Solcu Aşk +18

By bittimidayi

752K 17.3K 3.4K

"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkun... More

1. Bölüm <Başlangıç>
2. Bölüm <Tuğrul>
3. Bölüm <Ödül Töreni>
4. Bölüm <Birliktelik>
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
Ev dizaynı.
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm

28. Bölüm

8.4K 241 48
By bittimidayi

Siz: Hazırlandın mı?

Aktan: Evet, şimdi hazırım yola çıkıyorum.

Siz: Tamam sevgilim seni seviyorum görüşürüz.

Aktan: Görüşürüz güzelim.

Telefonu bırakıp son fırça darbesini vurup derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım ve aynaya baktım.

Aşağı indikten sonra mutfağa girdim, mükemmel kokular vardı.

"Anne, döktürmüşsün."

"Napayım kızım, ne sevip sevmediğini bilemedim zaten."

"Yemek seçmez ya, önemli değil, gelince mi kuralım masayı yoksa şimdi mi?"

"Şimdi kuralım, gelir gelmez otursun."

"Tamam o zaman." deyip masayı kurmaya başladım.

Tamamen hazırladığımızda masayı inceledim.

"Güzel gözüküyor."

"Ben uzak yollardan gelsem böyle yapmazsınız." Babamın söylediği ile güldüm, yanına gittikten sonra kendi etrafımda döndüm, "Nasıl olmuşum?"

"Kötü." dediğinde güldüm.

"Teşekkür ederim babacım..." zilin çalmasıyla derin bir nefes aldım.

Babam kapıya gittikten sonra annem yanına geçti, bende annemin yanına geçtim.

Babam kapıyı açınca Aktan'ı görmemle gülümsedim. Altına siyah pantolon giymişti siyah kemeri bedenini mükemmel sarmıştı, siyah gömleği ile kasları hafiften ortaya çıkmıştı.

Babam içeriyi gösterince içeri girdi. Babamla el sıkıştıktan sonra anneme elindeki buketi uzattı. "Bu sizin..."

"Teşekkür ederim yakışıklı."

Annemden sonra bana döndü ve beni süzdü, "Bu da senin." deyip çiçeği uzattı. Gülümseyip derin bir nefes aldım. Babam boğazını temizleyince Aktan direk babama döndü.

"Masaya geçelim, yemekler hazır." deyince masaya geçtik. Babam baş sandalyeye oturdu, Aktan ise sıralı sandalyelerin başına oturdu. Ben tam karşısına geçtiğimde annem de yanıma oturdu.

"Nasılsın bakalım."

"İyiyim efendim siz."

"İyi."

"Masa çok güzel gözüküyor, ellerinize sağlık." anneme söylediği ile annem gülümsedi.

"Afiyet olsun oğlum, neyi sevip sevmediğini bilemedim ama yaptım bir şeyler."

"Karnıyarığa bayılırım." dediğinde annem güldü.

Yemeye başladığımızda babam konuştu.

"İşler nasıl gidiyor."

"İyi gidiyor, yeni şirket için çalışmalar yapıyorum."

"Nereye açacaksın?"

"İtalya'ya 2. şirketimi açacağım."

"İş mi konuşacağız ya."

"Anlatın da dinleyelim o zaman, nasıl tanıştınız?"

"Ben Sedat beyin şirketini satın almıştım, Eftal de orda çalışıyormuş, ben az çok o günden sonra ki araştırmalarımla biliyordum zaten Eftal'i o da beni öğrendi, sonra sevgili olduk."

"Ne zamandan beri?"

"1 aydır." dediğimde Aktan bana baktı, "1 aydır sevgiliyiz." babam 2-3 haftalık olduğumuzu öğrenirse ciddiyetimizi anlamazdı.

"Bu geçmişin ne olacak peki Aktan?" babamın sorduğu ile Aktan'ın yüz ifadesi değişti.

"Geçmişim?"

"İnsanlara yaptıkların?"

"Ben, bunu bırakmayı düşünmüyorum, durduk yere kimseye bir şey yapmam..."

"Eftal'in güvende olup olmadığını nasıl anlayacağım."

"Eftal her zaman benim korumam altında olacak, bunca zaman kimseden bir darbe yemedim, ben yemediysem o da yemez, vücudumda sadece bacağımda iz var."

"O ne izi?"

"Kaza gününden."

