Medya: Laden Yağmur Erayvaz
(görüntü görünüyorsa)
~☆~ 36. BÖLÜM ~☆~
Ateş: Gözünü seveyim yarın beni delirtecek bir şey yapma Laden.
Laden: Asıl sen beni delirtecek bir şey yapma Ateş çünkü ben sana zaten tripliyim.
Ateş: Tripli hâlin bu mu?
Laden: Kes sesini, bu!
Ateş: Sen hani beni affetmiştin?
Laden: Seni affettiğimi söylemedim, seni özlediğimi söyledim.
Ateş: Aynı şey.
Laden: Değil.
Ateş: Ha, küsüz yani?
Laden: Ha bir de küstün bana öyle mi?
Ateş: Yanlış anladın, ben değil sen küstün.
Laden: Salak mıyım ben Ateş?
Ateş: Laden yapma şunu!
Laden: Ha tepki de yiyorum yani?
Ateş: Laden!
Laden: Bir de bağırıyorsun öyle mi!
*Bu kişi tarafından engellendiniz.*
Laden:MSMSKQLSLKWJDHQJMSJSHD
(iletilmedi )
Laden: Adamı deli ederler Ateş Kartal. (İletilmedi)
Laden: Hadi ama Ateş, engelimi kaldırmazsan ciddi bir trip yiyeceksin! (İletilmedi)
Ateş: Düzeldin mi sarışın?
Laden: Açma kapama düğmeme mi bastın Ateş?
Ateş: Bir uyuyup uyanıp gelir misin?
Laden: MSMDMDNWKSKMDD
Laden: Tamam, şakaydı.
Ateş: Kızdığın zaman Allah aşkına trip atma.
Ateş: Valla kır dök ama şu daha demin ki olay ne sinir bozucuymuş ya!
Laden: Bu cezayı sen istedin Ateş.
Ateş: Ya kendi beynimi sikicem artık!
Ateş: Ne aptal adamım ben amk!
Laden: Anlamama sevindim.
Laden: Kendine haksızlık ediyorsun.
Ateş: Yok hiç avutma, hak ettim.
Laden: Yok avutmayacaktım, aptal ve dengesizsin diyecektim.
Ateş: Vur güzelim hiç acımadan vur.
Laden: Ben senin aksine insanların canını acıtmaktan hoşlanmıyorum.
Ateş: Ya kaç gündür iyiydi aramız neden şimdi imalı laflara döndük?
Laden: Beni terk ettiğini unutmadım, hatırlatıyorum arada ki sinirim tazelensin.
Ateş: Neden?
Laden: Sürüm sürüm sürün diye Ateşciğim.
Laden: Fazlasıyla hak ettin çünkü de.
Ateş: Bir öpmeme bakar şu sinirin geçmesi biliyorsun değil mi?
Laden: Cevapsız bırakıyorum.
Laden: Şirkette görüşürüz.
Laden: Ve evet, kendim geleceğim.
●●●
"Ateş gelmedi mi Laden?" Şirkete girdikten sonra yaptığım ilk şey abim ve Rüya'yı bulmak olmuştu.
Kafamı iki yana sallarken bir taraftan da etrafta ne var ne yok diye inceliyordum. Kocaman bir yerdi burası, nereden baksan on beş kat vardı.
Biz şu an lobi gibi olan kısımdaydık. Ateş'i bekliyorduk. Etraf kalabalık değildi. Ama bu gerilmemem için bir sebep olmuyordu.
"Geldim." Ateş'in sesi kapıdan duyulduğunda hemen o tarafa döndürdüm başımı. Bu gün ayrı bir yakışıklı görünüyordu.
Ateş havalı havalı yürüyerek yanımıza geldiğinde etrafta ona bakan oldu mu diye gözlerimi gezdirdim. Her taraf temizdi, güzel.
"Ateş ve ben dışında gerçek ismilerimizi kullanmıyoruz. Nisa, Ateş'in ve benim ismimizi bildiğinden ötürü onları değiştiremeyiz. Senin de ismini biliyor fakat asıl adının Yağmur olduğunu, Laden'in takma olduğuna onu inandırdık."
Bunu nasıl yapmışlardı bir fikrim yoktu fakat Nisa'nın ismimi bilip bilmemesiyle ilgilenmiyordum.
"Utku yerine Uygar diyeceksiniz. Anlaşıldı değil mi?"
Ateş ve ben anladığımızı belirttiğimizde bir an önce plana başlamak adına abim ve Rüya yukarıya çıktılar. Biz birazdan çıkacaktık.
"O piçle fazla yakınlık kurma. Ben yokken de yalnız kalma fazla." Ateş sinirli sinirli konuşuyordu ve bana bakmıyordu.
"Aynı şeyler senin için de geçerli Ateş Kartal." Ben de sert bir ses tonuyla onu uyardım. Nisa'ya yakın olmasına gerek yoktu neticede.
