YÜREĞİM DAVACI | TAMAMLANDI

By eskimezdefter

1.6M 51.6K 38.8K

Avukat Hevidar Evin Şahin. Baran Korkmazbey'in hikayesi. Avukat Hevidar Evin'in, Baran Ağa'yı kurtarmasıyla h... More

GİRİŞ
1.BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10.BÖLÜM
11. BÖLÜM
12.BÖLÜM
DİLŞAD & ŞİYAR ÖZEL BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
DİLŞAD & ŞİYAR ÖZEL BÖLÜM
15. BÖLÜM
16.BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
FİNAL
ÖZEL BÖLÜM

ÖZEL BÖLÜM

8.8K 465 188
By eskimezdefter

Nasılsınızzz bebeklerim? Çok özledim sizi yorumlarınızı göreyim de özlemim hasretim geçsin di mi? 😋🤭

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum bebekler 🤍😋

BENİ 6K YAPSANIZA YA ALLAH AŞKINA @eskimezdefter


Takippp plsssssss 👀
eskimezdefter

Böyle derin bir nefes alıp başlayın çünkü bölüm çokkk güzellll 👀🤭😋🔥🤤

Beni dövmeden bir şey daha söylim instangram adresim 1sedaaaa_q takip ederek kitaplarımdan bilgi alabilirsin 🤍

WhatsApp’ta kanal açtım instangramdan kanalın linkini bulabilirsiniz herkesi kanala bekliyorum yazın kitaplarıma geri dönüş yapıyorum, sınava hazırlanıyorum biliyorsunuz her neyse kanalda dedikodu ve spoi falan veriyorum çok öptüm seni keyifli okumalar 🤍🤤

BARAN KORKMAZBEY

"Baba," diye fısıldayan Duygu'nun sesiyle irkilip gözlerimi açtığımda baş ucu lambasının loş ışığından onu görebiliyordum. Gözlerini dikmiş bana doğru bakıyordu.

Yatakta doğrulduğumda, "N'oldu babacığım?" diye sordum endişeyle suratına bakarak. Ayıcığına sımsıkı sarılmış tepemde dikiliyordu.

Duygu ağlarcasına gözlerimin içine baktı. "Koykuyoyum annem uyudu." Evin Duygu'ya masal okuyup uyuyacağını söylediği için yanımda değildi. Anlaşılan Evin Duygu'yu uyutmadan kendisi uyumuştu.

Sağ elimle yatağa iki kez avuç içimi çarpıp, "Gel güzelim birlikte uyuyalım." Duygu kafasını hızlıca salladığında yatağa çıkıp yanıma uzandı, Duygu'yu kollarımın arasına alırken battaniyeyi üzerine doğru örtmüştüm.

"Işığı kapatabilir miyim güzel kızım?" diye sordum onu daha çok kendime çekip sıkıca sarıldığımda güven duygusunu ona geçirmiş olmalıyım ki kafasını aşağı yukarı sallayıp beni onayladığı an başucu lambasına uzanıp ışığı kapatmıştım.

Duygu bana daha çok sokulduğunda,"Bugün çok eğlenceliydi. Yoshat amcamla sinemaya gittik." Gülümsedim.

"Bebeğim uyuyalım olur mu? Sabah anne işe gidecek birlikte kahvaltı yapacağız. Anne bize kahvaltı hazırlayacak o yüzden uyuyalım, babaya sıkıca sarıl bakalım." dediğim an boynuma kollarını dolamıştı. Gözlerini sıkıca kapatsada uyku mooduna geçmediğini fark ediyordum.

"Babacığım uyku önemli bunu sana kaç kez söylemeliyim? Uyuyalım ki büyüyelim yoksa boyun uzamaz."

"Biliyoyum uyuycam simdi." diye fısıldarken boynumdan kolunu çekip kendini aşağıya doğru ittirip göğsüme kafasını koydu. Parmak uçlarımla saçlarını okşarken bunu sevdiğini iyi bildiğim için uyuması an meselesiydi.

Dudaklarımı saçlarına bastırdım. Duygu kollarını bana sıkıca sararken saçlarını okşuyordum.

Onu biraz daha izledikten sonra yan tarafıma doğru uzandırıp, yataktan kalkıp Duygu'nun odasına girdiğimde ışığı yakmıştım, üstü açık olan Evin'in de üzerine battaniye örtüp hızlıca uzaklaştığım an kolumu tutan elle yavaşça tekrar Evin'e döndüm.