"Eftal benim tek çocuğum, biz annesiyle birlikte birçok zorluğun üstesinden geldik, ona bir zarar gelmesini istemiyorum, her ne olursa olsun. Ben kızım için bunca zaman korkuya şüpheyle yaşadım, her an bir şey oldu mu diye düşündüm madem onu koruyacağına eminsin, bundan sonra sana emanet, ama kızımın gözünden akan tek bir damlanın sebebi olursan, o zaman bir daha asla göremezsin."

"Merak etmeyin, ona bile isteye ne ben zarar veririm ne de başkasının yapmasına izin veririm."

"Evlilik düşünüyor musunuz?" annemin söylediği ile ona döndüm.

"Ben henüz erken olduğunu düşünüyorum, Aktan ısrar ediyor ama dediğim gibi, erken."

"Bu iş aceleye alınacak bir iş değil zaten." annemin söylediği ile gülümsedim.

"Deden vardı değil mi?"

"Evet."

"Nerde yaşıyor."

"İtalya da, o da yakında gelecek."

"Tanıştı mı Eftal ile."

"Hayır, geldiği zaman tanıştırmayı düşünüyorum." dediğinde babam kafasını salladı, bir süre yedikten sonra kafamı yemekten kaldırıp Aktan'a baktım. Kafasını yemekten kaldırmıyordu.

"Tek mi yaşıyorsun."

"Yardımcı bir abla var."

"Sigara falan kullanıyor musun?"

"Hayır alkolü bile çok nadir kullanırım."

"Güzel." 

"Kaza günü, Eftal yanımdaydı küçü-"

"Sözünüzü bölüyorum ama, bunları konuşmanın bir anlamı yok, geçti gitti." dediğinde babam gülümsedi. Babam Aktan'a gülümsüyordu? "Ben doydum, teşekkür ederim çok güzel olmuş gerçekten."

"Biz masayı kaldıralım o zaman." deyip annem ayağa kalkınca bende kalktım. Biz masayı toparlarken babam da konuşmaya başlamıştı. Mutfağa girdiğimizde annem gülümsedi. "Gerçekten çok tatlı bir çocuk..." 

"Bence babamda anladı az çok."

"Anladı anladı..." deyip güldü.

"Çiçek çok iyiymiş." deyip annem çiçekleri kokladı. Gülümseyip mutfaktan çıktım. Tatlıları babamla Aktan'ın önüne bıraktıktan sonra mutfağa gittim, annemin uzattığı iki bardağı ve kırmızı şarabı alıp tekrar içeri girdim, babama doldurduktan sonra Aktan'ın önüne bardağı koyup şarabı dolduracağım sıra elini kaldırıp beni durdurdu.

Dökmeden kenara bıraktım ve onun bardağına su doldurup mutfağa gittim, annemle benim tatlımı alıp masaya geçtik ve bizde oturduk. 

"30. şirketim kuruluyor İtalya'ya, 18 şirketim Türkiye de, gerisi yurt dışında, 4 tanesi İtalya da, İtalya da en iyi şirketler arasında 2. sıradayız, gerisi de başka ülkelerde."

"İtalya da mı doğup büyüdün?"

"Hayır, annem ve babam vefat ettikten sonra dedemle birlikte gittik."

"Neden vefat ettiler oğlum?"

"Babam da benim gibi kötü işlerle uğraşıyordu, düşmanı uykularında öldürdü." masaya sessizlik çökmüştü, babam sonumun onlar gibi olmasından korkuyordu... "Eftal ile sonumuzun öyle olmayacağına söz veriyorum." dediğinde babam Aktan'a döndü.

"Merak etme güveniyorum, bak madem Eftal'le bir gelecek de düşünüyorsunuz, bu saatten sonra ihtiyacın olduğunda bir şey olduğunda bana söyle, tartışırsınız kavga edersiniz üzülürsünüz ama yine beni bulun, birbirinizi üzecek, kıracak her şeyden uzak durun."

"Teşekkürler." babam bana gözlerini kırptığında konuşmaya başladım.

"Aktan." dediğimde Aktan gözlerime baktı. "Babamda senin gibi biri."

"Nasıl?"

"O da uyuşturucu satanlar, çocukları zehirleyenler, ya da işte böyle pis işlerle uğraşan adamları öldürüyor."

