37

3.1K 140 6
                                    

~☆~ 37. BÖLÜM ~☆~

"Ateş..." diye fısıldadım sessizce. Bu küçücük fısıltı iki dudağımın arasından çıkıp ortada kalan sessizliği bıçak gibi yarmıştı.

Sesim Ateş'e saplanan bir ok gibiydi adeta. Öfkeden büyüyen gözleri ve tıpkı bir şimşeği andıran çatık kaşları beni bile ürkütmüştü.

Öyle ya, Rüya bile sessizce Nisa'yı dışarıya çıkarmıştı. Muhtemelen Ateş sakin kalmayacaktı. Ve Nisa bunu görmemeliydi.

"Saçların doğal mı?" Emir işaret parmağına saçımdan ufak bir tutamı dolayıp bukle yaparak omzuma bıraktığında sertçe yutkundum.

Ateş'in bu defa gözlerini sıkıca yumarak Emir'in yok olmasını dilediğine emindim. Yavaşça geri çekildim fakat bu çocuğu oyuna getirmek istiyorsam eğer ondan uzak duramazdım.

"Evet," dedim sevimli olduğunu düşündüğüm bir gülüşü yüzümdeki gerginliğin üzerine maske olarak örttüm. "Doğal rengi bu."

Emir bana bir, iki adım yaklaşarak sırıttı. Benden uzundu, fazla uzundu. Ama Ateş'ten uzun değildi.

"Ben de öyle düşünmüştüm. Hiç bu kadar güzel bir sarı görmediğime eminim." Bu çocuk galiba ölmeye yeminliydi. Bilerek Ateş'in damarına basmaya çalışsa bu kadar beceremezdi.

"Tamam dokunma artık!" Bu uyarı Ateş'ten gelmişti. Sinirini dizginlemeye çalışırken bir taraftan Emir'in hâlâ saçlarımda gezinen eline ters bakışlar atıyordu.

Emir geri çekilip hafifçe kaşlarını çattı. Elleri cebindeyken, Ateş'in neden kendisine çıkıştığını anlamaya çalıştığı belliydi.

"Siz..." diyerek Ateş ve Beni işaret ettiğinde ben yaşadığım stresten, Ateş' te sinirinden dolayı konuşamamıştık.

"Yağmur saçlarına dokunulmasından nefret eder Emirciğim. O yüzden Ateş ani tepki verdi." Utku abim Ateş'in yanına giderek omzuna elini koyduğunda durumu toparladığı için ona tebessüm ettim. 

"Ah, özür dilerim güzellik. Sana zararım dokunsun istemem." Emir'in gözlerinde endişe belirmişti fakat Ateş'in gözleri daha çok ilgi alanımdaydı. Bana bakan bir çift mavi göz durumdan hiç de hoşnut değildi. 

"Bu arada memnun oldum, adın Ateş'ti değil mi? Soy ismin pek aklımda değil. Uçan bir şeydi galiba?" Emir bilerek Ateş'i sinir edermiş gibi konuşunca bu defa kaşlarını çatan bendim. Aramızdaki ilişkiden haberdar olabilir miydi?

"Kartal, Ateş Kartal." Ateş ismini bastıra bastıra söylediğinde Emir parmağını şıklattı. 

"Tabii ya, Kartal. Üzgünüm unutmuşum." Emir'in sözleri üzerine Ateş ona ters ters baktı. Bir iki adım atarak Emir'e yaklaştı. 

"Biraz daha konuşursan ömrün boyunca unutamayacaksın ismimi." Sesinde saf bir tehdit vardı. Tüm tüylerim ürpermiş, adeta derimin altını deşmişlerdi. Ateş'in yanlış bir şey yapacak olmasından çok korkuyordum. Sinirlendiğinde sınır tanımıyordu.

"Hadi." Ateş bana bakarak düz bir sesle konuştuğunda gitmemiz gerektiğini anladım. Emir'e tebessüm ederek Ateş'in önünden yürümeye başladım. Odadan çıkıp arkamızda kimsenin olmadığından emin olduğumda adımlarımı yavaşlattım. 

"Daha sakin olmalısın, bizi ele vereceksin." Kollarımı bağlayarak onu uyardığımda yüzünde yeniden öfke belirmişti. Hiç hatırlatmasa mıydım diye düşünmeden edemedim.

"O herif senin saçlarına dokunurken mi? Hiç sanmıyorum." Sesinde korkutucu derecede sakinlik olması başımı zonklatmıştı. Bir an, keşke bu işin içine girmeseydik diye düşünmeden edemedim. Umarım en sonunda zarar gören biz olmazdık.

"Şimdi seni eve bırakıyorum. Bu günlük işimiz bitti." Başka bir şey söylemeden asansöre bindik. Asansör lobiye vardığında inerek Ateş'in arabasına ilerledik. Aramızdaki dakikalardır varlığını sürdüren sessizliği sevmemiştim. Fakat hiçbir şey söylemek içimden gelmiyordu.  Sadece eve gitmek ve biraz olsun dinlenmek istiyordum.

●●●

Ateş: İyi misin?

Laden: Evet, sen?

Ateş: Seninle konuşmayınca boğuluyormuş gibi hissediyorum. 

Ateş: Çok mu aşığım ne...

Laden: Of Ateş dmdjksdxnhdjs

Ateş: Affettin mi beni Laden?

Ateş: Laf olsun diye değil, gerçekten soruyorum.

Ateş: Beni affettin mi?

Laden: Ben bu sorunun cevabını kendim de bilmiyorum.

Ateş: Çok üzdüm seni değil mi?

Laden: Dürüst olacağım, beni çok üzdün Ateş.

Laden: Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, hiç unutamayacağım bir yara izi gibi yaşadığım şey.

Ateş: Özür dilerim Laden.

Ateş: Biliyorum hiçbir faydası yok özrümün.

Ateş: Sikeyim, ben bok gibi bir adamım!

Laden: Böyle düşünmediğimi biliyorsun.

Ateş: Ben bile kendimi suçlarken sen nasıl beni savunabiliyorsun?

Laden: Seni seviyorum aptal!

Laden: Sana kırgınım, kızgınım, bazen seni boğmak istiyorum.

Laden: Kendime seni affetmeyeceğime dair yemin ettim kaç kere.

Laden: Ama senden vazgeçemiyorum Ateş.

Laden: Senden vazgeçmeyi hiç düşünmedim.

Ateş: Ve neden yaptığımı bir kez bile sormayacak kadar seviyorsun beni.

Ateş: Allah beni bildiği gibi yapsın.

Ateş: Senin etmediğin tüm bedduaları ben kendi kendime ediyorum.

Laden: Yapma Ateş.

Laden: Neden yaptığını biliyorum, için rahat olsun.

Ateş: Bilmiyorsun güzelim, sen hiçbir şey bilmiyorsun. (İletilmedi)

Ateş: Her ne olursa olsun, aramıza ne girerse girsin seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim.

Ateş: Eğer bize yazılan son ölüm bile olsa, ben yine seni seveceğim.

🌺BÖLÜM SONU🌺

AAA ne biçim laflar onlar ayol, ayıp Ateşçiğim msösndjdbddbjdndhg

Arkadaşlaaaar oy vermeyi unutmayın olur mu?

Sizi seviyorum ballarım♡

Yanlış Oldu | TextingWhere stories live. Discover now