Prens ile Kurbağa | TEXTİNG

By imranthmc

13.7K 2K 3.7K

"Peki masalda çirkin olan; kurbağa olan prenses olsaydı, yakışıklı prens yine onu öper miydi? Dahası... Prens... More

Giriş
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
26
27

25

590 73 416
By imranthmc

Medya: Kartal Demirci

*Rica etsem buraya bölümü okuduğunuz saati yazar mısınız?

**Hikâyemizin 'texting' kısımlarının artık sonuna geldik, arkadaşlar :') Bundan sonraki bölümler 'roman' formunda yazılacaktır. Bu konuyla ilgili bölüm sonunda konuşacağım için şimdilik bu açıklamayı çok uzatmıyorum. Sizden ricam, bu son 'texting' bölümümüze rekor beğeni ve yorum yapar mısınız? <33

***

Saat 23:50

selambenkurbaga3:

Canım, sevgili Prensim?

Söylesene,

Sence de her şey bir rüya gibi değil mi?

Sanki on dört gün, göz açıp kapayıncaya kadar geldi geçti.

Hani ne zaman konuşmaya başladık, ne zaman bu konuşmaların sonuna geldik gerçekten hiç anlayamadım...

An itibariyle baloya bir gün kaldı.

Sadece. Bir. Gün.

Ben hâlâ bunun gerçek olduğuna; yarın akşam seninle karşı karşıya geleceğime, baloya gideceğimize inanamıyorum...

Sen inanabiliyor musun?

Vırak, Vırak, Vırak

:)

kartaldemirci:

Neden inanamayayım ki Kurbağacık?

En nihayetinde sen, haftalardır bu amaç için uğraşıyorsun.

Elbette bir noktadan sonra emeklerinin karşılığını; beni, alacaktın.

Almak derken yanlış anlama, kavalye olarak almanı kast ediyorum.

:)

selambenkurbaga3:

Zaten her şeyin bir rüyayı andırmasının sebebi de bu ya.

Benim gibi bir Kurbağacığın, senin gibi yakışıklı bir Prensi alabilmiş olması.

Almak derken yanlış anlama, kavalye olarak almayı kast ediyorum.

:)

Oysa ben bu tarz şeylerin sadece masallarda yaşanabileceğini zannederdim.

Ama yanılmışım.

İnsan, bir şeyi gerçekten tüm kalbiyle isteyince o şeye sahip de olabiliyormuş.

Er ya da geç...

kartaldemirci:

Hmm...

Sen beni tüm kalbinle mi istedin?

selambenkurbaga3:

Eh, Allah'ın bildiğini kuldan saklamak olmaz şimdi.

Evet, istedim.

Hatta o kadar çok istedim ki uzun bir süre sadece bu istekle yatıp, kalktım.

Ve biliyor musun, benim hiç umudum da yoktu.

Mesajlarımı göreceğine, görsen de bana cevap vereceğine zerre ihtimal vermiyordum.

kartaldemirci:

Ve buna rağmen bıkmadan, usanmadan her gün mesaj atıyordun?

selambenkurbaga3:

Evet, atıyordum.

Çünkü bir kere kafama koymuştum.

Sen cevap versen de vermesen de son ana dek mesaj atmaya devam edecektim.

Evet, belki bu boş yere kürek çekmek olacaktı ama...

Hayır, aması filan yok!

Nihayetinde ben boş yere kürek de çekmedim, sana dair kurduğum hayaller de suya düşmedi.

:)

kartaldemirci:

Öyle görünüyor.

:)

selambenkurbaga3:

Canım, sevgili Prensim?

Peki, ben senden yarın akşamla ilgili minik bir şey rica edebilir miyim?

kartaldemirci:

???

selambenkurbaga3:

Şey diyorum hani...

Acaba yarın akşam beni evden almaya geldiğinde...

Bir dakika, beni evden almaya geleceksin değil mi?

kartaldemirci:

Günlerdir evine gelmemek için kendimi zor tutarken, bir de bu soruyu cidden soruyor musun Kurbağacık?

Elbette geleceğim.

Balo saat sekiz de başlayacaktı öyle değil mi?

Saat 19:00 gibi gelsem, sana uyar mı?

selambenkurbaga3:

Ya...

Uymaz olur mu hiç?

Hem de çok uyar!

Tamam o zaman, anlaştık.

Yarın akşam 19:00 da beni almaya geliyorsun.

kartaldemirci:

Geliyorum...

selambenkurbaga3:

Tamam, ne diyordum en son?

Heh!

Acaba yarın akşam beni almaya geldiğinde, ilk etapta bana karşı biraz anlayışlı ve sabırlı olur musun?

Çünkü ben, seninle karşı karşıya geldiğimde bir süre kendimde olabileceğimi sanmıyorum.

Kim bilir, belki heyecandan doğru dürüst konuşamam, gözlerine bile bakamam...

kartaldemirci:

Tıpkı seni görüntülü aradığımda olduğu gibi mi?

Me-merhaba.

