Amerika gece yarısı......
Telefon konuşması
Berfin:Canım anla beni o dediyin şeyi hemen yapamam .... Zaman lazım
X: daha ne kadar oyalıyacaksın Berfin... Zamanı değil diye diye 20 yıl oldu
Berfin: Ne yapa bilirim... Bahs etdiğimiz adam Akın Aksoy... Mafya lideri... Yıllardır ona kimse bir şey yapamadı... Ben mi yapacağım?! Hem unutma benim çocuklarım var
X: Çocukların kazık kadar oldular Berfin!.... Tam 20 yıl ... Koskoca 20 yıl..ben o anı bekledim... O adamın işini bitirib yanıma gelmeni... Lakin bu sürecde yalnız sesini duydum ve bir kaç kez yüzünü gördüm...
Berfin: seni anlıyorum canım... İnan benim içinde çok zor... O adamla aynı evi paylaşmak... Lakin korumalar her saniye başının üstünde... Ben bir şey yapacak olursam hemen öldürürler beni... Ecrin.... Ona bunu yapamam... Onu yalnız bırakamam...
X: offf Allah kahr etsin ki haklısın! Peki.... Ecrin ... Kızımız nasıl?
Berfin: Kızımız.... Bizim kızımız... Lakin asıl babasından habersiz olan kızımız...
X: ne zaman söyleyeceksin ona bu gerçeği?...
Berfin: Akın yaşadığı sürece söyleyemem... Hem söylersem bile Ecrin benden döner.... Akına çok düşkün... Onun o güzel kalbini paramparça yapamam...
X: Akın.. Akın..! Allah kahr etsin! Ne zaman ölecek bu adam peki! Babası ben lakin ona baba söylüyor... Bir kez..bir kez olsa bile saçını okşayamadım onun... Bunu bile çok gördün Berfin! Sana ne kadar aşık olsamda, şunu unutma ki beni 20 yıl kızımdan uzak tutduğun için seni affetmeyeceğim ! Ben yaşarken kızım o adama baba dedi!
Berfin: nolur yeter artık! Vicdan azabından zaten 20 yıldır can çekişiyorum! Bide sen yarama tuz basma! Öyle konuşuyorsun ki, sanki bu durumun tek suçlusu benim! Sana zamanında al beni götür buralardan dedim ... Lakin beni dinlemedin!
X: ailem varken olmazdı! Onları ne yapacaktım? Onca kurduğum iş ... Peki o ne olacaktı
Berfin: hangi aileden bahs ediyorsun! Sevmediğin karından mı? Her seferinde bataklığın dibine kadar insen bile yapamadığın işinden mi? Tamam... O zaman sende beni anla! Benimde bir ailem 2 çocuğum var! Sen nasıl onlardan geçemiyorsan ... Bende geçemiyorum!
X: Tamam! Yeter! Kapatalım artık şu konuyu! Ecrin.... O ne zaman gelecek İstanbula... En azından uzaktan göreyim kızımı...
Berfin: Zaten senin yapa bildiğinde bu! Konuyu saptırmak! Her neyse... Ecrin yarın öbür güne kadar İstanbulda olacak... Arkadaşı varmış onlara gidecekmiş!
X:Ne arkadaşı? Sormadın mı hiç?
Berfin: hayır... Tek bildiğim çoukluktan tanıdığı arkadaşı... Hem Ecrin benimle pek fazla konuşmaz... Babasına ... Şey yani Akına anlatır...
X: hmmm anladım... Gelir gelmez bana haber ver ... Onu görmek istiyorum... Anla artık beni ! Lütfen Berfin! Artık dayanamıyorum....
Berfin: tamam canım... Söz gelince nereye gideceğini söyleyeceğim sana... Hadi benim kapatmam lazım... Bu saatlerde Akın su içmek için uyanır... Benim telefonla konuştuğumu duyarsa kuşkulana bilir...
X: tamam iyi geceler...
Berfin: sanada...
X: seni seviyorum kadın!
Berfin: bende seni seviyorum....
