Yanlış Oldu | Texting

By morunonyeditonu

316K 12.5K 923

Başlangıç Tarihi 13/03/2023 Bitiş Tarihi 07/01/2024 Numaramın son iki rakamı sayesinde ömrümü geçirebileceğim... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
Final

26

6.5K 252 12
By morunonyeditonu

"Yağmur, kaç kere anlatmam gerekiyor kızım? Aslan Bey benim ortağım. Ötesi berisi yok."

Babam bir kez daha bıkkın bir dille beni Ateş'in babasının ortağı olduğuna ikna etmeye çalışırken hâlâ anlamıyormuşum gibi hissettim.

Yani şu kocaman dünyada ben nasıl babamın hiç bilmediğim ortağının oğluyla sevgili olabilmiştim? Tesadüf müydü, Dünya mı çok küçüktü bilemiyordum.

Ama fazla kurcalamak istemiyordum. Bu  işlerin altından kötü bir şey çıkmasından ve Ateş'le arama girmesinden korkuyordum.

Bu defa başımı salladığımda babam rahat bir nefes aldı. Neredeyse yirmi dakikadır beni buna ikna etmeye çalışıyordu da.

Okulla ilgili şeyleri babama söyleyip bu işi de halledince gönül rahatlığıyla odama döndüm. Bir kaç saatimi derse gömülü geçirdikten sonra tekrardan telefonuma koşacaktım.

•••

Göz kapaklarım tekrardan hareket haline geçtiğinde uyuyakaldığımı fark ettim. Ders çalışırken uyuyakalmaktan nefret ediyordum. Boynum, sırtım her yerim ağrıyordu. Ama daha önemli bir sorunum vardı.

Evin içinden bağırışlar yükseliyordu. Annemin sesi, babamın sesi, abilerimin sesi... Hepsi birbirine karışmıştı.

Neler olduğunu öğrenmeliydim. Apar topar odamdan çıkıp aşağıya indim. Tahmin ettiğim gibi hepsi buradaydı.

"Nasıl saklarsınız bizden bunu aklım almıyor anne!" Umut abim salonun ihtişamlı koltuklarında oturan ve gözleri kan çanağına dönen anneme bağırıyordu.

Babam sinirle birileriyle konuşuyordu. Utku salonda öfkeyle volta atıyordu. Uraz abim de onlardan farksızdı. Bu öfke neydi?

"Yağmur sen odana çık kızım, bu senin için en iyisi olacak." Annem düşünceli ve ağlamaklı sesiyle konuştuğunda onu dinlemedim. Ortada bir dolaplar dönüyordu ve öğrenmeden hiçbir yere gitmiyordum.

"Neler oluyor?" Kimse bana bakmadı. Umut abim hâlâ anneme kızıyordu. Babam da telefonu kapatmış başka birini arıyordu.

"Bu haber basına nereden sızdı bilmiyorum ama yapanı ele geçirisem var ya!" Babam hiddetle bize doğru yürürken o ciddi ve sert simasını takınmıştı.

"Bulalım kim yaptıysa baba!" Ya ben görünmezdim de haberim mi yoktu? Ulan bu evde dönen şeyler neden bana söylenmiyordu?

"Ya biri artık bana da açıklama yapacak mı?!" Bu ev sınırları içinde ilk defa sesimi bu denli yükseltmiştim. Ama etkili de olmuştu. Hepsi bir anda bana dönmüştü.

"Bakmak istediğine emin misin?" Utku arkamdan konuşunca ona dönerek kafamı salladım. Önce onay almak adına babama baktı. Babam onaylayınca Utku elindeki telefondan bir yerlere girdi ve ekranı bana çevirdi.

"Dünya çapında ünlü olan ve Türkiye'nin de ileri gelen ailelerinden olan Erayvaz ailesinin biricik kızı Laden Yağmur Erayvaz hakkında çıkan haberler herkesi derinden sarstı. Yıllar öncesine dayanan olayın üstünü kapatmayı başaran Çağlar Erayvaz bu defa kızı hakkında çıkan haberlere engel olamadı. Kızını küçük yaşta taciz eden yeğeni tekrardan ortaya çıktı. Laden Yağmur Erayvaz ise onu taciz eden kuzeniyle bir yemekte tekrardan bir araya geldi. Kuzeni Giray Erayvaz'ın ise Laden Yağmur Erayvaz'ı tehdit ettiği ortaya çıktı. Tehditlerden sonra ise ikilinin oldukça yakınlık içeren görüntüleri basına düştü. Aralarında ilişki olduğu söylenen ikili hâlâ gündemde konuşuluyor."