:)

selambenkurbaga3:

Evet, tıpkı beni görüntülü aradığında olduğu gibi...

Sen bakma benim burada aşırı konuşkan, lafını esirgemeyen biri olduğuma.

Daha önce de söylediğim gibi, gerçek hayatta hiçte böyle biri değilimdir.

Son derece sessiz, sakin, içine kapanık biriyim ben.

kartaldemirci:

Desene yarın akşam seninle epey işimiz var, Kurbağacık.

Sen daha ilk karşılaşmada benden anlayış ve sabır istiyorsan...

Gecenin ilerleyen saatlerinde ne isteyeceksin çok merak ediyorum.

selambenkurbaga3:

Gecenin ilerleyen saatleri derken?

Başka ne isteyebilirim ki senden?

kartaldemirci:

İşte ben de onu diyorum, başka ne isteyebilirsin ki benden?

Malum, daha bunun dans etmesi de var, herkesin gözü önünde öpüşmesi de...

selambenkurbaga3:

Off!

kartaldemirci:

???

selambenkurbaga3:

Off işte!

kartaldemirci:

Neye, off işte?

selambenkurbaga3:

Edepli bir Kurbağacık olmasam bu soruya, "ebenin..." kelimesiyle başlayan cümleyle cevap verirdim ya hadi neyse...

Durup durup konuyu öpüşmeye getirmesen olmaz sanki!

Bak valla pişman ettin beni.

Ve hayır; son pişmanlığın neye yaradığını da her şeyin bir bedeli olduğunu da umursamıyorum!

Ne yapsam, acaba hâlâ yol yakınken bu teklifi geri mi çeksem?

Sen haklısın çünkü.

Ben daha ilk karşılaşmada senden anlayış ve sabır isterken, bu öpüşme olayı nasıl olacak hiç mi hiç bilmiyorum...

kartaldemirci:

Sen merak etme Kurbağacık, ben biliyorum.

Sana nasıl eşsiz ilk öpücük deneyimi yaşatacağımı da, yaşattıktan sonra seni nasıl kendine getireceğimi de...

:)

selambenkurbaga3:

Hah!

Bu konularda oldukça tecrübeliyim diyorsun yani öyle mi?

Puh!

Not; bence bunu artık hak ettin.

kartaldemirci:

Varsayalım ki öyle diyorum...

Senden önceki tecrübelerim senin için sorun olur mu?

selambenkurbaga3:

He bir de bunu ciddi ciddi soruyorsun öyle mi?

Tabii ki de olur!

kartaldemirci:

Neden?

Ben bu tecrübeleri deneyimlerken sen hayatımda değildin ki?

selambenkurbaga3:

Eee?

Ne olmuş yani?

Sonuçta şu an hayatındayım.

Hayatındayım değil mi?

Evet, hayatındayım.

Geçmiş tecrübelerini sorun etmeyeceğim de neyi sorun edeceğim, bir söyler misin acaba?!

kartaldemirci:

Yok, şu an söylemeye cesaret edemedim...

selambenkurbaga3:

Yoo, edebilirsin, neden edemeyecekmişsin ki?!

kartaldemirci:

Kıskandın mı?

:)

selambenkurbaga3:

Kıskanmak mı?

Ay ben senin neyini kıskanacağım be?

Kıskançlık yapmamı gerektiren bir ilişki mi var sanki aramızda?

Sen zahmet etme, ben cevap vereyim: Hayır, yok.

Ben sadece merak ettiğim için soruyorum.

Sonuçta söz konusu ilk öpücüğüm.

Onu kime verdiğimi bilmek en doğal hakkım.

kartaldemirci:

Öyle tabii...

selambenkurbaga3:

Eee, cevap?

Tecrübeli misin bu tür konularda?

Bu zamana kadar kaç kişiyle öpüşmüşsündür?

On, Yirmi, Otuz, daha fazla?

kartaldemirci:

Bilmem, saymadım.

selambenkurbaga3:

He sayamadığın kadar çok yani?

Hani o kadar çok ki şu an bana tahmini sayı bile söyleyemiyorsun?

kartaldemirci:

Aynen.

selambenkurbaga3:

Aynen?

Ya var ya cidden yazıklar olsun sana!

kartaldemirci:

???

selambenkurbaga3:

Tamam ya, boş ver, hiç sormadım say, ben anladım anlayacağımı.

Zaten senin gibi yakışıklı bir Prensten başka türlü bir cevap vermesini de beklemiyordum.

Elbette bu zamana kadar birçok kişiyle öpüşmüşsündür.

Yoo, bana ne, beni ne ilgilendirir senin ne haltlar yediğin, dilediğin kişiyle dilediğin gibi öpüşebilirsin, en nihayetinde ben bugün varım, yarın yokum...

kartaldemirci:

Sen bugün de varsın, yarın da olmaya devam edeceksin Kurbağacık.

Az önce yalan söyledim.

Tabii ki de bu zamana kadar kaç kişiyle öpüştüğümü biliyorum.

