MaFyaNıN KaRıSı

By Halezcan

403K 12.6K 6.2K

Bebeğine bakamayacağını düşünen bir anne bebeği gizlice babasına bırakıp kaçarsa? Bir kapı zili ile hayatı al... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
DUYURUU
Bölüm 31
Bölüm 32
ACİL DESTEK
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36

Bölüm 13

10.7K 336 60
By Halezcan

EGE'NİN ANLATIMINDAN

"Birisi burda neler döndüğünü açıklayabilir mi?"

"Oğlum otur bir konuşalım."

"Neyi konuşacağız anne neyi. Gizem ne diyor ne nişanlısı."

"Oğlum kızın daha çok küçük bakıcı ile olacak iş değil bu o masumun bir anneye ihtiyacı var. Madem ki sen annesini annesini bulmak istemiyorsun o zaman annesi olarak biz Gizem'i uygun gördük."

"Anne lafını bilde konuş. Eğer bir anneye ihtiyaç duysaydım kızımın annesini araştırır iğnenin deliğine dahi girse bulurdum."

"Ama oğlum kızının bir anneye ihtiyacı var bu kadar bencil olamazsın. Hem seninde bazı sorumlulukları alman gerekiyor artık. Bu şekilde devam edemezsin. Yağmur'cum lafım sana değil yanlış anlama beni lütfen. Kaç tane bakıcı değiştireceksin Ege yazık değil mi çocuğuna."

"Buna karar verecek olanda benim anne sizler değil. Ben kızıma bir anne aramıyorum. Hele Gizem'i asla."

"Egeee evlat susuyoruz ama münasip gördüğümüzden. Ayıp ediyorsun. Benim kızım seni çocuğunla kabul etti. Herkes kabul etmez kapıda bulunan bir bebeği."

"Bana bak Sinan lafını bilde konuş. O kapıda bulunan bebek diye hitap ettiğin kişi benim kızım anlıyor musun benim. Eğer kızıma birinin annelik etmesini istersem ne yapar eder kendi annesini bulurum. Oda çok istersem. Şimdi çıkıp gelse yüzünü dahi göremez yani ben ne dersem o. Yağmur hanım yürüyün yemeği dışarıda yiyelim. Ağız tadı ile yemek yiyemeyiz burda."

"Ama Ege bize bir şans verebilirdin. Böyle kestirip atman birşeye çözüm değil ki."

"Seninle evlenmem neye çözüm Gizem. Sevmiyorum seni anlıyor musun sevmiyorum. Kızıma annelik yapmanı uygun bulmuyorum."son lafımı da söyleyerek Yağmur'un kolunu tutuğum gibi çekerek yürümeye başladım ki salonu Yağmur'un çığlıkları doldurdu. Hay aklımı kızın ayağı ne haldeydi ben ne yapıyordum.

"Yağmur abla iyi misin?"

"Yağmur'cum ne oldu ?"

"Yağmur iyi misin?"

"Şey kusura bakmayın ayağım."

"Tamam Yağmur kimseye açıklama yapmak zorunda değilsin. Hatice Sultan Uygar dışarıdaydı onu çağırır mısın?"

"Tabii Ege oğlum."

"Sende hazırlan Hatice Sultan artık burda değil benim evimde çalışacaksın."

"Ama Eg-"

"Biz bir süre görüşmeyelim anne mümkünse bu kadarını senden beklemezdim.

"Oğlum ama ben düşündüm ki."

"Düşünme anne tamam mı düşünme."

"Buyur Ege beni çağırmışsın."

"Alin'i ve çantasını alabilir misin?"

"Hemen ver sen bana." Kızımı Uygar'a verdikten sonra eğilerek Yağmur'u kucağıma aldım. Buda ayrı bir bela açmıştı başıma.

"Şimdi anlaşıldı senin oğlanın derdi. Gönlü başkasında. Pardon bakıcıydı değil mi. Kime bakıcılık ediyorsun hanım kızım sen küçük bebeğe mi büyük bebeğe mi?"

"Seni tekrar uyarmam Sinan ağzından çıkanlara dikkat et?"

"Egeee yeter artık ağzından çıkanları kulakların duysun. Kaç yıllık dostum var karşında."

"Sende kulaklarını aç beni iyi dinle Ahmet Çelik kaç yıllık dostum dediğin adamdan ilk darbeni çok sert yiyeceksin ama ben kılımı dahi kıpırdatmayacağım."