Okuduklarım saniyeler içinde bedenimi sarsmıştı. Yine bir girdabın içine düşen kalbim bu defa çıkamayacak gibi atıyordu. Neden yine aynı şeyleri yaşıyordum. Şimdi yine dışarıya çıkamayacaktım. Her gördüğüm insan bana acıyan gözlerle bakacaktı. Artık baktığım gözlerde saf duygular göremeyecektim. Aksine her bir göz ayrı duygu besleyecekti. Kınama, acıma, ayıplama, üzüntü...

Babam yanıma yaklaştı. Oturduğum koltuğun önünde diz çöktüğünde uzun boyundan dolayı gözleri, gözlerimin hizasına anca gelebilmişti. Ellerime uzanıp sıkıca tuttu.

"Ben halledicem kızım, söz veriyorum. Bunu yapan kimse bulup hesabını soracağım." Gözlerimden akan yaşları serbest bıraktım.

"Haberleri bastırabilirsin baba. Ama artık atmaktan yorulmuş kalbimi bastıramazsın. O insanların gözlerindeki ifadeleri değiştiremezsin. Onlarca insanın benim hakkımdaki düşüncelerini düzeltemezsin."

Buradaki suç babamın değildi, kimsenin değildi. Ama artık birileri beni de anlamalıydı. Yapacak hiçbir şeyim yoktu.

Odama döndüğümde telefonuma gelen ve ardı arkası kesilmeyen bildirim seslerini duydum. Telefonumu elime aldığımda tüm mesajların kimlerden geldiğini biliyordum.

GRUP: ANKARA'NIN BACILARI

Melih: Oha amk çıkan haberler doğru mu?

Çağla: Ay ben de gördüm şimdi.

Çağla: Yazık ya kıza.

Melih: Harbiden he üzüldüm.

Melih: Ama şaşırdım da.

Melih: Bu kadar ünlü müymüş bu kız abi?

Çağla: Ünlü ve şımarık.

Çağla: Ama yalan yok abileri taş gibi bu aptal sarışının aksine.

Soner: Amk haberlere bak bomba!

Soner: Olm zengin olmak da zor ha.

Soner: Az biraz oynaşınca hemen haber oluyor.

Ateş: Ne diyorsun lan sen!

Ateş: Kırarım ağzını kes sesini!

Ateş: Hepiniz kesin sesinizi!

Nisa: Vah vah vah, Ateş Bey'i biricik sevgilisi hakkında çıkan haberler biraz sinirlendirmiş sanırım.

Nisa: Keşke daha önceden girseydim hayatına da seni korusaydım da diyorsundur şimdi.

Nisa: MSÖAÖSMSMSNNDND

Nisa: Çok komik gerçekten.

Ateş: Farkındaysan buna yalnız sen güldün.

Ateş: Ve evet. Keşke hayatına ilk ben girseydim. Keşke bunlar yaşanmadan onu koruyabilseydim. Keşke olsaydım yanında. Çünkü ben onu çok seviyorum.

Ateş: Ona zarar gelmesinden nefret ediyorum.

Ateş: Ve ona zarar verenlerden de.

Ateş: Mesajı çaktın mı Nisa?

Nisa: Ne demek istiyorsun?

Nisa: Beni mi suçluyorsun?

Ateş: Yok seni değil.

Ateş: Seni ve Erdem'i.

Ateş: Yalnızca suçlamakla da kalmayacağım.

Ateş: Kanıtları da bir bir önünüze sunacağım.

Erdem: Sen ne diyorsun oğlum!

Erdem: Ne ile suçladığının farkında mısın bizi?

Ateş: Tabi ki.

Ateş: Hatta size de hemen atıyorum.

Ateş: *ekran görüntüsü*

[Ateş'in attığı ekran görüntüsü]

Nisa: Haber spikeri ile görüştüm, sen basını halletin mi?

Erdem: Evet hallettim. O aptal sarışının tüm sırları bir bir ortaya dökülecek.

Nisa: Nefret ediyorum şu kızdan. Haberler bir patlasın görür gününü.

Erdem: Bu kızın soyadı Erayvaz bu arada. Babası falan baya köklü bir adam. Başımıza iş açılmaz umarım.

Nisa: Hiçbir şey yapamaz o salaklar. Haberleri bile olmayacak.

Nisa: Artık Laden Hanım insan içine çıkamayacak.

[][][][][]

Ateş: İşte gördünüz.

Gece: Şerefsizler!