Akın: kimi seviyorsun öyle hayatım...?
Berfin: Ay bismillah! Ödümü kopartdın Akın! Sen hala uyanık mısın?
Akın: bu soruyu sanırım benim sormam lazım hayatım... Sen bu saate kalmazdın hiç... Saat gecenin 2si... Kiminle konuşuyordun öyle?
Berfin : şey .... Gözüme uyku girmedi... Biraz hava alayım dedim... O yüzden terasa çıktım..
Akın: hayatım kiminle konuşuyordun dedim?
Berfin: M-Mertle ... Evet Mert'le konuşuyordum.... Hani Ecrin yarına falan gidecek ya İstanbul'a... Biraz endişeliyim... Nede olsa kaç yıldır oraya gitmediği... Bende kardeşinden göz kulak olsun diye tenbih ediyordum...
Akın: hmmm öyle olsun... Hadi geç içeri hemen uyu... Hava serinledi üşütürsün... Hemde geç oldu .. sonra başın ağrıyacak
Berfin: tamam hayatım... Ay sen benide mi düşünürsün?
Akın: düşünemez miyim? Sonuçta çok sevdiyim karım çocuklarımızın annesisin! Hadi hadi geç biliyorsun ben pek fazla romantik konuşamıyorum kadın!
Berfin: hahah ay tamam hayatım hadi ben odamıza geçiyorum sende gel ... Çok yoruldun bu gün...
Akın: tamam su alıp geliyorum
Ah Berfin .... Benden ne saklıyorsun... Ne saklıyorsun kadın ! Seni bu kadar sevmişken neden bunu bana yaptın!
İstanbul gündüz....
Leya: günaydın her kese....
Tuana: günaydın balım!
Çağan: günaydın Yengelerin bir tanesi!
Leya: oy yengen kurban sana! Ya ben baya uyumuşum ya... Tuanam neden uyandırmadın beni?
Tuana: canım hastaneden yeni taburcu oldun ... Dinlenmen lazım duydun doktoru...
Leya: Ay Tuana canım benim doktor olduğumu unutdun galiba... Merak etmeyin iyiyim ben...
Çağan: olmaz yenge Nazım haklı... İki canlısın dikkatli olman lazım
Leya: tamam tamam demedim bir şey... Şey Peki Benim tatlış kocam nerde?
Çağan: hastaneye gitti.. senin için izin açdıracakta
Leya: ya ne gerek vardı... Ben zaten Ülküyle halledecektim... Ne gerek vardı ki şimdi
Tuana: ha şey birde ilaç alacak...
Leya: ne ilacı?
Tuana: hamileliğin için canım... Vitamin falan alman lazım ya
Leya: tamam anladımda... Onları zaten ben halledecektim... Niye yükleniyor kendisine bu kadar
Çağan: aaa ama Yenge bırak adam tadını çıkarsın ... İlk çocuğu bu kadar telaşlanması normal... Bırak istediğini yapsın...
Tuana: kapı Efe kapı çalıyor ... Benim elim bulaşık ... Sen bir bakar mısın ?
Çağan: tamam bakıyorum.... Yavaş yavaş kapı kırıldı ....
AA Abi... Neyin var ...niye rengin atmış
Yağız: şey biraz arabam beni zorladıda ... Yolun ortasında dan diye durdu öyle .... Leya ... Leya uyandı mı?
Leya: birisi bana mı seslendi? Aaa aşkım ne oldu sana ?
Tuana: ne oluyor ya benide bekleyin.... Anaaaa Abi ne olmuş sana böyle? Gelirken yağmur falan mı yağdı ... hahaha Çamurlamı oynadın?
Yağız: kız gülme ... Vallah hepsini sana bulaşdırırım...
Tuana: hahah ay tamam sustum... Ama çok komik olmuşsun böyle
Leya: ya uğraşmasanıza kocamla ... Aşkım hadi geç el yüzünü yıka ...
Yağız: tamam... Ay bir dakika durun!
Çağan: ne oldu?
Yağız: sen ne zaman uyandın papatyam?