"Ciddi misiniz? Ben kazadan sonra sizi çok araştırdım ama bunu bilmiyordum."

"Senin kadar olmasa da bizde bir şeyler biliyoruz Aktan bey." babamın söylediği ile Aktan gülümsedi. 

"Bunları sonra konuşuruz, hadi koltuğa geçelim." babamın söylediği ile ayağa kalktık ve koltuklara geçtik.

"Eftal'i tanıyordun değil mi?" Annemin sorduğu soru ile ona döndük.

"Tanıyordum."

"İçinde bir şeyler var mıydı?" Aktan biraz düşündükten sonra derin bir nefes aldı. 

"Az çok." baba Aktan uzun bir süre işle alakalı bir şeyler konuşmuşlardı, saat 9'a geliyordu.

"Vallahi bayılacağım u iş muhabbetlerinden, hiç sıkılmadınız mı?"

"Aktan sıkıldın mı?"

"Hayır efendim, ama saat geç oldu, ben gideyim."

"Otelde kalıyorsun dimi?"

"Evet."

"Otele falan göndermem seni, kal burada, yarın Eftal'i de al git."

"Teşekkür ederim, ben hiç rahatsız etmeyeyim."

"Ne rahatsızlığı oğlum, kal işte misafir odamız var."

"Ya ben kimsenin yatağında yatamam."

"Oğlum her şey temiz, daha kimse kalmadı o odada, o odayı daha bir ay önce falan ayarladık."

"Teklifiniz için gerçekten teşekkür ederim." kabul etmesini bekliyordum ama hâlâ itiraz ediyordu, gece benim odama gelebilirdi.

"Aktan." dediğimde bana döndü, "Bir şey olmaz kal, ısrar ediyorlar." dediğimde annemle babam Aktan'a döndü. O sırada yaptığım kaş göz işareti ile babama döndü.

"Peki tamam o zaman."

"Sevgi, şu benim tişörtle eşofmandan ver, odayı da hazır et rahatça yatsın."

"Tamam." deyip annem yukarı çıktı.

"Eftal, sende Aktan'a odayı göster sonra yanıma gel hemen."

"Tamam baba." deyip merdivenlere yöneldim, Aktan süt dökmüş kedi gibiydi resmen...

Odaya girince kapıyı kapattım, derin bir nefes verip gözlerini kapattı. "Gece yanıma gelirsin, yan odadayım."

"Tamam sevgilim, seni seviyorum." deyip dudağımı öptü ve çekildi, odadan çıkıp aşağı indim.

Babamın yanına oturduğumda bana dönüp gülümsedi.

"Aferin kızım, gerçekten kendine en çok yakışan kişiyi bulmuşsun, kötü bir niyeti olmadığını çok iyi ispat etti, bak, her şeyi çözmeye odaklanın, kavga da edersiniz, üzülür ağlarsınız, ama birbirinizi anlamaya çalışın, sakın birbirinizi dinlemeden anlamadan hareket etmeyin."

"Onu sevmene sevindim, çok sevindim, o da sevindi..."

"Farkındayım..." deyip güldü, "Gel buraya." deyip beni kollarının arasına aldı ve gülümsedi.

"Büyüdün, daha 2 gün önce gözümde küçücük bir kızdın şimdi kocaman oldun, erkek arkadaşınla tanıştıracak kadar büyüdün."

"Evet..." dediğimde çekildi.

"Git uyu hadi kızım." dediğinde ayağa kalktım.

"İyi geceler."

"Sanada kızım, sanada." yukarı çıkıp odama girdim ve gülümseyip kendimi yatağa attım, sonra kalkıp üzerimi değiştirdim ve makyajımı silip saçımı topladım.

Yatağa uzanıp telefonu elime aldım.

Siz: Aktan.

Siz: Yarım saat sonra gel odama tamam mı?

Aktan: Tamam güzelim, bir şey dedi mi baban?

Siz: Gelince anlatırım.

Mesajı kapatıp, Tuğçe'yi aramaya başladım.

"Alo, Eftal?"

"Naber."

"İyi senden."

"Bende iyi."

"Tanıştılar mı?"

"Evet, babam çok sevdi Aktan'ı."

"İyi bakalım, bir sıkıntı olmadı dimi?"

"Yok, çok iyi geçti."

"Siz ne yaptınız, seni de arayamadım, dışarı çıktınız mı?"