Ateş gülecek gibi olmuştu fakat son anda toparlamıştı yüz ifadesini. Bizi nelerin beklediği meçhuldü. Yaşayarak görecektik.
Belli etmesem de çok gergindim. Ne de olsa tanımadığım biriyle flört edecek olmak benlik bir şey değildi. Üstelik aşık olduğum adam da yanımdayken bunu nasıl yapabilirdim? Umarım başarılı olurduk çünkü Hilal Hanım bize çok güveniyordu.
"Hadi, çıkalım artık." Ateş'in peşinden asansöre ilerledim. Bindikten sonra 14. katın düğmesine bastık. Çok geçmeden açılan kapılarla derin bir nefes alarak indim.
Tam karşımızda büyük harflerle yazan Demir Zerender yazısı midemi bulandırmıştı. Umarım başımıza bela almazdık.
Biz sağ tarafa yöneldik. Çünkü abim ve Rüya'nın odası o taraftaydı. Ateş'in elindeki küçük çiçeği yeni fark etmiştim. Üzerinde de 'yeni işinizde başarılar' gibi bir şey yazıyordu. Her şey düşünülmüştü.
Sağ taraftaki odanın kapısını tıklatarak içeriye adım attık. Rüya ve Utku buradaydılar. İki ayrı masada oturmuş bilgisayardan bir şeyler yapıyorlardı.
"Biz geldik!" Diyerek neşeli kız rolüne büründüğümde arkamdaki cam duvardan bizi izleyen Nisa'yı ve kardeşini görmüştüm. O yüzden olabildiğince mutlu ve sevimli bir kız rolü üstlenmiştim.
"Abicim, hoş geldiniz." Utku ayağa kalkarak bana sarıldığında Nisa'nın buraya geldiğini gördüm. Bu içten gülümseme acaba hangi yüzüne aitti?
"Ateş, Yağmur! Sizi burada görmek ne güzel." Nisa gülümseyerek Ateş'e sarıldı. Tanımasam inanacağım şu hallerine.
Ateş ona karşılık vermedi fakat geri de çekilmedi. Tamam, sadece rol içindi ve sakin olabilirdim. Derin nefes aldım, çok derin.
"Hayırlı olsun, Rüya'ydı değil mi?" Nisa, Rüya'yı nasıl tanımıyordu acaba? İlginçti. Gerçekten nasıl ayarladılarsa kusursuz bir plan yapmışlardı.
"Teşekkürler canım. Ateş'in ablasıyım ben." Rüya kendini tanıttığında Nisa gülümsedi.
"Ah, memnun oldum." Nisa bu defa Rüya'ya kocaman sarıldı. Anlamamıştım, acaba Nisa bizimkilerle hiç takılmıyor muydu? Çünkü Ateş'in ablasını görmeme ihtimali de yoktu.
Ateş: Nisa, ablamla hiç aynı ortamda bulunmadı. En son doğum günü kutlayacağımızda tanışacaklardı fakat Nisa oraya gelemedi. Sadece hediyesini bırakıp çıktı. O çıkarken ablam orada değildi. Sadece ismen biliyor.
Ateş anlamadığımı görünce bana mesajla durumu açıkladığında ona bakarak tebessüm ettim. Nisa, Rüya ile koyu bir sohbete dalmışken içeriye kardeşi Emir girdi.
Beyaz tenine zıt olan siyah saçları ve kahve gözleri korkutucu görünüyordu. Odaya girer girmez ağır bir parfüm kokusu yayılmıştı etrafa. Bence parfümünü değiştirmeliydi.
Odadaki herkesi selamladıktan sonra kahve gözleri bende durdu. Uzun uzun baktıktan sonra dudağının kenarı yukarı doğru kıvırıldı. Ateş'in kaşlarını çattığını, Emir'in arkasından görebiliyordum.
Emir bir iki adımda bana yaklaştı ve elini uzattı.
"Emir Zerender. Siz peki güzellik, adınız nedir?" Normalde olsa ben buna tokat atardım ama bu gün rol icabı tatlı kız olmalıydım. O yüzden gülümsedim. Fakat bu iş bittiğinde ona tokat atmadan gitmeyecektim.
"Yağmur." Diyerek elini sıktığımda o elimi dudaklarına götürerek küçük bir öpücük bıraktı.
Benim ise o sırada tek baktığım gözler Ateş'in kırmızıya bürünmüş gözleriydi.
🌺BÖLÜM SONU🌺
Ateş katil olur benden demesi zksömsjwmdjdj
Aaaaaa spoi mi acabaaa 😲
LSLQŞLSKEKFJEJDJE
Sizi seviyorum♡
Not: Yeni Kurgum, Uzak Mesafe'ye de bir göz atabilirsiniz. ♡