Mafya

By semakarn

1.8M 51.5K 27.7K

sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı.. More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
11.
12.
13.
14.
15.
karakterler
KARAKTERLER
16.
17.
18
DUYURU
19.
20.
21.
22.
23.
DUYURU
24.
25.
26.
27.
28.
özel❤️
29.
30.
31.
32
33.
34.
35.+18
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42
KARAKTERLER
43.
44.
duyuru
45.
46.
47
48.
49.
50
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
DUYURU
70.
71.
72.
73.+18
74.
75.
76.
77.
karakter (demir)
78

10.

36.5K 941 214
By semakarn

"yemek yapmayı nerden öğrendin gerçekten çok güzel olmuş"

Diyip o fırında patatesle birlikte kızartığı buttan koca bir ısırık aldım.

Hele pilavı adam aşçı çıktı eve değil restoranda geldim sanki salatası falan bilmiyorum on numara yaa

"Aşçılık eğitimim var birazda elimin lezzeti diyelim ama beğenmene gerçekten sevindim"

"Beğenmez olur muyum yaa sıkıysa beğenmim muhteşem"

"Afiyet olsun afiyet" gülümsedi.

Yemeklerimizi güzelce yedikten sonra bulaşıkları makineye birer birer düzdüm masayı toplayıp sildim.
Oda sandalyeye oturmuş beni izliyordu.

Son olarak tezgahı silerken bir yandan da konuştum.

"Sonuçta yemekleri sen yaptın temizlik de benden bedavaya birşey yok"

Diyerek iyicene sildim.
Artıkları tezgahda duran küçük çöp poşetine silktim ve yıkadım sıktım bezi ve güzelce katlayıp ocağın yanına koydum.

Cevap vermemişti gülümseyerek karışıklık verdi.

Sonunda mutfaktan çıkabilmiştik.
Saatin kaç olduğunu merak etmiştim

"Saat kaç"

"10:32 geçiyor"

"Oo baya geç olmuş"

"Evet ama uyumicaksın herhalde"

"Aslında çok yoruldum ama birazdan uyurum"

"Gel o zaman birşeyler izleyelim"

"Şey aslında birşeyler izlemek yerine seni tanıya bilir miyim"diyerek salona girdik.
O yanımdaki kanepede otururken ben tekli kanepeye ayaklarımı bağlayarak oturdum.

"Nasıl tanımak istiyorsun"diye konuşmayı başlattı.

"Yani genel olarak sonuçta evine de kalıyorum bilmiyorum bana yardım ettin her insan bunu yapmaz hatta bana göre kimse yapmaz o yüzden tanımak istiyorum seni"

"Tabiki olur ne istersen sorabilirsin ama bir şartım var "

"Neymiş o?"

"Sende bana anlatacaksım"dediğinde kafamı eğdim.

"Bak anlatmak istemiyorsan anlarım ama gerçekten sana yardımcı olabilirim.
Ama konuyu bilmeden bunu yapamam"

"Peki tamam herşeyi anlatacağım tabi o zaman bakalım beni evinde hala isteyecek misin"

"Ne olursa olsun fikrim değişmeyecek istediğin kadar kalabilirsin burda"

"Pekâlâ soruyorum"

Eliyle buyur işareti yaptıktan sonra sorularımı sormaya başladım.

"Ne iş yapıyorsun"

Önce biraz bana bakıp cevap verdi.

"aslında belli bir işim yok.
Babamın bir şirketi var elbise üzerine moda tasarım bende orda müdürüm babamın ekmeğini yiyorum."

"Haaa baya baya Zenginsiniz anlaşılan"

"Yani"

"Pekii ailen ile niye yaşanıyorsun"

"Zaten bir babam var başka kimsem yok"

"Nasıl yani?? Neyse özür dilerim bu biraz fazla özel bir soru oldu sormadım say"

"Annemi kaybettim trafik kazasında daha çocuktum sonra ergenlik çağlarında babam birine aşık olup evlendi 18 yaşında da daha fazla duramayıp evden ayrıldım babamda pek karışmadı öyle sürdü gitti"

"Anladım Allah rahmet eylesin çok üzücü."