"Bak evlat ben-"

"Tek bir kelime daha edersen senin canını alırım. Uygar yürü."

"Abiii evinde bana da bir oda var mı birkaç günlüğüne."

"Olmaz olur mu baş belası yürü hadi."

"Eliz kızım sen nereye?"

"Kusura bakma annecim siz bunu hakettiniz. Ben yukarıdan çantamı alıp geliyorum hemen."

Hep birlikte salondan çıkarken kucağımdaki kadının tepkisizliğine baktım. Ağzını açıp tek kelime etme etmemişti. Birde avukat olacağım diye konuşuyordu. Bir müvekkili nasıl savunacaktı. Eliz'inde aşağı inmesi ile evden çıktık.

Yağmur'u arkaya Eliz ve Alin'in yanına bırakarak kendimde sağ koltuğa geçtim. Uygar'ın da şoför koltuğuna geçmesi yola koyulduk.

"Şu bizim balıkçıya gidelim ne dersiniz. Yağmur yer misin balık."

"Tabi benim için farketmez."

"Valla güzel bir balığa bende hayır demem abi."

"Banada uyar. İhtiyarı ziyaret etmiş oluruz hem."

Fazla konuşmadan balıkçıya gelmiştik. Ben Alin'i alırken Yağmur'da Uygar'ın koluna girmişti. Eliz'e karşı hakkı olarak biraz mesafeliydi. Umarım sorunlarını çözerlerdi. Eliz bizde kalacaktı belli ki birkaç gün. Aralarında problem çıksın istemezdim.Dışarıda manzarası güzel olan bir masaya geçerek oturduk. Gelen garsona da siparişleri verip sohbet etmeye başladık.

"Eee Yağmur hanım işe başlayalı iki gün oldu alışabildin mi küçük hanıma." Yağmur yüzünü Alin'e çevirerek inceledi. Bir gariplik vardı bu kadında hissediyordum. Salaklık bendeydi ki kadını araştırmadan direkt işe almıştım.

"Alıştım sayılır. Alin yaramaz bir çocuk değil. Oda bana alışmak üzere. En azından ilk gördüğü gibi kaşlarını çatarak bana bakmıyor."

"Aynı abime çekmiş kaşları hiç düzelmedi. Hep çatık hep çatık değil mi kuşum."

"Elizzz sanki anasını biliyorsun belki anasına çekti."

"Allah aşkına Uygar abi annesine çekse bu kadar çatık kaşlı mı olur. Aynı abim gibi."

"Tabii küçük hanım sen benim küçüklüğümü çok gördün yaa."

"Tamam gençler tartışmayın aaaa.Yağmur peki sen kimlerdensin. Yani ailen tanıdık mı?" Aklımdan geçen soruyu Uygar sormuştu.

"Babam Harun Aksoy ceza avukatı Cevdet Yılmaz ile ortak büroları vardı." Annem beyin cerrahıydı."

"Lan sen bizim Harun abinin kızı mısın?"

"Tanıyor muydunuz babamı ?"

"Birkaç kez benim işimle olan davalarıma bakmıştı. Hakkını yiyemem iyi avukattı. Ama yanındaki Cevdet denen adamı hiç sevmem."

"Niye ki Cevdet amca çok iyidir."

"Sen öyle san. Şerefsizin önde gidenidir o piç."

"İlk defa kötü yorumu sizden duyuyorum gerçekten."
Yemeklerin gelmesi ile birlikte ilk önce bir sessizlik olmuş herkes tabağına dönmüştü.

"Yağmur canını sıkmak gibi olmasında sizinkilerin davası ne oldu. Gerçekten kaza mıydı olayın aslı."

"Cevdet amca ilgilendi davayla. O sıralarda psikolojim çok iyi değildi. Ailem öldükten birkaç ay sonra hamile kaldım. Doğumdan bir hafta sonra çocuğumu kaybettim. Üstüne düşmedim. Ama kendi büromu açınca detaylıca kendim de incelemek istiyorum."

"Ne bürosu."

"Bende avukatım. Kendimi henüz hazır hissetmediğim için bir süre bakıcılık yapmaya karar verdim."

"Abii bence Gizem'i kovup Yağmur ablayı almalısın. Gizem'den daha iyi yapacağı kesin. Aşko kuşko değil en azından."