"Evet."

"Nasıl geçti."

"Birlikte olduk, çok iyi biri Ozan, gayet iyi davranıyor söylediğin gibi biri değil hiç."

"Ciddi misin sen!?"

"Evet..."

"Bir daha görüştünüz mü sonra?"

"Hayır ama illa ki görüşürüz ya, telefon numaramı da aldı."

"Ya illa görüşürüz ne demek, sevgili değil misiniz?"

"Bilmiyorum."

"Ya saçmalama!"

"Ya Eftal bağırma."

"Kapat, yarın oraya geldiğimde konuşuyoruz." deyip yüzüne kapattım. Ozan gerçekten şerefsiz erkeklere örnekti, bu salak da hemen sazan gibi atlamış tabi.

Birkaç dakika sonra içeri Aktan girdi.

"Ozan aradı mı seni?"

"Evet, bir şeyler konuştuk niye?"

"Ne konuştunuz?"

"Güzelim, konuştuk işte."

"Neyse tamam." deyip ayağa kalktım ve sarıldım.

"Çok özledim..."

"Bende özledim..." deyip dudağını öpmeye başladım.

Çekildikten sonra yatağa geçtik. "Babamın kıyafetleri de çok dar olmuş." deyip güldüm.

"Ya ne demezsin, için de kaybolacağım şuna bak." dediğinde güldüm. Uzandıktan sonra ters döndüm, elini belime doladı ve beni kendine çekti.

"Babanla tanışmak güzeldi..."

"Onun için de öyle... O da sevindi aslında yanlış birini bekliyordu."

"Doğru biri miyim sence?"

"O kadar doğrusun ki senin yanında herkes yanlış gibi geliyor..." dediğimde güldü. Saçımı öptükten sonra derin bir nefes aldı.

"Yarın kaç gibi çıkarız?"

"8-9 iyi."

"Tamam o zaman."

"Akşam yemeği ertelendi, 3 gün sonra."

"Bencede, yarın sadece evde dinlenmek istiyorum."

"Evine eşya alınacak."

"Yarın Tuğçe ile gidip her şeyi alacağım."

"Ben?"

"Sen gelme."

"Niye?"

"Çünkü yardım etmeye çalışacaksın."

"Etmeyecek miyim?"

"Hayır tabii. O ev konusunda yaptığını biliyorum."

"Yapmak zorundaydım."

"Değildin."

"Neyse tamam, geçti gitti artık." dediğinde cevap vermedim. İkimizde uykuya dalmıştık.

Gözlerimi kıpırtıyla açtığımda sol tarafıma baktım, Aktan üzerini giyiniyordu.

"Sevgilim."

"Uyandırdım mı?" deyip bana döndü.

"Gidiyor musun?"

"Aşağı ineyim, annenler uyandı sanırım aşağıdan sesler geliyor."

"Ben çıkayım ilk önce." deyip toparlandım ve odadan çıktım, kimse yoktu, hızlıca odaya girdiğinde bende aşağı indim.

Mutfağa girdiğimde burnuma gelen kokularla birlikte derin bir nefes aldım...

"Annecim..."

"Günaydın kızım, nasılsın?"

"İyiyim annecim, Aktan uyanmadı mı?"

"Yok, görmedim."

"Babam?"

"Baban uyandı hazırlanmaya odasına gitti."

"İyi o zaman." dediğimde içeri Aktan girdi.

"Günaydın..."

"Günaydın canım, nasıl rahat uyudun mu?"

"Uyudum uyudum, teşekkür ederim."

"Ne demek."

"Babam hazırlanıyormuş gelir şimdi." dediğimde kafasını salladı. Babamda gelince annemle masayı kurduk, babamla Aktan'ı çağırmak için mutfaktan çıktım, gülerek bir şeyler konuşuyorlardı.

"Kahvaltı hazır." dediğimde ikisi de kalktı, masaya hepimiz oturduktan sınra yemeye başladık.

Kahvaltı bitene kadar Aktan'la babam iş falan konuşmuşlardı, bittiğinde ise babama döndüm.

"Baba, biz şimdi çıkacağız."

"Tamam hadi gidin hazırlanın." dediğinde birlikte yukarı çıktık, Aktan misafir odasına girdiğinde bende kendi odama girdim ve çantamı hazırlayıp eşyalarımı aldım.

