Mafya

By semakarn

1.8M 51.6K 27.7K

sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı.. More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
karakterler
KARAKTERLER
16.
17.
18
DUYURU
19.
20.
21.
22.
23.
DUYURU
24.
25.
26.
27.
28.
özel❤️
29.
30.
31.
32
33.
34.
35.+18
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42
KARAKTERLER
43.
44.
duyuru
45.
46.
47
48.
49.
50
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
DUYURU
70.
71.
72.
73.+18
74.
75.
76.
77.
karakter (demir)
78

15.

33.1K 922 383
By semakarn

beni barın ilersine doğru götürüyordu.
elimdeki belli kasılmıştı.
belimi acıtıyordu ama sesimi çıkarmadım.

"bulut nereye gidiyoruz"

"sabır et biraz"

oflayarak devam ettik.
barın sonunda boş bir masa vardı.
masanın yanına ilerledik.
orda da adamlar vardı kapıdaki gibi
iyide niye orda duruyorlardı.

"buraya niye geldik kimse yok burda"

Bulut belimdeki elini çekip adamlardan birine 'açın'diye sert bir şekilde emir verdi.

adamlar masanın biraz önünde eğilip
elinden bir bıçak çıkarıp tahta olan zemini kaldırdı.
kocaman tahta bir kapı gibiydi.
üstelik yerde
şok olmuştum
öylece bakıyordum bulutun gözleri üzerimdeydi.

"şaşırdın mı"

"şaşırmamak mümkün mü?"

diyerek eğilip biraz içine baktım aşağıya inen bildiğiniz modern tahta bir merdiven vardı.

"gel hadi"diyip tekrar elini doladı belime.
beraber merdivenlerden indik.
uzun bir koridor.
yukarıya nazaran burdaki müzik sesi daha slow ve sakin kısıktı.
yaklaştıkça müzik sesi daha çok geliyordu.
çok gerilmiştim.
nefes aldım verdim.
sakin ol efra.

koridorun sonunda çok geniş bir alan vardı ayaklı masaların başında.

nerdeyse hepsi siyah takımlı iri yarı adamlarla doluydu.
bazılarının yanında kadınlarda vardı.

herkes çok ciddi resmi duruyordu.
gözlerim onu aradı.
herkesin bakışları bize dönmüştü.
sanırım büyük mafya olduğu için.
gören kafasını eğdi.

dikkat ettimde sahne gibi bir yer vardı.
tam ortasında uzun ince bir masa vardı.

burası 'yer altı'yani tamamen koyu ahşapla kaplı bir salon gibiydi tavanı çok yüksekti.

ben etrafı gözlerken bulut beni dürtü.

"gel hadi diyip beni ileriye götürdü sahnenin hemen karşısındaki ayaklı masaların yanina ilerledik.

önde duran bizim dışımızda dört masa daha vardı hepsi buluta baş selamı verdi. s
sanırım fazla geç kalmıştık herkes çok gergindi.
ön masada duran üç adam vardı
ikisinin yanında eşleri vardı.
biri orta yaşlarda sarışın bir adamdı kadin ise manken gibiydi kumraldı.
üzerinde zümrüt yeşili mini bir elbise vardı.

onun hemen yanındaki masada da
daha yaşlı bir adam vardı 50 yaşlarında.
yanındaki kadın 40lı yaşlarındaydı.
oda çok güzeldi.

son olarak hemen yanımızda olan masada ise daha genç biri vardı.
bulutun yaşlarında gibiydi.
esmerdı bakışları çok rahatsız ediciydi.
masaya geldim geleli gözleriyle beni yemişti.

bir masa boştu sanırım demirin masasıydı.
o düzenlemişti ama yok muydu?

garsonlar masalara içki dağıtırken.
bir yanda hafif hafif salanan adamlar vardı.
konuşanlar gülenler.
bazıları ise bu durumdan hiç memnun değilmiş gibi yüzleri çok asıktı.
sanırım demiri bekliyordu herkes.

çok gerilmiştim.

"bulut burda lavobo var mı?hemen gidip gelirim"

"var da tek başına gitme istersen adamlarımdan biri de gelsin yanına"

"tamam benim için sorun yok"

bulut kafa sallayıp eliyle salonun köşelerinde durmuş adamlardan birisine el işareti verdi
hemen yanıma gelen iri yapılı sarışın genç bir çocuktu.

"göz kulak ol"
diye emirde bulundu
çocuk kafasını sallayıp bana yolu gösterdi.