"Öyle deme la oda iyi bir avukattı."

"Aynen Uygar abi aynen annemde Marilyn Monroe."

Verdiği cevaplar birbiri ile bağlantılı cevaplar değildi. Bir avukata göre fazla saftı. Ailesini öldüren kişinin Cevdet şerefsizi olduğundan bile bihaberdi. Direkt avukatlık yapmayarak büyük bir avantaj yakalamıştı. Çünkü daha çok toydu. Aç kurtlar yerdi hemen. Harun abinin hatrına az çok yardımcı olabilirdim. Adam az kurtarmamıştı adliye köşelerinden beni.

Üzerimde garip bir his vardı. Uygar ile Eliz bir yandan sohbet ediyorlar bir yandan da yemek yiyorlardı. Yağmur'da bir yandan kendi yiyor bir yandan da Alin'e yediriyordu.Etrafıma göz gezdirdiğimde olağanüstü bir durum yoktu ama içimdeki his beni rahatsız ediyordu. Bakışlarımı kızıma çevirdim. Annem haklı mıydı? Kızımı annesiz büyüttüğüm için bencillik mi ediyordum.

Ama annesi istese kapıma bırakıp kaçmazdı. Hadi öyle bir hata yapmıştı üstünden sene geçmişti bir kere bile merak etmemiş miydi kızını? Şimdi karşıma çıksa bile kızımı ona asla vermezdim de göstermezdim de. O kadın anneliği bile hak etmiyordu. Gerekirse başka birisi ile bile evlenirdim ama o kadına yine minnet etmezdim.

"Uygar yemeklerinizi yiyin kalkalım. Bizimkileri ara bir iki araba koruma göndersinler buraya içim hiç rahat değil. Alin,Eliz ve Yağmur'da yanımızda tedirginim."

"Hemen hallediyorum."

"Ne oldu ters bir durum mu var?"

"Hayır yiyin yemeklerinizi hadi."

Herkes yemeğini bitirdiğinde kalkarak eve geçtik. Saat epey ilerlemişti. Herkes kendi odasına dağılmış Uygar bile buradaki odasına gitmişti. Eliz'de üst kattaki misafir odasına çıkmıştı. Yağmur Alin'in odasına girmişti. Yavaş yavaş yürüsede ayağı acıyor olmalıydı. Hem sakar bir bakıcı hemde acemi bir avukattı. Bende odama geçerek kendimi duşa attım. Yarım saatin ardından yatağıma uzanacakken kızımın boşluğunun hissetmiştim. Gerisin geri kalkarak kızımın odasına geçtimm. Küçük hanım çoktan uykuya dalmıştı. Eğilip başına küçük bir öpücük bırakarak kokusunu içime çektim. Kızım benim hayatımda bir milat olmuştu. Canım pahasına da olsa onu koruyacaktım. Bir anneye ihtiyacı yoktu benim kızımın.

"Büyüdüğünde düştüğünde tökezlediğinde ağladığında arkanda hep baban olacak güzel kızım benim. İyi uykular."

Tekrar odama dönerek kendimi yatağa attım. Yarın yoğun bir gün olacaktı. Sözde bu hafta sonu evde durup bakıcıyı kontrol edecektim. Çalışma odasından çıkamamıştım. Şimdilik bir sorun yok gibiydi. Zaman gösterecekti gerisini.

YAĞMUR'UN ANLATIMINDAN DEVAM

Eve geldiğimizde herkes kendi odasına çekilmişti. Bende kızımın odasına geçerek üzerini değiştirerek bir güzel uyuttum. Elimi hızlı tutmam lazımdı. Ege'nin evlilik gibi bir düşüncesi yoktu ama ailesi bu konuda ısrarcıydı anlaşılan.

Kızım uyuduktan sonra kendi odama geçerek üzerimi değiştirerek makyajımı çıkartırken kapım tıklandı.

"Gelebilirsiniz."

"Şey yağmur abla rahatsız ediyorum ama müsait miydin?"

"Elbette müsaitim gell."

"Şeyy ben birşey konuşmak istiyorum seninle."

"Tabiki dinliyorum."

"Imm nasıl söylesem. Ben bugün sana söylediklerim için özür dilerim. Sizi öyle görünce tutamadım kendimi biran. Lütfen affet beni gerçekten çok pişmanım."

