat uyuduktan sonra kendine geldi.

Aralarından biri"Ne dedin,Aras komutanım uyudu mu yani?bu operasyon bitsin ziyafet vericeğim "dediğinde birşey dememe gerek kalmadan diğeri atıldı.

Diğer bir erkek asker"Lan matkap sen ne zaman sözünde durdun he"dediğinde şaşkınlığım artmıştı. Yani sonuçta çok görevli hemşirelik yaptım fakat matkap diye hiçbir takma ada rastlamadı

Ben durdurmasam bunlar şen şakrak sohbete devam edeceklerdi."İsterseniz onu görmeye içeri görebilirsiniz ama enfeksiyon kapmaması için uzak durmanız lazım"dediğimde herkesin yüzünde güller açar oldu.

"Saol doktor bacım"diyene döndüğümde anlamaz gözlerle baktım.Yani bildiğim kadarıyla benim erkek kardeşim yoktu.

"Anlamadım"diye sorduğumda o kadar sessiz sormuştum ki ben bile az duymuştum.Hepsi içeri dalınca bende bu soğukta içleri ısınsın diye çay götürmeye gittim.Evet çayımız kısıtlıydı fakat bu soğukta da çay içlerini ısıtır diye hemen karton bardaklara doldurup yanlarına geldim.

"Alın içiniz ısınır"diye elimdeki karton bardakları askerlere uzattım.

İçlerinden adının matkap olduğunu öğrendiğim"Saol doktor bacım sen olmasan bizi düşünen yok valla"dediğinde hafif tebessüm ettim.

Ardından diğer asker atıldı."Komutanım duyduğuma göre uyumuşsunuz,dedim acaba başımıza taş mı yağacak"dediğinde garipsedim çünkü uyumak normal birşeydi.Patavatsızlığımın malesef ki önüne geçemedim.

"Neden şaşırdınız her insan uyuyamaz mı?"diye sorduğumda içten içe patavatsızlığıma sövüyordum.

Asker bana döndü."Tabi ki normal birşey de bizim komutanımız en son ne zaman uyudu hatırlamıyorum da."

Komutan sert bir şekilde konuşunca irkilmemek için kendimi zor tuttum."Sanane lan ben uyumuşmuyum!"dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

Bu komutan niye hiç uyumamıştı ki.Yani ben bir gün dayanamadım uykusuzluğa be.

"Olm dingil komutanımızla düzgün konuş,seni ters yatırıp düz si-"devamını getirmeden komutanı öksürdüğünü fark etmesiyle bana bakması bir oldu."Silker demek istedim yani."

"Deniz rapor ver"komutan bunu kadın askere demişti.Demek onun ismi de Denizdi.Kadın baya havalı görünüyordu yalnız.

Adının Deniz olduğunu öğrendiğim kadın,asker selamı verip hazır oldayken."Operasyon Timi emirlerinize hazır komutanım fakat şuan rapor vermem pek uygun olmaz"dediğinde benden bahsettiğini anlamamıştım.

Ben tam gidicekken yanıma seke seke canım arkadaşım! Simay'ın geldiğini gördüm.Malesef ki...

"Ooo bakıyorumda hiç demiyorsun arkadaşım sende gel bak burada bir sürü yak-"diyecekken koluna bir çimdik attım.Çünkü Simay'a vurmasam o dilini kesmek zorunda kalacaktım canım arkadaşım.Uyarımı anlayınca kendini düzeltti."Yani yaralı askerler var mı demek istedim"derken yüzünde yalancı gülümsemesi ve flörtöz tavrı takınmıştı.

"Simay bende tam senin yanına geliyordum.Hadi gidek"dediğim sırada Simay'ın kolundan çekiştirmeye başladım fakat o kolumu geri çevirdi.

"Canım Arkadaşım neden gidiyoruz ki bak sohbet ediyoruz dimi?"diyince rezil olmamak mümkün değildi.Ben bu kızı hele bir tenhada yakalıyım kafasını bedeninden ayırmazsam neyse

Tam ben konuşcakken lafa matkap girdi."Evet ya sohbet ediyorduk.Ha bu arada ben matkap"diye elini Simay'a uzatmıştı ve arkadaşımın bir askerle cilveleşmesini izlemek bir o kadar can sıkıcıydı.

Simay heyecanla Matkap denen adamın elini sıktı."Bende Simay memnun oldum"dediğinde klişelerinden midem bulanmıştı.

"Eee Simay bizim gitmemiz lazım baş hekim bizi çağırıyor."dediğim an normalde Simay'ın götü başı tutuşurdu.Şimdi kılını kıpırdatmadan şu Matkap denen adama bakıyordu.

Öff canım arkadaşım,resmen savaşın ortasında bile buluyorsun ya kendine bir eğlence valla hayranım.

Simay gözlerini Matkap'tan ayırmazken"Tamam geliyorum"dedi.Bu kızın asker aşkı beni birgün öldürecekti.

Baktım Simay'ın geleceği yok ben sürüklemeye devam ettim.Sonunda yanlarından ayrılmıştık ve ben Simay'ı öldürmek için bıçak arıyordum.

Simay halen aşık aşık Matkap'a bakarken sonunda konuştu."Hani nerde baş hekim"dediğinde bana bile bakmıyordu.

Onun bir dürtülmesi lazımdı.

"Elinin köründe"diye bağırdığımda çok şükür kendini toparlamış ve bana dönmüştü.

"Ne bağırıyorsun kızım,sen komutanın dibine girerken iyi ama ben bir selamlaşınca mı sorun"dediğinde bu sefer sınırlı değil isyan eder gibiydi.

"Sen en son ne zaman aşık oldun ki bilicen kızım yani"dediğinde sesi sınırlı çıkmıştı.

Bende bunu soruyordum.
Ben en son ne zaman aşık olmuştum ki...

Continue Reading

You'll Also Like

116K 6.2K 18
"ya siz kafayı mı yediniz çocuk daha o çocuk iki gün önce papucu yırtıldı diye ağlayan kızı gelmiş bana koynuna al diyorsunuz o yetmezmiş gibi bid...
281K 18K 47
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
1M 57.1K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
3M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...