Live to Win//Jeongbin

By jisungunhamsisi1rip

2.4K 625 477

Changbin üniversitenin müzik grubunun kaptanıdır. Jeongin ise onların okulda çalıştığı odanın yan tarafında k... More

|1| Kıs Şu Müziğin Sesini
|2| Kas Adamın Bana Vurmasını Yeğlerdim
|3| GURP
|4| SEO ATA BİN
|5| Yer Yatağı
|6|Önlüklü Changbin PUAHAHA
|7|Gorusuruz seungmin
|8|Son 5 Gün
|9|Her Zaman Ben Yanında Olamam
|10|Yeni Takımınızla Başarılar...
|11|Kim Bilir Belki Ciddi Belki Değil?
|12|Anahtarları geri topladığımdan eminim..
|13|Valdemort
|14| İlk Gün
|16|Not
|17|NELER OLUYO NELER OLUYO
|18|Beş dakika
|19|Çok mu Seviyon?
|20|1K
|21|Yeongyu
|22|Ameliyat...
MUHTEŞEM ÖTESİ SORUMSUZLUKLARİM VOL4

|15| Atılım Yapmazsan Kaybedersin..

83 26 26
By jisungunhamsisi1rip

Jeongin'in okuduğu üni için isim bulamıyorum yardım edinnn 😭😭

Hakim bakış açısı

Jeongin'i güzellik uykusundan ve Changbin'i bu güzel manzaradan mahrum bırakan maçın ilk yarısının bitişini çalan, amigo takımlarını gösterileri için işaret olan, düdük sesiydi.

Sahadaki oyuncular yedek kulübesine toplanırken saha boş kalmış ve amigolar için alan açılmıştı. Gerek karşı takımın gerek Jeongin'in okulu olan ***** üniversitesinin amigo takımı son hazırlıklarını tamamlamış ve sahaya çıkmıştı.

İlk gösteri karşı takımın olacağı için Jeongin son kez herkesi gözden geçirmiş, alanı tanımış ve son düzenlemeleri yapmıştı. Karşı takımın gösterisini de izleme fırsatını yakalamıştı.

Onların gösterisi bittiğinde tuttuğunun bile farkında olmadığı nefesini vermişti. Karşı tarafın oldukça kusursuz tamamlamış olduğı gösteri taraftarları coştururken tepkisiz kalan taraf daha çoğunluktaydı. Sonuç olarak skorda önde olan taraf o taraf değildi ve bu karşısı için bir dezavantajdı.

Sıra Jeongin'in takımına geldiğinde arkasını dönüp her zamanki heyecanı taşıyan takıma bakmıştı. Gözlerinde heyecanla karışık hırsı görebiliyordu.

Hırsı sevmezdi belki ama bu hava hoşuna gitmişti.

Herkes yerini alırken o da yerine geçmiş ve gösteri başlamıştı. Onlar kusursuzca akrobasik hareketler yaparken, taraftarlar ve futbol takımı onları çok dikkatli bir şekilde izliyordu.-buna Changbin de tabiki dahil-

Gösterinin sonuna doğru çiselemeye başlayan yağmurla gösterilerini devam ettiriyorlardı. En sonunda bitirdiklerinde yüzlerine yapışmış olan saçları da izleyenlere estetik bir görüntü sunuyordu.

Gösteriyi bitirip gelen alkışları karşıladıklarında Jeongin'in gözü müzik grubunun olduğu yere kaymıştı. Changbin dahil olmak üzere diğer iki çocuk onları ayakta alkışlıyordu.

Yerlerine geri dönüklerinde onları, ellerinde havlularla Changbin, Minho ve Jisung karşılamıştı.

"Heyyy Jeongin çok iyiydiniz!!! Havlu ister misin?"

"Teşekkür ederim. Lavaboyu kullanmalıyım. Birazdan görüşürüz."

"Peki?"

Jeongin uzaklaşırken Jisung bu sefer gözlerindeki hayranlıkla Beomgyu'ya dönmüş onu övmeye başlamıştı. Ve tabiki de Minho, saçma sapan hareketlerine karşı Jisung'un yanında bekliyordu.

"ÇOK İYİYDİN BEOMGYU. TEKRAR YAP O HAREKETİ ŞİMDİ LÜTFEN!"

Jisung bunları söylerken Beomgyu utanarak yüzünü kapamıştı. Yorgun oluşundan dolayı hareketi tekrarlamak istemiyordu ama Jisung'un oldukça heyecanlı gözükmesi onu karasızlığa sürüklüyordu.

"Hey Jisung! Ne yapıyorsun daha yeni gösteri bitti. Bırak azıcık dinlensinler. Yaramaz bir çocuk gibisin." Minho'nun bu lafları ardından yerine oturan Jisung'un hevesi kaçmıştı, şimdi sadece sessiz bir şekilde ikinci yarının başlamasını bekliyordu.