Kendim de hazırlandıktan sonra odamdan çıktım.

Aşağı indiğimde Aktan da inmişti. Babamla annem kapıdaydı. Annemle sarıldıktan sonra yanağına küçük bir buse bıraktım.

"Dikkat et annecim, bir şey olduğunda beni her zaman arayabilirsin seni seviyorum."

"Bende seni annecim, sende dikkatli ol." ayrıldıktan sonra babamla sarıldım.

Sessizce kulağıma bir şeyler fısıldadı.

"Arkanda her zaman ben varım, istediğin kadar bana yanlış yap ya da beni üz, ama arkanda dağ gibi duran biri var, her sıkıntında beni bulabilirsin kızım."

"Seni seviyorum baba."

"Bende seni seviyorum babacım, hadi bakalım."

"Her şey için teşekkür ederim, sizi tanımak çok güzeldi." deyip annemle ve babamla el sıkıştı.

"Yine bekleriz oğlum." dediğinde Aktan gülümsedi.

Evden çıkınca asansöre ilerledik, bindikten sonra Aktan valizimi yere bıraktı.

"Çok özledim." deyip beni aynaya yapıştırdı ve dudağımı öpmeye başladı.

Dudağımı ısırmaya başlayınca çekildim.

"Eve gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum." dediğinde gülümsedim. Valizimi aldığında asansörden indik ve birlikte arabaya gittik.

Annemle babam camdan bakıyorlardı.

Arabaya bindikten sonra sürmeye başladı.

"Çok yorgunum biliyor musun..." dediğimde bana döndü.

"Bu stres ve sinirin üzerine 40 gün bile uyuyabilirim..."

"Gidince birlikte uyuyalım."

"Sadece uyuyacak mıyız?" dediğinde cevap vermedim, aklı fikri ordaydı.

"Sen başka bir şey düşünemiyor musun sevgilim?"

"Düşünüyorum tabiki düşünmez olur muyum?"

"Ne düşünüyorsun?"

"Mesela sınrlarımı sadece yatak odasında tutmuyorum, mutfak var, çalışma odam var..."

"Of Aktan."

"Tamam ya, şaka yapıyorum." havaalanına gelmiştik.

Birlikte özel uçağın önüne gittik ve arabadan indik.

Uçağa bindikten sonra yerlerimize geçtik, Aktan yanıma oturduktan sonra telefonunu çıkardı.

Telefonuyla uğraşırken ayağa kalktım.

"Nereye güzelim?"

"Tuğçe ile konuşacağım." dediğimde kafasını salladı, perdeyi çektikten sonra koltuğa oturdum.

Tuğçe'yi aramaya başladığımda açtı.

"Tuğçe, nasılsın?"

"İyi sen." sesi kötü geliyordu

"İyi misin sen?"

"Ne oldu Eftal?"

"Sana ne oldu, iyi misin?"

"Ozan, bilmiyorum ya"

"Hâlâ haber yok mu? Bir şey demedi mi?"

"Yok, ne aradı ne de sordu, numaramı aldı ama onun numarası bende yok arayamıyorum."

"Bak, bende numarası var ama arayıp ne diyeceksin ki?"

"Bir şey diyemem, kendimi çok kötü hissediyorum..."

"Ben konuşayım mı istersen?"

"Hayır hayır, sakın."

"Aktan konuşsa?"

"O asla olmaz."

"Ne yapacaksın peki?" dediğimde derin bir nefes aldı.

"Neyse ben kapatayım, sonra konuşuruz."

"Dikkat et, gelince yanına uğrarım."

"Tamam." dediğinde telefonu kapattım.

Üzüleceğini başından beri biliyordum, Tuğçe öyle geçiştirebilecek biri de değil eminim sorunlar çıkacaktı, umarım Aktan ve benim ilişkime yansıyacak türden olmazdı.

-

Yeni bölüm sonuuu

Yorum ve vote atmayı unutmayınnnn

Continue Reading

You'll Also Like

20.9K 695 17
Şiddet içerir ~mafia~ Mafya ile bir genç kızın hikayesi
2.1K 614 6
"Masum kız ve hayatı boyunca ona nefret eden,intikam alacağı günü iple çeken adam peki ya bu düşmanlık her iki tarafa ters köşe yapacak yeni duygular...
2.5M 104K 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofre...
84.3K 3.7K 31
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...