Bağırıkları benim daha çok sinirlenmeme sebep oluyordu.
"EVET YALAN MI?kesmiyorum sesimi falan."
"Beni delirtme"
"Bulutu istiyorum demir"
"Bulut? BULUTU İSTİYORSUN AL LAN SANA BULUT!!"
elbisemi yırtı..
Çılgına dönmüştü fermuarı açmak yerine elbisemi yırtı.
Ona inanamayarak baktım.
Gözü dönmüş durumaydı.
"Demek bulut o çıkaracakmış elbiseni öylemi "
Elbisemin her tarafını yırtıyordu.
Ağlayarak onu durdurmaya çalışıyordum.
"Y-apma"
"Zevki HA! BULUTUN ZEVKİNİ SİKERİM LAN"
"YAPMA!! demir yapma diyorum"
Arabda harbede yaşıyorduk.
Ağlıyordum şuan inanamıyordum.
"Demir g-iyecek birşeyim yok
Demir di-yorum içimde birşey yok yapma lütfen"
"Seninde onu da GEBEETİRİM LAN
siz kimisin ha kimsiniz!!"
Son bir hareketle paramparça ettiği elbisemi üzerimden çıkarmaya çalıştı.
Elbise parçalarını alıp arabadan indi ve ayaklarımda ki topukluları bile deli gibi çıkarıp yere fırlattı ellerini saçlarına daldırdı
Sakin olmaya çalışıyordu.
Belindeki silaha gitti elli..
Çıplak kalmıştım göğüslerim çıplaktı.
Her yerim açıktaydı Altımdaki kırmızı iç çamaşırı dışında...
Ağlamalarım yerini hıçkırıklara bıraktı.
Biraz doğrulup açıkta olan arabanın kapısını kapatım.
Ve dizlerimi kendime çektim.
Göğüslerim kapatmaya çalışıyordum.
Saçlarım darma dağındı.
Yaşadığım bu şeylere anlam veremiyordum.
Nefes alamaz hale gelmiştim.
Elimi göğsümun üstüne koydum.
Nefes almaya çalışıyordum
Demir hala dışarda sakinleşmeye çalışırken.
Benim boğazıma öküz oturmuş gibiydi.
Demirin bakışları arabanın içine dönünce halimi görmüş olacaki az öncekine nazaran sakinleşmişti
Arabaya binip kapıyı çok sert kapadı.
Elini camdan sarkıtı ve kafasını koltuğa yasladı bakışları arabanın tavanindayken konuştu.
Sakin kalmaya çalışıyordu.
"SEN YAPIYORSUN sen
Sana sus diyorum efra sus
Beni deli ediyorsun ya aklımı başımdan alıyorsun.
Ben çok mu istiyorum bu halde olmayı seni bu hale sokmayı
Böyle ağlamanı ben çok mu istiyorum.
Ama senin dur durmak bilmez çenen
Bende akıl diye birşey bırakmıyor
Sinirime yenik düşüyorum
efra anla şunu."
Konuşmasını bitince derin nefes alıp camdaki elini direksiyonda vurdu.
Bı anda yanıma yaklaşıp sarıldı.
"Özür dilerim"
Ağlamam şiddetleniyordu.
Sakin kalmıyordum.
Açıkta olan göğsüm bedenine değiyordu.
Biraz doğrulup.
Siyah Gömlegini çıkarttı.
"Özür dilerim efra özür dilerim.
Kendime hakim olamıyorum
Yapamıyorum senin sözlerine dayanamıyorum"
Diyerek kollarımdan Gömlegini geçirdi.
Düğmelerini teker teker ilikledi.
başımdan destek alarak beni göğsüne yasladı.
"Özür dilerim efra tamamı iyi ol artık.
Birdaha olmayacak kendime hakim olacağim
Sinirime hakim olmaya çalışacağım
Ağlama artık"
Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ama bu mümkün değildi.
Deli gibi ağlıyordum.
Elim vücudum titriyordu.
Ellerim buz gibi olmuştu.
"Efra kendine gel güzelim kendine gel"
Kollarımdan tutarak bedeninden ayırıp beni biraz sarstı.
"Efra güzelim hadi nefes al özür dilerim"
Diyerek yüzümü avcunun içine aldı.
Dudaklarıma kadar inen yaşları parmağıyla sildi.
"Dem-ir"
"Söyle küçüğüm"
"Üşü-yorum"
Zar zor konuşa bilmiştim.
Kendime gelemiyordum.
Bedenim tır tır titriyordu.
Olanları hazmedemiyordum.
"Kurban olurum ben sana"
Beni kucağına aldı başımı çıplak göğsüne yasladım.
Ellerimi avcunun içine aldı.
Bedenini sıkınca bana sardı.
Çenesini başıma yasladı.
Arabanın klimasını da açmıştı.