"Baran sana bir şey söylemem lazım." Yatakta doğrulduğunda elini çekmişti, ben de ışığı açıp kapıyı kapatmıştım.

Yatağa tekrar oturduğumda bakışlarımı Evin'e diktim. "Seni dinliyorum..." dediğimde Evin yüzüme doğru baktığında ofladı.

"Sakın bağırıp ani tepki verip Duygu'yu uyandırma ona sonra anlatacağız..." Kafamı sallayıp onu onayladım. "Tamam sen anlat ona göre tepki veririm." derken aşırı ciddi çıkan sesime gülümseyerek karşılık verdi.

"Ben hamileyim." dediği an şaşkınlıkla ona baktım. Şaka mı yapıyordu?

"Şaka mı yapıyorsun? Bak geçen yıl yaptığın şaka gibi yapıyorsan bozuşuruz." derken ciddiyim dercesine gözlerimin içine baktı. İki yıldır ara sıra hamileyim şakası yaptığı için ona inanasım gelmiyordu.

"Baran doktor üçüz diyor. İlk başta inanmadım başka doktora da gittim üçüz diyor üç tane bebek var içimde üç tane! Üç tane!" derken bana isyan etmeye başlamıştı.

Donup kaldım, ilk başta tam anlamıyla kavrayamasam da şaşkın bakışlarımı bir kenara bıraktım."Üç tane mi? Nasıl üç tane? Bildiğin üçüz mü yani?" diye sordum şaşkınlıkla.

Evin ağlamaya başladığında,"Ben nasıl bakacağım dört tane çocuğa? Baran üç tane ya üçüz bir de! Offf  Baran of hepsi senin ön iki çocuk sevdan yüzünden al sana üç tane daha. Daha Duygu'yu zar zor kontrol ediyoruz üç tane daha gelecek." Hıçkırdı.

Evin'in yüzünü avuçladım akan göz yaşlarını sildim parmak uçlarımla."Yavrum beraber bakacağız. Kaç aylık oldu? Ve sen doktor doktor dolaşırken benim niye haberim olmadı bunun hesabını versene bana." demiştim kızgın bir tavırla.

Yüzünü avuç içlerimden çekip, "Üçüncü aya girdik... Yani ben öğreneli birkaç hafta oluyor fırsatım olmadı ki söyleyeyim iş, Duygu falan zaten çok yoruluyorum biliyorsun..." derken kaşlarımı çattım. Fark etmiştim, bu aylarda fazlasıyla duygusaldı, hiç bir şey yemez olmuştu. Bir şeyler olduğunu fark etmiştim ama hamile olabileceği aklımın ucundan geçmezdi.

"Canım benim, bilmem lazımdı zaten sana daha fazla destek çıkıp yükünü hafifletirdim." dedim ciddi bir tavır takınarak.

"Biliyorum ama söyleyemedim biliyorsun aşırı yoğunum."

"Sevgilim uyurken bile söyleyebilirdin bunun bir açıklamasını yapma bence hatalısın bu konuda." dedim ciddiyetle. Kafasını sallayıp beni onayladı.

"Haklısın..." derken esnedi. "Duygu nerede?" diye sordu etrafına bakarak.

"Bizim odada, korkmuş sen uyuyunca yanıma geldi uyuttum yanına geldim zaten direkt. Yarın ofise gitme hastaneye gidelim."

"Tamam gideriz yarın. Ama benim çok önemli bir duruşmam var onu halledip gidelim olur mu?" diye sordu masum masum bana bakarak.

"Tamam canım o zaman öyle yaparız."

Evin, "Duygu'yu yatağına getir birlikte uyuyalım." deyip yataktan kalktı aniden.

"Ben su içene kadar getir Duygu'yu yatağına." Odadan çıktığında bana son kez baktı ve gülümseyerek çıkıp mutfağa girdi.

Hızlıca odadan çıkıp Duygu'yu çok fazla sarsmadan kucaklayıp yatağına bırakıp tekrar odaya dönerken Evin'in de odaya girdiğini gördüm.

Yatak odasına girdim.

Evin bana bakıp, "Duşa giriyorum çıkarım birazdan..." dediğinde havlusu ve bornozunu alıp odada olan banyoya girdiğinde kapıyı kapatmıştı. Ben de yatak odasının kapısını kilitleyip yatağa girdiğimde yatağın Evin'i beklemeye başladım.