"şey lavobaya gidecektim de"diyerek mahçup bir sesle konuştum.

"tabi efendim şu tarafta"

diyerek salonun kapısına doğru ilerledik.

kapının biraz yanında bir koridor daha vardı uzun bir koridor.
yanlarda odalarda vardı
karşıdaydı lavoba
Açık kapılıydı.
lavobo olduğu belliydi.
kırmızı ışık vardı loş

içeri girdim.

"hemen gelirim"diye arkasını dönen çocuğa seslendim.

o kadar büyüktü ki nerdeyse iki salon büyüklüğundeydi.
ileride tuveletler vardı.
duvarlar ayna ile kaplıydı.

elimi yıkamak için lavobaya yaklaştım.
ellerimi yıkadım.
kuruladım nefes alıp nefes verdim.
aynada kendime baktım gerçekten çok güzel olmuştum.
fakat o kadar mutsuzdum ki.
oturup saatlerce ağlayasım vardı.

neyse diyip arkamı döndüm.
çıkışa doğru ilerledim yere değen topuklumum sesi yankılanıyordu.

bir anda sesler yüksekelmeye başladı çabucak kapıya gittiğimde.

gördüğümle kala kalmıştım ayaklarım geriye geriye gidiyordu.

demir..

gelmişti bulmuştu beni
hemde tek başıma.

adamlarıyla birlikteydi.
bana göz kulak olmak için gelen çocuğu bayıltmıştı.

Gözlerimin içine bakıyordu.
gözleri alev alev yanıyordu sanki.
cehennemi gördüm gözlerinde.

simsiyah takımıyla iri bedeni bana yaklaşıyordu.

ikimizde kırmızı loş ışıkta birbimize öylece bakıyorduk.

bedenim titremeye başladı
daha da geriye gittim
duvar vardı belimi duvara yasladım.

"sse-n uzak dur benden!!"

diyerek kekeledim.

"Benden kaçışın yok"diyerek adamlarını üzerime saldı.

"BULUT!!"

"hayır hayir uzak durun benden!!"

kolumdan tutan iri adamlar heraket etmemi zorlaştırıyordu.

topuklularımı yere vurarak bağırıyordum.

"bırakın beni bırakın"

"şşt"

"bulut seni öldürecek tamamı bulut seni öldürecek
banim kılıma dahi zarar veremezsin"

yanıma yaklaşıp bağırmaya başladı

"bulut kim lan!bulut kim gidip o ite mi sığındın.
omu kurtaracak seni benim elimden
onu da gebertirim lan!!"

diyerek yüzüme yüzüme bağırdı.

çenesini o kadar sıkıyordu ki.
ceketi çıkarıp yere firtlatı.
siyah gomlegiyle gerilen bedeni patlayacak gibiydi.

suratına öylece bakıyordum

"evet onu buldum.
senden şerefli en azından"

"bana bak seni gebertirim"diyerek eliyle çenemi sıkıyordu.

eliyle yüzümü yana doğru itip.
adamlara bırakmalarını söyledi.

adamlar kolumu bırakınca
kollarım resmen moralmıştı.
kızaran kollarım o kadar acıyordu ki.
fakat şuan acıyan tek şey kollarım değildi.

ağlamak istemiyordum..
ağlamak yok ağlamak yok.

"demir bırak beni."

"seni bırakmayacağım efra sen benimsin.
Bunu kafana sok"

işaret parmağını kafama koyup iki kere haififce vurdu

daha çok yanıma yaklaştı
aramıza iğne atsalar yere düşmezdi.
nefesi yüzüme değiyordu.

"Çıkın lan burdan!."

beş altı tane olan adamları hızlıca yanımızdan ayrıldılar.

"Benimle geleceksin efra "

"gelmeyeceğim demir gelmeyeceğim ben buraya bulut ile geldim"

"efra beni sabrımı zorlama"diyerek dişlerinin arasından tıslayarak konuştu

" demir bırak beni bulut beni bekliyor"

dememle yumruğuyla aynayla kaplı duvara vurdu.
ayna paramparça oldu.
eli kan içinde kalmıştı.

"ne yapıyorsun demir"

diyerek yanına gittim ellini avcumun içinealdım kan içindeydi.
ben eline bakarken onun gözü bendeydi.

"efra ben sensiz yapamam"

kafamı kaldırıp ona baktığımda çaresiz görünüyordu.
onu gördüm göreli ilkez bu halde görüyordum.
az önce çayır çayır yanan gözleri şimdi
sana muhtacım der gibi bakıyordu.

gözlerinin içine baktım ve konuştum.