Leya: bir 10 dk olur.... Ne oldu ki?
Yağız: yemek yedin mi?
Leya: canım 10 dk olur uyandım dedim ya... Nasıl yemek yiye bilirim ki?
Yağız: Aaa çok geçmiş ama... Hem sen neden ayaktasın? Hadi çabuk koltuğa geç hemen ....
Leya: ya aşkım ittirmesene... Ya ne kadar oturacağım ben ya... Daha yeni uyandım ...
Tuana: ay canım benim sen abimin bu hallerine alışsan iyi olur... Çünkü daha 9 ay bu görüntülerle karşılaşacaksın
Çağan: karım ne dese haklı... 9 ayda daha neler neler göreceğiz
Yağız: siz geçin dalganızı! Senide baba olunca göreceğiz kardeşim...
Çağan: ya abi Allah aşkına deme artık böyle... Ağzın fal gibi ne desen çıkıyor ya
Tuana: hahah
Leya: hahaha vallah öyle ... Diyorsa çıkar
Yağız: tamam çok konuştunuz hadi geçelim sofraya... Sonra ilacını içmen lazım Leyam
Leya: tamam içerim... Yağız sen nedene bensiz gittin doktora? Hem ben zaten Ülküyle gidecektim bu gün
Yağız: çok güzel uyuyordun ... Uyandırmaya kıyamadım ... Hem senin gitmene gerek yok... Ben hallettim izin işini... Ben bir üstümü değiştirip geliyorum...
Tuana sessizce: Efe... Abimin durumu hiç iyi gözükmüyor benden söylemesi...
Çağan: haklısın... Kesin Leyanın durumu iyi değil ...
Tuana: ben bir abime bakayım ... Belki bir şey öyrene bilirim
Çağan: tamam git canım
Tuana: şey ben bir odama kadar gidip geliyorum
Leya: tamam canım çabuk gelin ... Açlıktan bayılacağım yoksa
Çağan: ay benim yeğenim acıktı mı? Dur hemen amcası onun için yemek getiriyor...
Leya: Çağan bende acıktım ...bende... Ya çocuk gelir gelmez papucumuz dama atıldı ya...
Çağan: hahah ay yenge Tabikide senide düşünüyorum ... Ben size kurbane yengem... Hadi sen başla bebek açlıktan bir hal olacak
Leya: tamam amcası yiyoruz... Bak birtanem sen gelmeden bile her kes seni nasıl seviyor... Çok iyi bir ailen olacak canım...
.............
Tuana: abi müsait misin?
Yağız: gel canım...
Tuana: şey geliyor musun diye soracaktım da ..
Yağız: hı hı hazırım geliyorum ... Ama bence başka bir şey için geldin... Hadi söyle bir şey mi oldu?
Tuana: şey yok ya ne olacak ki? Ben ....ben seni merak ettiğim için geldim aslında... Dün hastaneden ayrıldığımız dan hiç iyi değilsin... Abi... Yoksa Leyayla bebeğin sağlığında bir sorun mu var? Bize anlatamadığın kötü bir şey mi oldu?
Yağız:.......
Tuana: abi bir şey söyle lütfen... Ç-çok korkuyorum
Yağız: bilmiyorum Tuana.... Bende henüz bir şey bilmiyorum.... Tek bildiğim... İkisinede iyi bakmam lazım... Doktor bana bile doğru dürüst bir şey anlatmadı ... Tek söylediği iyi bakamazsam durumu kötüye gide bilir.... Ama nasıl ne ola bilir söylemedi... Hiç bir şey bilmediğim için zaten böyleyim... Aklımı kurcalayan binlerce soru var... Hangisine cevap bulayım bilmiyorum
Konuştukça hissettiğim tek şey boğulmamdı... Kelimeler boğazımda düğümleniyor... İçimdeki huzursuzluk doldu taşacak gibiydi... Kendime engel olamıyordum... Dünden sürekli kötü kötü senaryolar kuruyordum kafamda... Çok ama çok korkuyordum onları kayb ederim diye...