"Sağol"

"Neysee bu konuyu kapatıyoruum"

"Hmm başka peki sevgilin?"

"Yok  aşka ayıracak zamanım yok"

"Niyeki"

"Bilmem pek inanmıyorum"

"Hmm"

"O zamaan bana biraz çocukluğundan bahsetsene ben çok severim nasıl bir çocuktum yaramaz mı yoksa çok mu uslu??"

"Aa bak ben çok uslu bir çocuktum.
Hep kendi kendimeydim.
Daha çok zamanımı evimizin bahçesinde geçirdim zaten.
Annem asla dışarı çıkmama izin vermezdi.
Annemi kaybetikten sonra da istesem de dışarı çıkamadım.
Evde sessiz sakince büyüdüm ben."

"Yaaa çok tatlı nasıl da usluymuşsun ben canavardım"diyerek dudak büzdüm.

"Sonra bak kendi kendime konuşurdum çok fazla sırf bu yüzden psikolojik olarak sorunlar yaşadığını düşünüp
Psioklaga 6 yaşından 9 yaşına kadar gitmiştim.
Zaten annemden sonra konusmaya başlamışım"

O konuşuyordu ben bende dinliyordum onu.
Çok üzücü bir çocukluk geçirmiş her anısı buruk.
Annesinin ölümü bütün çocukluk anılarını ele geçirmiş
Şimdi buna gülümseyen adam kim bilir çocuktan kaç göz yaşı döktü.

Ona buruk gülümseme ile yanıt verdim.

"Çocukken kabağı sevmezdim dimii??"

"Severdim"

"Neee sen çocuk olamazsın yaa
Bı çocuk kabak sevmez mantar sevmez ciğer sevmez maydanoz sevmez kimi zaman et sevdiğini söyler kimi zaman midesi bulanmış rolü yapaar"

"Gerçekten saydığın herşeyi seviyordum çocukken halada öyle"

"Bilmiyorum yaa benmi yanlış biliyorum"

"Belkide"

"Yok yok"

"Ee birazda sen anlat senin çocukluğun"

"Benim çocukluğum"diyerek bağlanmış ayaklarımı çözdüm biraz koltuğun ucuna oturdum.

"Ben çok yaramazdım.

Zaten bı kardeşim vardı oda sana benzerdi hep yanlızdı hep dışlanırdı.
Asla konuşmazdı kimse onu anlamazdı
Nede onunla oyun oynamak isterlerdi.

Ben 6 7 yaşımda kimseyle konuşmadım ama yine çok yaramazdım ama 8,9 yaşlarında canavarlaştım.
Kardeşimi hep korudum ona göz kulak oldum.
Çok kişiyle kavga eder dururdum.
Birileriyle hep kargaşa yaşar zarar verirdim.
Minevi zorba olmuştum ama öyle durduk yere değildi.

Ve hiç unutmam çocukken okulu hiç sevmezdim hep okuldan kaçard haftanın iki günü okuldu bazen hiç gitmezdim.
Kaçar parka giderdim kışın bile giderdik yağmurda çamurda hiç fark etmezdi.
Kardeşimi de hep bana benzetim.
Onunla birlikte okul zamanına kadar parkta kalırdık.
Sonrada çantalarımizı alıp okuldan gelmiş gibi davranırdık dedemize.

Çok anılarımız var çok anlatsam sabahlarız"

Diyerek sonunda susmayı başarmıştım.

"Sabahlayalım anlat sen sevdim senin çocukluğunu"

"Yaa bakma sen böyle olduğuna bizim her dakikamız travmaydı.
Ama her ne olursa olsun çocukluk güzeldir en güzel yanı bu değilmi zaten çocukken tonlarca şey yaşarsın ama hiç birini takmayın fark etmezsin
Büyüdükçe herşeyin farkına varırsın farkına vardıkça tükenirsin."