Ve hayır, sandığının aksine bunun sayısı öyle hiçte fazla değil...

Eğer bu sorunun cevabını gerçekten öğrenmek istiyorsan yarın akşam, gözlerinin içine bakarak bu cevabı verebilirim.

selambenkurbaga3:

Tövbe tövbe...

Ya ben sana, yarın akşam seninle karşı karşıya geldiğimde iki kelimeyi bir araya getiremeyeceğimi söylüyorum...

Sen ise bana, istersen bu zamana kadar kaç kişiyle öpüştüğümü söyleyebilirim filan diyorsun...

Hayır, istemez!

Hiçbir şey söyleme bana.

Zaten ben anlayacağımı anladım.

Puh!

kartaldemirci:

Anladığını pek sanmıyorum, Kurbağacık.

O yüzden istesen de istemesen de bu sorunun cevabını vereceğim.

selambenkurbaga3:

Ay verme bana hiçbir şey, istemiyorum diyorum, anlamıyor musun?!

Ayrıca,

Bir şeyi çok vermek istiyorsan bana ilk sorduğum sorunun cevabını ver madem:

Yarın akşam bana karşı anlayışlı ve sabırlı olacak mısın?

kartaldemirci:

Bence buna pek gerek kalmayacak gibi ama...

Tamam, sen nasıl istersen öyle olsun. 

Yarın akşam sana karşı oldukça anlayışlı ve sabırlı olacağım.

selambenkurbaga3:

Teşekkür ederim.

kartaldemirci:

Rica ederim.

selambenkurbaga3:

Aslında sadece bunun için değil, ben sana genel olarak çok ama çok teşekkür ederim.

On dört gündür seninle konuşuyor olmak, yarın akşam ise seninle o baloya gidecek olmak benim için hâlâ gerçek olduğuna inanamadığım bir rüya gibi...

Eminim senin dışında hiç kimse bana böyle bir iyilik yapmazdı.

Gerçi daha önce de söylediğim gibi, senin dışında hiç kimsenin bana böyle bir iyilik yapmasını da istemezdim ya neyse...

En başından beri ben, bu hikâyede Prens olarak sadece seni düşlemiştim.

kartaldemirci:

Ve nihayet Kurbağacık, en başından beri düşlediğin Prensine artık kavuşmak üzeresin.

:)

selambenkurbaga3:

Öyle görünüyor...

kartaldemirci:

Ayak güncellenmesi?

selambenkurbaga3:

Hâlâ tam olarak üzerine basamıyorum ama çok şükür ilk günkü dayanılmaz ağrısından da eser kalmadı.

Ama yine de yürürken birinin koluma girmesi, bana destek olması gerekiyor.

kartaldemirci:

Yani benim?

selambenkurbaga3:

Evet, yani senin...

kartaldemirci:

Güzel :)

O halde son kez birbirimize iyi geceler dileyelim mi Kurbağacık?

selambenkurbaga3:

Son kez?

kartaldemirci:

Bu gece, birbirimizi görmeden geçirdiğimiz son gece değil mi?

selambenkurbaga3:

Peki ya yarından sonra?

kartaldemirci:

Kim bilir, belki de hikâyemizin asıl başlangıcı...

selambenkurbaga3:

Gerçek anlamda bir başlangıç?

kartaldemirci:

Aynen öyle, gerçek anlamda bir başlangıç...

selambenkurbaga3:

Sonun başlangıcı?

kartaldemirci:

Sonun başlangıcı...

selambenkurbaga3:

O halde sevgili Prensim,

Son kez iyi geceler, tatlı rüyalar sana...

:)

kartaldemirci:

O halde Kurbağacık,

Son kez iyi geceler, tatlı rüyalar sana...

:)

selambenkurbaga3:

Vırak, Vırak, Vırak

-Görüldü

***

*Eveet, bölüm başında da söylediğim gibi artık hikâyemizin 'texting' bölümlerinin sonuna gelmiş bulunmaktayız... Sonraki bölüm itibariyle hikâyeyi 'roman' formatında okuyup, karakterleri daha yakından tanıyacağız. Bunun için tek heyecanlanan ben olamam, değil mi? Olamam, olamam.

**Sonraki bölümün ne zaman geleceğiyle ilgili ne yazık ki tam olarak tarih veremiyorum... Ama günlerdir beklediğimiz 'ilk karşılaşma' anını elimden geldiğince özenle ve güzel yazmak istiyorum. Bu yüzden sizden biraz anlayış ve sabır rica edeceğim. Tıpkı Kurbağacık gibi :')

26. Bölüm de görüşmek dileğiyle <3


Continue Reading

You'll Also Like

786K 32.9K 49
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
782K 15.4K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
1.3M 78K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
1.4M 89.9K 39
Romans #1 🩷 Romantizm #3 🩷 Romantik #4 🩷 Neydi gonca gülü açtıran? Bahar mı, bülbülün aşkı mı? Bülbülün aşkı olmasa gül açmaz mıydı? Ya baharın...