(...)

Jeongin lavaboyu sorduğunda görevli, onun amigo takımından oluşundan dolayı futbol takımının lavabosunu kullanabileceğini söylemişti.

Lavaboya girerken koridordaki saate baktığında daha ikinci yarıya 15 dakika olduğunu görmüştü Jeongin. Lavabonun yanındaki soyunma odasından çıkan oyuncular da maçın başlamadığını kanıtlar şekildeydi.

Soyunma odasından çıkan birinin tanıdık sesiyle arkasını döndü.

"Hey Jeongin!"

"Oh, merhaba Yeonjun hyung."

"Lavaboya mı girecektin?"

"Evet, maç başlamadan gideyim de sonradan Yeon hyungumun maçını kaçırmayayım dedim."

"Bak bak yalakaya."diyip Jeongin'in saçlarını karıştırdı ve yüzünde gülümsemeyle ayrıldı.

Jeongin de lavaboya girip işini halletmişti. Kapının bir anda açılmasıyla gelen kişiye bakmak için döndü.

"Çok iyiydin Jeongin."

"Herkes gerçekten çok iyi iş çıkardı değil mi Changbin hyung?"

"Evet ama sen çok güzel bir iş çıkardın. Her maçta izlemek için geleceğim."

"Beni izlemeye mi?"

"Evet." Gülerek cevaplamıştı Jeongin'in sorusunu.

Jeonginse başını eğerek yüzünü saklanmıştı. Bu Changbin'in, ciddi bir şeyler olduğu endişesini hissetmesine neden olmuştu.

"Hey Jeongin nol-"

Bir anda arkasını dönüp ona sarılan Jeonginle sözü yarıda kesilmişti.

"Teşekkürler Changbin hyung"

Changbin bunun ne için olduğunu anlamasa da kollarını ona sarmış ve "önemli değil" diyebilmişti.

"Ya Jisung yapma böyle. Bak özür dilerim. Valla söylerim Gyu'ya, yapar sana o hareketi."

"Hayır Minho tamam. İstemiyorum."

Kapının açılmasıyla içeriyi gürültü kaplarken Jisung ve Minho girmişti içeriye.

"Biz yanlış bir zamanda geldik sanırım. Gel Jisung."

"Sen git, benim çişim var. Gidip maçı izle."

Minho iç çekerken, Changbin ve Jeongin ikilisi çoktan ayrılmıştı birbirinden. Neden böyle bir tartışma olduğunu çözmeye çalışıyorlardı. Onlar sormaya kalkışmadan Minho onlara "Siz gidin, ben bekleyeceğim." cevabını vermişti.

"HAYIR O BEKLEMESİN. JEONGİN SEN BEKLE!" Onların sesini ve Minho'nun duracağını anlamış olacak ki Jisung'dan bir rica(?) gelmişti.

Jeongin de onun seslenişine karşılık "TAMAM JİSUNG BEN BEKLEYECEĞİM MERAK ETME." dedikten sonra Minho'ya sessizce kaş göz yapmış ve onun burada beklemesini söylemişti.

Changbinle beraber ortamdan ayrıldıktan sonra aralarındaki sessizlik yerini Changbin'in sorusuna bırakmıştı.

"Neden böyle bir şey yaptın?"

"Çöpçatan falanım falan.... Hayır yok öyle bir şey bakma bana öyle. Sadece barışsınlar diye şeyettiydim."

"Öyle mi??" Changbin imalı bir şekilde Jeongin'e bakarken, Jeongin kafasını çevirmiş ve göz temasını kesmişti. Bu hareketi Changbin'i gülümsetirken birlikte maçı izlemek için yerlerini aldılar.

(...)

Jisung sonunda onların gittiğinden emin olduğunda kabinden çıkmış ve lavaboya yönelmişti. Aynaya bakmasıyla arkasında gördüğü görüntüyle anlık kalp krizi geçirmiş gibi hoplamıştı.

"SİKİNE KOYİM- TOBE TOBE"

"Jisung iyi misin kendine gel."

"Bi anda cin gibi durulur mu sikin evladı."

"Babama küfretme."

"Tamam hadi git. Jeongin nerede?"

"Changbinle gittiler."

"Bunlar da iyice yakınlaştı. Bir ara birbirlerine verirken görsem şaşırmam." Bunları söylerken elini yıkamış ve kurutmaya yönelmişti. Karşısındaki bedene bakış dahi atmıyordu.

Minho bunu farketmişti ki o elini kurularken yaklaştı. Jisung'un bir anda arkasını dönüşüyle ona çarpması ve duvara kafasını çarpmaya gidişi bir olmuştu.

