Arabanın yanına ilerledim.
Durdum fakat şuan çok kararsızım.
Onu bu halde görmek beni tuhaf bir şekilde etkiledi.
Gözümün önümde değilde nerde oynaşırsa oynaşsın diyordum.
Al işte gözümün önünde yapmıyor.
İyide niye rahatsız oldum işte
Çıldırmak üzereyim.
Üzerimde fazla sinir var fakat bi o kadar hüzün
Gitmek istiyorum kaçıp gitmek hala neden duruyorum ki burda
Beni öldürmüyor.
Ömrüm boyunca belkide bana eziyet edecek.
Yada böyle saçma sapan sevişmelerini görüp duracağım.
Daha ne anlamı var ki onunla kalmanın.
Arabanın yanından hızlıca ayrılmaya karar verdim.
İlerlemeye başladım ilerledikçe daha da hızlandım.
Nereye gidecektim bilmiyorum.
Eve gidemezdim.
Böylelikle belki onlara zarar vermezdi
Onların ilgisi olmadığını anlar.
Gözüm den yaşlar hızımla yarışır şekildeydi..
Nereye gidecektim napacaktım ben..
Belkide peşimi bırakır bir süre sonra.
Sadece belli biraz zaman kaçmam gerekecek ondan.
Bunu yapmalıyım hayatım için.
Bilmediğim sokaklarda öylece koşuyorum.
Yeterince uzaklaşmıştım.
Buralarda duramazdım.
Beni bulabilirdi.
Bir yere sığınmam gerek.
Nefes nefese kalmıştım.
Duruldum ve ellerimi dizlerime koyup
Soluk soluğa kaldım.
Nefes almaya çalıştım.
Doğrulup etrafıma baktım.
Sıradan bı mahalle işte.
Ne yapacaktım Allah'ım ben.
Kime güvene bilirdim ben
Yürüyerek ilerlemeye başladım.
İlerde bir ağaçlık alan vardı park falan da vardı.
Oraya gitsem bulur muydu çokmu açıkta olurdum.
Yavaşça ilerledim etrafıma baka baka.
Parka geldiğimde bir kaç çocuk dışında kimse yoktu.
Parkın etrafında siteler ile doluydu.
Siteye bakınınca 14 katlı bir sitenin çatısı takıldı radarıma
Oraya sığınsam kimse bulur muydu beni? çatıya çıkan pek kimse olamaz diye düşünüyorum sadece bugünü geçirsem yeter sonrasını düşünmeye mecburum.
Sadece bugünu ağlata bileyim.
İyide sitenin şifresini nerden bileceğim.
Derken çocuğun takiriveli'den düştüğünü gördüm 4,5 yaşlarında kumral bir çocuktu.
Hızlıca yanına gidip yerden kaldırdım
"İyi misin canım?"diye birşey olmuş mu diye süzdüm.
Elleri çizilmiş biraz kanamıştı.
"İyiyiim amma biyaz açıyor"
Oy senin konuşmanı yerim ben kurban olduğum yaa ne tatlı.
"Kıyamam ben sana evin nerde?
Evine götüreyim mi seni? İster misin?"
"Bak evim şurda"diyerek az önce çatısında kalmayı düşündüğüm site olduğunu gördüm bu bir şanstı"
"Gel hadi o zaman annene götüreyim seni" diyerek çocuğun elinden tutup hemen yanında olan sitenin kapısında durduk.
"Şifreyi biliyor musun tatlım"
"Evety annem bana bı keresinde ogretsmisti abla"
Diyerek parmaklarıyla göstermeye başladı.
"Bak beess iki sıfır dokuz vee yeddi"
"Afeerin sanaa"
Diyerek saçlarını karıştırdım.
Hemen şifreyi girdim.
Kapı açıldı.
Kocaman bahçeye giriş yaptık.
Güzeldi fakat oturma yerleri dışında pek birşey yoktu.
Neyse sitenin kapısında yine durmak zorunda kaldık burda da şifre vardı.
Maşallah korumaya bak.