Beni ısıtmaya çalışıyordu.
Kendime gelmeliydim bir an önce.
Aradan geçen dakikalar sonra
Ağlamam biraz olsun dinmişti.
Ağlamaya gücüm kalmamıştı şayet gücüm olsa göz yaşım kalmamıştı.
Bedenimi hissetmiyordum.
Yorgunluğa batmış gibiydim.
"İyi misin?"
Kucağından kalkıp koltuğuma oturdum.
Ona bakmayarak konuştum.
"İyiyim gidebilir miyiz"
"Gideriz" diyip elliyle sakalarını düzeltip arabayı çalıştırdı.
Onu görmeyecek şekilde yan oturdum.
Kafamı cama yasladım.
Halime bak.. acınası
Hak ediyor mıydım gerçekten tüm bu olanları.
Yorgundum çok yorgundum.
Az önceki olanlardan ben mi sorumluydum?
Gerçekten dediği gibi susmam mı gerekti?
Peki o zaman gerçekten dokunacak mıydı bana gerçekten ben istemediğim halde ilişkiye girecek miydi...
Susmayarak kendimi mi kurtarmış oldum?
Yoksa kendimi mahfetmiş mi oldum?
Gözlerim yolla bakıyordu.
Evlere ağaçlara.
Bizimle beraber geliyormuş gibi gözüken aya.
Gecenin sessizliğine.
Ama gözlerimin içinde neler yaşanıyordu..
Harabe olmuştu tüm duygularım,hisslerim...
Kendimden utanıyordum bu halde olmaktan bu duruma düşmekten.
Gerçekten tarif edilmeyecek kadar yoruldum.
Ne yapacağımı bilmiyorum ben..
Ömrümün geri kalanını böyle geçirmek istemiyordum.
Tek istediğim huzur...
Çok özlemiştim gerçekten çok özledim.
Eski beni eski hayatımı.
En azından biraz da olsun umudum vardı
Mutlu değildim elbet fakat şikayetçi de değildim.
Hayatımı belkilerle geçirdim ben.
Belki dedim ya belki beni anlayan biri çıkar karşıma omzumdaki bu yükleri hafifletir bana değer veren seven sarmalayan..
Dedemi mutlu edebilirim dedim
Belki dedm leylaya güzel bir gelecek vaad edebilirdim belki ilerde mutlu olmayı beceririz dedim.belki ya belki
Ben hayatımı belkilerle geçirdim.
Günlerimi saatlerimi çalışmaya verdim.
Ben umutlarımla var oldum
Ve şimdi biri geldi o umutları elimden alıp avcunun içine aldı..
Düşüncelere dalıp gitmişken eve yaklaştığımızı fark ettim.
Yine o eve gelmiştik.
Arabayı durdunca aklıma burda yaşananlar canlandı.
Beni sürüklemesi çamurda çalıda
O heryeri paramparça olmuş kanlı ceset..
Vücudum ister istemez sirkeledi kendini.
Derin bir nefes aldım.
"İn hadi"
Ona bakmayarak arabayı açtım.
Ve çıplak ayaklarımla yere bastım.
Bana bakarak yanıma geldi.
"Seni kaldırmamı ister misin?"
Diye sordu
"Hayır benden Uzak ol Yeter"
diyerek eve doğru yürüdüm.
Oda biraz arkamdaydı kapıya ulaşınca
Anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdik.
Hemen yukarıya çıktım.
Arkamdan seslendi.
"İstersen banyo al"
Ona cevap vermeyerek giyinme odasına girdim.
Ruhsuz gibiydim.
Beyaz dolabı açtığımda elbiselerimi gördüm.
Askıdaydı siyah salaş pijamam
Askıdan çıkarıp elime aldım.
Çokta güzel kokuyordu.
Biri yıkamıştı bes belli
Çalışan olduğu kesindi.
Odadan çıkıp banyoya girdim.
Üzerimdeki gömleği çıkarıp yere attım.
Sinirle üzerine çıkıp ayağımla basıp zıpladım.
"Pislik"diye kısık sesle konuştum.
Sonra duş kabinine girip ılık bir suyu açtım
Bedenime değen ılık su o kadar rahatlamama sebep olmuştu ki.
Az da olsa yorgunluğum dinmişti.
Saçımı bile şampuanlamadan duştan çıktım.
Banyo dolabından bana o gün ki sardığı havluyu aldım bedenime sarıp çıktım.
Pijamalarımı da alıp odama girdim.
Kapıyı kilitledim.
Arkamı döndüm.
"Sıhatler olsun"diyen demirdi.
"Sen ne arıyorsun burda ya!"
Bağıramıyordum bile kısılan sesim ve acıyan boğazım buna engel oluyordu.
"Sadece konuşacaklarım var efra"
Bide yatağın üstüne oturmuş pişkin pişkin
Sanki onca şey yaşanmamış gibi
Az önce bana dokunmaya kalkışmamış gibi.