Tuana: şşş tamam anladım seni... Lütfen ağlama abi... Durumu bilmediğimize göre, doktorda kesin bir şey söylemediğine göre korkulacak bir şey yok... Sadece onlara iyi bakmamız lazım... Lakin Leyanın endişemizi hiss edemeyeceği şekilde ... Halimizden kuşkulanırsa bu onun için daha da kötü olur... Biliyorsun stresten uzak kalması lazım
Yağız: biliyorum.... Elimden geleni yapmaya çalışacağım ... Sizde bana yardımcı olun lütfen
Tuana: ya o ne demek abi biz bir aileyiz... Bunlarda geçecek az daha sabr... Dokuz ay sonra bebeğinizi sağ salim kucağınıza alacaksınız daha... Her şey çok güzel olucak... Seni temin ederim....
Yağız: İyiki varsın canım... İyiki.... Çağan çok şanslı... Senin gibi bir eşi olduğu için.... İlk başta babama kızmışdım lakin şimdi içimden çok teşekkür ediyorum babama .... İyiki böyle bir şey yaptılar...
Tuana: Kader işte... Kaderin sana kurduğu planı bilemezsin ki....
Leya: YAĞIZ ...nerde kaldınız ya öldük açlıktan gelsenize artık...
Yağız: TAMAM HAYATIM GELİYORUZ
Hadi canım çıkalım...
Tuana: tamam
Yağız: ee bakalım bu gün yemekte neler var?
Tuana: klassik Türk sofrası canım... Hadi yumurtalar soyudu ya ... Çabuk yiyip bitirin ... O kadar zahmet çektim yani...
Leya: merak etme biz hepsini bitirmek üzereyiz... Siz kendinizi düşünün yahu... Size bir şey kalmadı sofrada hahaha
Çağan: maşallah abi yengem pek iştahlı çıktı baksana tabağında bir şey bırakmamış
Leya: ya aşk olsun sen benim lokmamı mı sayıyorsun ya... Yemiyorum hı
Çağan: ya yengem şaka olsun diye öyle söyledim sen niye alınıyorsun hemen....
Leya: hayır şaka falan değil... Ben tombul olucam ya o yüzden dalga geçiyon şimdiden
Yağız: ya canım ne tombulu ... Olur mu öyle şey şaka yaptı sadece.... Hem sen her halinlede güzelsin... Tombul olsan bile benim için en güzel kadın sensin...
Leya: Al işte sende tombul olacağımı söylüyorsun ya.... Konuşmak istemiyorum hiç birinizle
Yağız: ya aşkım.... Hay ben senin Çağan... Kardeşim senin dilinin ayarı yok mu? Niye susmuyorsun sen ya?
Tuana: ay tamam didişip durmayın... Hamilelikte olur böyle şeyler ... Hormonlardan oluyor böyle
Çağan: ya ben nerden bileyim yanlış anlayacağını ... Bilsem yapar mıyım hiç?
Yağız: en iyisi ben yanına gidip gönlünü alayım
Tuana: bencede....
Çağan: Naz.... Abimle konuşa bildin mi?
Tuana: pek sayılmaz.... Oda bir şey bilmiyor
Çağan: nasıl? Anlamadım
Tuana: doktor çok şey anlatmamış... Sadece Leyayla yakından ilgilenmemiz gerektiğini söylemiş.... Yoksa durumu kötüye doğru gide bilir
Çağan: kötü derken nasıl?
Tuana: işte tamda onu bilmiyoruz... Doktor söylememiş... "Biraz zaman geçsin ,öyle söyleyeceğim... Şimdi söyleyipte sizi endişe içinde bırakmak istemiyorum" demiş
Çağan: buda nerden çıktı ya? Varsa söylesin yoksa insanı kuşkuda bırakmasın .... Bence doktor bir şeyler çeviriyor...
Tuana: Efe saçmalama... Adam Leyanın müdürü ... Aynı zamanda ona çok değer veriyor... Hem ne sorunu ola bilir ki Leyayla?