"Önemli değil Eliz'cim. Önemli olan hatanı kabullenip özür dilemek. Ayrıca abla diyecek kadar büyük değilim. 23 yaşındayım sen kaç yaşındasın?"

"23 yaşındayım bende."

"O zaman ablaya falan hiç gerek yok. Yağmur yeterli. Yaşıtız"

"Çok teşekkür ederim Yağmur yaa içim rahatladı resmen."

"Takma kafana boşver. Kahve içelim mi?"

"Borcum olsun gerçekten çok yorgunum. Bide bana ödünç kıyafetin varsa verebilir misin. Ben evden öyle çıkınca."

"Tabiki ne istersin. Yani nasıl rahat edersin."

"Eşofman altı bide t-shirt yeterli."

Eliz'e istediklerini verdikten sonra sessizce aşağı indim. Mutfağa geçerek kendime kahve yapmaya başladım.

Kahvemi alarak mutfaktaki tezgaha oturdum.

"Uyumamışsın?"

"Sizde uyumamışsınız Ege bey."

"Şuan mesai saatin değil yağmur Ege diyebilirsin hatta hiç bey demene bile gerek yok."

"Kahve içer misiniz?"

"Hayır demem doğrusu." Yerimden kalkarak bir kahve de Ege için koydum.

"Ayağın nasıl oldu."

"Sabaha göre biraz daha iyi durumda. Üzerine basınca hafif acıyor ama dayanılmayacak gibi değil. Ama siz bir anda beni çekince o zaman baya acımıştı."

"Kusura bakma sinirle olan birşeydi."

"Yanlış anlamayın ama bir mafyaya göre fazla yumuşak değil misiniz?"

"Bir kız babası olarak evin içinde yumuşak olmam dışarıda da aynı olduğum anlamına gelmez."

"Haklısınız. Peki haddim değil ama bu nişan mevzusu neydi?"

"Cazibeme dayanamayıp kendini bana yapmaya çalışan biri işte. Üstelik şirketimde avukat olarak çalışıyor. Babamın yakın dostunun kızı. Sanırım bir süre sirkete uğramayacağım."

"Bunda sizin yani senin bir suçun yok ki Ege belliki Gizem Hanım kendi kendine gelin güvey olmuş."

"Bilemiyorum artık."

Ege ile bir süre daha sohbet ettikten sonra yukarı çıkmak için harekete geçmiştik.

"Ege birşey söylemek istiyorum. Arkadaşım Aslı yarın buraya yanıma gelmek istiyor da bir mahzuru var mı?"

"Sen güveniyorsan benim açımdan sorun yok iyi geceler." Diyerek kendi odasına geçti. Bende son kez Alin'i kontrol ederek kendi odama geçip Aslı'ya yarın buraya gelmesi gerektiğine dair bir mesaj çekip gözlerimi kapattım.

Bundan sonra herşey daha güzel olacaktı. Bir süre sonra kızımıda alarak buralardan gidecektim.

Herkese merhabalar arkadaşlar ❤️

Yeni bölüm ile tekrar bir aradayızzzzzz.

Aklıma yatmayan bazı konular var sevgili okurlarım. Kendi yazdığım bölümde bir eksiklik hissediyorum. Sizde fikirlerinizi benimle paylaşırsaniz çok memnun olurum.

Hepinize keyifli okumalarrrrr 🤍🤍🤍🤍

Continue Reading

You'll Also Like

395K 1.1K 2
Kitabın eski ismi: Mafyanın liseli kıza aşkı Ani bir dalgınlıkla bir birini tanıyan mafya ve liseli kız. *** Bir yandan sevdiği kızın katilini arayan...
1.4M 45.8K 46
Bardağı geri tezgaha koyduğum esnada ensemde hissettiğim nefes ile çığlık atmak için ağzımı açtım. Ne yapacağımı önceden biliyor gibi eliyle ağzımı k...
403K 12.6K 38
Bebeğine bakamayacağını düşünen bir anne bebeği gizlice babasına bırakıp kaçarsa? Bir kapı zili ile hayatı alt üst olan bir mafya ? Sizce bu ikisini...
3.4K 600 13
📌Kitap satan tüm sitelerde online sipariş verebilirsiniz. Gerçekte kim olduğunu bilmeyen, tanımadığı bir düşmanı yüzünden hayatı gecenin karanlığı...