Gece: Nasıl yaptınız lan bunu Laden'e?

Gece: Yalan haberleri bir bir uydururken rahat mıydı vicdanınız?

Caner: Allah'ın belaları!

Caner: Saf delisiniz siz!

Caner: Sizinle arkadaş olduğum günü sikeyim.

Arda: Laden'e bunu yaptığınız için sizi hiç affetmeyeceğiz.

Arda: Asıl nefreti hakeden sizsiniz.

Erdem: Sen bunu nerden buldun!

Ateş: Zor olmadı.

Erdem: Nisa!

Erdem: Asıl aptal sensin geri zekalı!

Erdem: Ateş seni hiç sevmeyecek sok şunu aklına!

Erdem: Anla artık!

Nisa: İnanmıyorum sana Ateş.

Nisa: Ben sana güvendim. Telefonumdan sadece anneni arayacaktın.

Nisa: Nasıl yaparsın bunu?

Ateş: Üzgünüm Nisa.

Ateş: Sen Laden'e nasıl acımadıysan ben de sana acımadım.

Ateş: Senin Laden'in arkasından güldüğün gibi ben de senin arkandan güldüm.

Ateş: Sen ona aptal dediğin için ben de seni aptal yerine koydum.

Ateş: O bunu hak etmiyor ama sen ediyorsun.

Ateş: Laden'i geçtim, sen bir hemcinsin hakkında böyle haberler çıkartacak kadar kötüsün.

Ateş: Sırf kadın olduğun için sana dokunmayacağım.

Ateş: O kadar alçak bir adam değilim.

Ateş: Ama aynı şey Erdem için geçerli değil.

Ateş: Erdem, elimden kurtulamayacaksın.

•••

Ateş: Güzelim, iyi misin?

Ateş: Tamam bu saçma bir soru oldu.

Ateş: Sakın üzülme, sakın.

Ateş: Biliyorum bunu demem bir şey etkilemiyor üzülüyorsun.

Ateş: Dayanamıyorum üzülmene.

Ateş: O lanet haberi çıkartanı da ayrı ayrı geberticem.

Ateş: Seni üzemezler!

Ateş: Benim güzelim, lütfen cevap ver olur mu? (12:08)

Ateş: Güzelim, uyandın mı? (14:32)

Ateş: Sen bu saatlere kadar uyumazsın ki!

Ateş: Laden neler oluyor?

Ateş: Ne olur dön bana güzelim.

Ateş: Lütfen cevap ver.

Ateş: Laden artık endişeleniyorum. (16:40)

Ateş: Merak ediyorum.

Ateş: Korkuyorum, ya sana bir şey olduysa?

Ateş: Şu kadar saat aklımdan binlerce senaryo geçti.

Ateş: Akşama kadar dönmezsen Mersin'e geliyorum.

•••

Okuduklarım beynimi sarsarken neye şaşıracağımı, neye üzüleceğime şaşırmıştım.

Bana bu kötülüğü Nisa ve Erdem yapmıştı. Aslında şaşırmamam gerekiyordu. Onlar beni sevmiyorlardı. Ama ne yalan söyleyeyim bu kadar kötü olabileceklerini düşünmemiştim.

Gözlerime biriken yaşlar artarken Ateş'e bir mesaj yazmaya çalıştım. Ekranı bulanık görsem de o mesajı atmıştım.

Laden: İyi değilim.

Ve bu kadar. Kendimi karanlık bir dünyanın içinde buldum. Her yer simsiyahtı. Kötülükler görünmüyordu ama iyilik de yoktu. Boşluk, hissettiğim sadece boşluktu...

🌺BÖLÜM SONU🌺

Güzel kızım, seni üzmek istemiyorum ama olay akışını da bozamıyorum :((

Ama hep güzel şeyler olamaz...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın e mi canımın içleri🥹

Continue Reading

You'll Also Like

59.9K 1K 16
Kayboldum, bir çift siyah gözlerde. Aşık oldum, o siyah gözlere
47.6K 3.2K 18
Abiler hikâyesi... Dört kardeşin en küçüğü, Hilal, onun hikâyesi bu. İki abisi, bir ablası, anne ve babası ile yaşadığı evden bir parça bu hikâye; H...
7.9K 616 11
"Aile, benim kabuk tutmuş yaramdı ve şimdi o yarayı deşiyorlardı." Gerçek aile kitabıdır fakat birçok farkla... Çünkü Eliz evli ve hamiledir. 🤍 "Sür...
127K 3.3K 50
Abisinin arkadaşına aşık olan Ece