🔥

Evin banyodan çıkıp yatağa uzadığında, bana bakıp derin bir iç çekti.

Krem geceliğini giymişti.

Evin'e gülümseyerek bakarken, "Benden başka biri biliyor mu hamile olduğunu?" diye sordum merakla ona bakarak.

Kafasını salladı iki yana doğru. "Kimse bilmiyor ilk sen öğrendin." dediğinde güldüm.

"Hayret Dilşad'a söylememişsin... Kim seni tuttu acaba? Yoksa küstünüz mü?" diye sordum gülerken.

"Hı hı küsüz zaten fark ettin mi Bilmiyorum ama iki haftadır ne arayıp ne sordu benim de umurumda değil açıkçası zaten midemin bulandığını biliyordu çok merak ediyorsa arayabilirdi." derken somurtmaya başlamış bir o kadarda sinirlenmişti.

"Sen sanırım sevinmedin hamile olduğuma insan bir öper yani bu kadar odun olduğunu bilmiyordum..." derken alıngan bir ifadeyle konuşmuştu. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmediğim için nutkum tutulmuş konuşamamıştım bile.

Belinden tutup kendime doğru Evin'i çektiğimde sağ elimle yanağını okşadım."Bana nasıl bir mucize... Pardon mucizeler yarattığını bilmiyorsun seni o kadar çok seviyorum ki bir roman yazsam anlatamam sanırım sana olan aşkımı..." Yüzümü yüzüne yaklaştırıp dudaklarına tutkuyla bir öpücük bırakıp geri çekildim.

Alınlarımızı birbirine yasladım, tekrar bir öpücük bıraktım dudaklarına.

Üzerine doğru yavaşça ağırlığımı vermeden uzandığımda Evin gözlerimin içine aşkla bakıyordu. Dudaklarımı yüzünün her tarafına bastırırken Evin gerilip daha da yukarı uzanmaya çalıştığında, "Zorlama." dedim fısıltı içinde çıkan bir sesle.

Dudaklarımı boynundan aşağı sürterken, "Baran..." diye fısıldadı Evin sırtıma tırnaklarını geçirerek.

Tekrar dudaklarımı dudaklarına yapıştırdığımda bu sefer tutkudan da fazlası vardı, ikimiz de bir ateştik. Yanıyorduk. Birbirimizi öperken bile kül olup bir anka kuşu gibi küllerimizden yeniden doğuyorduk.

Dudaklarımı dudaklarından çektiğimde nefes alması için ona zaman tanıdım. Dudaklarımı boyun girintisine bastırdığımda Evin'in fısıltısını duydum. "Baran Duygu ağlıyor..." diye fısıldadı.

Evin'i duymamazlıktan geldim. "Uyur şimdi boş ver..." dediğim an ne dediğimi fark ettiğimde Evin'in üzerinden kalktım.

Duygu kapımıza vuruyordu. "Açın kapıyı çok koykuyoyum açın." Hıçkırıklarını duyduğum an Evin'e baktığımda Evin'in yataktan kalkıp banyoya tekrar girdiğini gördüm. Geceliği üzerinden çıkacaktı. Duygu tam gelecek zamanı bulmuştu.

Yataktan kalktığım an kapıyı açmıştım Duygu aniden boynuma atladığında, "Baba çok koykuyoyum yüyamda canavay göydüm." Duygu'yu kucaklayıp odamızın kapısını kapattım.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Saçlarını öptüm. "Ağlama kurban olduğum geçti bebeğim... Geçti güzel kızım o canavarlar yok. Benimle güvendesin." Hıçkırdı.

"Annemi canavay mı yedi? Annem yok. Annem neyde?!" diye sordu korkuyla ağlarken. Yüzüme doğru baktığında, yüzüne düşen saçlarını geriye doğru çektim.

"Burdayım anneciğim..." diyen Evin'in sesini duyduğumda yanımıza oturdu. Tahmin ettiğim gibi pijama takımını giymişti.

Duygu bu sefer annesine gitmek istediğinde izin vermedim. "Anneye gitmek yasak." dedim net bir şekilde. Evin'in Duygu'yu kucaklaması diğer bebeklerimiz için zararlı olabilirdi.