"Evet öyle çocukluk mucize gibi
Fakat çok kısa ne olduğunu anlamadan bitiyor"

"Hmhm öyle cidden"

"Neyse anlat başka"

"Ağaçlarlara tırmanmayı çok severdim.
Ben kardeşim bide bir arkadaşımız vardı onlar korkarlardı çıkamazlardı hep beni çıkarırlardı
İncir ağaçlarına çıkardım genelikle
Kara düt çok severdim o ağaçlar çok bulunurdu

Camilerin duvarlarında gezerdik.
Parkın olur olmadık yerlerine tırmanırdık.
Sürekli bir kargaşa içindeydik

Ama mutluyduk işte"

"Hee bide o küçükken her yere tırmanan ben şuan yükseklik korkum var"

"Nasıl şimdi senin yükseklik korkun mu var vocuken Spiderman gibiymişsin o nasıl oluyor"

"Oluyor işte boş ver"

"O zaman çatıya nasıl çıktın?"

"Çıktım çıktım da ruhumu da verdim ben orda"

Güldü ve konuştu

"Garip birisin Fakat çocukluğuna hayran kaldım en azından benim gibi ev diplerinde geçirmemişsin"

"Olsuun senin çocukluğunda güzel her çocukluk güzel"

"Gibi gibi neyse şimdi biraz ciddi olayları konuşsak?"

"Peki konuşalım"

"Kimden kaçıyorsun"diyerek pat diye konuyla girmişti ellerini bı elini dizine koyup iyicene yayıldı kanepeye.

"Mafya'dan"o pat diye girerse bende pat diye girerim.

"Mafya'dan? peki nasıl bir mafya bu?"

"Bildiğin Mafya işte"

"Tamam da senin niye peşinde?neyin için peşinde?yani ne mafyası?
Yoksa borcun falan mı var"

"Hayır öyle birşey değil organ mafyası değil veya borcum yok"

"O zaman olay ne"

"Sana herşeyi baştan anlatacağım"

"Anlat bakalım"

"Bak ben bir restoranda çalışıyorum.
Fakat tekin bir yer değil.
Yani illegal bir yer.
Ben bir gün yine mesaimi bitirip eve gelmiştim.
Kız kardeşim ve dedemle yaşıyorum ben.
Demem uyuyordu ama kardeşim yoktu.
Arkadaşından öğrendiğim kadarıyla biriyle buluşacakmış adam çok zengimiş
Yedi yirmi dört saat açık bir lüks mekanda buluşacaklarını söylemiş arkadaşına.
Benimde aklıma ilk yer çalıştığım yer geldi çünkü buralarda böyle adamların geldiği tek yer bu mekandı.
İşte oraya gittim kardeşim bir mafyayla yemek yiyordu.
Üstelik bu mafya yakın zamanda bizim bir iş arkadaşımızı öldürmüştü sebepsizce.
Kardeşimi onun yanında görünce çıldırdım.
Olur olmadık şeyler söyledim bağırdım çağırdım.
Onu sinirlendirdim.
Kardeşimi bırakmasını bana ne yapacaksa yapmasını söyledim.
Oda kardeşimi bırakıp beni de yanında götürdü evine götürdü.
Çok kötü şeyler yaşşatı..
Bana fiziksel şiddet yerine akıl sağlığımla oynadı
Bir günde hayatımı mahfeti
Korkudan ona sığınacak kadar beni mahfeti..

Gözlerimden yaşlar aktı.

Biraz eğilip ortada olan sehpanın üzerinde duran mendil kutusundan bana mendil verip tekrar doğruldu.
Çok sakindi ve pür dikkat dinliyordu.