"Benim seninle konuşacak hiç birşeyim yok çıkar mısın lütfen."
"Efra konuşacaklarım var diyorum.
Biraz sakin olur musun"
"Ne konuşacaksın sen benimle ya
sen konuşmak nedir biliyor musun ki"
"Efra asabımı bozma giy şu elbiseni otur şuraya adam akılı delirtme beni"
"Tabi emrin olur"
"Dön şu arkanı da bı zahmet elbisemi giyeyim"
Sanki görmediği birşey kalmıştı.
Sabır çekerek ayağa kalktı ve yatağın diğer ucuna arkasını dönerek oturdu.
Havluyu bedenim'den çıkarıp
Hemen altımı giydim.
Ardından üstümü de kollarımdan geçirdim.
Islak saçlarım huylanmama sebep oluyordu.
Ama tokam yoktu.
İşimi bitirince yanına gidip oturdum.
Oturmamla bakışları bana döndü.
"Evet ne diyeceksen de"
"Saçların ıslak"
"Ne olmuş"diyerek sorar gözlerle baktım.
"Hasta olacaksın efra"
"Çok mu düşünüyorsun o soğukta elbisemi paramparça ederken aklın neredeydi?"
"Senin işin sadece beni deli etmek dimi
"Senin işini de biliyoruz."diyerek imali imalı konuştum.
"Efra bak özür dilerim tamamı.
Ben seni üzmek istemiyorum.
Ama senin sözlerin buna engel oluyor.
Sana anlatmak istiyorum ama anlamıyorsun.
Biraz olsun anla ki bende sana marhemet edebileyim"
"Ha ben anlarsam senin merhametine layığım yani?
Ya gerçekten ben sana neden mecburum demir?bana bunun cevabını ver"
"Çünkü ben sana mecburum küçüğüm"
"Demir canım acıyor görmüyor musun"
"Görüyorum görüyorum bu yüzden biraz olsun dinsin öfken.
senin dinmeyen öfken benim bir volkan gibi patlamama sebep oluyor daha fazla zarar gör istemiyorum."
"Hazmedemiyorum demir anlamıyorsun.
Beni alı koydun ya esir aldın sen beni.
Herşeyi geçtim ya sen beni ailemle nasıl tehdit edersin?"
"Benimle gelmiyordun."
"Gelmiyorsam seni istemiyorum demektir"
"Olmaz sensiz yapmam efra"
"Sen bana tecavüz ettin bana istemediğim halde dokundun."
Bunu söyleyince gözlerimden bir yaş aktı.
"Şst deme öyle lütfen deme ben sana tecavüz etmedim."
"Ya neydi demir bana yaptıkların neydi?"
"Beni sinir ettin efra sadece kızdım öfkelendim sana ders vermek istedim
Daha ileriye gitmeyecektim zaten.
Gidersem beni affetmeyeceğini biliyordum.
Afetsen de afetmesen de böyle birşey yapmayacaktım,yapamazdım.
Sen ağlarken ben sana o denli yaklaşamazdım.
Ama sonra o sözlerin beni çileden çıkardı
Sonra ben ben değildim istesem de kendimi kontrol edemezdim."
"Neden ya Demir neden bana sürekli ders verme peşindesin
Bana neden bunları yaşatıyorsun.
Seni böyle sevemem anla bunu"
"Zamanla efra biraz zaman tanı
Benimle kal biraz yanımda ol
İste beni efra iste
Biraz sakin ol kendini yıpratma
Bana da kendine de biraz olsun zarar vermeyi bırak
Bir şans ya bir şans ver"
"Hiç kimse istenmediği yerde mutlu olmaz demir istersen bana dünyaları ver
Sen beni esir tutukça şans veremem sana."
"Bende iste diyorum beni iste yanımda olmayı iste.
Benim seni istediğim gibi iste
Belki o zaman herşey güzel olur
Sana söz veriyorum efra seni mutlu etmek için dünyaları yakarım."
Sözleri içtenlikleydi bunu görebiliriyordum
Fakat anlamıyordu benim istediğim bunlar değildi.
Bana dünyaları versin istemiyordum.
Beni özgür kılsın istiyordum.
Gururumu ayaklar altına alıp ezmesin istiyordum.
"Anlamıyorsun işte demir.
Sen zarar veriyorsun ya ruhsalı geçtim
Sen bana şiddet uyguluyorsun.
Senin öfken herşeyi yakar geçer
Ben bu yangın'da daha fazla yanıp kavrulmak istemiyorum."
"Öğret bana
Bana sakin olmayı öğret
Öfkemi sevginle ört.
Yanımda ol efra"
"Senin öfken sevgiyle dinmeyecek kadar şidetli."
"Öp beni ben sinirlenince öp beni "