Kurduğum cümleyle birlikte ağlaması daha çok şiddetlendiğinde Evin koluma çimdik attı. "Gel bebeğim... Birlikte uyuyalım." Evin Duygu'yu kucakladığında Duygu susmuş hatta bana dilini çıkarmıştı. Bu tavrına şaşkınlıkla baktığımda Evin'in boynuna öpücük bırakmıştı.

Evin Duygu'yu yastıklarımızı birleştirerek aramıza uzandırmıştı. "Evin taşıma bir daha Duygu'yu." diyerek uyardım onu. Duygu bana baktı. "Niye tasımayacak? Tasıy o benim annem sen de tası. Ben annemi daha çok seviyoyum." diyerek yanına uzanan Evin'in yanağına öpücük bıraktı.

"Güzel kızım annen hamile." diyerek açıklama yaptığımda Evin bana doğru öfkeyle bakış attı. Ona ne var dercesine bakış attım. Bilmesi gerekiyordu.

Kardeş değil. Kardeşleri olacaktı.

Üç tane.

Gerçekten şaka gibiydi birken dört çocuk olacaklardı.

"Hamiş ne demek?" Benim kızım her kelimemi yanlış anlayadığı için ona bir kez değil yüz kez söylemem gerekiyordu sanırım.

"Hamile güzel kızım hamile. Annenin karnında üç tane kardeş var."

"Ohaaa!" diye bağırdı aniden bir Evin'e baktı bir bana baktı. Tekrar, "Oha." dediği an Evin dudaklarına avuç içini bastırıp kaşlarını çattı.

"O nasıl laf öyle kimden öğrendin o kelimeyi sen?" diye sordu kızarak.

İşaret parmağını bana uzattında beni Evin'e doğru gösterdi. Evin elini çekti. "Babam diyoy." deyip suçu bana attı.

Tamam maç izlerken küfür ediyordum ama eskisi gibi de küfürbaz değildim. En azından Duygu'nun yanında kendimi tutabiliyordum.

"Anne sen hamiş misin?"

"Hamile." diyerek aynı anda Evin'le düzelttik kelimesini. Omuz silkeleyip Evin'in karnına doğru baktı dikkatlice. "Neyde benim kaydesleyim?" diye sordu Evin'e merakla bakarak.

"Seni öldüreceğim biliyorsun değil mi? Şimdi niye söylüyorsun her şeyi soracak şimdi." diye kızdı Evin benim duyabileceğim şekilde konuşarak.

"Annenin karnında 6 ay sonra göreceksin."

"Onlar bebek mi? Oyun oynayacak mıyım?" diye sordu bana bakarak.

"Oynarsın güzel kızım ama onlar minnacık olacak. Sen yaşıtlarınla oynayacaksın."

"Tamam o zaman ben de hamiş olayım ama hemen bebek olsun."

"Hoppala bir dur sen orada ne hamişi? Senin yaşın başın kaç hamiş oluyorsun? Anne hamiş olabilir." dediğim an Evin kahkaha atmıştı.

"Bak şimdi güzel kızım. Bu senin bildiğin gibi oyuncak bebek değil. Sen de benim karnımdaydın şimdi de kardeşlerin orada. Onlar büyüyünce tabii ki onlarla oyun oynayacaksın. Yarın kardeşlerini göreceğiz güzelim sen de gelmek ister misin?" diye sordu Evin gülümseyerek. Duygu gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı.

"Uykum geldi..." dedi Duygu esnerken yatağa rahatça uzanıp gözlerini kapattığı an Evin oflayıp rahat bir nefes verdi.

"Salona gel." dedi Evin sakin çıkması için çaba gösterdiği sesiyle. Kafamı sakladığımda Evin yataktan kalkıp ayaklandı yatak odasından çıktığında bende peşinden salona geçtim.

Beyaz loş ışığa birkaç dakika sonra alışmıştım. "Baran manyak mısın sen? Böyle mi söylenir küçücük çocuğa? Ya ben çocuk psikoloğuna randevu alıp onunla söyleyecektim. Her şeyi nasıl bozarsın planlar üzerine kurdum düzeni." dediğinde koltuğa oturup avuç içini alnına vurdu yavaşça.

"Herkese söyleyecek Baran herkese. Ben nazar değmesin diye bir kişiye bile söylemedim...Of her şeyi iki dakika da mahvettin bravo sana gerçekten bravo Baran."