Çağan: haklısın ama bende bilmiyorum... İçim çok huzursuz... Umarım kötü şey yoktur...
Tuana: umarım... Sen bu gün şirkete gidecek misin?
Çağan: hı hı ... Birazdan çıkarım...
Tuana: canım telefonun çalıyo galiba...
Çağan: hayda sessize koymuşum... Arda 5 kez aramış ... Bu kadar önemli ne oldu ki acaba ?
Telefon konuşması
Çağan: Arda merhaba... Bir şey mi oldu tam 5 kez aramışsın
Arda: kardeşim arayınca niye cevap vermiyorsun !
Çağan: sessizde olmuş fark etmemişim... Sen ne olduğunu anlatacak mısın?
Arda: 20 dk önce babanın hesabından 1 milyon para çekilmiş.... Lakin hala bulamadık kim olduğunu... Berata söyledim gizlice arayacak
Çağan: lan yine mi? Kim bu adam ya kim! Düşünmekten deliricem sonunda
Arda: yanında kim var?
Çağan:Nazdı... Mutfakta şimdi... Abimlerde yukarıda
Arda: tamam o zaman hemen şirkete gelin konuşalım
Çağan: tamam
.......
Yağız: Aşkım yapma böyle... Bak vallahi çok üzülüyorum...
Leya: ama ben tombul olucam dedin
Yağız: papatyam seni her halinle severim ben demek istedim ... O anlamda yani... Hem ne tombulu sen gayet güzelsin... Ve bebeğimiz olacağı için kilo alman gayet normal...
Leya: ya beni sevmezsen? Çirkin olursam
Yağız: hayır... Sen hep güzelsin ... Hep öyle olacaksın tamam mı? Bak sen üzülüp ağlıyorsun ... Bebeğimizde üzülüyor ama
Leya: tamam tamam üzülmüyorum ... O da üzülmesin... Bak gülüyorum iyiyim
Yağız: aferin... Şimdi ilacını al güzelce dinlen... Kendini yormak yok anlaştık mı?
Leya: tamam... Sen şirkete gidecek misin?
Yağız: gitmeyecektim aslında ama önemli iş çıkmış ... Maalesef gitmem lazım
Leya: tamam git merak etme ben iyiyim ... Tuanada yanımda
Yağız: tamam o zaman ben çıkıyorum
Leya: bekle bende salona geçeyim
......
Tuana: Oo sonunda gele bildiniz .... E görev tamamlandı mı?
Yağız: evet komutanım görev hallolunmuşdur hahah.... Çağan çıkalım mı?
Çağan: nereye ? Şirkete mi?
Yağız: evet işimiz var ya...
Çağan: ha anladım çıkalım ... Hadi kızlar kendinize iyi bakın ... Bir şey lazım olursa hemen arayın
Leya, Tuana : tamam hoşçakalın
Şirket
Arda: Ya Berat Allah aşkına bul artık şu adamı...
Berat: Lan oğlum arıyorum ya... Bundan fazla ne yapa bilirim ki? Yapsam her kes her şeyi öğrenmesi lazım anlıyor musun?
Arda: her kes bilmeden olmuyor mu?
Berat: hayır Arda hayır! Tam araşdıramıyorum... Yeterli malumat kanıt yok elimde... Kuzey yaptı diyorsun ama kanıt yok... İpucu da yok
Arda: yemin ederim hayatımız dedektif filmlere döndü ya!
Berat: Kuzey yapsa bile niye ortağına böyle bir şey yapsın ki?
Arda: kızına işkence eden adam her şeyi yapar Berat!
Berat: sende haklısın....
Çağan: gele bilirmiyiz?
Arda: gel gel
Yağız: Arda bir şey bula bildiniz mi?
Arda: yok kardeşim... Adam profesyonel resmen...
Yağız: Berat polis değil mi? O nasıl bulamıyor?
Berat: elimde yeteri malumat ipucu yok .... Hem bu işi gizli yaptığımız için bana gerekli olan araşdırmayı yapamıyorum...