"demir..ben seninle gelemem sen bana zararsın."

"olmam sana zarar olmam efra"

"Demir bunu yapamayacağını ikimizde biliyoruz.
ben sana Bir şans vermek istedim..
ama sen bana geleceği gösterdin demir."

"efra bana sakın o sürtük yüzünden bu hale olduğumuzu söyleme sırf bunun için kaçtın o ibneye mi gittin sen"

"sürtük dediğin kızın içine girmiştin.
şimdi sürtük mu oldu?"

"efra ben seni kıskandırmak istemiştim ortada öyle bir durum yok anla şunu"

"ne bu demir oyun mu bana yalan söylemeyi kes"

elimdeki elini çekti yüzüme yaklaştı.

"beni deli etme efra burayı kan gölüne çeviririm."

sönen alev sanki daha güçlü bir şekilde harlanmıştı.

"demir bulutla gideceğim"

"EFRA!!"

"ne demir ne ne???!!!"

Bileğimden tutup sürüklemeye çalıştı ellimi kolumu da kan bulaştırmıştı.

"bırak beni demir istemiyorum seni"

"kes sesini efra"

"ben bulutu istiyorum."

dememle olduğu yerde durup arkasını dönüp bana döndü

"dedeni de leylayı da öldürürüm."

"Hiç BİRŞEY YAPAMAZSIN BULUT BANA SÖZ VERDİ"

"NE BULUTU LAN NE BULUTU
bulut kim lan önü da öldürürum seni de "

"sen beni sadece istiyorsun başka hic bir şey yok takıntılısın
sen psikopatsın, sen delirmişsin, kafayı sıyırmışsın."

"benimsin efra bunu anla yedi cihan da bir araya gelse kimse alamaz seni elimden."

"görürüz demir ne yaparsan yap asla seninle gelmeyeceğim.
bulutla geldim bulutla çıkacağım burdan"

bileğimi bırakıp belindeki silahı çıkartı.

ona ruhsuzca bakıyordum.

iki el tavana sıktı.

cebinden telefonu çıkarıp bana doğru gösterdi.

leyla ile dedem ...
yanlarında silahlı adamlar.

"görüyor musun?bir telefonuma bakar mezara gitmeleri"

Diyip telefonu cebine koydu.
gözlerimden yaşlar akmaya başladı
hıçkırarak ağlamaya başladım.

"s-en pisliksin..seni affetmeyeceğim demir.
seni ömrüm boyu sev-meyeceğim".

göğsüne ard arda vuruyordum.

"PİSLİKSİN SEN"

"BENİ D-E-L-İ  ETME DİYE SANA YÜZ KERE SÖYLEDİM!!!"

"seni affetmeyeceğim" diyerek kafami iki yana salladım.

elimi tutup tekrar sürükledi.
ruhsuz gibiydim.
gözlerinden sadece yaşlar akıyordu.
masalarının arasında ilerliyorduk.herkes bize bakıyordu.
sahneye gidiyorduk.

öne geldiğimizde bulut görüş alanıma girdi.

gözleri beni arıyordu bulmuştu da.

o yanıma gelmeye çalışırken demir ile sahneye çıkmıştık bile.

bir adam gelip ona migrofon verdi.

bulutun gözlerinin içine bakıyordum..

"Herkes beni dinlesin!!"

Continue Reading

You'll Also Like

49.6K 2.7K 63
Bu hikaye, yaşadığı hiçbir şeyi hak etmeyen Seyran'a ve onun gibi şu dünyaya acı çekmeye gelmemiş olmak isteyen bütün insanlara gelsin, keyifli okuma...
155K 10.8K 39
Biz adımız gibi özgür bir timdik. Hür Timi. Kendi kurallarımızı koyardık. Bu askeriye işleyişine ters olduğu için de sürekli azar işitirdik. "Hangi...
1.9M 98.5K 78
"Çocukken yanağıma kondurduğun öpücük sayesinde tüm acılarım geçmişti. Şimdi ben senin kalbinden öpsem geçer mi? Tüm acıların diner mi?" İlk görüşte...
33.2K 2.1K 27
Seyran Korhan, o gece öğrendikleriyle yıkım yaşamıştı. Kurşunun yönü tam isabet kalpti. Kalbe sıkılan kurşun sonu çağrıştırmaz mıydı? Sonlanan her şe...