Koltuğa rahatça yanına oturdum. "Abartma istersen sevgilim zaten ben söylerim herkese. Duygu'ya fırsat bırakır mıyım sanıyorsun?" diye sordum gülerken.

Evin bana aniden öfkeyle baktığı an korkup, "Şakaydı... Şaka yaptım. Çok şakacı biriyim biliyorsun karıcığım." diyerek hemen kendimi koruma altına aldım.

Evin aniden ağlamaya başladığında ciddiyetim hızla yerine gelmişti. Önünde iki dizimi kırdığımda, sağ elini tutup avuç içlerime hapis ettim. "Ağlama kurban olduğum niye ağlıyorsun?" diye sordum anlamayarak. Tamam hormonlar belki duygusal olmasını sağlayan etkenlerden biriydi. Ağlamasının bir sebebi olmalıydı.

Hıçkırarak ağlıyordu. Göz yaşlarını silsem de hızlıca yenisi ekleniyordu. "Güzelim niye ağlıyorsun ki şimdi?" diye sordum düz bir merakla.

"İnsan biraz umursar ya biraz umursa... O kadar plan yaptım her şeyi mahvettin. Kızımızın psikolojisini niye düşünmüyorsun ya ağlayıp üzülürse?" burnunu çekip konuşmasını sürdürdü. "Ya kardeşlerini sevmezse? Ya bebeklerimize kötü davranırsa?" Oflayıp Evin'in akan göz yaşlarını tekrar sildim.

Şimdiden yüz tane senaryo kafasında kurmuştu...

"Güzelim ağlama bak hamilesin... Duygu çok güzel bir abla olacak hem biz ebeveynleri olarak aklı başındayız neyin ne olduğunu anlatırız..."

"Ya anlamazsa?" diye sordu göz yaşlarını silerken.

"Yarın hastaneye götürelim o da tanışsın kardeşleriyle bence o da sevecek... Hem Duygu hatırlarsan Rüveyda'yı sevmişti. Kendi kardeşlerini sevmemesi imkansız." Evin beni kafasını sallayarak onayladı.

"Uyuyalım haydi geç oldu zaten, sabah erkenden kalkıp gideriz doktora..." Ayağa kalkıp Evin'in elini tutup onu da koltuktan kaldırdım. Elini tutarak yatak odasına girdik. Her ikimizde yatağın diğer uçlarına geçerken Duygu aramızda kalmıştı.

"İyi geceler." demişti Evin kısık bir sesle.

"İyi geceler sevgilim..."

ÖZEL BÖLÜM SONU

HİÇ BEKLEMİYORDUNUZ DEĞİL Mİ?

BEN DE BEKLEMİYORDUM 🤭

EN SEVDİĞİNİZ KISIM NERESİYDİ?

ANİDEN BÖYLE BİR ÖZEL BÖLÜM YAZMAK İSTEDİM.

ŞİMDİ SİZE SORUM ŞU: BEBEKLERİN CİNSİYETİ NE OLSUN? HA BİR DE İSİM ÖNERİLERİNİZ VARSA ALABİLİRİM. KENDİ İSMİNİZ DE OLUR 🤤🙂
(3 TANE BU ARADA)

eskimezdefter

TAKİP EDİN AŞKLARIM 🔥🤭

ÖPTÜM ÇOK MÜSAİT OLUNCA DEVAM ÖZEL BÖLÜM YAZACAĞIM 🤤👍

Mood:

Beni bir 6K yapsanıza hayrınıza

eskimezdefter

Tıkla takip ett aşkımm

TEŞEKKÜR EDERİM 🤍

ÖPÜLDÜN 🤭❤️

Continue Reading

You'll Also Like

81.4K 3.3K 35
Bir köylü kızı ve askerin yanlış anlaşılmalarla başlayan çelişkili aşk hayatı.
YUVA By _twclr

Teen Fiction

825K 40.2K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
YOKSUN By Çiçek Kız ✿

Mystery / Thriller

581 131 34
Senden mi yoksun yoksa yok musun? Her savaşın bir kazananı olur fakat iş intikama geldiğinde... sonu kestirmek pek mümkün değil.
DESİSE By Badess25

General Fiction

23.4K 1.8K 16
''Agah'' diye mırıldanan kadının ince sesini duyan adam kollarının sarılı olduğu beli biraz daha sıkarak kadını iyice kendine çekti. ''Söyle Nefes'i...