"Neyse işte sonra sabah beni kahvaltıya götürdü.
Yedik içtik falan
Biliyor musun onu değiştireceğimi düşündüm bı umut edinmiştim ona karşı
Tuhaf hissediyordum kendimi onun yanında.
Neyse bir kız vardı garson.
Gelip gidip ona sarkıldı.
Sonra hesap ödeyeceğini söyleyip beni arabanın yanına yolladı.
Dakikalarca bekledim gelmedi içeriye girip onu sordum.
Bana mekanın arka tarafına gittiğini söylediler
İlk başta inanmadım arabanın yanına gitim sonra dayanamayıp
Arkaya gittim.
Gittiğimde gördüğüm manzara..
Kaçmama sebep oldu.
Aslında o değildi konu
Onun yanında kalmak saçma olurdu
Kardeşimle dedeme zarar verir diye yanında kalacaktım hatta beni öldürmesi için kalacaktım en azından sonumu biliyordum
Ama bu manzara beni bir bilinmezliğe sürükledi.
Beni öldürmeyecegini söylemişti.
Bana eziyetten başka bir şey sunmayacaktı.
Yada böyle sürekli sevişip duracaktı birileriyle.
Belkide beni köle yapıp çantası gibi taşıyacaktı.
Bende kaçtım.
İşte sonrada burayı buldum.

"Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Bu mafyanın adı ne?"

Hiç şaşırmamıştı oldukça sakindi
Ve tek merak ettiği bu muydu
O kadar şey anlattım tık yoktu adamda.

"Adı demir fakat gaflet diye alınıyor lakabı öyle yani"

Bı anda doğruldu yüzünun rengi değişmişti bana mı öyle geliyor yoksa?
Bı garipleşti

'birşey mi oldu?"

"Yok birşey olmadı da tanıyorum yani adını duymuştum çok karanlık bir adama bulaşmışsın o yüzden endişelendim"

nerden tanıyordu ki hem benim için gerçekten endişlenmişe benziyordu.

"Sen nerden tanıyorsun ki"

"Tanımıyorum adını duymuştum sadece"

"Anladım durum bu işte istersen yarın gidebilirim benim peşimi bırakmamış olabilir başını belaya sokmak istemem.
Ama bana sorarsan iki güne bırakır napsın beni sırf gururuna yediremediği
Laflarım için aldı beni yanına öldürecekti sonra vaz geçti zaten nasıl kurtulacağım diye düşünüyordu kesin"

"Sanmam kolay kolay peşini bırakmaz.
Tadını aldı bir kere onun için sen bir avsın"

Anlamsız bakışlarla ona bakıyordum.
Nerden biliyordu ki

"Tahmin ediyorum sadece"beni anlamış içimi okumuş gibi cevap verdi.

"Bilmiyorum işte ama durum bu"

"Sana dedim fikrim değişmeyecek istediğin kadar kal."

"Teşekür ederim gerçekten bulut"
Adı buluttu yemek sırasında tanışmıştık.
Ve tamı tamına 28 yaşındayımış benden sekiz yaş büyük.

"Rica ederim uyuyalım mı zaten yorulmuşsun dinlen biraz"

"İyi olur uykum şuan çok ağır geliyor zaten"

Gülerken ayağa kalktı

"Gel odanı göstereyim"

"Tamaam"
Diyip bende ayağı kalktım.
Beraber yürüdük. Salonun hemen yanındaki Orta büyüklükte bir odanın kilidini verdi ve burda uyuyacağımı söyledi.

"O zaman Allah rahatlık versin iyi geceler dikkat et"

"Teşekür ederim"

Diyip odaya girdim ve kapıyı kapatım kilitledim

Güzel bir odaydı.
Misafir odasıydı sanırım herşey çok sadeydi tehta bir yatak örtüleri bej
Halı falan koyu ten renginde dolap beyaz falan
Burada iç açıçıydi ama  çok sadeydi nerseyde hiç süs falan yoktu dolap yatak hali perde küçük bir saat.
Bu kadar.

Odayı izlemeyi bırakıp yatağa girdim iyicene yayıldıkça yayıldım ve kendimi uykunun sıcak kollarına atı verdim..




Continue Reading

You'll Also Like

871K 15.5K 27
🔞Türkiye'nin en büyük mafyası tarafından kaçırılmak ve onla ilişki yaşamak.🔞 🔞Bolca +18 vardır. 🔞
44.7M 2M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
1.1M 73.1K 65
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...
21.5K 709 17
Şiddet içerir ~mafia~ Mafya ile bir genç kızın hikayesi