"Bebeği bunuda biliyo musun seen"
"Beş iikii siifir dokkuz yedii"diyince aynı şifre olduğunu anladım umarım doğrudur.
Birer birer sayılara bastım kapı açıldı
Aferin be kerata Zeki şey
İçeri girer girmez içimi ürperdi
Çocukken de siteleri sevmezdim.
Gefletli geliyor bana bunlatlıcı.
Birbirinin üstüne bir sürü ev
Herkes birbine yapancı gibi.
Sevmiyorum
Neyse zemin katta bakındım karşı karşıya olan evlerin kapısına asönsere göz geçirdim.
"Kaçıncı katta annen"
"Beş beş"
"Tamam o halde merdivenlerden çıkalım"
"Ya abla orda asönsere binelim bak
çok güzel'
"Ablam korkuyorum ben ondan."
"Benn hiç korkmuyorum"
"Afeerin sana ama bu seferlik merdivenlerden çıkalım olur mu yorulursan söz kucağıma alırım seni'
Diyerek merdivenlere yöneldik.
Merdivenleri çıktık 3 kata geldiğimizde
Biriyle karşılaştık orta yaşlarda
Baya yakışıklı bir adamdı kumraldı
Bana göz ucuyla bakıp yanımızdan geçti.
havalara bak
Neyse devam ettik beşinci kata geldiğimizde.
"Hangisi sizin eviniz"
"Bak şurda"
"Koş git o zaman"
"Abla sende gelsene"
"Benim işim var tamamı sen git"
"Göruşşurüzz"
Arkasından el salladım ve hemen üst kata yöneldim.
Annesinin beni görmesini istemiyorum
Ne olur ne olmaz.
Yedinci kata çıktım sonra sekiz sonra dokuz.
Of Allah'ım öldüm yaaa bu ne.
Onunca kata vardığımda nefes nefese kaldım.
Devam ettim zar zor
'13'kata geldim sonunda son bir kat
Hadi be efra yaparsın.
Son bir katı da zar zor çıktım.
Orda yine merdiven vardı.
Yavaşça orayı da çıktım.
Kapı vardı Allah'ım ne olur kilitli olmasın ne olur
Kapıyı açtım eeevet kilitli değildi oh bee
Çatıya çıktığımda dünya tersine döndü sanki.
Başımın dolanmasını durduramıyordum.
Yükseklik korkum vardı yüksekte olduğumu bilmek başımı döndürüyordu.
Ve oldukça yoruldum merdivenleri çıkarken onda da pay var
Hızlıca kapıyı kapadım.
Gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalıştım.
Biraz olsun kendime gelince.
Çatıya gezmeye başladım birkaç eşya falan vardı sandalye birkaç poşet. Falan
Sandalyelerden birini alıp dışarısı gözükmeyecek şekilde oturdum.
Çok yorulmuştum.
Güneş tepeden vuruyorudu
Oysa sonbahardaydık.
En sevdiğim mevsim.
Fakat böyle çelişkili olması beni bitiriyordu.
Neyse ne yapacağım Allah'ım
Yardım et bana.
Şu halimle bak of
Ayaklarımı acıtan kısa topuklu da olsa topuklularımı attım kenara
Oh be dünya varmış
***
Akşam olacaktı
Saatlerimi çatıda ve düşünerek geçirdim
Çok sıkılmıştım.
Hava karaıyordu.
Ayağa kalktım
Dışarı da bakamıyorum asla bakamadım da
Bakamam daa
Düşüncesi bile korkunç.
Çok sıkılmıştım ama yapacak birşey yoktu.
Poşetlerin içinde ne var diye merak ettim
Yavaşça yanına gittim.
Siyah poşet ve ağzı bağlı olan
Poşeti yavaşca açtım.
İçinde olta vardı ve malzemeleri vardı mavi bir kova bile vardı.
Niye buraya koymuşlardı ki.
Diğer siyah poşeti açtım.
Onda da elbise vardı Bir sürü kız elbisesi hemde böyle değişik elbiseler.
Fazla açık saçık.
"Eşyalarımı bırak"