"Ananı-"

Ancak Minho'nun duvara koyduğu eli sayesinde beyni çalışmaya devam edebilirdi.

"Beynim gidiyodu az kalsın oh."

"Jisung bana bakar mısın?"

"Bakamam. Çık, maç var."

"O zaman ben de çıkmam."

"Tamam hadi söyle de gideyim. Derdin ne?"

"Özür dilerim "

"Hadi affettim. Bb"

Jisung tam yol almış giderken Minho'nun onu yakalayıp daha çıkamadan ona sarılışıyla hareketsiz kalmıştı.

"Seni seviyorum Jisung."

"Ney?"

"Seni seviyorum..."

Bu sefer Jisung ona dönmüş ve Minho'nun yere bakan yüzünü kendi yüz hizasına çıkararak dudaklarına bir öpücük kondurmuştu.

"Belki.. ben de birazcık olabilir."

"Birazcık mı he?" Bunu söylerken yüzündeki sırıtış yayılırken söylemişti bunu Minho.

"Konulardan nasıl sıyrılacağını biliyorsun." Gülerek cevap vermişti Jisung.

"Ama sen de hemen kanıp yumuşuyorsun."

Bu cevabı alan Jisung kaşlarını havaya dikmiş "Öyle mi, peki ben gidiyorum." doyerek cevap vermişti.

"Hey tamam tamam dur." Minho kıkırdayarak Jisung'a güldüğünde onu geri çekmiş bu sefer de o, Jisung'un dudaklarına kapanmıştı.

İlk başta sadece dudaklarının hareketiyle devam eden öpücük, Jisung'un kollarını Minho'nun omzuma atması ve Minho'nun Jisung'u kendine çekmesiyle derinleşmişti. Muhtemelen çıktıklarında insanların öpüştüklerini anlamaları pek bir gayret gerektirmeyecekti. İkisinin de dudakları kızarmıştı.

(...)

Jisung ve Minho da yerini aldığında dörtlü birlikte maç izliyorlardı. Changbin, Jisung ve Minho'daki garip havayı sezmiş olsa da şimdiki anın tadını çıkarmaya karar vermişti.

İlk yarıda olduğu gibi Jeongin yine Changbin'in omzuna kafasını yaslamış uyuyordu. Bir süre sonra boynunun ağrımasıyla dizine yatmış daha iyi bir konfor sağlamıştı kendine.

Jeongin maç bitene kadar aynı pozisyonda yatarken, Changbin ise maç boyu nereye dikkatini vermesi gerektiğini şaşırmıştı. Gözleri Jeonginle maç arasında gidip geliyordu.

"Jeongin, uyan. Maç bitti. Seni evine bırakayım."

"Ne?." Yeni uyanmanın verdiği sersemlikle sadece etrafa bakıyordu Jeongin. Bulunduğu ortamı hatırlamasıyla birlikte Changbin'in elini tutup kalktı.

"Jeongin! Sonra görüşürüz maç günü. Oldukça iyi iş çıkardınn." Beomgyu Jeongin'in karşısında gülümserken bu sefer Jeongin de kendini tutamamış ve tebessüm etmişti.

"Sen de öyle Gyu. Maçtan önce de görüşebiliriz kendimizi şartlamayalım. Kendine iyi bak."

"Tamamdırrrr."

Changbin ve Jeongin birlikte arabaya yürürken arkadan gelen futbol oyuncusuyla durmak zorunda kalmışlardı.

Oldukça yorgun ve nefessiz gözüken bir adet Yeonjun vardı önlerinde.

"Jeongin!"

"Efendim, Yeon hyun."

"Sana, bana bu şekilde seslenmemeni çok önceden söylemiştim küçük çocuk."

"Hey!" Jeongin sahte bir kızgınlık ifadesi yaptıktan sonra ikisi de gülmeye başlamıştı.

"Ne diyecektin Yeonjun Hyung."

"Yarın müsaitsen buluşabilir miyiz? Hatta eğer işin yoksa eve seni ben bırakırım konuşmam gerek."

"Ee pekala... Changbin hyung?."

"Hayır hayır sıkıntı yok, onunla gidebilirsin. Sonra haberlesiriz."

"Peki görüşürüzz."

"Görüşürüz."

Changbin dönüş yolundayken derin düşüncelere dalmıştı.

Bu konuda bir atılım yapmazsam kaybederim...

Şimdi.. ben yb atcaktm ama uzun olsun diye atmadım yoksa iki gün önce yazıp atacaktim normalde. Ama bi de baya toplantı, benim uyku vs. oldu. Biraz geç kaldım. Mazur görün efenim🥀

Continue Reading

You'll Also Like

21.9K 1.3K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
28.2K 1.6K 15
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
53.5K 2.5K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
104K 8.1K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...