Çağan: e ne yapacağız peki? Her gün hesabdan para çalınacak bizde öyle bakacağız mı?
Yağız: bu böyle olmayacak .... En iyisi babamla konuşmak .... Bize sadece o yardım ede bilir... Kim ondan ne ister ki?
Çağan: bir dk bizim peşimizde olan adamlarla alakası ola bilir mi?
Arda: e o zaman bu işte Mert'in parmağı mı var demek istiyorsun?
Çağan: yüzde seksen öyle... Onun amacı Tuanayı geri kazanmaksa parayı ne yapacak ?
Yağız: yok yok vallah kafam zaten darma duman ... Kalk ... Kalk babamın yanına gidiyoruz
Çağan: tamam.....
.........
Meral: Yusuf bey inanın bende bilmiyorum... Sadece mailinize gelen malumatı okudum o kadar ....
Yusuf: Hay Allah... Bununla 2ci kez para çekiliyor... Tamam sen çık lakin dediğim gibi konuyu ikimizden başka kimse duymayacak... Biliyorsun şirkete zararı dokuna bilir... Umarım ne demek istediğimi anlamışsındır
Meral: tabikide efendim.... Müsaadenizle
Yusuf: müsaade senin....
Çağan: Baba gire bilirmiyiz?
Yusuf: gel oğlum gel...
Yağız:, baba durumdan haberin var mı?
Yusuf: evet.... Maalesef yine hesabımdan para çekilmiş ... Az önce Meral söyledi
Çağan: Meral mı? O nerden biliyor konuyu?
Yusuf: Meral aynı zamanda maillerimi toplantılarımı falan kontrol ediyor... Düzenliyor yani...
Yağız: baba gözünü seveyim bizden bir şey saklıyorsan yapma... Söyle senin kiminleyse bir husumetin mi oldu?
Yusuf: oğlum ben neden yalan söyleyeyim size... Benim kiminle husumetim ola bilir ki?
Çağan: baba belki olmuş sonra konu kapanmıştır... Sende unutmuşsundur... Hatırlamaya çalış lütfen
Yusuf: niye illa şu konunun üzerine direniyorsunuz anlamıyorum ki? Bir şey mi biliyorsunuz da bana mı söylemiyorsunuz?
Arda: Amca düşüncemiz o yönde... Çünkü bunu seni yakından tanıyan sana yakın olan birisi yapa bilir... Yani diğer şekilde mümkün değil.... Adam senin tüm kişisel malumatlarını biliyor... Elini kolunu sallaya sallaya istediği zaman hesabına giriyor ve parayı çekiyor... Sence bu normal mi?
Yusuf: bana yakın olan şirkette Kuzey ve Meral... Lakin ikisinede güvenim sonsuz ... Yapmazlar öyle şey....
Çağan: baba yapma lütfen... Bize o kadar nasihat ediyorsun ... Lakin insanlara çabucak güveniyorsun....
Berat: Çağan haklı amca bence böyle güvenmem bazı zaafların açıkda kalmasına neden olur... Sen yinede düşün belki eskiden olmuşdur bir şeyler ... Adam yıllar sonra senden intikam almak istemiştir belki....
Yusuf
İntikam... Yıllar sonra.... Yani bu ola bilir mi? Beni bulmuş ola bilir mi? Hayır nasıl ola bilir? Onun durumu iyi değil ama.... Akın Aksoy... Yıllar sonra hala intikam peşindesin yani......
Hikaye üzerinde düşünürken ve okurlarım bölüm beklerken... bu ben olur gibi😂 ve birde tatlı okurlarım bence sizde böylesiniz
Devamı
Her an gele bilir... Lakin ona kadar 40 oy diğelim.... Sizleri çok özledim biliyorum kaç zamandır ihmal ettim sizi... Lakin benimde başıma bir sürü olay geldi... Kafamı toparlıyamıyorum.... O yüzden gec oldu umarım beğenirsiniz ❤️
Sizce Yusuf olayı çocuklarına anlatacak mı? Parayı çalan Meral ola bilir mi?